Category Archives: Maneviyat

Manevi Benliğimi Bulmak

Soru: Kendimden çıkmak ne anlama gelir? Bu, kendi davranışlarımı ve düşüncelerimi sanki dışarıdan gözlemlemem gerektiği anlamına mı gelmekte?

Cevap: Kendimden çıkmak, egoizminizden çıkıp, fiziksel benliğimden ayrılarak manevi benliğimi bulmak anlamına gelir. Tüm fiziksel dünyayı, egoizmimizin içinde hissederiz. Manevi dünya ihsan etme niteliği ile hissedilir. Alma niteliğinden çıkma ve ihsan etme niteliğine girme, “yeni bir dünyayı hissetmek/algılamak” olarak adlandırılır, var olan ancak daha önce göremediğimiz bir koşuldur. O kendini ifşa eder, çünkü siz bakış açınızı değiştirirsiniz.

Finding My Spiritual Self

Işığın Çağrısı

Soru: Mademki Yaradan’dan geliyorlar, düşüncelerimle ne yapmalıyım?

Cevap: Her şey Yaradan’dan gelir: iyi ve kötü. Bu kişiye verilir böylece kişi analiz eder ve doğru yolu seçer.

Soru: Peki, bana kötü düşünceler gelirse?

Cevap: Kötü düşünceler yoktur. Hedefe yönelik düşünceler vardır – ya kesinlikle aynı yönde ya da ona karşı. Fakat aynı şekilde, tüm bu düşünce ve arzular hedef odaklıdır, yalnızca nihai hedeften ilerlerler.

Işık, oradan üzerinizde etki eder ve sizi olumlu ya da olumsuz düşüncelerle celp eder. Bu düşüncelerin geldiği hedefe doğru ilerlemek için, onları analiz etmeli ve ona göre davranmalısınız: Hem iyi hem de kötü düşünceler için.

The Call Of The Light

Üst Dünyaya Geçişin İlkesi

Rabaş, ‘‘Toplantının Gündemi – 1’’, Makale No.17, Bölüm 2: … herkes kendini incelemeli ve gruba ne kadar çaba verdiğini görmelidir. Grup için bir şey yapma gücünün olmadığını gördüğü zaman, Yaradan’a yardım etmesi ve dost sevgisine bağlanma gücü ve arzusu vermesi için dua eder.

Soru: Rabaş sürekli, topluma özen göstermeye çalışmayı tavsiye eder. Bu bizi kasıtlı olarak umutsuzluk duvarına götürdüğü anlamına mı gelmektedir?

Cevap: Bir insanın toplumun yararına yönelik çabalarının tümünü gösterme ihtiyacına işaret eden Rabaş, topluma özverili bir şekilde hizmet etmenin imkansız olduğunu anlamamızı sağlar. Bununla ilgili olarak başka insanlarla konuşsak bile, “Neden olmasın? Zaten yaptığımız şey bu.” diyeceklerdir. Yine de prensip olarak bu imkansızdır.

Geçemeyeceğimiz eşiği ortaya çıkarmaya yavaş yavaş alışmamız gerekir. Ancak, bu eşik, onu geçemeyecek olsanız da geçmek istemeniz için var olmalıdır.

Bizim sorunumuz bu geçişi istemememiz, ona hiç dokunmamamızdır. Kabalist öğretmenler bizi ileriye itiyorlar, “Gidin. Deneyin. Bu engeli aşın, sanki kendinizden çıkabilirsiniz, sanki topluma girebilirsiniz; toplumu düşünebilir, kendinizi değil onu sevebilir ve kendinize değil, ona verebilirsiniz. Tekrar ve tekrar deneyin.’’

Peki neden? Egoizminiz tarafından açıkça işaretlenmiş olan bu sınırı bilmeniz için: Onun içinde hareket edebilirsiniz ve onun dışında hiçbir gücünüz ve fırsatınız yoktur. Aynı zamanda bu sınırın üstesinden gelmeniz gerektiğini anlayacaksınız, ama bunun nasıl yapılacağını bilmemektesiniz. Burada sormaya başlarsınız ve sonra bir dua ortaya çıkar.

İlke basittir: Manevi dünyaya girmek için, Yaradan’ın yardımına ihtiyacınız vardır. Yaradan, yalnızca O’ndan istediğinizde size yardım eder. Yalnızca gerçekten istediğinizde talep edebilirsiniz. Ulaşmak/elde etmek için defalarca denediğinizde ve istediğinizden emin olduğunuzda talep edebilirsiniz, ancak bunu yapamazsınız. İşte burası, başladığımız yerdir.

Bunların hepsi, bir kişinin üst dünyaya girmeden önce yapması gereken, birbirini izleyen eylemlerdir.

Principle Of Passing To The Upper World

Kendi Hislerinizden Öğrenin

Soru: Sürekli, kalpteki noktaların içsel bağının bir kişi için üst Işığı çektiğini söylüyorsunuz. Kişi bu haykırışa nasıl gelir? Kalpteki noktaların içsel bağı nedir?

Cevap: Bu, Işık’ı çeken, büyük karşılıklı bir çabayla birbirine bağlanan, aşamalı bir çalışmadır. Sizler uygun şekilde düşürülürsünüz, sonra yükseltilirsiniz ve sonra tekrar sıkıştırılırsınız ve tekrar düşürülür, yükseltilir ve sıkıştırılırsınız. Bu, üst Işığın sizin üzerinizdeki bu tür çalışmalarının bir sonucu olarak, kendi içinizde onu hissetmeye başlayana kadar defalarca gerçekleştirilir.

Kabalistik kitaplarda içsel bağ hakkında yazılmıştır. Ancak, onu hissettiğinizde, yazarın onu tarif ettiği gibi olduğunu, muhtemelen aynı şeyi hissettiğini hatırlarsınız. Ona yakınlaşırsınız ve kitaptan değil, ondan öğrenmeye başlarsınız. Kendi içinizde onun hislerini ne kadar hissetmeye çalışırsanız, o sizi o kadar ileriye götürecektir.

Learn From Your Own Feelings

Arzuların Kölesi

Soru: Ben, hazların mı kölesiyim yoksa arzuların mı kölesiyim?

Cevap: Ben arzularımın kölesiyim. Eğer bir arzuyu diğeri için değiştirirsem, o zaman hep bana daha iyi görünen, küçük bir arzuyu daha büyük bir arzu için değiştiririm. Ben her zaman sadece arzularımın içindeyim.

Soru şudur: Onların üzerine nasıl yükselebiliriz? Onları aşmak için, bu eylemi üzerimizde uygulayacak bir gruba ve üst Işığa ihtiyacımız vardır.

A Slave Of Desires

“Her Şey Sevgi, Dostluk İle Olacak”

Rabaş, ‘‘Dostların Önemine Dair’’: Fakat dost sevgisinde, dostlar aralarında birlik yaratmak için birleştiği zaman, bu açıkça demektir ki onlar eşittir. Buna “birlik” denir. Örneğin, eğer birlikte iş yapıyorlarsa ve diyelim ki kârlar eşit olarak dağıtılmayacaksa, buna “birlik” denir mi? Açıkçası, dost sevgisinde, dost sevgisinin sağladığı tüm kazanç ve mallar, taraflar arasında eşit olarak dağılmalıdır. Birbirlerinden hiçbir şey saklamamalı ve her şeyi sevgi, dostluk, doğruluk ve barış içinde yapmalıdırlar.

Bunun, ideal koşulları tanımladığı görülmektedir. Ama eğer dostum ve ben Yaradan vasıtasıyla bağlı değilsek, onları tamamlamak imkânsızdır. Şükürler olsun ki, birbirimize O’nunla bağlı olduğumuz için, bu şekilde davranabiliriz. Sadece bu bizi mecbur edebilir.

Soru: Burada ne tür bir kazanç vardır?

Cevap: Önemli değildir. Kazanç maddi ya da manevi olabilir. Asıl önemli olan, karşılıklı garanti. Birlik ve diğer gereklilikleri yerine getirmek için sadece Yaradan ile bağ kurmak bizi zorlayabilir ve baskı yapabilir.

“Everything Will Be With Love, Friendship”

Grup, Hedefe Doğru Yönlendirmedir

Soru: Bir kişinin kendisini dostlarından daha düşük görmeye çalıştığını ve bu hedefi önünde tuttuğunu varsayalım. Aynı zamanda içsel bir çaba göstermelidir. Eğer onları henüz kendisinin üzerinde göremediği bir noktada ise gücü nereden alır?

Cevap: Arzu ve hedefin başarılmasının bana bağlı olmadığını kendime açıklamalıyım. Benim görevim grubun arzularını almak ve onları yerine getirmektir.

Kişiye bir hedefi, bir yönü varmış, her şeyi biliyormuş, her şeyi yapabilecekmiş ve her şeyin kendisine veya en fazla Yaradan’a bağlıymış gibi gelir. Yine de gerçekte, hedefe doğru yönlendirme, grup tarafından sağlanır ve hedefin kendisi grubun merkezinde, herkes arasındaki doğru bağlantıdadır.

Bu nedenle, ben tamamen gruba bağlıyımdır. Amacı ilk seçtiğimde, çabalarıma göre, bütün grubu ona yönlendireceğimi ve başarabilmek için ihtiyaç duydukları her şeyi kendimden ekleyeceğimi belirlerim.

Hedefe yönelik arzu ve heyecanlarını özümsemek için çaba sarf ederim. Yukarıda, aşağıda ve eşit olarak, onlara yakın olmaya çalışırım, çünkü onların içinde Yaradan’la yapışmaya ulaşacağım. Bütün çalışmam grubun içerisinde yoğunlaşmaktır.

The Group Is The Orientation Toward The Goal

Dostlarınızı Kendinizden Üstün Görme Gücünü Nereden Alabilirsiniz?

Soru: Eğer hedef size netse ve dostlarınızın önünde kendinizi iptal etmeniz gerektiği açıkça belliyse, onları kendinizden daha üstün görme gücünü nereden alacaksınız?

Cevap: Kolay gelmediğini anlıyorum, bazen bu yıllar almaktadır. Fakat sürekli çabalar üst Işığı çeker ve kişiye azar azar bu çalışmanın önemli ve gerekli olduğunun farkındalığını verir.

Soru: Bu yüzden amaca odaklanmamış görünen dostlarımın davranışlarına gözlerimi kapatmalı ve sadece onları neyin zorladığını/hareket ettirdiğini görmeye mi çalışmalıyım?

Cevap: Manevi çalışmada, birbirimize Yaradan’ın vizyonu bize bu şekilde görünüyormuş gibi davranmalıyız. Yani dostu değil sadece onda Yaradan’ın bana gösterdiği şeyi görürüm.

Elbette, davranışları çeşitli şekilde yorumlanabilir, ama ona her zaman sevgiyle davranmalıyım. Eğer ortak bir hedefe sahipsek, Yaradan’da birbirimize bağlıysak, o zaman başka bir ilişki olamaz.

Where Can You Get The Strength To See The Friends Above Yourself?

Manevi Gelişim Ve Egoizmin Büyümesi

Rabaş, ‘‘Toplumun Önemine Dair’’: Zohar’ın tarlanın ağacına benzettiği insan, tıpkı bir ağaç gibi kötü komşuları sebebiyle acı çeker. Diğer bir deyişle, etrafımızda bizi etkileyen kötü otları daima kesmeli, kötü çevrelerden ve gerçeğin yolunu tercih etmeyen insanlardan uzak durmalıyız. Onları izlememek için dikkatli olmalıyız.

Bu nedenle, hakikat yolunda çalışma meselelerinde, kişi kendini diğer insanlardan izole etmelidir… yani bu yolu takip etmeyen insanlardan. Onları takip etmeye çekilmemek için dikkatli bir gözleme ihtiyacımız vardır.

Kişi, kendini sevmek olan “genel otoritenin” düşüncelerine değil de “ihsan etmek” denen “tek otoritenin” düşüncelerine sahip olduğu zaman, “izolasyon” içindedir. Genel otoriteye “iki otorite” – Yaradan’ın otoritesi ve kişinin kendi otoritesi – denir.

Soru: Kabala’ya ciddi bir şekilde çalışmaya başlayan insanlar aniden, zenginlik, bilgi ve dışsal şeyler için çeşitli yeni arzular elde ederler. Bu neden bu şekilde çalışır? Sonuçta, daha önce, bunun gibi şeyleri hiç istememişlerdi.

Cevap: Bu onlara kendilerini anlama ve manevi arzuları maddi olanlardan ayırma fırsatı vermek için olur.

Zenginlik, şöhret, güç ve hatta bilgi için büyük arzuları vardır. Bu doğaldır, çünkü manevi gelişimin aksine, maddi parça daima büyüyecektir. Yani şöyle denir: “Her kim dostundan daha büyük ise, onun egoizmi daha büyüktür.”

Spiritual Development And Growth Of Egoism

Sıkıcı Olmayacak

Soru: Kendi içimdeki hayvanla ne yapılmalı? Eğer o belli bir hedefe ulaşırsa, başardığı şeylere olan ilgisini kaybeder, yeni bir hedef bulur ve her şey yeniden mi başlar? Kalpteki noktanın gelişimi için gerekli olan nedir?

Cevap: Kalpteki nokta, hayatın anlamına, bilinmeyen bir şeyi elde etmeye olan çekimdir. Bu herkesin içinde vardır. Her şey kendini ne kadar açığa çıkardığına bağlıdır: Daha fazla ya da daha az ölçüde.

Soru: Ya kişi sıkılırsa? Görünüşe göre o aynı şeyi duyuyor ve hiçbir değişiklik yok.

Cevap: Çok miktarda materyale sahibiz, bu yüzden herhangi bir kişinin sıkılacağından şüpheliyim. Materyal, hayattaki birçok şeyi açıklar ki her şeyi bildiğinizi söylemek imkansızdır.

Buna ek olarak, her gün değiştirdiğiniz etki altında, tekrar hayal kırıklığına uğrayan ve sonra tekrar yükselen duygusal bir maddedir. Yani, bunlar son ıslaha kadar metamorfozlarını durdurmayan koşullardır.

It Won’t Be Boring