Category Archives: Kabala

Nereye Adım Atacağını Bilmek

Soru: Akıllıca yaşayan bir kişi, başarısız olmamak ya da düşmemek için bir sonraki adımı nasıl atacağını bilmek zorundadır. Maddesel dünyada yaşayan bir insan kalbini takip eder ve nereye giderse gitsin, bir sonraki adımı her zaman sağlam zemindedir. Ya Kabalistler?

Cevap: Kabala bilgeliği, kişiye bir sonraki adımını nereye atması ve mümkün olan en kısa sürede nasıl ilerleyeceği fırsatını tanımak demektir.

Knowing Where To Step

Neden Üst Işığı Hissetmiyorum?

Soru: Üst Işık nedir?

Cevap: Üst Işık, yaratılışın tüm hacmine yayılan ve her şeyi dolduran enerjidir ve biz de onu kullanırız. Şimdilik biz sadece her kişinin kendisi için alabileceği enerjiyi içeririz.

Soru: Neden üst Işığı hissetmiyorum?

Cevap: Çünkü sistemde, üst Işığın algılayıcısı gibi hizmet edebilecek hiç kimseyle bağ kurmuyorsun. Bu algılayıcı, onlu gruptur.

Soru: Zihinsel ve manevi olarak mutlu olmak istersem, bağımsız olarak, buna kendim ulaşamaz mıyım?

Cevap: Bunun için doğru koşullara sahip olmadığından kesinlikle ulaşamazsın. Yalnız yaşayan biriyseniz ve egoist iseniz manevi olarak nasıl mutlu olabilirsiniz? “Manevi mutluluk” terimi, kendi üzerinize, maddesel koşulunuzun üzerine yükselmeyi ifade eder. Kendinden çıkmak, başkalarına girmek demektir.

Why Don’t I Feel The Upper Light?

Kendimde Neyi Düzeltmeliyim?

Soru: İçimdeki hangi kusurları düzeltmem gerektiğini nasıl bilebilirim?

Cevap: Kendinizde hiçbir şeyi düzeltmeniz gerekmez.

Yapmanız gereken tek şey, Kabalistik gruptaki arkadaşlarınızla doğru ilişkileri kurmaktır: siz ve içinde üst dünyaya ve Yaradan’a ulaşacağınız, onlu dediğimiz şey arasında. Bu en önemli şeydir ve diğer her şey kendi kendine hallolacaktır.

What Should I Correct In Myself?

Kabalistik Anlamda Evlilik

Soru: Kabalistik anlamda düğün nedir?

Cevap: Kabalistik anlamda damat her zaman Yaradan’dır ve arzusunu Yaradan’ın Işığı aracılığıyla yerine getirmeye adayan biri gelinidir.

Arzu, ihsan etme uğruna bir niyetle istemeye, ıslah edilmelidir. Dünyamızın seviyesinde, bu kadınlarda doğal olarak kendini gösterir: Onlar içtenlikle, eşe ve çocuklara, aileye bakmak isterler. Erkeklerde, esas olarak böyle bir arzu yoktur.

Marriage In A Kabbalistic Sense

Kabala Neye İnanır?

Soru: Bir insanın düşüncesini etkilemek mümkün müdür? Kabala bilgeliği buna inanıyor mu ve onda bunun için bir eğitim yöntemi var mı?

Cevap: Kabala bilgeliği hiçbir şeye inanmaz. Sadece tek bir uygulama vardır: Ohr Makif’i (Saran Işık) çekmek.

Bu bilgelik çok basittir, çünkü iki kuvvetin etkileşimine dayanır: İhsan etme ve sevginin daha yüksek gücü ve egonun ve almanın daha düşük gücü. Başka bir şey yok.

Üst kuvvet (Işık) daha düşük kuvveti (arzu) kontrol eder ve Kabala bilgeliğinde olan her şey onlar arasında gerçekleşir. Daha düşük kuvvet, üst kuvvet tarafından oluşturulur ve Yeş mi Ayn (yokluğun varlığı) adı verilir. Bu tıpkı içinde sıfır ve sıfırdan farklı bir şey olan matematik gibidir – bu bilimin başlangıcıdır. Burada da aynı şey var.

Üst Işık, tamamen onun kontrolü altında bulunan arzumuzun üzerinde hareket eder ve etkiler. Bizler arzuyuz: her birimiz ayrı ayrı ve hepimiz birlikte.

Işığın bize nasıl döndüğünden bile haberimiz yok ve biz her şeyi kendimiz yapacağımızı düşünüyoruz. Ancak, aslında, her birimiz basitçe küçük bir makineyiz. Işığın ekstra etkisini uyandırma fırsatımız var. Akıllıca gelişmek için onu çektiğimiz derecede, Işık’ın bizi nasıl etkilediği ve bizim içimizde belirli eylemler gerçekleştirdiğinin anlayışına sahip oluruz. Bunu çalışmaya başlarız ve böylece onu ve kendimizi yönetiriz.

Bu konuda “Oğullarım beni yendi” diye yazılmıştır. (Baba Metzia 59b).

Kabala Kitabı Okuma

Soru: Bir Kabala kitabındaki güç, nasıl benim içimde yeni algılayıcıları biçimlendiriyor ve benden gizlenen manevi dünyaya perdeyi açıyor?

Cevap: Kitap bir şey yapmaz; kimin tarafından yazılmış olursa olsun, her kitap yalnızca kâğıttır.

Bütün işi yerine getirmemizi sağlayan şey arzumuzdur. Bizi çevreleyen Saran Işığın (Ohr Makif) etkisini, birbirimize bağlamayı özlediğimiz ölçüde çağırıyoruz ve uyandırıyoruz.

Kitabı okurken, üst Kabalistik kaynakla bir bağlantı kuruyoruz ve o bizi etkiliyor ve değiştiriyor. O kitabın kendisi değildir, sadece içinde anlamak istediğimiz şey, benzemek istediğimiz şeydir. Bu nedenle, Kabala bilgeliğini çalışırken kendimizi, saran kuvvet alanını toplarız ve bizi değiştiren şey budur.

Kabala Hiçbir Şeyi Önceden Haber Vermez

Soru: Zohar Kitabı, kehanet olarak kabul edilir mi? Sonuçta, geleceği anlatıyor.

Cevap: Kabala bilgeliği hiçbir şeyi önceden haber vermez. O, kişiye manevi seviyelere nasıl ulaşacağını öğretir. Bir kişi bunu gerçekleştirdiğinde, görünüşte bir kehanet olarak adlandırılabilecek her şey onun için gerçek olur. Kabala bilgeliği şimdi, gelişmenin, ilerlemenin ve başka bir boyutta yaşamanın nasıl mümkün olacağını açıklamaktadır.

Hızlı Kabala İpuçları – 11/6/16

Soru: Eğer bir ruhun parçalarıysak neden bu kadar farklıyız?

Cevap: İnsan vücudunda bile, her organ farklı şekilde çalışır: kendi hızıyla, kendi dinamikleriyle. Manevi dünyada hepimiz tek bir ruhsak da, her birimiz farklı bir organa aitizdir ve bundan dolayı bizler farklıyız. Bütünlük, aramızdaki karşılıklı ilişki yoluyla özel olarak sağlanmaktadır.

Soru: Arzu, düşünceden önce mi gelir, yoksa birbirine bağlı değil midir?

Cevap: Arzu en önemli şeydir ve sürekli içimizde çalışıyor. Değiştirilmesi, yönlendirilmesi ve düzeltilmesi gerekir. Bu yüzden yapabileceğimiz tek şey doğru yönlendirmeyi sağlamaktır.

Soru: Siz ruhumuzun bilinç olduğunu söylüyorsunuz. Bunun algılama ile aynı olduğunu söylemek mümkün mü?

Cevap: Hayır, algı, ruhun doğru yapısının sonucudur.

Soru: İki kişi için bir ruh olabilir mi?

Cevap: Hepimiz için bir ruh var.

Soru: Kuantum fiziği teorisinin, ruhun doğru anlaşılmasına, dünyanın manevî kısmının yapısına yaklaştığına inanıyor musunuz?

Cevap: O asla işlemeyecektir, çünkü fiziksel zihinlerimizde kavrayabildiğimiz şey, manevi alanda var olanla hiçbir şekilde uyumlu değildir.

Soru: İnsan vücudu bu dünyayı, ruhu edinmeden terk edebilir mi?

Cevap: Kesinlikle, aslında, bütün dünya böyledir.

Soru: Kabala bilgeliği, özelliklerimizden veya çabalarımızdan hangisini, bir enkarnasyondan diğerine geçebilen bir kişinin manevi bagajına bağlar?

Cevap: Eğer kişi hayatın anlamını anlamaya yönelik bir arzuya sahipse ve bir öğretmeni varsa, bir grubu ve bu özlemi gerçekleştirmek için doğru bir yöntem bulmuşsa, o şanslıdır.

Soru: Çalışmanın kaç yılını ruhunuza ulaşmak için harcadınız?

Cevap: Hatırlamıyorum bile, ama bir noktada ortaya çıkıyor. Bu, her insan için farklıdır.

Soru: Kabala bilgeliğini çalışmak, kişisel özellikleri iyileştirebilir, geliştirebilir mi; daha içten, saygın, nazik, akıllı bir kişi olmak mümkün mü?

Cevap: Evet, ancak manevi hedefe ulaşmak için yararlı olduğu koşulunda. Dolayısıyla, dünyamızda bunun herkes tarafından anlaşılan bir biçimde ortaya konması gerekli değildir.

Soru: Eğer ruh 600.000 parçaya bölündüyse, tıpkı bedenin başa, kollara vb. sahip olduğu gibi, herkes kendi parçasına mı sahiptir? Yoksa bütün parçalar aynı mıdır?

Cevap: Hayır. Maneviyatta her şey ayrılmaz bir sistem gibi var olur. 600.000 parça, koşullara bağlı bir kavramdır. Sadece 600.000 denilen bir seviyeye ulaşmamız yeterlidir, çünkü bu Atzilut dünyasının başındaki Arih Anpin seviyesidir. Zer Anpin (60), 10.000 seviyesine ulaşır ve bu nedenle ona 600.000 (60 X 10.000) ya da Zer Anpin, Atzilut dünyasının Arih Anpin’ine yükselir denir. Bunlar parçalar bile değildir, ancak ulaşmamız gereken bir yoğunluktur.

Soru: Anlamıyorum, kişi ruhunu yeniden mi yaratıyor, yoksa yeni bir ruh mu inşa ediyor? Yaradan böylesine keyfi bir harekete izin mi veriyor?

Cevap: Kişi kırılmış bir şeyi yeniden yaratır. Fakat kırık parçalardan ruhu yaratırken bunun nasıl ortaya çıktığını, bunun neden meydana geldiğini ve onun içsel yasalarının ve özelliklerinin neler olduğunu anlamaya başlar. Ve bu zaten onun elindedir.

Blitz Of Kabbalah Tips – 11/6/16

Hızlı Kabala İpuçları – 8/28/16

Soru: Neden bizlere fanteziler verilir?

Cevap: Fanteziler bize bir yalanı, yalanla güzelleştirmek için verilir.

Soru: Bu, fantezilerin yanlış/sahte olduğu anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet, bizim bütün dünyamız olduğu gibi, bize gerçek gibi görünse bile.

Soru: İnsan bu dünyada mutluluk bulamayacağını anlamalı mı?

Cevap: Bu her birey içindir. Yine de, kişinin kendisine dünyada hiçbir mutluluk olmadığını kanıtlaması gerektiğini söylemiyorum. Sadece gerçek mutluluğu aramamız gerekir.

Soru: Kendim değil ama başkalarının veya Yaradan’ın tamamlanmış olmasından dolayı nasıl bir yarar elde ederim?

Cevap: Eğer onlar sayesinde gerçekleştirirsem, bu tamamlamanın daha yüksek egoist bir sistemidir; eğer tüm dünyayı benim aracılığımla tamamlarsam, o zaman dünyaya aktardığım her şeyle tamamlanırım.

Soru: Başkalarının arzusunu yerine getirmek ne demektir?

Cevap: Başkalarının arzusunu yerine getirmek kendinizi tamamlamanın bir aracıdır, Yaradan’ın tamamlanması için bir araçtır.

Soru: İnsanlar hazzın en üst seviyesine ulaştığında, fiziksel dünyada ne olacak? Bunun sonucu olarak nüfus azalacak mı yoksa artacak mı?

Cevap: Dünyamız, duyularımızdan yok olacak; Sonuçta, o sadece duyularımızda var olmaktadır.

Soru: Olumsuzluğun olumluya dönüştürüldüğü, Aikido adlı bir felsefe vardır. Siz Kabala bilgeliğinin egoyu, Yaradan’ın karakterine sahip olmaya, özgeciliğe dönüştürdüğünü iddia ediyorsunuz. Bu bir tür Kabalistik Aikido mu?

Cevap: Ego aynen kalır, biz sadece onu doğru kullanırız.

Soru: Ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkiyi “ihsan etme” olarak adlandırmak mümkün mü?

Cevap: Hayır, çünkü bu bağlantı kişiseldir, yani ben kime ihsan ediyorum? Kendime mi?

Soru: “Ego” ve “ışık” nasıl ruhumun parçalarıdır?

Cevap: İhsan etme seviyesi ıslah olmuş ego, ruhtur; ego dışında hiç bir şeyimiz yoktur.

Soru: Kabala bilgeliğinden aldığım aynı hazzı çocuklarıma miras bırakabilir miyim?

Cevap: Hayır, o miras bırakılmaz. Senden önce birçok kadının olduğu gibi, büyük bir Kabalist olabilirsin, fakat kural olarak onların çocukları Kabala bilgeliğine açık değillerdi. Ama bizim zamanımızda, bu farklı olabilir.

Soru: “Yaratılışın sonu” ve “haz” arasındaki bağlantı nedir?

Cevap: Yaratılış bizim hissettiğimiz şeydir. Tüm hislerimizi ıslah ettiğimizde, mevcut biçimdeki yaratılış kaybolur ve onun yerine üst dünya denilen tamamen yeni bir yaratılış ortaya çıkar.

Soru: Zaten bahsettiğiniz hazzı yaşıyorsam, yine de Kabala bilgeliğini öğrenmem gerekir mi?

Cevap: Eğer bunun için bir arzun varsa o zaman çalış; eğer yoksa çalışma. Her şey tamamen özgür iradedir, hiç kimseye hiçbir şey dayatılmaz. Kabala bilgeliği ancak onu isteyen birine ifşa olur, zorlama yoktur. Kabala bilgeliğini bırakırsanız cezalandırılmazsınız. Eğer bunu çalışırsanız, ödülle ikna olacaksınız. O görmeye alıştığınız aynı düzlemde bulunmaz. Kendiniz için seçmelisiniz. Bu sadece ihtiyacı olanlara verilen bilgeliktir.

Blitz Of Kabbalah Tips – 8/28/16

Hızlı Kabala İpuçları – 8/21/16, Bölüm 1

Soru: Bir Kabalist olumsuz duyguların üstesinden nasıl gelir?

Cevap: Kabalist, Yaradan’a olumsuz duygular getirir, çünkü Yaradan onları uyandırır, böylece kişi O’nunla olumsuz duyguların üzerinde bağ kuracaktır.

Soru: Kişinin kendi içinde geliştirmesi, yetiştirmesi gereken duygular nelerdir?

Cevap: Bunlar esas olarak “O’ndan başkası yok” ve Yaradan’ın yaptığı her şeyin kesinlikle iyi olduğu duygularıdır. Bu dünyada, şu anda, Yaradan’ın iyiyle dolu tek güç olduğunu keşfetmeliyiz.

Soru: “Yaratıcıyı hissetmek” ne demektir? Bu nasıl bir şeydir?

Cevap: Yaradan’ı hissetmek, tüm dünyayı ve sizi tamamen kontrol eden olağanüstü, her şeyi kapsayan tek muazzam güç olduğu duygusu gibidir. Ve siz bunun içindesiniz; bunu görüyorsunuz! Bu, bir insanın yaşayabileceği en harika histir. Bu hissi yakalamalı ve her an içine dalmış olmalıyız.

Soru: On kişiden oluşan bir grupta, Işığı çektiğimizi nasıl hissedebiliriz?

Cevap: Onu kendi içinizde hissetmelisiniz.

Soru: Maneviyatta “hislerin geliştirilmesi” ifadesi ne demektir?

Cevap: Dünyamızdaki hiçbir metodun duygusal eğitimle ilgisi yoktur. Bu, ben uyandığımda ve Üst Işık’ın belirli kısımlarını topladığımda ve sonrasında, ben ve duygularımın onların etkisi altında nasıl değiştiğini hissettiğim bir süreçtir.

Soru: Akıl ve hisler arasında bir denge olmalı mıdır?

Cevap: Şüphesiz zihin ve duyular arasında bir orta çizgi olmalı ve her ikisi de sürekli dengeli olmalıdır.

Blitz Of Kabbalah Tips – 8/21/16, Part 1