Category Archives: Kabala

“Günümüzde Kadının Toplumdaki Yeri Nedir?” (Quora)

Kadınların gücü, kadın dayanışmasıyla toplumun refahına ve mutluluğuna katkıda bulunabilecekleri, insan toplumu için yeni, rahat ve hoş bir ev inşa etme çabalarını birleştirebilecekleri şekilde yönlendirilmelidir.

Doğanın yapısına göre, erkekler verme niyetini temsil ederlerken kadınlar alma arzusunu temsil etmektedir.

Bu nedenle eğer kadınlar, tüm bölünmelerinin üzerinde insanlığın birliği için bir arzu gösterirlerse ve bu arzuyla büyük bir güç olarak birleşirlerse, erkekleri birlik yönünde zorlayacaklardır.

Ardından, erkekler birleşmek için kadınlardan böylesine güçlü bir uyarı aldıklarında, bu talepleri yerine getirmek için çalışacaklar, birlik olmak için çaba gösterecekler ve tüm parçaları arasında özgecil bağlarla çalışan birleşik doğa formuyla birleşmeye ve dengeye gelmeye çabalayacaklardır.

Dünya ve insan toplumu daha sonra yeryüzü üzerindeki Cennete,  doğanın en temel yasası olan  “Komşunu kendin gibi sev” e göre çalışan bir topluma dönüşecektir. Bizler o zaman ortak bir evi paylaşıyormuş, sevgi dolu kocaman bir aileyle yaşıyormuş, doğa yasaları ve içinde bulunduğumuz dünya hakkında tamamen yeni ve yükseltilmiş bir farkındalık içindeymiş gibi hissedeceğiz.

Arzuları Tekrar Değerlendirmek

Açıklama: Kabala çalışmaya başladıktan sonra, hayatımda birçok şey değişti. Önem verdiklerimi ve arzularımı tekrar değerlendirdim.

Benim Yanıtım: Özünde, Kabala çalışmaya başlayan biri, bu hayattan beklentilerini normal bir şekilde, en az seviyeye doğru azaltmaya hazırdır. Yiyecek, barınak ve aile, herkesin bedensel seviyedeki ihtiyaçlarıdır.

Sizler bedensel amaçlarınız için koşuşturmamalısınız. Mümkün olduğunca, önünüzde göreceğiniz mükemmel ve ebedi koşulun edinimi için özlem duymalısınız.

Diğer her şey geçicidir ve her koşulda unutulup gidecektir. Bu bakımdan, Kabala bilgeliği, kişinin dünyamızda elde edebileceği değerlere karşı kendini doğru bir şekilde konumlandırmasına yardımcı olur.

Twitter’da Düşüncelerim / 16 Nisan 2020

Grupta birliğe ulaştığımızda, dostlarla bağ uğruna her şeyi ihmal etmeye istekli olduğumu hissederim, çünkü onunla – Yaradan’a bağlanabilirim. Böylece Firavun’un otoritesinden çıkarım ve Yaradan’ın otoritesine girerim, onluyu beni egoist kölelikten çıkaran bir araç olarak görerek

Matza, ızdırap ekmeği olarak adlandırılır, çünkü bizler onu yoksulluk, güçsüzlük, kalpteki duyumlar ve akıldaki anlayışta pişiririz. Yine de, bu yeni formun yardımıyla, özgürlüğü almak için egoistik arzumuzdan kaçarak Firavun’un ve Yaratan’ın alanı arasındaki sınırı geçebiliriz.

Eski dünyaya geri dönmeyeceğiz. Yeni bir dünyaya ulaşacağız ve yeni insanlar olacağız. Bu aşamalar halinde olacak ancak süreç çoktan başladı. Doğanın şu anda uygulanmakta olan kendi programı var ve biz ona ne ölçüde uyduğumuzu hissediyoruz.

Bugün, insanlığın “Son Nesil” adı verilen gelişim programının son aşamasına giriyoruz. Dünya Yaradan’a benzer hale geliyor. İlk kez, insanlar diğer insanlara karşı savaşmıyor, ama doğanın kendisi insanlara saldırıyor. Artık egoların değil, Yaradan’ın insana karşı mücadelesi.

Şimdi uluslararası ticaret ve iş sistemlerinin kademeli olarak çöküşüne tanıklık edeceğiz.

Koronavirüs pandemisi, tüm dünya uygarlığının radikal bir değişimi, insanlığın egoist yapısının, gezegenin tüm sakinleri arasında entegre bir etkileşim dünyası ile değiştirilmesinin başlangıcıdır.

 

Arzu Olgunlaşana Kadar

Soru: Kalpteki nokta, içinde uyandığında bir insanda iki zıt arzu nasıl bir arada var olur? Sonuçta bu, kişinin daha önce hissettiği şeyden tamamen farklıdır ve bu dünyayla hemen hemen hiçbir ilgisi yoktur.

Cevap: Onunla hiçbir ilgisi yoktur. Bu duygu, beklenmedik bir şekilde, tıpkı herhangi bir manevi seviyenin fark edilemez şekilde tezahür ettiği gibi ortaya çıkar.

Ve şu an zaten belirli bir edinim, belirli bir bağ ve hatta Yaradan ile az çok bilinçli bir ilişki içindesiniz ve yeni bir şey hissediyorsunuz. Dahası, her edinim ilk kez gerçekleşiyormuş gibi ortaya çıkar.

Soru: Neden biri diğerini takip etmiyor? Neden bir düşüş olmalı?

Cevap: Bunun nedeni, oturup titrek kareleri izlediğiniz bir filmde olduğu gibi olmamasıdır. Arzunuzu ve hazırlığınızı her kareye eklemelisiniz. Arzu tamamen olgunlaşana kadar her türlü koşuldan geçersiniz.

Utanç Adamı Geliştirir

Soru: Misafirliğe davet edildiğimi varsayalım. Ziyarete geleceğim ve onunla masada oturacağım diye ev sahibiyle anlaştım. Ama ona yemeğini reddettiğimi nasıl söyleyebilirim?

Cevap: Bu gerçekten bir sorun. Ancak, masadan hiçbir şey alamayacağınız bir koşula geliyorsunuz. Utanç niteliği sizin içinizde gelişir.

Bu dünyevi bir utanç değildir, ancak üstesinden gelemeyeceğiniz harika bir duygudur. Sizi sarar ve ev sahibinden herhangi bir şey kabul etmenize izin vermez.

Soru: Bu utançla bundan sonra ne yapmalıyım?

Cevap: Bundan sonra ne olacak, henüz çalışmadık. Ama bizi yönlendiren ve geliştiren utançtır.

Hızlandırılmış Farkındalık Zamanı

Soru: Bahsettiğiniz her şeyi nasıl öğrendiniz?

Cevap: Sizler de bileceksiniz. Bundan bir buçuk ila iki yıl sonra benimle neredeyse aynı şeyi bileceğinizi garanti ederim.

Günümüzde metodoloji, hızlandırılmış bir biçimde sunulabilir çünkü insanlar artık tamamen farklı. Çok miktarda bilgiyi kendileri alabilirler ve doğru bir şekilde anlayabilirler. Tüm bunları çok hızlı bir şekilde gerçekleştireceğinizden eminim.

Psikolojik Eğitim Mi Kabala Mı?

Soru: Geçenlerde, düşüncesiz kalma durumunu araştırdığım, Asya’ya yaptığım geziden döndüm. Bu evrede insanları tanımaya başladım ve fark ettim ki onları hissedebiliyordum, ne istediklerini ve onlara ne vermek istediğimi anlayabildiğimi fark ettim.

Bunu daha fazla uygulamaya başladığım zaman, aramızda oluşturulan bu mükemmel içsel durumun hissetmeye başladım ki bu da yakınlardaki herkese aksetti. İçsel ışık hakkında konuşurken bahsettiğiniz şey bu mu?

Cevap: Hayır. Bu aynı şey değildir. Siz psikolojik durumlar hakkında konuşuyorsunuz bense manevi durumlar hakkında konuşuyorum.

Birincisi, Kabala çalışmaya başladığınızda bunun aynı şey olmadığını göreceksiniz.

İkincisi, deneyimlediğiniz şeyleri hissetmek için, egoizminizin üzerine, doğanızın üzerine yükselmenize gerek yoktur. Bazı psikolojik eğitimler, bir şekilde diğerlerini daha derin düzeyde hissetmenize yardımcı olur o kadar. Bu, egoizmden çıkma yolu değildir ve Kabala’nın üzerinde durduğu konu bu değildir.

Dünyada insanların ilgisini çeken birçok yöntem bulunmaktadır. Size, ilginizi çeken şeyleri yapmayı bırakın demiyorum. Bununla birlikte, Kabala ile ilgilenin ve hangi yöntemin gerçekten sizi egoizminizden ya da doğanızdan uzaklaştırmaya gerçekten yardımcı olacağını göreceksiniz.

Yaradan’ın Yakınlaşması İçin Zaman Geldi

Soru: Kabala bilgeliğine ilgi artıyor. Bu, Yaradan’ın bize yakınlaştığı anlamına mı geliyor?

Cevap:
Elbette. Yaradan’ın yakınlaşması için zaman geldi.

Bir yandan bu tatsız bir duygu çünkü egomuzun zıttı olan nitelikler içimizde ifşa oluyor. Fakat öte yandan, ifşa olan yeni nitelikler, bizi doğru bağı araştırmaya motive ediyor.

Doğa yeni bir düzeyde ifşa olmakta ve bizler, yavaş yavaş onunla bağ içine girmeliyiz. Elbette bu basit bir mesele değildir. Bu nedenle, aslında şimdi Kabala bilgeliği ortaya çıkar ve bize neler olduğunu açıklar.

Grup, Düşüşünüzü Absorbe Eder

Soru: Kişi düşüş sırasında, yükselişte olduğunu hayal etmeye başlarsa, bu ona yardımcı olur mu?

Cevap: Evet. Eğer kendisi yükselişi hayal etmeye başlarsa, o zaman bu onu düşüşten çıkarır.

Daima testere dişi gibi yukarı aşağı eğriye sahibiz, yukarı çıktığımızda, sonra biraz daha aşağı ineriz, daha da yükseliriz, daha da alçalırız, vb. Genişlik yükselir ve böylece hedefe doğru hareket ederiz.

Böyle bir genişlik, yani artı ve eksi arasındaki fark, manevi seviyemizin bir göstergesidir. Bu nedenle, ilerlerken büyük düşüşleriniz ve sonra büyük yükselişleriniz olacağını bilmelisiniz.

Sadece doğru çevre, grup, bunun için sizi kompanse edebilir. Grup damper görevi görür, düşüşlerinizin emicisidir. Velhasıl,  yükselişte bir kondansatör olarak çalışırsınız, gücünüzü gruba aktarırsınız ve düşüşte,  grubun gücünü düşüşünüzle birlikte alır ve yükseliş yaparsınız.

Bobin ve kondansatör arasındaki salınım devresi bu şekilde çalışır. Nitekim enerji transferi bu şekilde gerçekleşir.

Birliğin Özü Ve Kökü, Bölüm 1

Kabalistik Yaklaşımın Eşsizliği

Soru: Tarihsel süreçleri incelemek için birçok metot ulunmaktadır. Filoloji (metinleri karşılaştırma), genetik ve arkeoloji vardır. Kabalistik metot nedir? Onu bu kadar eşsiz yapan nedir? Kabalistler tarihsel süreçleri nasıl araştırırlar?

Cevap: Bizler her şeyi Kabalistik kaynaklara dayandırıyoruz, başka bir şeye değil. Tüm bu kaynaklar, Adem’den İbrahim’e kadar, daha sonra İshak, Yakup, Musa, Aaron, Yusuf, Davut ve dahası, günümüzün Kabalistlerine kadar bilinir.

Bu arada, Kabalistler hiçbir zaman İsrail halkının tarihi ile ilgilenmediler. Sadece Yahudi halkını, manevi dünyada temeli atılan yüksekliklerine nasıl yükselteceklerini düşündüler, böylece bu yükseliş tüm insanlık için bir örnek olarak hizmet edebilir.

Yorum: Bu yaklaşım, Zohar Kitabı, Pentateuch, Kutsal Yazılar, Peygamberler, Talmud,  Mişna ve diğerleri gibi tüm birincil kaynakların ve İsrail halkı da dahil olmak üzere, kişinin veya tüm insanlığın manevi koşullarının tarif edilme şekliyle benzersizdir.

Kabala’ya göre, tüm manevi koşulların en az bir kez gerçekleşmesi gereken bir model vardır. Ancak onlar olayların çerçevesine/tarifine veya uygulama zamanına uygun olmayabilir.

Bu nedenle, tarihçiler ve arkeologlar araştırmalarını yaparken, sıklıkla aynı Tora’da açıklanan olayların tarifinin ve tarihlerinin belirtilen zamana karşılık gelmediğini görürler.

Benim yorumum: Aynen. Bu bağlamda, dünyanın sonunda korkunç olaylarla ilişkilendirdiğimiz “Armageddon” kavramı, tam bir gösterge niteliğindedir. Aslında, bu kelime küçük tepe “Har Megiddo” adından gelir.

Kabala,  herhangi bir olgunun veya nesnenin fiziksel olarak nesnelleştirilmesini değil bunların manevi koşulunu kasteder. Ve manevi bir formda, tüm bunlar büyük öneme sahiptir, örneğin, Tapınak. Tora’da belirtildiği gibi, Tabernacle’ın diğer şeylerle birlikte kaç kübit (dirsekten orta parmağın ucuna kadar uzunluk) yapılması gerektiğine bakın.

Maddesel seviyede, bunların hepsi çok küçük ve önemsizdir. Bununla birlikte, onlara manevi büyüklük verildiğinde, sonra birbiri ile çarpılarak, gerçekten çok daha yüksek bir güç olurlar.