“İş Paylaşımı Harika Bir Fikirdir (Teoride)” (Linkedin)

İş paylaşımı, (genellikle) iki kişi aynı pozisyonu paylaştığı ve işi aralarında bölüştüğü zamandır,  en azından 1970’lerden beri görülmektedir. Bununla birlikte, son aylarda, Koronavirüsün “teşvik etmesi” ve işlerin ve çalışanlara olan talebin hızla uçup gitmesiyle bu,  aile ve boş zaman gibi yaşamın diğer alanlarında geliri güvence altına almanın yanı sıra, işlevselliği sürdürmenin daha yaygın ve genellikle uygun bir yolu haline geldi. İş paylaşımını dahil eden, daha önde gelen işverenler arasında Qualcomm ve hatta ABD Federal Hükümeti gibi çok büyük olanlar da var.

Bazı kişiler için, bazı şirketlerde ve bir süre için bu uygun bir düzenleme olabilir. Ancak son zamanlarda iş paylaşımı, Covid-19 salgını nedeniyle azalan iş fırsatlarına bir çözüm olarak lanse edildi. Toplu istihdam için bir çözüm olarak, bunun umutsuz bir fikir olduğunu düşünüyorum. Ne çalışanların ne de işverenlerin, çok sayıda ve iyi bir sebeple çalıştırılırsa böyle bir deneyin sonuçlarından memnun olacağını sanmıyorum.

Şirketler ile başarılı iş paylaşımı arasında duran engel, insan doğasıdır. Yaşamın amaçlarına ve diğer insanlara karşı yepyeni bir tutum geliştirmeden, temel rekabet içgüdülerimiz ve (esas olarak) kıskançlığımız, iş paylaşımının toplu olarak uygulanmasına yönelik her türlü girişimi yok edecektir. Bu tür bir düzenleme, insanların birbirlerini tamamlayabilmelerini, karşılıklı olarak birbirlerinin güçlü yönlerinden yararlanabilmelerini ve birbirlerinin zayıflıklarını karşılıklı olarak telafi edebilmelerini gerektirmektedir. Birbirlerine karşı doğal olarak düşman olan insanların, kibar gülümsemelerin ardında, kapsamlı ve derin bir eğitim süreci olmadan bunu nasıl yapabileceklerini anlayamıyorum.

Tıpkı çocukların paylaşamayacağı gibi, yetişkinler de paylaşamaz. Tek fark, yetişkinlerin bunu, sahte gülümsemelerin ve sahte dostluk jestlerinin arkasına saklamasıdır. Ama onları, kendi fikirlerinden bile olsa kendilerinden bir şeyler feda etmeleri gereken bir duruma soktuğunuzda, “dostluklarının” değerini hemen göreceksiniz.

Koronavirüs bizi iş ve istihdam paradigmalarımız da dahil olmak üzere, her şeyi yeniden düşünmeye zorluyor ve bu, onlar bir asırdan fazla bir süredir toplum için zehirli olduğu için harika bir şeydir. Bununla birlikte, başarılı paradigmalar inşa etmek için önce pandeminin başlattığı değişimin doğasını anlamamız gerekir. Covid-19, yalnızca bugün burada bulunan ve bir aşı olduğunda yok olan bir virüs değildir. İnsanların birbirine bağımlı olduğu ve bu nedenle iletişim kurması ve bağ kurması gereken yeni, daha işbirlikçi bir çağın başlangıcıdır.

Yine de iş paylaşımı gibi derin bir seviyede iş sağlamak, Komünist Rusya’daki tüm insanları eşitliğin değeri ve bu değerlerin neden asil olduğu (eğer onlara inanıyorsanız)  konusunda eğitmeden, eşit yapma girişimine benziyor. Bu daha başlamadan önce biler tüm Komünist deneyi kaderine terk etti.

Bu günlerde odaklanmamız gereken şey, meslek değil eğitimdir: istesek de istemesek de var olan, içinde yaşadığımız dünya, karşılıklı bağımlılığımız ve karşılıklı sorumluluğumuz hakkında eğitim.

Topluluklarımızda, dayanışma ve karşılıklı ilgiyi geliştirmeli ve oradan büyümeliyiz. İş paylaşımı gibi değişimler, işverenlerin, devletin ve hatta koşulların zorladığı bir şey olarak değil, insanların birbirlerine yardım etme arzusunun bir sonucu olarak, doğal olarak gelmelidir. Bu sebepler, insanların motivasyonunu uzun süre sürdüremeyecektir.

İşsizlik büyük bir sorundur, ancak hükümetler bunu insanlara verecekleri yardımlarla çözmelidir ki, böylece az önce bahsettiğimiz karşılıklı bağımlılık hakkında bilgi veren kurslara veya eğitimlere katılmaya bağlı olarak, makul bir yaşam standardı, faydalar sağlayabilir. Bu şekilde, insanlar, neden toplumsal ilişkilerimizi birbirine bağlamamız ve geliştirmemiz gerektiğini ve bunu nasıl başarabileceğimizi anlayacaklar. İnsanlar anladığında, çok daha sıkı bir şekilde iş birliği yapar ve toplum sakin ve istikrarlı kalabilir. Bu nedenle, ülkelerine yardım etmek isteyen, ülkelerin ve işverenlerin yalnızca iki şeye odaklanmaları gerektiğini düşünüyorum: ihtiyaçların sağlanması ve karşılıklı sorumluluk ve toplumsal dayanışmanın teşviki hakkında eğitim.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed