Category Archives: Egoizm

Topraktaki Bir Tohum Gibi

Soru: Egoizm sürekli gelişiyorsa, kişinin kalbindeki nokta da egoizmle birlikte mi gelişir?

Cevap: Kesinlikle, kalpteki nokta büyür ve topraktaki bir tohum gibi beslenir. Tohumun besleyici bir ortamı varsa, o zaman büyür, ancak ortamın tohum için içerik sağlayıp sağlamadığı bize bağlıdır. Bizler, tohum ve besleyici ortam arasında doğru bağlantıyı sağlamalıyız.

Çevre biziz, dostlarımız, büyük bir dünya grubu ve nihayetinde tüm insanlıktır. Sistemi az çok oluşturduğumuz derecede tohumumuz büyüyecektir. Tohum, onluya eklediğimiz her bir kişinin küçük parçacıklarından oluşur.

Egoizmi Kullanmanın Sırrı

Soru: Bir yandan, egoyu indirgemeli ve iptal etmeliyiz. Öte yandan, egonun yok olmadığı ve hatta büyüdüğü söylenmekte. Bunun anlamı nedir?

Cevap: Gerçek şu ki, onun kendi iyiliğimiz/faydamız için kullanımını haricinde, egoyu yok etmiyoruz.

Kendi uğrumuz için olan arzulara bencil arzular denir. Yaradan uğruna olan arzular özgecil arzulardır. Niyetlerimizi, kendi uğrumuzdan Yaradan uğruna doğru değiştirmeliyiz.

Bu yüzden endişelenmeyin, hiçbir şey yok olmaz veya yok edilmez. Egonun, artıya karşı bir eksi olması için özel olarak yukarıdan yaratıldığını anlayın. Bu nedenle, eksi ve artı birlikte çalıştığında, onların aralarındaki enerjiyi, bir çeşit üretken çabayı alabiliriz.

Twitter’da Düşüncelerim / 20 Mayıs 2020

Onluyla, orada olan Yaradan’ı hayal ederek ne kadar bağlanırsam, ruhumu o kadar çok akort ederim, diğer yaylarla karşısında bir müzik yayı gibi. Grup kendini bir keman gibi akort etmeli ki böylece herkes tek kalpli tek bir adam olacak. Sonra Yaradan ifşa olacaktır.

İşsizlik dünyada yeni bir gerçeklik haline geliyor. Hükümetlerin en büyük kaygısı, dünya çapında kabul görmüş uluslar arası bir eğitim programına katılma karşılığında, evrensel olarak kabul edilmiş, garanti gelirli bir biçiminde nüfus için sosyal destek oluşturmak olacaktır.

Egoizmle Lekelenmiş Eller

Soru: Manevi köklerin, maddi dallarla bağlantısı açısından, neden Koronavirüse karşı başlıca çare el yıkamaktır?

Cevap: Virüs, kendini en zayıf noktamızda gösterir. Bununla birlikte, bu, maddesel kirle kaplı kirli ellerle değil, ellerin simgelediği alma kapları ile ilgilidir.

Kendimiz için daha çok almak istediğimiz gerçeğiyle, ellerimizi her zaman kirletiyoruz. Çünkü Koronavirüs, esas olarak kirli eller, tükürük ve hava yoluyla bulaşır, doğrudan alma organlarımızı etkiler.

Kalpteki Nokta İçin Besin

Soru: Kalpteki noktayı, gübre içindeki tohuma benzetmiştiniz. Tohum kalpteki nokta, gübre de kalp midir?

Cevap: Evet. Kalp egoizmdir yani gübredir, bunun sayesinde büyürüz.

Ve kalpteki nokta, yukarıdan gelen ilahi kısımdır. O, bu dünyadan, bu gübreden – egoizmden büyümelidir. Bu anlamsız bir ifade değildir.

Yaradan kasıtlı olarak zıt sistemler (egoistik ve özgecil sistemler) yaratmıştır, böylece özgecil gelişimimizin önemini hissettiğimiz ölçüde egodan her şeyi alabilir ve yapabiliriz. Bu demek oluyor ki bu gelişmeyi istediğimiz ve güçlerimizi egomuzdan bu sisteme aktardığımız ölçüde büyüyeceğiz. Uzun ve ciddi bir iştir ama gerçekten bu şekilde büyüyebiliriz.

Yani, çalışmamız çelişkiler üzerine kuruludur: egoizm ve özgecilik, sağ, sol ve orta çizgi. Her şey, kalpteki noktayı yükseltmek ve geliştirmek için gübreden, egodan besleyici maddeleri ne kadar emebildiğimize bağlıdır.

Twitter’da Düşüncelerim / 18 Mayıs 2020

Doğadan gelen darbe, bizi tüm gereksiz işlerden uzaklaştırmayı ve böylece çevreyi temizlemeyi amaçlamaktadır. Toplumu gereksiz faaliyetlerden ve düşüncelerden kurtarır, bizi doğanın istediği, yani ruhsal gelişimimiz için serbest bırakarak.

Yaradan, Işığını içinde ifşa etmek için birliği arzu eder.

Doğanın darbeleri bizi, egoizmin bizi ittiği manevi gelişime karşı çıkan faaliyetlerden ayırır. Sadece gerekli işlere döneceğiz. Önceki TÜM işleri geri yüklemeye çalışmamalıyız. Onların nesli tükeniyor.

Dünya uluslarının Yaradan’ı ifşa etmesi için bir ihtiyaç vardır. Bu, İsrail ulusu Kabala’yı dünya uluslarına ifşa ettiğinde olur. Ondan, Yaradan’ın bilgisi herkes için netleşecektir. (Mesih’in Borozanı)

Önceki ekonomik yapıya dönerek, krize devamlı bir çözüm olmadığı giderek anlaşılacaktır. Eşitsizlik sorunlarına yeni bir çözümle yeni bir ekonomi yaratmalıyız. Eskiyi yakmak değil, yeni bir toplum, ekonomi, ilişkiler yaratmak.

Yetiştirilme tarzı ile yan yana!

Doğa Egoistleri Ayırır

Soru: Bugün herkes dünyada olup bitenler hakkında tüm bilgilere sahip. Daha önce böyle değildi. Yaklaşık 30 ila 40 yıl önce, başka hiçbir ülkede neler olup bittiğini en küçük ayrıntısına kadar bilmenin hiçbir yolu yoktu.

Ayrıca hiçbir zaman evrensel bir karantina diye bir şey olmadı. Herkes şimdi evde oturuyor ya da yakında orada oturuyor olacak. İnsanların hiç dışarı çıkamadığı ülkeler var, para cezasına çarptırılıyorlar.

Doğanın bizi birbirimizden ayırması gerçeği ile ilgili özel olan nedir?

Cevap: Bu çok iyidir. Doğa egoistleri, onları birbirinden uzak tutmak için ayırır. Genellikle kamu düzenini ihlal eden bir grup genci bu şekilde dağıtırız çünkü birlikte, sadece birbirlerini kızdırırlar, birbirlerini kışkırtırlar, gürültü yaparlar ve her türlü aptalca şeyi yaparlar.

Burada da aynı şey var: Dünya kurtulmakta, egoistler zorla birbirlerinden uzak tutulmakta ve her şey sakinleşmektedir. Bunu, bugün dünyada neler olduğunu ekoloji ile görüyoruz. Hava temizlenmekte, her şey daha sakin, düzgün hale gelmektedir. İnsanlar, en kaba egoistler, uyumu ihlal eden kimseler olduğundan, doğa insan etkisinden kurtulmaktadır. O zaman her şey güzel ve iyi olur.

Alışveriş Yapmak Mı Yoksa Yapmamak Mı?

Facebook Sayfamdan, Michael Laitman, 4/23/20

Çeşitli uzmanlar, doğayı tahrip etmenin nedeni olarak tüketiciliğe işaret ediyorlar, bu da sonunda Koronavirüs ve diğer tehditlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Uzmanlar, alışveriş yapmayı bırakmamız ve “sürdürülebilir” yaşam dediklerine dönmemiz gerektiği fikrini savunuyorlar.

Bunun doğal olduğunu düşünmüyorum ve atalarımızın yıllar önce yaşadığı şekilde yaşamak kesinlikle sürdürülebilir değildir. İnsan doğası (!) haz almak ister. Biz sadece hayvan değiliz; biz aynı zamanda insanız ve insanlar hayvanların sahip olmadı birçok arzuya sahiptir. Eğlence, alışveriş veya seyahat ihtiyaçları lüks değildir. Onlara gerçekten ihtiyacımız var. Sorun arzularla değil, onları nasıl kullandığımızla ve esas olarak ne için olduğu ile ilgilidir!

Hepimiz birbiriyle bağlantılı bir sistemin parçasıyız. Birbirimize bağlılığımızla örtüşen, yaptığımız her şey bize yardımcı olur ve birbirimize bağlılığımızla ters düşen, yaptığımız her şey bizi incitir. Başka biriyle bağımı güçlendirmek için bir şey satın alırsam, bu benim için iyidir. Ama aynı şeyi gösteriş yapmak ve başkalarını kötü hissettirmek için alırsam, bu benim için kötüdür. Yani sorun eylemlerimizde değil, niyetlerimizdedir!

Twitter’da Düşüncelerim / 12 Mayıs 2020

Eğer şimdi dünyayı değiştirmezsek, virüs bize geri dönecek mi? Neyi değiştiriyoruz?

Karantinayı terk ederken, yanınızda dünyaya ne götürmek istediğinizi düşünün. Karantinadan sonra girdiğiniz dünyayı nasıl hissetmek istersiniz? Belki birçoğu seninle aynı fikirdedir ve dış dünyayı değiştirebilirsin?

Bu, onların başkalarıyla olan ilişkilerinde açıktır.

Manevi hırslı ve maddi hırslı arasındaki fark, Manevi hırslın EGO’yu iptal etmesidir – bu yaşamın ödülü ve maddi hırslı her iki dünyanın da tadını ister, Zohar’ın dediği gibi: Bu dünyanın GAV’ı ve gelecekteki dünyanın GAV’ı.

Her birinin her hareketle hepsini çevirdiği bir mekanizma içinde on kilitli dişliniz olduğunu düşünün. Dönmeden önce, bunun herkes için nasıl faydalı olacağını, onlar için faydalı olup olmadığını dikkate almalıyım. Herkesi hesaba katmadan en ufak bir hareket yapmam yasak.

Sürekli Yaratan’a dönüyorum ve O’nun cevabını grup aracılığıyla duymaya çalışıyorum. Grupta hissettiğim tek şey Yaratan’ın bana cevap verdiği. Yaradan’a nasıl hitap ettiğim ya da ne istediğim fark etmeksizin, dostlarıma bakmalı ve Yaradan’ın her saniye cevap verdiğini görmeliyim

Liderler neler olduğunu anlamıyor ve dikkatlice olmasına rağmen eski yollara dönmeye çalışıyorlar. Bu kötü bir niyet değil, özverili düşünememe, toplumda meydana gelen değişiklikleri kabul edememedir. Yakınlaşmaya başlamazsak, başka birçok virüs bizi bekliyor…

Çare virüsün kendisidir, bizi birbirimize bağlayacak ve hizalayacak, bizi Yaradan’a benzer şekilde gelişime yönlendirecektir. Yaratan’ın darbeleri iyileşir. Güzel zamanlarda yaşıyoruz. İnsanlığın yeni bir form almasına yardımcı olan, ruhunu inşa eder ve böyle yaparak Yaradan’ın yardımcısı olur.

Kendimi Nasıl Kaybedemem?

Soru: Bugün ne olduğumun farkındayım. Bu bir şekilde bu dünyada yolumu bulmamı sağlıyor. Makalelerinizi incelediğimde ve videolarınızı izlediğimde, çoğu zaman Yaradan’a ulaşmanın, O’na bağlı kalmak anlamına geldiğini söylediğinizi duyuyorum.

Bu, benim içimde eğer Yaradan’a yakınlaşır ve O’nunla birleşirsem, var olmayı bırakacağım korkusunu uyandırmaktadır. Bu korku nedir ve Yaradan’a yapışma nedir?

Cevap: Yaradan’a yapışma, egoizminiz yok olduğunda ve onun önemi azaldığında ve bunun yerine, Yaradan olarak adlandırdığımız, ihsan etme niteliğinin öneminin ortaya çıkmasıyla elde edilir. Bu, diğer tüm niteliklerinizi, güçlerinizi ve niyetlerinizi yönetmeye başlar.

Bu, sizin dışınızdaki her şey için ihsan etme, bağ kurma ve sevgi niteliğinin, sizi Yaradan’a yaklaştıran araçlar olduğu anlamına gelir. Bu manevi bir niteliktir. Bunun yavaş yavaş sizin içinizde tezahür ettiğini hissetmeye başlarsanız, bu doğru yolda olduğunuz anlamına gelir.

Soru: Bu şekilde benzersizliğimi, bireyselliğimi kaybetmem mi?

Cevap: Hiçbir şey kaybetmezsiniz çünkü edindiğiniz nitelik de egoizminizden kaynaklanır, ancak bu ona zıttır.