Onlu — Yaradan’ı İfşa Etmek İçin Bir Cihaz

Yaradan ancak dostların içinde eriyerek, Bina seviyesine yükselerek ifşa olabilir. Bu, görünmez bir manyetik alanı tespit etmek için gereken bir cihaza benzer. Bu cihaz, üzerinde etkili olan ve kadranını saptıran belirli bir kuvvet olduğunu gösterecektir. Yani, bize gücün kendisini değil, onun bu güce tepkisini gösterir.

Kendimizi, dünyamızın tüm ölçüm aletleriyle aynı prensipte çalışan, Yaradan’ı ifşa etmek için bir cihaz yapıyoruz. Sadece içimizdeki her şeyi doğru bir şekilde organize etmek zorundayız ve böylece Yaradan’ı ifşa edebileceğiz.

Cihaz, bu olguyu algılamalı ve ona tepki vermelidir ve o zaman onun reaksiyonu ölçülebilir ve cihaz buna neden olan kuvveti tahmin etmek için kullanılabilir. Elektromanyetik kuvvetlerin ne olduğunu bilmiyoruz, ancak nasıl hareket ettiklerini biliyoruz: bu güçler, akımın bir telde akmasına veya pusula iğnesinin hareketine neden olurlar. Her zaman gücün kendisini değil, cihazın tepkisini görürüz ve bunu olayın kendisi ile adlandırırız.

Yaradan’ı ifşa etmek için kendimizden böyle bir pusula, bir indüksiyon devresi, üst kuvveti ortaya çıkaracak bir cihaz yapmamız gerekiyor. Yaradan şimdi içimizdeki her şeyi döndürüyor ama O’na dikkat etmiyoruz. Kişi, O’nu ayırt etmek için kendi içinde ne gibi bir değişiklik yapmalı?

Tüm çalışmalarımız bu kalibrasyonu, Yaradan’a ayarlamadan oluşur. Sorun şu ki, üst kuvvetin etkisine karşı kendi tepkimi hissediyorum ve bunu, Yaradan’ı içinde bulabilecek şekilde şifresini çözmem gerekiyor. O’nun arzum içindeki, bedenimdeki etkisine cevap veriyorum. Bu nedenle, arzumun, Yaradan’ın eylemlerini doğru bir şekilde anlamama izin verecek şekilde kendimi kalibre etmem gerekiyor.

Ve bunun için egoizmimin hiçbir şey istememesi amacıyla kendimi sıfıra indirgemem gerekiyor. Her cihaz önce bu şekilde kalibre edilir, sıfıra ayarlanır ve daha sonra ölçüm için kullanılabilir.

İlk kalibrasyonumuz, rüşvet almamak, önyargıyla yargılanmamak için, kendimiz için hiçbir şey istememektir. Bu kalibrasyonu onluda uygularız. Onlunun merkezine katılmaya çalışır ve tüm dostlarımla bağ kurmak istersem, cihazımı sıfırlarım. Şimdi, bu sıfırdan, Yaradan’a, O’nun benim üzerimdeki etkisine doğru bir şekilde cevap vermeye başlayabilirim.

Sıfırlama, onlu dışında zaten bir kişinin kendisi için hiçbir şey almamasına izin veren bir başlangıç noktasıdır. Egoizmim için hiçbir şey almadığımı doğrulamak için, onlumdan başka hiçbir göstergem yoktur. Önümde düşündüğüm dostlarım varsa, o zaman kendimi önlerinde iptal ederim. Kişisel olarak tarafsız olduğum, yani sıfır olduğum ortaya çıkar.

Bu şekilde, Yaradan’ın algılanması için doğru cihazı inşa ederiz. Üst kuvvetin etkisi altında onluda karşılıklı ihsan etmeyi uyandırmaya başlarız. Yaradan bizlere, O’nun aramızda olduğunu ifşa ettiğimiz ihsan etme gücünü verir. Sonuçta, onluda bu şekilde birbirimizle ilişki kurmaya başladık ve Bina’nın, ihsan etmenin niteliğini, direncin üzerinde mantık ötesi gücümüzü ve bilgimizi aldık.

Direnç de daha fazla hissedilmeye başlar çünkü bize elektronik bir cihazda olduğu gibi, bizi bağlayan bağın içinde akan bir güç gelir ve kendi içimizde direnç hissederiz. Bu yolla, “inanç” ve “bilgi” olarak adlandırılan potansiyellerin (üstte olan ihsan etme – altta olan alma arzusu) arasındaki farkları ölçebiliriz.

Ve bu inanç ve bilgi adımları yükselmeye başlar: Egoizmimizin gücü artar, ihsan etme gücü de artar ve bu şekilde yükseliriz. Malkut ve Bina arasındaki potansiyel farkı olduğu gibi aynı kalıyor -Zeir Anpin’in yedi Sefirot’u.

İlk başta bu sadece sıfırdı. Ama sonra yavaş yavaş yedi Sefirot’a doğru büyüdü. Zeir Anpin, yeni doğmuş ruhumun Partzuf’udur. Ruh, Bina ile ilgili olarak kendisini fesheden Malhut’la bağı nedeniyle Bina’nın karnında büyür.

ZA’in yedi sefirot’u — burası, tüm realiteyi ifşa ettiğim yerdir. Bilgi ile üst bilgi arasındaki bu boşlukta tüm dünyalar, tüm evren vardır. Başka bir şey yoktur. Bina’nın üstünde zaten Yaradan’ın nitelikleri vardır: Keter, Hohma, Bina. Bina’nın altında henüz doğmuş olan ZA’in nitelikleri vardır. Malkut ise Yaradan’ın yarattığı haz alma arzusudur. Bu nedenle, Malhut ve Bina arasında geliştirdiğim bu niteliklerin dışında, başka hiçbir şey yoktur – hepsi benim gerçekliğimdir.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed