Kırılma Neden Oldu?

“Kabala Bilgeliğine Önsöz” de kırılmanın, ışığın (hazzın) hazırlıksız bir arzuya girdiği süreç olduğu söylenir.

Bu, kişi kendi iyiliği için bir şey almak istediğinde olur. Ancak bu girişimleri yaparken, başarılı olamadığını görür çünkü dünyamızın tüm içsel doğası, ihsan etme ve sevgi niteliğine, Yaradan’ın niteliğine dayalı olarak var olur ve bizler alma ve kazanç elde etme niteliğini kullanmak isteriz. Bu nedenle Yaradan ile aramızda bir uyumsuzluk meydana gelir.

Soru: Birinci kısıtlama ilkesine göre ışık, hazırlıksız bir arzuya giremez. Nasıl oldu da ışık yine de ona girebildi ve dolayısıyla kırılma meydana geldi?

Cevap: Başlangıçta böyle bir engelleme yoktu; hiçbir zaman hiçbir yerde tezahür etmedi. Bu nedenle, ışık alma arzusuna girdiğinde, onların karşıtlığı nedeniyle ışık küçük kıvılcımlara bölündü ve arzu da küçük parçacıklara bölündü.

Bu, doğada yalnızca bir kez gerçekleşti ve bir daha olması mümkün değildir. Bu nedenle bugün görevimiz, tüm parçalanmış arzuları bir araya getirmek ve onları patlamadan etrafa saçılan ışık kıvılcımlarıyla doldurmaktır.

Soru: Bu tasarlanmış bir süreç midir?

Cevap: Elbette, tesadüfi bir şey yoktur; her şey ortak bir yasaya tabidir.

 

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed