Category Archives: Kabala

Duadan Önceki Dua

Manevi ilerleyişin çok yavaş ve farkedilemez ise Yaratan’a suç atma! İlk başta ve en önemlisi içimizdeki arzuyu ifşa etmeliyiz. O olmadan koşullarımızda bir değişiklik hissedemeyiz.

Hala manevi dünyayı hissetmiyorsam, bu onu hala istemediğim anlamına gelir! O burada, hemen yanımda ama onu görmek istemiyorum ve onu ifşa etmememin nedeni de bu. Yukarıdan hediyeler yoktur. Manevi dünyayı nasıl ifşa ettiğim sadece bana ve arzuma bağlıdır. Arzum büyüdüğü ve bir sonraki, daha yüksek manevi dünyanın seviyesine eriştiği anda onu hemen ifşa ederim. Ama onun için bir ihtiyaç hissetmiyorsam, o zaman onu ifşa edemem.
Herşey kişiye bağlıdır. Yegane vazifemiz arzumuzu doğru şekilde ayırt etmek için birbirimizi etkilemek. Belki arzu ile yanıp tutuşuyor yada bağırıp çağırıyor olabiliriz ama bu hem nicelik hem nitelik (kalite) olarak yanlış şey için olan bir arzu.

İhtiyacımız olan şey net bir şekilde ayırt edilmiş bir arzu, en önemli şey arzunun kalitesi: Onu ne kadar istediğimden ziyade tam olarak ne istediğim. Maneviyatta nicelik önemli değildir, önemli olan sadece niteliktir. Manevi bir arzunun kalitesini “güç” olarak adlandırıyoruz. Maneviyatta bir arzunun gücü ne kadar keskin ve kesin olduğuna ve tam olarak neyi amaçladığına göre tanımlanır. Bu arzunun doğru yönde olduğuna emin olmaya yönelik daimi kaygı gerektirir.

İnsanlara maneviyatı ne şekilde hayal ettiklerini ve ne istediklerini sorarsanız her kişiden farklı bir cevap alırsınız. Bu sadece grubun içinde çalışarak ve çalışma esnasında hepimizin beraberce çektiği Işığın yardımını kullanarak ayırt edilebilir çünkü şimdilik ihsan etmek ve inanç için doğru arzuya sahip olmadığımızı anlıyoruz.  Bu yüzden Işığın gelmesini ve bize bunu açıklamasını, bize örnekler göstermesini ve içimizde bir arzu yaratmasını istiyoruz! Bu gereksinim olmaksızın gereksinim, duadan önceki dua diye adlandırılır.

Ancak kişi gruba getirildiği andan itibaren herşey kişiye bağlıdır (kişiye kalmıştır / karar kişinindir).

– 11/08/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (Tora ve çalışma arasında daima ayrım yapmalısın) birinci bölümünden alıntıdır.

Manevi Haz

Soru: Manevi haz nedir? Sadece çok yoğun bir zevk mi yada bütünüyle farklı birşey mi?

Cevap: Fiziksel ve manevi haz arasındaki tek fark onu hangi arzularda tecrübe ettiğimde yatar: egoist yada özgecil. Egoist alma arzularım sınırlıdır. Kendi boşluklarını yavaş yavaş ifşa ederler ve daha büyük bir haz aramaya mecbur kalırım. Sonuç olarak hiçbir zaman tatmin olmam.

Kendimi hazla doldurmayı denedim ama başaramadım çünkü haz “artı”’dır ve ben “eksi”’yim. Haz almaya kalkıştığımda sadece “kısa devre”’ye benzer geçici bir haz duyarım: beni tekrar boş bırakmak üzere kısa bir süreliğine aydınlatır ama şimdi boşluk hissiyatı iki kat fazladır. İki katına çıktı çünkü hevesle aradığım haz, önceden hissettiğim boşluğun üzerine bir boşluk hissiyatı daha oluşturarak gitti. Sonuç itibariyle her zaman iki katı zarardayım. Sonuç olarak boş egoizmimiz çoğalaraktan nesilden nesle dünyamızda gelişiyoruz.

Bu günlerde yeni bir problem doğuyor: Bir zamanlar büyüyen ego bana bir boşluk hissiyatı getirdi ve büyümeyi durdurdu.  Mantık olarak bunun beni hoşnut kılması gerekirdi ama bundan sonra hiçbir şeyden zevk almayacağımı hissediyorum. Bu yeni problem bir öncekinden çok daha kötü çünkü doldurulmak için hiçbir umut yok. Bunun yanı sıra egoizmin entegral olduğunu, yedi milyar bireysel egoist arzuların toplamını temsil ettiğini hissediyorum. Herkese bağlı olduğumu ve herkesin bana bağlı olduğunu keşfediyorum. Bu yüzden beni olağanüstü bir çaresizliğe iten bu durumla ne yapılması gerektiğini bilmediğimi keşfediyorum.

Bu süreç esnasında kişi topyekûn krizin idrakini belli bir süre için erteleyen uyuşturucu maddelerde teselli buluyor. Zira bu kişiye bu yolun yanlış olduğunu ve hayattan kopmanın ölümü kabul etmek demek olduğunu gösterdiği için bu “çözüm” bile geçerliliğini yitiriyor. Ama doğa buna izin vermiyor! “Bundan sonra ne yapacağız?” sorusuyla yüzleştik. Ve cevap “almaktan haz duymaktan” “ihsan etmekten haz duymak”’ta yatıyor.

– 06/08/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (Kabala Öğretisi ve Özü) dördüncü kısmından alıntıdır.

Işığın Çalışması İçin Bir Yer Hazırla

Soru: Kabala çalışan bir kişinin kalbinde bir yer açmak zorunda olduğu yazıyor. Burada neden bahsediyor, içsel bir çalışma metodundan mı?

Cevap: Zohar çalışırken kalbimizde Islah eden Işığın çalışmaya başlayacağı bir yer açmak için endişelenmeliyiz. Işığın üzerinde işleyeceği mataryeli hazırlamalıyım. İçimde olan şey şu an kötü ve kaynağa, iyiliğe geri mi dönmesi gerekiyor?

Işık için boş bir alan (kırılmanın, kötülüğün olduğu yer) hazırlamalıyım ki Işık bunun tamamını iyiliğe çevirsin. Bu yüzden önce farkına varmalıyım: Kötülüğün olduğu bu bölge içimde nerede ve bu ne anlama geliyor? Ve iyiliğe dönüştürülecek ne demek? Bu koşul Işığın eylemine benzer olmalı çünkü diğer türlü Işık bunu yapmaz.

Eğer arzularım, niyetlerim ve beklentilerim Işığın yaptığıyla örtüşmüyorsa o zaman beni etkilemez. O sadece gerçek arzuma, doğru talebe cevaben beni etkiler. Bu yüzden ne bakımdan kötü olduğumu (kendi fikrime göre) anlamalıyım ve kötü nosyonumu Yaratan’ın (Işık) nosyonuna benzer hale getirmek için onu değiştirmeliyim. Yaratan’a göre kötülük komşunun zararına düşündüğün ve diğerlerinden nefret ettiğin egoist bir eylem. Seni ıslah etmesi için Işığı arzulamalısın ve seni ihsan etmeye, komşuna sevgi duymaya ve diğerleriyle bir bağ kurmaya getirmesini istemelisin.

Eğer şimdiki koşulumu kötü olarak tanımlarsam ve hangi koşulu iyi olarak gördüğümü ve birinden diğerine değişimin tam olarak Işığın yapması gerekenle örtüştüğünü kavrarsam, o zaman Işık bunu yapar. Ancak hala kötülüğün ve iyiliğin ne olduğuna ve Işığın içimde ne gibi bir değişim gerçekleştirmesi gerektiğine dair çok iyi bir anlayışa sahip değilsem o zaman hiçbirşey yapmaz! Işığı bunu yapmaya mecbur etmeliyim! Bu değişimi “Oğullarım beni yendi!” dizesini icra edecek kadar çok istemeliyim. Beni ıslah etmesi için O’nu zorlamalıyım. O’na “Bunu yapmalısın! Bana bunu söz vermiştin!” demeliyim. Arzum hedefi tam olarak vurmalı.

Bu, çalışma esnasında ve öncesinde, hazırlık esnasında yapmak zorunda olduğumuz şeyin açıklaması. Bunun üzerine ıslah çok hızlı gerçekleşir.

– 03/08/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (Zohar) ikinci kısmından alıntıdır

İçteki Almak, Dıştaki İhsan Etmek

Şöyle yazar: “Kötü eğilimi  ve içindeki Islah Eden Işık yüzünden Tora’yı onun ıslahı için şifa olarak Ben yarattım.” Bir taraftan egoizmimi, kötülüğümü biriktiriyorum diğer taraftan da Yaratan’dan Işığı, ihsan etme gücünü alıyorum. Bu iki bileşenden “insan” – yani Adem, Yaratan’a “benzeyen” (ibranicede “Domeh” kelimesinden gelir) – diye adlandırılan kendi yeni formumu inşa ediyorum. Bu formun içinde egoizmim ikamet ediyor, ancak dışında ihsan etmeye eş değer. Başka bir deyişle iç tarafta almak dış tarafta ise ihsan etmekyim.

Bu yüzden eylemim “ihsan etme rızası için almak” diye adlandırılıyor ve çalışmam üç çizgide: sağ, sol ve orta çizgi. Sağ ve sol çizgiler Yukarıdan, Yaratan’dan iniyor, orta çizgi ise aşağıdan yukarıya doğru yükseliyor, insandan Yaratan’a doğru. “Kötü eğilimi Ben yarattım” sol çizgiyi, “Onun ıslahı için şifa olarak Tora’yı Ben yarattım” sağ çizgiyi ve “içindeki Islah eden Işık yüzünden” de orta çizgiyi temsil ediyor. Daha sonra kişi Yaratan kadar iyi oluyor. “Ben iyi ve iyilik yapanım ve sen de öyle” Bu yüzden “insan”, yani Yaratan’a “benzeyen” diye adlandırılacaksınız.

– 30/07/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (Zohar) ikinci kısmından alıntıdır.

Yukarıdan Gelen Koruman

Doğa çeşitli seviyelere ayrılmıştır: duran, bitkisel, hayvansal ve konuşan. Benzer şekilde insanoğlu ve bireysel olarak ta her birimiz onlardan oluşuruz. Bu dört seviye kendi menfaatimiz için alma arzumuzun evriminin dört derecesini temsil eder.

Kıskançlık, ihtiras ve hırs tarafından bu seviyelerden geçiriliriz: zenginliği arzu etmekten gücü arzu etmeye ve gücü arzu etmekten bilgiyi arzu etmeye. Seviyeden seviyeye bu şekilde gelişiriz. Kişinin yükselişi ne kadar büyükse doğa onun hata yapması ve hakikatten sapması için daha fazla fırsatlar getirir. Gerçek şu ki kişi daha da ilerledikçe kişi kendisini daha da incinebilir hale getiren ve çeşitli etkilere açık kılan daha fazla farklı nitelikler geliştirir.

Fakirlerin aklı çoğunlukla kendi refahları ve zenginlerin parasıyla meşguldür. Güç peşinde koşan “Kahramanlar” diğerlerinin kanaatine bağlıdırlar, bilgi için yanıp tutuşan “bilge insanlar” tereddütlerle doludurlar ve asla tatmin olmadıkları için bir şeyi aramaya devam ederler.

Kişi ne kadar çok gelişmişse herhangi yabancı bir düşünce tarafından çekilme sorunuyla yüzleşme olasılığı ve amaca (Yaratan’a yapışmak) giden en direk ve kısa yoldan sapma ihtimali daha büyüktür. Baal HaSulam “Panim Meirot uMasbirot Kitabı’na Giriş”’te  ilerlemiş insanların faziletli arzularının kırılıp  onların zenginlik, güç ve itibar sahibi olma peşinde koşmaya başladıklarını (bunun “kişinin” sonu demek olduğunu unutarak) yazar. Bu noktada sadece şans ve “Yukarıdan gelen koruma” yardımcı olabilir.

Biliyoruz ki gerçek (manevi) bir arzuya sahip insanlar vardı ama onların bile dünyevi arayışların ağırlığı altında nihayetinde süreleri doldu. Bu yüzden arzunu titizlikle incelemelisin: Amacın senin için önemli olduğundan kesinlikle emin misin, dünyanın geri kalanı senin için var olmayacak kadar önemli?

Yaratan kişiye yolunda yardımcı olur ama sadece eğer kişi daimi korku içerisinde yaşar ve doğru yoldan sapmaktan korkarsa. Bu manevi korku ona Yukarıdan yardım getirir. Bu koşulda kişi ruhunun Yaratan’ın avuçlarının içerisinde olduğunu anlar.

– 29/07/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin “Panim Meirot uMasbirot Kitabı’na Giriş” dördüncü kısmından alıntıdır.

Herkes Bunu Yapabilir

Soru: Kişi düşüşleri esnasında ona destek veren ve onunla ilgilenen büyük bir grup tarafından sarmalanmışsa bu harika birşey. Peki ama münferit olan ve en yakındaki Kabala grubundan çok uzaklarda oturanlar, örneğin Avrupa’daki gibi maneviyatla pek ilgisi olmayan çevrelerde yaşayan diğerleri ne yapacaklar?

Cevap: Fiziksel yakınlığın maneviyat üzerinde pozitif bir etkisi olduğunu düşünüyoruz ama bu ille de böyle değil. Kişi eğer ilerlemek için büyük çaba sarf ederse ve nerede olursa olsun bağlantı kurabilirse her zaman diğerlerinin yanına daha hızlı gidip onlara yakın olduğundaki durumdan daha fazlasını elde eder. En azından altı aylık bir müddetten sonra diğerleriyle bağ kurmaya çalışmak her zaman için daha faydalı. Etrafımızı saran bedenlere odaklanmamalıyız, onlar aracılığıyla manevi koşulları görmeye çalışmalıyız.

– 28/07/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (Panim Meirot uMasbirot Kitabına Giriş) dördüncü kısmından alıntıdır.

Çirkin Bir Güzellik

İhsan etme niteliğini “çirkin bir güzellik” (egomuza gözüktüğü şekilde, Tshuva Mi Iri diye adlandırılan bir koşul) seçtiğimizde, onunla bir süre yaşadıktan sonra sevgi koşulunu (15th Av) – ihsan etme rızası için almak (Tshuva Mi Ahava) – hissetmeye başlarız. Mega Kongreyi henüz tamamladık, bu kongrede Yaratan’ı edinmek için güzel ama egomuza göre çirkin “Gelin”’i çabalarımız sayesinde ifşa ettik.

Ancak hayatta da sık sık olduğu gibi şimdi “düğün” sona erdikten sonra egoizmin sürekli büyümesi ve değişmesi yüzünden sorunlar ifşa ediyoruz. Ona verdiğin hiçbirşeyle memnun olmayan çirkin ve huysuz bir kadınla evlendiğin şimdi açığa kavuşuyor. Ancak gerçek şu ki o senden ihsan etmeyi talep ediyor: ama sen egoizm tarafından etkilendiğin için, egoizmini doldurmak için ilhamı ve arzuyu kaybediyorsun.

Gerçekte güzel, zengin ve asil olanın kesinlikle ihsan etmek için olan özgecil arzu olduğunu anlamak için “Mantık ötesi inanç”’la (egoizm yerine ihsan etmek ile) çalışman lazım. O bütün iyi niteliklere sahip, sadece sen bunu görmüyorsun!

Umut edelim ki egoizmin bu yeni büyüme safhasından geçip gidelim ve ıslahı edinelim. Ondan sonra “zavallı ve çirkin” Malchut’u görmek yerine ihsan etme niteliğinde ifşa olacak onun tüm güzelliğini göreceğiz. Bu koşul “sevgi günü” diye adlandırılır (15th Av).

– 26/07/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (15th Av) birinci kısmından alıntıdır.

Geleceğin En Popüler Mesleği

Gelecekte insanlığın sadece %5’i tüm dünyaya “var olmak için gereken şeyler”’i sağlamak için çalışacak, diğerleri ise manevi amacın öneminin tanıtımı üzerine çalışacak. Buna alternatif olarak %100’ün tamamı manevi ıslah ile meşgul olacak ve kendilerine “var olmak için gereken şeyler”’i sağlamak için günde bir saat çalışacak.

Tüm ruhlar arasındaki manevi bağlantıları geliştirme çalışması süreklidir. Yaratan bu dünyada ifşa olmalı, yani bu dünyadaki her insan sizin maneviyata olan arzunuzdan ve onun önemine olan hissiyatınızdan ilham almalı. Buna karşılık onlar kendi taraflarından size aynı şeyle ilham verecekler. Birbirinize verdiğiniz ilham ölçüsünde arzu edeceksiniz ve birbirinizle bağ kurabileceksiniz.

Bugün Kabala’nın dağıtımının çalışmasına daha henüz başlıyoruz. Dağıtım sadece bilginin dağıtılması (kitaplar, internet ve TV gibi) ile ilgili değil aynı zamanda her birey ve diğer herkes arasında bir bağ oluşturmakla da ilgili. Bu ıslahın pratik uygulaması.

Hepimiz Yaratan’ın yada manevi dünyanın içerisinde ifşa olduğu ortak Kli’nin içindeki bağlantılar sisteminin içinde bulunduğumuzdan dolayı herkes bunun üstünde çalışmalı. Dağıtım her insan için kendisini ıslah olmuş sisteme ayarlaması için bir fırsat.

Bu yüzden Kabala’nın dağıtımının bir görev değil ıslah eyleminin kendisi olduğunun farkına varmalıyız. O sizin dünya ile bağlantınız.

– 17 Kasım 2009 saat 9:09’da gönderildi.

Erdemli Bir İnsan Dünyanın Temelidir

“Panim Meirot Masbirot Kitabına Giriş” Madde 22: Her nesilde erdemli ve kötü eşit ağırlıkta olmalıdır. Ancak bu böyle değildir ve her bir erdemliye karşılık binlerce yararsız kişiye rastlıyoruz. Bilmelisiniz ki yaratılışın içerisinde iki çeşit yönetim vardır: a) niteliksel bir güç; b) niceliksel bir güç

Sitra Ahra’nın ayaklarında gezinen bunların gücü yetersiz, adi ve alçak, istenmeyen ve amaçsızdır ve saman çöpü gibi rüzgarda savrulur. Öyleyse bunlar gibileri, yolları arzu ve hedefle açık olan ve kalplerine ufacık eğilimler getirmek için Üst ışığın bir ayağının önlerinde yeterli derecede gece gündüz parladığı alim kalpli insanlara nasıl herhangi birşey yapabilirler?  Bu yüzden niceliksel güç herhangi bir niteliğe ihtiyaç duymadığından, O Yaratılış’ta niceliksel gücü sağladı (ve herhangi bir niceliğe ihtiyaç duymayan niteliksel gücü).

Bütün insanlar farkında olmasalar da ruhları aracılığıyla tek bir sistemde bağ içerisindeler ve bir Kabalist’in tek başına tüm dünyayı ıslah etmeye muktedir olmasının nedeni budur. Erdemli bir kişi, onların sıradan dünyevi arzuları büyük tek bir egoist arzuda (Kli) toplandığından ötürü her nesilde milyarlarca sıradan insana ihtiyaç duyar. Bir Kabalist bununla çalışır ve bunun üzerine “İhsan etme rızası için” niyetini inşa eder.

Daha sonra Kabalist onların katılımları olmadan onların arzularını kullanır ve ıslah eder. Dünyanın her yerindeki milyarlarca insanın ortak arzularını onun ihsan etme rızası için niyetiyle birleştirmelerine zorunlu kılar. Böylece onları ıslaha doğru ilerletir. Bu dünyada meydana gelen herhangi bir ilerleyiş (teknoloji, toplum ya da kültür) bu dünyaya Islah Eden Işığı çeken bir kişiden kaynaklanır. Başka türlü “Işık yarattığı arzuyu yönetir ve onu harekete geçirir” koşulundan ötürü bu dünya cansız ve değişmeden kalırdı.

Dünyamızı gelişiminin programı gereğince Işığı bu dünyaya çeken Kabalistler olmadan düşünmek imkansızdır. Şöyle yazar “Erdemli bir insan dünyanın temelidir.” Bu kesinlikle doğru. Erdemli kişiler ortak ruhların isteklerini kullanarak Işığı kitlelerin arzularının içerisine çekerler. Bu dünyamıza hayatta kalması ve manevi ilerleme için uygun olana dek nesilden nesle gelişmek için bir şans verir. Ve bizim neslimizde gerçekleşen şey tam olarak budur.

İnsanoğlunun bu dünyadaki gelişimi erdemliler tarafından çekilen Işıktan kaynaklanır. Yaşamımız sanki bu dünyadaki fiziksel çalışmamıza bağlıymış gibi gözükür: yeni şeyler yaratmakla başlayarak, çevre araştırmaları yada yeni elektrik istasyonları inşa etmek. Fakat eğer bir Kabalist  tarafından çekilen, bu dünyada beliren Işık olmasaydı hiçbirşey bize ifşa olmazdı.

Bu Işık kendini diğer herkesin arzularında kıyafetlendirir ve onları açığa çıkarır, herhangi bir harekete, ilerleyişe, keşiflere ve dünyadaki evrime neden olur. Aşağıdan cereyan eden bir değişiklik yoktur; herşey bize Yukarıdan iner.

– 22/07/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin (“Panim Meirot Masbirot Kitabı’na Giriş”) dördüncü kısmından alıntıdır.

Tüm Dünya Yaratan’ın Bilgisiyle Dolacak

Dünya Kabala ilminin kitlelere ifşa olduğu bir zamanı, “Mesih’in zamanı” diye adlandırılan yeni bir dönemi geliştiriyor ve bu çağa adım atıyor. Birçok insan kendilerinin ve dünyanın ilerleyişi için oluşturulan planı anlamaya başlıyor. Artık kitlelerin rızası olmadan arzuları geliştiren bir Kabalist yok. Şimdi insanlar tıpkı yetişkin çocuklar gibi kendi bilinçli gelişimlerini talep ediyorlar. Hochma’nın Işığı (Yaratan’ın yaratılanlara ifşası) dünyada ifşa olmaya başlıyor.

Eskiden yalnızca bir Kabalist  ve diğer birçok birey vardı ama şimdi bir araya gelmeye başlıyorlar. Geçmişte bir Kabalist kendi seviyesinde kitlelerin arzularını ıslah ederdi ama şimdi onlarla beraber çalışmak için onların seviyesine inmesi gerekli. Kabalistlerin onların arzularının ön ıslahını yapmaları sebebiyle insanlar yükseliyor ve Kabalist onu anlayabilmeleri için onlara doğru alçalıyor.

Örneğin Baal HaSulam Yaratan’dan kendisini insanların onu anlayabileceği dilde konuşabileceği bir seviyeye alçaltmasını talep ettiğini önceden bildiriyor. Şu anda Kabalist ve kitleler ortak çalışma aracılığıyla birbirleriyle bağ kurmuş olsalar da kitlelerden gelen bilinçli bir arzudan dolayı Üst Işık hala yalnızca onun kanalıyla gelir. Bunun sonucu olarak dünyada pozitif değişiklikler meydana gelir. Üst Işık olmadan dünya hiçbir şekilde var olamaz. Bu nedenle Kabalistler (Yechidei Segula) nesilden nesle ayrı şekilde çalıştılar.

Ancak şimdi herşey farklı. Bugüne kadarki bütün nesiller boyunca yapılan tüm hazırlıklar sebebiyle “Küçükten büyüğe herkes Beni bilecek” dizesinin gerçekleşmesi için ortak bilinçli eylemlere başlamamız gerekli. İnsanoğlunun Israil halkının Kabala ilmine sahip olduğunu öğrenmeye ihtiyacı var. Bunu hep birlikte ifşa etmek için ortak kırık ruha yardım etmeliyiz ki böylece “Dünya milletleri Israil’in oğullarını Üçüncü Tapınağı inşa etmeleri için omuzlarında taşıyacaklar.”

Hepbirlikte ruhlarımızın ıslahının metodunu (birleşme) edinmeliyiz ki böylece Yaratan İfşa oluşuyla bizi doldursun. Bunun için karşılıklı çalışma gereklidir ve bu yüzden ortak görevimizi anlatmak için dünyanın tüm milletlerine dönmeliyiz. Kabala ilmini onların talebi doğrultusunda gizlilikten ifşa etmeliyiz ve hep birlikte – onlar bizim ve biz onların sayesinde – bu metodu gerçekleştiriyoruz. Bu yüzden bugün dünya çapında Kabala çalışan insanlardan oluşan bir grup var. Gerçekte dünyanın bütün sistemindeki bu doğru ilişkiye bizi onlar getirecek. Bugün bizimle çalışan herkes kalpteki noktaları olduğundan “Israil”  (“Yashar El” – Yaratan’a doğru yönelen) olarak anılacaklar. Ancak onlar sayesinde dünyanın gerçek milletlerine, kendi başlarına maneviyata uyanamayanlara doğru ortaya çıkacağız. Baal HaSulam’ın dediği gibi “Kabala bilgeliği Israil’in sınırlarını aşacak ve tüm dünyayı dolduracak.”

– 22/07/10 tarihli Günlük Kabala Dersi’nin (Panim Meirot uMasbirot Kitabına Giriş) dördüncü kısmından alıntıdır.