Category Archives: Felsefe

Kabala ve Felsefe: Hayatın Anlamı Sorusu

Soru: Geçmişin filozofları kendilerine hayatın anlamı hakkında soru sordular mı?

Cevap: Evet, ancak bu konuyu bugün birçok insanla aynı şekilde, tamamen spekülatif olarak ele aldılar.

Onlar, kişinin üst dünyaya girmesi, onu hissetmesi, açması ve aynı anda iki dünyada, bir sonrakini, manevi olanı görmek için bizim dünyamız aracılığıyla var olması gerektiğini anlamadılar. Bunun dünyamızı edinmekle aynı şey olduğunu anlamadılar ve bu nedenle tamamen akılla çalıştılar.

Yorum: Tüm manevi metotların ve dinlerin Kabala’dan, İbrahim’den geldiğini defalarca söylediniz.

Cevabım: Evet, onlara İbrahimi bile denilmektedir.

Soru: O nesilde doğaya çok yakın ruhlar etkili oldu ve bir insanın şu soruyu sorması yeterliydi: Hayatımın anlamı nedir? O zaman neden bu kadar çok kişi filozof oldu?

Cevap: Bu soruyu kişinin sorup sormaması önemli değil. Bununla birlikte, kişinin kalbinde bir noktaya sahip olması gerekirdi, üst dünyanın ifşasından etkilendiğini hissetmeliydi, onu hissetmesi, kendi deneyimlerinden öğrenmesi ve bazı zihinsel veya fiziksel egzersizlere dayalı olarak daha yüksek alemde olduğunu düşünmemesi gerektiğini hissetmeliydi.

Twitter’da düşüncelerim 1/18/2018

Jesse Bogner: Dr. Michael Laitman’ın bilgeliğinden yaşayacak kelimler: Ne yazık ki, çoğu insan çelişkili fikirleri ve güçleri dengeleyecek kadar zeki değildir.

Eğer Kabalistler basitçe sıradan insanlar gibi bu rahatsızlıkları yok etmeye kalkışsalardı, “mantık altı inanç” içinde kalırlardı. Fakat inanca karşı bilgi kazanırlar ve çelişkilerin ve bedenin arzuları üzerinde inanç inşa ederler. İşte bu yüzden onlar bizim kavrayışımızın ötesindeki şeyleri anlayabilirler.

Başka bir deyişle, manevi dünya onlardan önce açılır, çünkü “mantık üstü inanç” ile ekranı edinirler..

Biz özünde Logan’ın nesline, örneklerini, rol modellerini ve şiddetle aşırı doymuş bir medya kültüründen değerlerini almasına izin verdik ve şimdi onların bugünün çocuklarına rol model olmalarına müsade ediyoruz.

Logan Video Link: https://twitter.com/laitman/status/951521828278865920?ref_src=twsrc%5Etfw

My Thoughts On Twitter, 1/11/18

Sonsuzluğa Yeryüzünde Ulaşıldı Mı?

Açıklama: Tarihte kalan, iz bırakan kişinin sonsuzluk bulduğunu söylüyorlar. Gerçekten de, örneğin, Plato veya Spinoza gibi insanlar uzunca bir süre önce öldüler, fakat isimlerini hatırlıyoruz.

Yorumum: Sonsuzluk ne anlama geliyor? Materyal gerçeklik sadece bir yanılsamadır; o yoktur.

Dünyamız, biz üst dünyaya erişene kadar var olacaktır. İnsanlık, kütlenizde ruhani dünyaya yükselmeye başlar başlamaz, dünyamız buharlaşır, sis gibi dağılır ve yok olur.

Üst dünyalara ulaşmanın merdivenlerine girerken bunu anlayacaksınız. Dünyamızda kalındığı sürece bunun gerçekleşmesi gerektiğini göreceksiniz -materyal dünyamız gelecekte buharlaşacaktır, çünkü o yalnızca bizim duyularımızda var olmaktadır.

Açıklama: Ancak bu arada insanlar herhangi bir şekilde tarihteki izlerini bırakmak için her türlü çabayı gösteriyorlar.

Yorumum: Onlar için ne kalmış? Bu şekilde egoizmleri onların “ben”ini yerleştirmeyi amaçlıyor.

Is Eternity Attained On Earth?

Twitter’da Düşüncelerim, 5/12/17

Aynı anda haz ve ızdırap gibi iki zıt koşulu nasıl hissederim? İki koşulu hissetmek için iki kaba ihtiyacım var: Kişisel olan kabıma ve gruptakine. Kişisel kabımda egonun ızdırabını hissederim ancak grubun ortak kabında haz hissederim.

İnsan, Yaradan’ın meydana getirdiği ve büyüttüğü, babası gibi olmasını istediği bir çocuk gibidir: bağımsız; mükemmel, ona benzer. Yaradan’a bir şey vermeniz gerekmez ancak sizin ona benzer olduğunuzu görmenin hazzı dışında.

Özgürlük; arzuya hükmettiğim takdirde mümkündür. Egoistlik doğa m içerisinde olduğum sürece; tamamen Egom tarafından kontrol ediliyorum. Tek özgürlük Yaradan’ın arzularını sezmeyi öğrenmektir. Daha sonra söylenildiği gibi onun için karar vereceksin; erdemli karar verir & Yaradan uygular.

Ne egonun hükmü altında ne de ihsan etmenin manevi gücünün hükmü altında, manevi hareket sadece iki gücün kombinasyonunda mümkündür. Egonun içindeyken, manevi dünyada yokuz. Kendimizi ölçmeye karşı olan hiç bir şey yoktur.

Bizim dünyamız büyük bir döngünün ilk derecesidir. Bir sonraki derece, dünyamızı yöneten tüm sinyallerin düştüğü üst dünyadır. Hayatın anlamını ifşa etmek isteyenler- kim-ne-nasıl onu yönetiyor- üst dünyayı ifşa etmelidir. İşte bu Kabala’nın alanıdır.

Bütün dünya Yaradan’ın tecellisidir. Bizi çeşitli yollarla etkileyerek; bize hitap eder. Dene ve onun sana hitap ettiğini hissetmeye başlayacaksın. Özellikle düşüncelerinde ve duygularında, hatta sen fark etmeden önce bile onlar Yaradan’dandı.. Sen, bu gerçeğe tepkinsin.

Neler var? Anla: bunun içinde ölmek ve yeniden doğmuş olmak zorundayız. Tam olarak bizim hayat algımızda yeniden doğuş; ölüm; dünya. Varoluşun bilinmeyen bir halkasına geçmek için, şu anda kendimiz için bile hayal edemediğimiz yeni bir boyuta uyum sağlayın.

En önemlisi kalpteki noktaya dikkat etmektir. O Kaynağına; Yaradan’a geri döndürülmelidir. Sizi orada kendiliğinden çekecektir ve siz ona yardım etmelisiniz. Kötülük, haz alma arzusunda değil, kendiniz için hareket etme niyetindedir.

Her şey üst ışık tarafından yapılır. Biz onun üzerimizdeki etkisi tarafından kontrol ediliyoruz. Yapabileceğimiz tek eylem ya onu uzakta tutmak ya da ona birlikte yakınlaşmaktır. Uzakta tutmak ya da ona yakınlaşmak, ışığa benzememek ya da benzemektir. Bu bizim tek özgürlüğümüz ve kaderi etkilemek için tek şansımızdır.

Yaratılış, sonradan ego ile dolan aramızdaki bağların kırılması ile başlar. Bu bağları yeniden inşa etmeye çalışırız, ego direnir. Bu sayede, bağları kırılmadan öncekinden 620 kat daha güçlü yeniden inşa ederiz. İşte bu yüzden Yaradan bağda ifşa olur.

Kişi ve Yaradan dışında hiç bir şey yok! Her şey senin içinde. Çevrende gördüğün hepsi Yaradan’ın niteliklerine karşı gösterilen senin kendi niteliklerin. Bu iki resmi birleştirerek; tüm yaradılışın doğru algısına ulaşırsın, Yaradan’a tutunursun.

Neden büyük ışık kıvılcımlara dağıldı? Herkesi Yaradan’ın bir parçası olarak değerlendirebilelim diye. Ve sonra Yaradan’ın bize yaptığı yolda; bir kez daha doğruca tek bir bütüne gelebilir ve bir Yaradan’ı ifşa etmek için amacımıza ulaşırız.

Kişi eğer kalpteki noktası tarafından talep ediliyorsa, gerçeğe çekilir- ızdırapta olsa dahi gerçeği ifşa etmeye bir arzu- İbranicede Gerçek- EMET- tüm alfabeyi içerir. E- Yaradan; M- Bina; T-Malhut- Yaradan’ın genel adı. Kabala bize onun gibi olarak onu edinmemiz gerektiğini öğretir.

Öğrencimden yeni bir film, Amit Shalev: http://intotruthfilm.com/en

Ego ayrı hücreler gibidir ve ışık bunları nasıl bağlayacağını bilir. Herhangi bir maddenin parçacıkları gibi, bunların düzenlenme biçimleri, maddenin türünü belirler. İnsan, ışığın üstündedir, çünkü kendi yönetimini kendi içinde barındırır.

My Thoughts On Twitter, 12/5/17

Sufizm, İslam Kabalasıdır

Soru: Kabala ve Tasavvuf arasında ortak temas noktaları var mıdır?

Cevap: Tasavvuf, İslâm Kabalası’dır. Sufiler, Kabalistlerle aynı ilkelere uymaktadırlar. Tasavvuf çok daha basit olmasına rağmen, gerçek kaynaklarında yazılan her şey Kabala’dan alınmıştır.

Sufism Is Islamic Kabbalah

Edebiyat Ve Kabala Bilgeliği

Soru: Sanırım Kabala ilmine çalışmanın başlamadan önce okuduğum yazılı eserler olmasaydı, Kabala ilmini anlamayacak içsel olarak bana yakınlığını kavramayacaktım. Baal HaSulam bile hikâyeler ve tarihi eserler okumuştur. Yüzeysel olan nedir; gelişime yardım edebilecek olan nedir?

Cevap: Ben size hiçbir şey okumayın ya da herhangi bir şeyle ilgilenmemelisiniz demem. Ben sadece önceden sizi uyarırım, Kabala ilmini çalışma, iyi yönlendirilmiş belli bir yolda, kişinin ilgi alanlarını daraltacaktır. Böylece zaten sapmanın zor olduğu bir yolda yürüyecektir çünkü tüm düşünce ve özlemi sadece Yaradan’ın ifşasına doğru yönlenecek.

Ancak Yaradan’a ulaşma vasıtasıyla her şeyi anlayacak. Müzik, edebiyat ve sanatta olduğu gibi harmoni önüne serilecek. Her şeyin içsel anlamını, bu eserleri yaratmış büyük insanların, yazarların, sanatçıların ve bestecilerin iç güçlerini görmeye başlayacak. Her şey kendi içsel duygularında hareket edecek ve kuşkusuz ki dışarıdan bir şeye ihtiyaç duymayacaktır.

Yani Kabala ilmi kişiyi sınırlamaz, aksine hayata doğru bir yaklaşımı mümkün kılar.

Literature And The Wisdom Of Kabbalah

KABALA BİLGELİĞİ VE PSİKOLOJİ

YORUM: Kabala Bilgeliği egoizmi incelerken psikoloji de egoizmimizin çeşitli dışsal uyaranlara tepkisini araştırır ve bu tepkileri formülleri yardımı ile kayıt altına alır. Kabala Bilgeliği ile psikoloji arasındaki fark nedir?

CEVAP: Psikoloji formüller olmadan herhangi bir şeyi kayıt altına alamaz çünkü bir kişi egoizmini düzelteceği hiçbir şeye sahip değildir, onu yönetemez.

Egoizmi yönetmek ancak kişi, kendisine karşı lazer ışığı gibi doğrudan bir objeye doğru parlayan özel bir ışığa ( ihsan etme arzusuna) yönlenirse mümkündür ve özel bir frekans ve dalga boyu altında ışık sayesinde nesnede değişiklikler meydana gelir. Kişi kendi egoistik arzularının yönetimini kontrol etmezse tüm kayıtlar ve sonuçlar kesin olarak spontandır. Önceden sonuçları tahmin etmek mümkün değildir.

Bu nedenle psikoloji bilim değildir. Psikoloji, genel bir metod ve ortak payda ona yol gösterdiği sürece doğru sonuçlar verir, çünkü egoizmin kişi üzerinde kesin ve net bir etkisi vardır. “10 gram efor sarf edersem bunun gibi bir şey olur, 10 gram daha eklersem başka bir şey olur” demek mümkün değildir. Bu tür bir şey yoktur. Yani, insanlar arasındaki farklılıkları saptamak mümkün değildir.

Psikolojide istatistiksel data ortalamalara göre işler ama bunlar da kesin değildir çünkü kişi ellerinde, onun arzusunu ve karakterini etkileyecek Üst Işığa sahip değildir.

Ancak Kabala Bilgeliği buna sahiptir. Kişinin davranışında ve çabasındaki değişimler onu başkalarına yönlendirir, parçalar halinde arzularında kademeli olarak değişiklik yaratan Üst Işığı çeker.

Işığın her miktarı ile, arzu değişir ve kişi bir yönden diğerine nasıl dönüştüğünü hisseder. Kişi, kendi başına kendisini yükseltir ve yeniden ayarlar.

http://laitman.com/2016/05/the-wisdom-of-kabbalah-and-psychology/