Daily Archives: Temmuz 24, 2020

Twitter’da Düşüncelerim / 24 Temmuz 2020

Dünya ısrarla küresel bir toplumsal eşitlik talep ediyor. Bu talep artan eşitsizlik karşısında büyüyor. Eski toplumsal eşitsizlik teorilerinin hiçbiri bugün geçerli değil. Dünya toplumunun barışa, ancak doğal egomuzun bağlarından kademeli bir kurtuluşu ile geleceğini anlamalıyız.

İnce eleyip sık dokumak ve inşa etmek, Kabala’nın önerdiği gibi, kırmak değildir! Fakat doğanın yasalarına uygun olarak inşa etmektir.

Yeni nesil, geçmişe yönelik nefretin üzerine değil, doğa ile uyum içinde olmanın gerekliliğinin anlaşılması üzerine inşa ediliyor. Aksi takdirde acı çekmek bizi inşa ettiğimiz kusurlu toplumu düzeltmeye zorlar.

Yeni Hayat 1103 – Yahudilik’in Evrimi, İbrahim Dönemi

Dr. Michael Laitman, Oren Levi ve Nitzah Mazoz ile söyleşide

İbrahim, iyiliğin gücünün doğanın unsurlarıyla olduğu gibi, insanlığın dışında olmadığını, bunun insanlığın içinde, kötülüğün gücünün üzerinde ifşa olması gerektiğini anlamıştı. İsrail halkı, bu iyiliğin gücünün keşfine yönelik bir grup olan, İbrahim’in öğrencilerinden türemiştir. Tektanrıcılığa göre, doğanın güçlerine dua etmenin bir anlamı yoktur çünkü her şey insandaki kötülüğün gücünü, iyinin gücüyle dengelemeye bağlıdır. İbrahim’in devriminin özü, insanın içindeki tek bir içsel Tanrı’ya inanarak, kişinin kendi içine bakması gerektiğidir.

 

Söyleşinin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.kabala.info.tr/kutuphane/michael-laitman/dr-laitman-ile-yeni-hayat/yeni-hayat-1103-yahudilikin-evrimi-ibrahim-donemi/

Neden Karşılıklı Bağı Hissetmiyoruz?

Soru: Hepimiz birbirimizle ve doğayla bağlıyız. Belli ilişki zincirleri var.

Örneğin, galaksilerin çarpışması, yıldızların oluşumuna neden olur. Yıldızlar, demirin oluşumuna neden olur. Demir, damarlarımızdan akar ve kalbimiz böylece atar. Sanki hepimiz ortak bir kalp atışıyla birbirimize bağlıyız.

Başka bir zincir: İki buçuk milyar yıl önce yaşayan ve oksijen oluşturan bakterilerin fotosentezi sayesinde bugün yaşıyoruz.

Başka bir örnek: Ortak bir bilinç var. Şu anda insanlar geçmiş kuşakların deneyim, bilgi, duygularının biriktiği bir yerde doğuyorlar.

Bu nedenle, bizler ortak bir nefes, ortak bir kalp atışı ve ortak bir bilinçle bağlıyız. Ve bunu anlasak da hissedemiyoruz. Aramızda henüz bilmediğimiz başka hangi gizli bağlar var?

Cevap: Bizler, ortak bir ruha bağlıyız. Bizim niteliklerimiz, hissiyatlarımız, deneyimlerimiz, düşüncelerimiz — tüm bunlar ortaktır.

Hiçbirimizin kişisel bir şeyi yoktur. Her birimiz için geriye kalan tek şey, ortak bir ruha bağlanmak ve tamamen birbirine bağlı sistemimizi hissetmektir. Ve bu olmadan, tek bir varlık gibi yalnız hissederiz. Ancak bu, gerçek durumumuz hakkında yanlış bir fikirden başka bir şey değildir.

Soru: Düşünceler ve arzuların yanı sıra başka neyle bağ kuruyoruz?

Cevap: Tamamen her şeyle. Başkalarından almadan veya kendimden başkalarına geçirmeden, kendim için sahip olacağım tek bir hücre, tek bir düşünce, tek bir arzu, tek bir dürtü, hiçbir şey yoktur.

Soru: Bunu neden hissetmiyoruz?

Cevap: Çünkü egoizmimiz bizi birbirimizden ayırıyor. Tamamen bağımlı ve birbirimize entegre olmamıza rağmen, öyle hissetmiyoruz. Egoizm, olduğu gibi bilincimizi alır ve birbirimizle mutlak, tam, mükemmel bir bağda olduğumuzu anlamayız.