Duanın Sonsuz Gücü

Her şeye dua gücüyle ulaşılır. Tüm geleceğimiz, durumumuz, genel olarak her şey üst güce dönmeye bağlıdır.

İnsan, bir hayvan olarak doğar çünkü dünyamızda cansız, bitkisel ve hayvansal seviyelerden başka bir şey yoktur. Ve hepimiz aynı düzlemde gelişmeye devam edersek, “Hepimiz ölümlü hayvanlarız” dendiği gibi, hayvansal seviyeyi asla terk edemeyeceğiz.

İnsan, varoluşunun yolunu değiştirirse, hayvansal seviyeden insan seviyesine yükselebilir. Yani insanlığın, onun tarihi boyunca yaptığı gibi, doğanın kendisine verdiği hayvansal gücün yardımıyla dünyayı değiştirerek, yaşamın efendisi olarak hareket etmeyi bırakacaktır.

Devrim, insanın, mümkün olan her şekilde geliştirdiği, doğumdan itibaren kendisine verilen egoist gücü kullanmayı bırakması ve başka bir güce, özgecil olana geçmesinden ibarettir. Kişi artık egoizmde kalmanın mümkün olmadığını görüyor. Yaşam deneyimi, insanların doğup öldüğünü ve kişinin yaşamı ve ölümü üzerinde hiçbir gücü olmadığını gösterir.

Ve en önemlisi, kişi ne için yaşadığını ve tüm çabaların boşa gittiğini anlamıyor. Yavaş yavaş kişi, üst güce olan bağımlılığını yani yaşamımızda bizi kontrol eden, belirli daha yüksek bir güç olduğunu hissetmeye ve fark etmeye başlar.

Kişi, hayatını kontrol edemediğini ve daha yüksek güçle temas kurmaya zorlandığını hisseder. Ve bu, modern insanların bilim, teknoloji, felsefe konusunda son derece eğitimli olmaları gerçeğine rağmen, hayatlarını bazı somut olmayan güçlerin yönettiğini kabul etmeleri onlar için zordur.

Bir dine ait olmak bile, Kabala biliminin bahsettiği şey olan Yaradan ile gerçek bir bağa yol açmayan kültürel bir gelenektir.

Kişi yaşamın kaynağını bulma ihtiyacı hisseder. Maddi düzlemde burada aramızda değildir ve onu doğal duyularımızı geliştirerek ifşa etmek imkansızdır. Bu bizi doğuran gücün doğasında var olan, daha yüksek nitelikler gerektirir. Bu nedenle onlar bizden önce bile varlardı ve bizden üstündüler.

Ve yıllarca süren bu tür aramalardan sonra, kişi onlardan umutsuzluğa kapılır ve hayatını yönetme konusunda tam bir güçsüzlüğünün ve yetersizliğinin farkına varır. Kişi her şeyin onlu aracılığıyla üst kuvvete başvurmasına bağlı olduğunu anlar. Ve Yaradan ona yardım etmezse, o zaman yaşamın kaynağını bulma şansı yoktur, bu da onun bir hayvan olarak doğduğu ve aynı şekilde öleceği anlamına gelir.

Bir kişinin doğduğu egoist arzudan zıt ihsan etme arzusuna geçmek yani Yaradan’ın gücünü elde etmek ancak gerçekten Yaradan’a dönmek istiyorsa, bunu yapıyorsa ve Yaradan’ı ona yardım etmekten ve O’nun güçlerinden ona ihsan etme gücünü vermekten başka yol bırakmıyorsa mümkündür.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı:

Sonraki yazı: