Daily Archives: Şubat 4, 2024

Egoist Arzular Dünyamızın Temelidir

Soru: Genel sistemin parçalanması ne zaman oldu ve bu olgunun anlamı nedir?

Cevap: Kelim’in (Kapların) parçalanması, realitenin yaratılışının en başında meydana geldi. Sonuçta, onu yaratmak için doğanın tek gücüne yani Yaradan’a karşıt olan bu tür arzulara ihtiyacımız vardı.

Yaradan ihsan etme, tamamlama, sevme ve birlik olma arzusudur. Yaradan’dan bir şekilde farklı olacak ve yaratılış olarak adlandırılabilecek zıt bir arzunun ortaya çıkması için, verme arzusu birçok küçük egoist arzuya bölündü.

Her arzu yalnızca kendini nasıl tatmin edeceğini düşünür. Daha sonra evrimleştiğimiz doğamız, bu şekilde ortaya çıkmıştır. Egoist arzuların oluşumu, parçalanma sürecidir.

Bu arzular dünyamızın temeli haline gelmiştir: cansız, bitkisel, hayvansal ve insan doğası.

Kırılma Neden Oldu?

“Kabala Bilgeliğine Önsöz” de kırılmanın, ışığın (hazzın) hazırlıksız bir arzuya girdiği süreç olduğu söylenir.

Bu, kişi kendi iyiliği için bir şey almak istediğinde olur. Ancak bu girişimleri yaparken, başarılı olamadığını görür çünkü dünyamızın tüm içsel doğası, ihsan etme ve sevgi niteliğine, Yaradan’ın niteliğine dayalı olarak var olur ve bizler alma ve kazanç elde etme niteliğini kullanmak isteriz. Bu nedenle Yaradan ile aramızda bir uyumsuzluk meydana gelir.

Soru: Birinci kısıtlama ilkesine göre ışık, hazırlıksız bir arzuya giremez. Nasıl oldu da ışık yine de ona girebildi ve dolayısıyla kırılma meydana geldi?

Cevap: Başlangıçta böyle bir engelleme yoktu; hiçbir zaman hiçbir yerde tezahür etmedi. Bu nedenle, ışık alma arzusuna girdiğinde, onların karşıtlığı nedeniyle ışık küçük kıvılcımlara bölündü ve arzu da küçük parçacıklara bölündü.

Bu, doğada yalnızca bir kez gerçekleşti ve bir daha olması mümkün değildir. Bu nedenle bugün görevimiz, tüm parçalanmış arzuları bir araya getirmek ve onları patlamadan etrafa saçılan ışık kıvılcımlarıyla doldurmaktır.

Soru: Bu tasarlanmış bir süreç midir?

Cevap: Elbette, tesadüfi bir şey yoktur; her şey ortak bir yasaya tabidir.

 

2024’te Neye İhtiyacımız Var?

Soru: 2024 yılında insanlar için dilekleriniz nelerdir?

Cevap: Barış için çabalamak. Hepsi bu. En önemlisi bu.

Soru: Bunun için ne gerekiyor?

Cevap: Bunu yapmak için, sadece barış için çabalamanız gerekiyor.

Soru: Herkesin bunu yapması gerekiyor mu?

Cevap: Herkes ve onun tüm tezahürleriyle. Öyle ki, bazı barış karşıtı eylemlerin nerede görünür olduğunu düşünmeye çalışın ve bunları nasıl sonlandırabileceğimizi araştırın. Bugün bunu yapacak tek bir metodolojimiz, teorimiz veya arzumuz yok.

Yorum: Tek bir barış çağrısı bile yok.

Cevabım: Evet. Yani dünya karışık bir durumda.

Soru: Peki her insan için dileğiniz bu mu?

Cevap: Evet, her biri için ayrı ayrı.

Soru: Peki, eğer barışın olmadığını görürseniz, nasıl yaşamalısınız?

Cevap: Yine de birleşme için çaba göstermeliyiz. Başka bir şey yok. Ve umuyorum ki, buna yönelik, herkesi birleştirmeye yönelik iç hareketimiz kazanacak ve dünyayı değiştirecektir.

Genel olarak, dünyanın durumu elbette çok ama çok sallantılı.

Soru: Ne ile ne arasında?

Cevap: Her gün, herkesin herkese karşı çok büyük, çok yönlü bir savaşının olması olasılığı arasında.

Soru: Peki bu acı, gerçekten herkes için mi olacak?

Cevap: Evet, elbette.

Yorum: Birisi dışarıda kalmayı düşünse.

Cevabım: Hayır, genel olarak dışarıda kalmanın mümkün olmayacağını düşünüyorum. Burada kesin bazı kararlar almamız gerekiyor.

Soru: Peki, asıl ve tek dileğiniz bu mu?

Cevap: Evet. Yalnızca dünyada barış arzusu.

Yaradan’ın Eylemlerini Nasıl Fark Ederiz?

Soru: İçimizde ifşa olan her arzu, direkt ışığın dört algısının akabinde gelir. Tüm arzularımızın ardındaki Yaradan’ın eylemlerini görmek için, bunu nasıl ifşa edebiliriz?

Cevap: Işığın tüm dostlarımızdan geçerek her birimize ulaştığı birlik sistemini, ancak birbirimizle olan bağımız sayesinde ifşa edebiliriz.

Işık onların içinden geçmeli, her birinde kendini ifşa etmelidir ve ancak o zaman son derecede olan sizler de onu ifşa edebileceksiniz. Dostlar sizin üzerinizde dururlar çünkü onlar sizden daha yüksektirler ve onlar, ışığın size yukarıdan aşağıya inme dereceleridir.

Soru: Aşağıdan yükselmek için onlarla nasıl bağ kuracağız?

Cevap: Onlara yardım etmelisiniz, arzularınızı, Hisaron’unuzu, talebinizi onlara eklemelisiniz. Ve sonra, bununla onları yukarı itecek, onlarla birlikte yükselecek ve onlarda uyandırdığınız ışığı alacaksınız.

Bu sistem, her birimizin Malhut’tan Keter’e kadar çalıştığı on Sefirot’tur; burada Keter Yaradan’dır ve Keter ile Malhut arasındaki ara derecelerin hepsi sizin dostlarınızdır.