“Ulusal Sınırların Geleceği Nedir?” (Quora)

Gelecekte sınırlar, milletler veya ülkeler olmayacak.

Hepimiz, herkesin anlayabileceği bir dille, tüm dünyayı kapsayan bir ulusun üyeleri haline geleceğiz.

Ayrıca dinler, inançlar ve gelenekler önemlerini yitirecek ve süreç içinde kaybolacaktır.

Diğer bir deyişle, sonunda, doğanın bütünleyici yasalarıyla denge içinde, tek bir bütün olarak birbirine bağlılığımızı ve karşılıklı bağımlılığımızı anlayacağız.

Her türlü coğrafi ve ideolojik sınırları değiştirmek tüm insanlar arasında iyi ve olumlu bir tutum olacaktır.

Bu son koşula geçiş, egolarımızı bir dereceye kadar kabul etmedikçe iyi bir yaşama ulaşamayacağımızı anlayarak gerçekleşecektir.

Şimdiki gerçekliğimizde, böyle bir resim ütopik ve gerçekçi görünmese de ve her birey, grup ve ulus yalnızca kendisinden ve kendi vatandaşlarından sorumlu olsa da, doğa yasaları, bu tür bir bağ içinde bulunan karşılıklı önemseme tutumlarıyla, mutlak bir bağ koşuluna doğru ilerlememiz gerektiğini şart koşar.

Bu tür bir bağ, nesiller boyunca geliştirdiğimiz, sınırlar, cinsiyet, ırk veya dil olsun, dünyamızda sahip olduğumuz her sınırın üzerinde var olur.

Kısacası, doğa bu süreci zorunlu kıldığından, hiçbir şey birbirimizle bütünleşmemizi engelleyemez.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed