Daily Archives: Mart 3, 2020

Twitter’da Düşüncelerim / 2 Mart 2020

Amaç, kendi aramızda, bir bedenin hücreleri gibi ıslah olmuş onlularda birleşmek ve Yaradan üzerinde iyiliksever bir etki oluşturmaktır. Adem’in kırık ruhunun bu kısmı canlanacak ve onunla diğer tüm parçaları çekecek, bu da ortak ruhun tüm sistemlerinin ıslahına neden olacaktır.

Yaradan’ın gizli sarayı yoktur – o, eğer biz onu yaratırsak ortaya çıkacaktır. Bizler egoist arzularımızdan bir kab inşa ediyoruz. Herkes karşılıklı reddediş hisseder ve birleşmek istemez. Yaradan’dan, bunun üzerinde, birliğin gücünü talep edersek O, bizi bir araya getirecek ve O’nun yarattığı kapta tezahür edecektir.

Yaradan’a dönmek duadır, O’nun kırdığı şeyi düzeltmesi için bir taleptir. Kasten parçalanmış bir kabın parçalarını, onu bu parçalardan inşa etmeyi öğrenmek için kullanıyoruz, çocukların Lego ile yaptığı gibi, onun aracılığıyla gelişir ve manevi bir Kli alana kadar büyürüz.

Baal HaSulam, 600,000 Ruh: Arzunun tamamen ıslahının işareti, kişinin ruhunun (arzusunun) herkesin ve her birinin içinde yaşadığını hissetmesidir. Ve diğerlerinden ayrılmış bir parça olduğunu değil, herkese bağlı bir parça olduğunu hisseder.

Rabaş Mektup 40: Kişi dostunun sevgisini hissettiğinde, sevinç/haz onun içinde uyanır. Çünkü her zaman, sadece kendini önemsediğini biliyordu. Ancak dostunun ona önem verdiğini fark ettiğinde, sevinç onun içinde uyanır ve artık kendini önemsemez.

 

Islahın Metodu, Bölüm 4

Doğa Yasası Nasıl Yerine Getirilir?

Soru: “Komşunu kendin gibi sev” doğanın nihai hedefidir. Ancak yine de ön yasalar vardır, bunlardan biri “Kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına yapma”. Bu ne anlama gelmektedir?

Cevap: Bu sevgiyle ilgili değil, kötülük yapmamayla ilgilidir. Bu bizim ilk yasamızdır.

Yorum: İnsan bunu da yapamaz. Eğer bir egoist isem, o zaman kendimi gözeterek yine bir başkasına zarar veriyorum. Bizlere en başından beri uymayacağımız yasalar verildiği anlaşılıyor.

Bir yandan bunu yapmanız gerektiği söyleniyor,  diğer yandan da bunu yapamazsınız çünkü bu sizin doğanıza zıttır deniyor.

Benim Yorumum: Bunun için herhangi bir eğiliminiz, özleminiz ve arzunuz varsa, Kabala’yı çalışarak ona ihtiyacınız olduğunu ve bunun gerçekten evrensel bir amaç olduğunu, ondan uzaklaşamayacağınızı ve tüm dünyanın buna nasıl ulaşması gerektiğini anlarsanız, o zaman bunu gerçekleştirmek için bir yol aramalısınız.

Ancak bu, sadece bizlere doğamızın üzerinde hareket etme yeteneği verecek olan üst gücün yardımıyla yapılabilir.

Önümüzde bir demir parçası olduğunu varsayalım. Dünya’nın yerçekimi onu aşağı çeker. Üzerine bir mıknatıs koyarsam, demir yükselir ve havada asılı kalır. Yani her iki kuvvet de dengelenecek ve demir parçası aralarında olacaktır.

Benzer şekilde, egoizmim aşağıya yerleştirilirse ve onun üzerine zıt bir güç kullanılırsa, o zaman havada “asılı” duracağım ve egoizm benim üzerimde güce sahip olmayacaktır,  ortada bir yerde ondan bağımsız olacağım. Eğer üst güç, ona yapışacağım kadar güçlü ise bütün egoizmim de aşağıda kalacak ve o zaman tamamen erdemli bir insan olacağım.

Bu yüzden bizi etkilemesi için bu gücü keşfetmemiz gerekir. Hepsi bu kadar.

Hayatın Anlamı, Bölüm 5

Yaratılış Amacının İfşasına İtilme

Soru: Kabala’nın bakış açısından hayatın anlamı, Yaradan’ın, tam da bu dünyada, bu bedende yani sıradan bir insan hayatı sürerken kişi içinde ifşa olması mıdır?

Cevap: Evet.

Soru: Büyük bir haz gibi mi hissedilir? Sonuçta, tüm Kabalistik kaynaklarda,  yaratılışın amacının yaratılan varlıklara haz getirmek olduğu yazılmıştır.

Cevap: Neyin sayesinde haz getirmek? Bu, Yaradan’ın ifşası sayesinde olur.

Soru: Öyleyse bu, Yaradan’ın, doğanın, başlangıçta bizi yüzeysel temel hazlardan, sosyal hazlara ilerleyecek şekilde geliştirdiği anlamına mı geliyor?

Cevap: Yine de bütün bunlara rağmen, küçük hazlardan daha büyük hazlara doğru ilerleyen bir kişi de acıdan geçer.

Soru: Bu, yaratılış amacının ifşasına doğru iten bir acı mıdır?

Cevap: Evet. Daha fazla ifşa etmek, daha fazla anlamak ve daha fazla hissetmek için ihtiyaç duyduğum eksiklik duygusu, bizi ileriye götürür.

Erkek ve Kadın, Bölüm 7

Karı Ve Koca Aynı Çevreden Gelir

Yorum: Kabala’ya göre, ortak bir temele ve niteliklere sahip bir eş aramamız gerektiğini söyleyen form eşitliği yasası vardır.

Benim Yorumum: Evet, bu  gereklidir. Sizinle aynı çevreden gelen ve size yakın olan bir eş aramanız tavsiye edilir.

Yorum: Ancak Kabala, zıtların bağının daha büyük ve daha iyi bir etki yarattığını da söyler.

Benim Yorumum: “etkilere” ihtiyacımız yok. Barışa ve normal bir varoluşa ihtiyacımız var. Aileden bahsediyoruz.

Eşimin beni hissetmesine,  zevklerimi ve alışkanlıklarımı anlamasına ihtiyacım vardır çünkü o da kendini geliştirdiği toplumda benzer şeyler görüp geçirmiştir. Dünyanın başka bir yerinden  bir kadınla evlenirsem, bu istenildiği gibi olabilir ancak her zaman tamamen içgüdüsel düzeyde bazı  yanlış anlamalar yaşarız.

Soru: Hala özelliklerin benzer olması gerektiğini tavsiye ediyor musunuz?

Cevap: Evet. Prensipte bunu Tora’da görürüz,  İbrahim genç erkeklere,  kendilerine geldikleri yerlerden eş getirmelerini tavsiye etmiştir.

Kime Dua Ediyoruz?

Soru: Eğer Yaradan doğanın kanunu ise, o zaman kime ya da neye dua ederiz? Başkaları için dua yükselttiğimizde, basitçe yüksek derecemize hitap ediyoruz, doğru mu anlıyorum?

Cevap: Bizler bir boşlukta çalışmıyoruz. Doğanın tek yasası, yaratılışın tüm unsurları arasındaki bütünleşik ilişki hakkında çalışıyoruz.

Böylesine parçalanmış ve uzak olan, birbirimizi uzağa iten ve birbirimizi kullanma arzusunda olan bizler, davranışımızı değiştirir ve birbirimize yakınlaşırsak, o zaman kendimizi manevi bir koşulun içinde bulacağız ve tamamen farklı bir dünyada olduğumuzu göreceğiz.

Egoizmimizin üstüne çıkmalı ve kendi aramızda birleşmeye başlamalıyız. Kabala bundan bahsetmektedir.

Bunun yolu, iki yönlü olabilir. Birisi, hala üzerinde yürüdüğümüz ıstırabın yolu ya da ışığın yolu yani üst ışığı çekmek ve tüm insanlık değil ama onlular içinde küçük gruplar halinde çalışmaktır.

İhsan Etmede Yorulma Yoktur

Soru: Bize karşı sabır için bu kadar gücü nereden alıyorsunuz?

Cevap: Kabala, almanın bilimidir, ihsan etmenin değil. Size ihsan ettiğimi mi düşünüyorsunuz? Aksine, sizden alıyorum. Çünkü verdiğiniz zaman alırsınız. Bu nedenler her zaman gücüm var.

Tabii ki, tamamen fiziksel olarak, bazen vücudun artık olması gerektiği gibi işlev görememesi mümkündür. Ama esas olarak, ihsanda yorgunluk yoktur. Aksine, her zaman tatmin olursunuz, yanıp tutuşursunuz. Bu hazdır! Size en kısa sürede ona ulaşmanızı tavsiye ederim.

Öğretmeyi deneyin. Öğretme çok faydalıdır. Çemberlerinizi büyütün. Verimli olun ve grupları daha fazla çoğaltın.  Bunun sizi nasıl ilerleteceğini göreceksiniz.

Bir gruba sahip olan, en az birkaç kişiye öğreten biri, bunu yaparak büyük bir ilerleme kaydeder. Sadece birkaç kişi onun vasıtasıyla geldiğinden, Yaradan’ın böyle bir kişiyi nasıl gözeteceğini hayal bile edemezsiniz. Arkanızda başkalarının durması çok önemlidir. Bunu yapmayı deneyin ve ne kadar harika olduğunu göreceksiniz.

Kabalistik Bir Grubun Amacı, Bölüm 6

Grup Nasıl Toplanır?

Soru: Her bireyin ya Yaradan’a ya da doğanın içinde onu heyecanlandıran şeye dair belirli bir arzusu vardır. Bu arzuyu geliştirmek için, size benzeyen insanlarla bağ kurmalısınız. Bu nasıl olur?

Cevap: Grubun nasıl birleştiği bizler için belirsizdir. İnsanlar aniden bu görüşün kendilerine yakın olduğunu hisseder ve bu şekilde gruba gelirler.

Bu tarz insanlar çok olamaz. Nicelik ve nitelikte bu kadar çok insan bir araya gelinceye kadar elenir ve aralarında manevi bir ideali, birliği somutlaştırabilirler.