Category Archives: Birlik

Einstein’ın Acımasız Sözü

Yorum: Bir söz vardır: “Eğer tüm çabalar bir sonuç vermezse ve insanlar yine de birbirlerini yok ederse, o zaman Evren onlar için tek bir gözyaşı dökmeyecektir.”

Lütfen evrenin umursamadığını ifade eden bu acımasız alıntıyı açıklayın.

Yanıtım: Hayır, umursamadığından değil, bu sadece evrende var olan bir yasa. Eğer insanlar bunu doğru kullanamazlarsa birbirlerini yok edecekler ve evrenin pişman olacağı bir şey yoktur.

Soru: Birbirimizi yok edeceğimize üzülmeyen bu evren nedir?

Cevap: Kim neden üzülsün ki?

Soru: Ama merhamet yasası yok mu?

Cevap Hayır. Bu nereden çıktı?

Yorum: Merhamet yasasının yukarıdan geldiğini sanıyordum. Her şeyin bu yasaya dayandığını sanıyordum. Bunun genel olarak yaşamın ana yasası olduğunu sanıyordum.

Yanıtım: Neden öyle olsun ki?! Cansız, bitkisel ve hayvansal doğaya bakıyorum ve onlarda bu tür yasalara uyulduğunu görmüyorum. Bence insanın en kötü özelliği, kendisi için geleceği ya da çevresinde arzu ettiği varoluşu icat etmesidir.

Soru: Yani bu şiddet mi? İnsan doğaya şiddet mi uyguluyor?

Cevap: Evet. Ve sonra doğadan talep ediyor: “Onu bana ver!”

Yorum: Yani, sen merhametlisin ve ben etrafımdaki herkesin merhametli olmasını istiyorum.

Yanıtım: Cevap evettir. Eğer doğa hakkında aklıselim bir şekilde düşünecek olsaydık, doğadan değil, kendimizden talep ederdik; kendimize, başkalarına, doğaya, her şeye karşı doğru tutumumuzu talep ederdik. İşte o zaman evrenin nasıl var olduğuna ve bizim onun üzerine nasıl çıkabileceğimize dair bir tahminimiz olabilir.

Yorum: Yani evrenden “Bana karşı merhametli ol” diye bir talepte bulunmuyorum ama kendimden “Başkalarına karşı merhametli ol” diye bir talepte bulunuyorum öyle mi?

Yanıtım: Evet.

Soru: Neden başkalarına karşı merhametli olmalıyım?

Cevap: Kendim için istediğim tüm iyi ve nazik şeyleri, başkaları için yapmalıyım. Ve hiçbir durumda bunun için bir tür ödül alacağımı düşünmemeliyim. Hiçbir şekilde!

Yorum: Bu ikinci kısım çok zor, karşılığında hiçbir şey almamak.

Yanıtım: İlk bölümün bütün amacı budur.

Soru: Dediğiniz şekilde hareket etmeye başlarsam, bu beni evrenle dengeye getirir mi?

Cevap: Eğer öyleyse, evet. Ve o zaman yıkım olmayacak, öz yıkım olmayacak.

Manevi Çalışma İle İlgili Sorular – 72

Soru: Kişi, dünyanın barışa doğru gelmesine etki etmek için, dünya Kli’sinin içinde nasıl eriyebilir?

Cevap: Bu senin dualarına, sözlerine ve düşüncelerine bağlıdır. Eğer dünyada barış olmasını ve tüm dostların tek bir kalpte birleşmesini istiyorsan, bu böyle olacaktır.

Soru: Tüm koşullarımın üzerindeki kontrolümü nasıl bırakabilirim ve mantık ötesi inançla hareket edebilirim?

Cevap: Bırak gitsin. Yaradan’ın sana yapacağı şey gerçekleşecektir.

Soru: “Kişi sadece topluma zarar vermemeye dikkat etmelidir” diyor. Topluma nasıl zarar verebiliriz?

Cevap: Gururumuzda sıfırın üstüne yükseleceğimiz gerçeğiyle.

Soru: Onlunun ve tüm Bnei Baruch’un bağa gelmesi aynı anda mı gerçekleşmeli?

Cevap: Hayır kesinlikle. Sen bugün manevi bir yükseliş alabilirsin ve onlunun geri kalanı da bir ya da iki ay içinde.

Soru: Doğru duayı yükseltmek için onlu nasıl bir niyet inşa etmeli?

Cevap: Hepimiz bir olabilsin diye. Böylece herkes sonuncu olmayı arzular ama o ilk olacaktır.

Yaradan İçin Bir Yer Yaratın

Soru: Kişisel ve ortak arzularımızı birleştirmede doğru çalışma için, onluda ne tür egzersizler yapabiliriz?

Cevap: Kişisel ve ortak arzuları birleştirerek, Yaradan için Şehina denen bir alan yaratmayı hedeflemeliyiz ki O, burada ifşa olabilsin.

Arzuya, bir yer denir. Ama Şehina sadece bir arzu değildir. Şehina, Yaradan’a yer vermek için bağlanmak istediğimiz tüm arzularımızın bir toplamıdır. Aksi takdirde, O’nun yeri yoktur.

 

 

“Ben”in Tamamen Seyrelmesine Kadar

Soru: Dostumun önünde kendimi iptal etmek zorunda olmam ve dostun benim önümde sıfır olması ve herkesin aynı şeyi yapması ne anlama geliyor? Bu benim gördüğüm bir şey mi yoksa bunu gerçeklikte yapıyorlar mı?

Cevap: Herkes kendini başkalarına karşı iptal etmeye çalışır: sen dostların önünde iptal olursun, dostlar senin önünde iptal olur ve herkes herkesin önünde iptal olur ta ki “ben” aranızdaki boşlukta tamamen seyrelene kadar.

Dostların iptal olduğunu görmen için, sen kendini iptal etmek zorundasın. Onların kendi aralarında birleştiğini görmek için, sen onlarla bağ kurmak zorundasın. Sadece bu iki koşulun derecesine göre sen onları doğru bir şekilde göreceksin ve onlar da seni doğru bir şekilde görecek. Böylece birleşeceksiniz.

Bağ Ne Kadar Kuvvetliyse, Egoizm O Kadar Parlaktır

Soru: Doğru mu anlıyorum, biz ne kadar bağ kurarsak egoizm o kadar parlak mı olur? Yoksa egoizm gerçek bağ aracılığıyla iptal mi olur?

Cevap: Egoizm sadece yolun sonunda iptal olur, şu anda yükselebilmemiz için ona ihtiyacımız var.

Eğer egoizm olmazsa neyin üzerine yükseleceğiz? Her zaman adım adım onun üzerine yükseliyoruz: daha yükseğe, daha yükseğe ve daha da yükseğe. Ve o giderek büyüyor. Anlaşılan odur ki insan ne kadar büyükse egosu da o kadar büyüktür. Yoksa manevi olarak büyüyemeyiz.

Arzunun Zayıflamasına İzin Vermeyin

Soru: Yolun başında, arzu güçlü ve netti ama zamanla azaldı ve canlılığını yitirdi. Sorun nedir?

Cevap: Sorun dostlarının desteğini hissetmemendir, bu yüzden senin arzun yalnız kalır ve güçsüzleşir.

Soru: Yaradan’ın büyüklüğünü ve mükemmelliğini görme arzusunun sürekliliğini güçlendirmek için ne gibi pratik tavsiyeler verebilirsiniz?

Cevap: Dua et, sadece bu arzuya sahip olmayı iste.

Manevi Çalışma İle İlgili Sorular – 67

Soru: Geçmişteki mükemmel bir durumun anısı, kusurlu bir durumdan bir sonraki mükemmel duruma dönmenin bir yolu olabilir mi? Yoksa bu bilgiyi hatırlamak gerekli değil mi?

Cevap: Biz genellikle yeni durumlarda olmaya çalışırız. Bu nedenle eskileri hatırlamamak daha iyidir. Hatırlasanız bile o an size hiçbir şey kazandırmaz. Her seferinde, her şey yeniden oluyor.

Soru: Eğer onlumu mükemmel görüyorsam ve bu onlunun içinde olduğum için bu mükemmelliği kendime de atfediyorsam, bu gurur mudur?

Cevap: Hayır, onludan böyle bir his alır ve katılmak istersen, bu gurur değildir.

Soru: Çalışmadaki gurur, alçakgönüllülüğün gelişmesine nasıl yardımcı olabilir?

Cevap: İnsanın gururunu öldürmek için, kişi onu yok ettiği için gururlu olması gerekir.

Soru: Zaten mükemmel olduğunuz hissi, öz sevginizi ortaya çıkarmak istemeyen kalbinizin üzerindeki ince bir tabaka gibi. Bu ince tabakayı kalpten nasıl çıkarırsınız?

Cevap: Kalbi etrafındaki tabakadan temizlemenin en iyi yolu, bir kalbi diğerine sürtmektir.

 

Hepsi Parayla Alakalı

Soru: Neden dünyadaki tüm sorunların temelinde para var?

Cevap: Çünkü bu birbirimize yatırım yapmamızla eşdeğerdir. Ben bir şey veriyorum, dolayısıyla bir şey almam gerekiyor.

Soru: Eğer parayı çıkarırsak, sorunlar olmaz mı?

Cevap: Şayet ortak olan her şey kaldırılmışsa, tamamen hiç kimseye ait değilse ve herkes birbiriyle ortak bir bütün olarak ilgilendiğinde: ya ben alacağım, ya da vereceğim, ya da başkası alacak ya da verecek, tüm bunlar benim duygularımda eşdeğer olur, ancak o zaman paranın tamamen ortadan kaldırılmasından bahsedebiliriz.

Para, benim başkalarına karşı tavrımın bir örtüsüdür. Bu konuyla ilgili yapabileceğin bir şey yok.

Soru: Peki bizim dünyamızda para ortadan kalksa, sorunlar da ortadan kalkacak mı?

Cevap: Hayır. Sadece biz ne zaman duygularımızda kendimizin üzerine çıkarsak, o zaman bu dünyanın kendisi basitçe ortadan kaybolacaktır çünkü o yalnızca bizim duyularımızda mevcuttur.

 

Manevi Çalışmada Ciddiyetsizlikten Kaçının

Soru: “Toplumun Amacı” başlıklı makalesinde RABAŞ, ciddi olmanın gerekliliğini ve aramızdaki bağı öldürdüğü için ciddiyetsizliğe izin vermemek gerektiğini yazıyor. Ciddiyetsizlikten kastedilen nedir?

Cevap: Tüm üyelerin yüzde yüz hazır bulunması gereken grup toplantılarını çok ciddiye almak gerekir. Dostlar, grubun görevlerini anlamalı, birbirlerine yardım etmeli ve Yaradan’ın onların içinde ifşa olmasından başka hiçbir şeyi arzulamayacak şekilde birlik olmaya hazır olmalıdırlar.

Bu hedef çok kırılgandır ve egoizmimize herhangi bir tatmin sağlamaz ve herhangi bir ciddiyetsizlik, herhangi bir umursamazlık grubu yok edebilir.

Bizim Çalışmamız Karşılıklıdır

Yorum: Çoğu zaman, Yaradan bizim için çalışıyor ama biz O’nun için çalışmıyoruz gibi geliyor.

Cevabım: Hayır, biz O’nun için çalışmak zorundayız. Ancak, O bize yardım etmezse bunu yapamayız. Bu nedenle, bizim çalışmamız karşılıklıdır: Biz Yaradan içiniz ve Yaradan da bizim içindir.

Bu noktada birleşmeli, bütünleşmeli ve Yaradan’ın bize tam olarak ihsan eden, bizim için çalışan olduğunu ifşa etmeliyiz ve O’na tam teslim olup O’nun için çalışmalıyız.