Category Archives: Kabala

Yaradan ve Mutluluk Hissi

Soru: Mutluluk duygusu,  “O’dan başkası yok” ile nasıl bağlantılıdır?

Cevap: Yaradan’dan başka kimsenin olmadığını hissetmeye başladığımızda, o zaman gerçek mutluluğu deneyimleriz.  Sonuçta, O’nun kaynağında olduğumuzu hissederiz ve bu yüzden tüm problemler ortadan kalkar.

Tüm yüzyıllara ve koşullara dair var oluşumuzun sahipleri haline geliriz. Bu nedenle O’ndan başka, bir insanı mutlak olanın edinimine götüren hiçbir şey yoktur!

 

Manevi Büyümenin İşareti

Soru: Olumsuz nitelikler arttıkça, olumlu nitelikler de mi artar ya da tam tersi? Burada herhangi bir ilişki var mı?

Cevap: Evet. Ne kadar olumsuz nitelikler ortaya çıkarsa, olumlu nitelikleri bilmek için o kadar fazla fırsata sahip olursunuz. Anlamak zorunda olduğumuz şey budur.

Her hareket amaçlanmalıdır, böylece olumsuz olanın üzerine diğerlerine karşı olumlu bir tutum içinde yükselirsiniz. O zaman gerçekten büyüdüğünüzü söyleyebilirsiniz.

 

Kabalistik Bir Grubun Amacı, Bölüm 8

Kabalistik Bir Grubun İlkesi: Eşitlik.

Soru: Bir grupta birlik sağlamak için uymamız gereken belirli ilkeler vardır. Bu ilkelerden biri eşitliktir. Dostlar arasında eşitlik nedir? Nasıl eşitiz?

Cevap: Herkesin birbirlerine olabildiğince yardım etmesinde eşittir. Tıpkı ailede olduğu gibi: aslında en küçük, ailenin en önemlisidir.

Grup içinde, her zaman birbirimizi karşılıklı olarak tamamlamaya ve birbirimizi ayrı bireyler olarak değil, topluluk olarak, onlu olarak hissetmeye çalışırız.

Soru: Yani herkes azami çaba gösterir ama bu çabalar farklıdır ve bu eşit olduğumuz yer midir?

Cevap: Tabii ki, ve o zaman farklı değil eşitiz.

 

Twitter’da Düşüncelerim / 6 Mart 2020

Tam olarak içinde herhangi bir his veya mantık bulunmayan bu safha, bir sonraki derece, yeni bir yükseliş için malzeme işlevi görür.

İçimizde yeni bir boş alan ortaya çıkıyor – ıslah olmamış arzular. Onları iyi kullanmak, çalışmaya bağlamak zorundayız – bu şekilde yeni bir dereceye yükseliriz.

Birbirimizle olan bağa güveniriz – ve böylece her şeyi ıslah ederiz.

“Biz sadece kutsallıkta yükseltiliriz, asla düşürülmeyiz”. Şimdi ruhumuzun yeni bir boş alanını açığa çıkarıyoruz – onu inanç gücüyle, Hasadim ışığıyla ve sonra Hohma’nın ışığıyla doldurmalıyız. Yaradan ile bağlantıları ve dereceleri bu şekilde inşa ederiz.

Mısır’dan çıkış birkaç aşamada gerçekleşir:

  1. Tamamen köleleşmiş hissederiz.
  2. Kölelik ve kulluk için artan bir itiraz hissederiz.
  3. Her şeye hazırız – eğer kölelikten kaçmamıza yardım ederse -Son Deniz’e atlamaya bile zira “Ölüm böyle bir hayattan daha iyidir”

O emirleri yerine getirerek içeriği korumaya istekli ..

Yaradan bunu insanın kendini bağımsız olarak öz sevgiden kurtaramayacağı şekilde yaptı fakat insan yardım etmesi için Yaradan’a ihtiyaç duyacaktı. Yaradan nasıl yardım eder? Kutsal ruhla, yani ihsan etme arzusuyla. İnsanın ihsan etme ışığını almaya arzusu yoktur.

Yaradan kendileri için talep edenlere yardım etmez. Ama onların adına talebimle onları Yaradan’a bağlıyorum. Yaratan’ın Yansıyan Işığı yok, o ihsan etme kuvvetini farklı olarak gösteremez. Yaradan’ın çalışmasına ve zevk almasına izin vererek ona ben kendi tezahürümü veririm.

Başkaları için talep ettiğinde önce sen alırsın!

Yaradan’ın dosta ifşasıyla kendimi ilgilendirirsem, onun yararı ve Yaradan’ın yararı için, talebimde Yaradan’ın eylemlerini hissederim. Sonuçta, Yaradan’ı yardım etmesi için gruba çeken benim eylemlerim ve ben bu yardımı içimden geçeceği için ifşa edeceğim.

 

Kabalistik Bir Grubun Amacı, Bölüm 7

Grup: Yeni Topluluk

Soru: Rabaş’ın makalelerinde, grubun amacının komşuya karşı grubun tutumunu araştırmak ve pratik olarak bunu kontrol etmek olduğu yazılmıştır.

Yaradan’ın niteliğini edinmek istersem, bunu nerede kontrol edebilirim? Sadece grupta mı? Ve Yaradan’ın niteliğinin ihsan etme niteliği olduğunu nasıl bilebilirim?

Cevap: Bunu Kabalistlerin materyallerinden öğreniyoruz: Birbirinizle bağ kurmak için mümkün olan her şeyi yapın, bir şekilde birbirinizi tamamlayarak kendinizi bir bütün halinde düzenleyin; böylece birbirimizle iletişimde her birimizin grupta çözüldüğünü ve grup içinde kaybolduğunu hissetmeye başlarız.

Bunun yerine, çemberimizin merkezinde, onlunun merkezinde yeni bir varlık ortaya çıkar: Ortak bir arzu, ortak bir özlem, ortak bir hedef, aramızda ortak bir bağ. Sonra bu durum aracılığıyla Yaradan’ın ifşasını hissetmeye başlarız.

Soru: Grubun amacı, gruba ait olan bir kişide gururu geliştirmek midir?

Cevap: Kesinlikle. Dünyada özel bir grup, özel bir amaç, özel bir fikirle gurur duyarız.

Soru: Gurur egoistçe değil midir?

Cevap: Bir kişinin ne ile gurur duyduğuna bağlıdır. Eğer insanlık yararına hareket etmekten gurur duyuyorsa, neden olmasın? Herhangi bir dürtüde, herhangi bir harekette, herhangi bir durumda olumsuz bir şey yoktur; bu her zaman hedefe bağlıdır.

 

Twitter’da Düşüncelerim / 5 Mart 2020

Hayatın ruhu ortadan kalktığında, Yaradan’dan uzaklaştığımızı düşünüyoruz. Ancak gerçekte, Bilgi Ağacı’yla günahın düşmesi sırasında üst ışığın ayrılışından yeni boş boşluklar ortaya çıkıyor. Onlar gizlenmişlerdi, ama şimdi ifşa oluyorlar.

… bir programa göre, her birimizde derecelerin sırası boyunca

Karşılıklı garantiyi, birliği, grubu önceden güçlendirmeliyiz – tüm araçları, ortaya çıkan ortak ruhun bir boş parçasını daha en üst düzeyde ıslah etmek için hazırlamalıyız. Ruhun tüm parçalarını tek bir ruha bağlayana kadar – ıslahın sonuna ulaşamazsınız.

Bu karanlığı anlıyor ve hissediyoruz ve bu durumu ıslah etmekle yükümlüyüz.

İnişlerde ve düşüşlerde sevinmeliyiz, çünkü kişinin hazır olma derecesi, kırık arzuları, manevi kapları ona ifşa olur. Bir iniş, kötü bir ruh hali, zihin ve kalpte karanlık gelirse – bu ıslah için verilir.

Kabala ve İnançlar, Bölüm 4

Dua ve Dua Kitapları

Soru: Kabala’da dua, “kendinizi yargılamak” demektir. Bu ne anlama geliyor?

Cevap: Bu, kişinin kendini, niteliklerini değerlendirmesi ve hangi nitelikleri ölçtüğünü kontrol etmesi ve Yaradan’ı değerlendirmesi demektir. Bu nedenle, kişi kendini yargılar: Doğru mu yapıyorum, egoizmimin üstüne çıkıyor muyum, objektif olabilir miyim, vb.?

Kişi, kendi algı düzeyine, ne kadar objektif olduğuna ve Yaradan’ı ne kadar doğru algıladığına, kişinin içsel egoizmi tarafından rahatsız edilmediğine ilişkin içsel açıklamalar yapar.

Soru:   Duanın, kişinin şu anki koşulundan istediği şeyin ve arzuladığı koşulun gerçekleşmesi olduğunu söylemek mümkün müdür? Bu delta, kişide gerekli bir içsel talebe neden olur ve kişi kime hitap ettiğini anlamasa da,  kendi içindeki değişiklikleri hisseder.

Cevap: Kesinlikle.

Soru: Ve bunun Kabalistler tarafından yazılmış olan dua kitapları ile ilgisi yok mu?

Cevap: Burada(Kabalada) her şey çok daha karmaşıktır. Dua kitaplar, Kabalistlerin kendileri için yazdıklarıdır yani kendi algılarına dair ve nasıl ıslah edilip, ayarlanabileceğine dair bir inceleme planıdır.

Kabalistik dua kitapları, kişinin içinde bütün bir insan etkileşim sistemidir, dünyayla ve kişinin içindeki Yaradan’la. Bu çok ciddi bir açıklama ve çok ciddi bir çalışmadır.

Soru: Yazılanları, bayramlarda geleneksel olarak kabul görüldüğü gibi anlamadan sadece okursanız ne olur? Bunun bir etkisi var mıdır?

Cevap: Gerçek şu ki normal bir dua kitabı var, bir de Kabalistik olan. Kabalist dua kitabı sadece bir Kabalist tarafından anlaşılır ve sadece belirli bir seviyeden başlar. Normal bir dua kitabı, bu dili bilen herkes tarafından anlaşılabilir.

Yorum: Ama normal dua kitabı da Kabalistler tarafından yazıldı.

Benim Yorumum: Evet, ama Kabalistik dua kitabı güçler ve insanoğlu etkileşimi ile ilgilenir. Normal bir dua kitabında bu, herkesin anlayabileceği bir dilde aktarılır.

Soru: Peki, dua iki kısma ayrılabilir mi? İçimdeki dualardan biri, şimdi gelmek istediğim koşulla ilgili olarak gerçekten eksik olduğum, şu anda beni acıtan şey midir?

Cevap: Evet. Kabalistlerin yazdığı bir dua da vardır. Eğer onu okursam, bu benim için manevi yükselme talimatı gibi olacaktır. Henüz bu tür durumları hissetmememe rağmen, yine de beni yükseltir, bana yardım eder.

 

Yaradan’ın Eşsizliği, Bölüm 10

Üst Işığın Etkisinin Sonucu

Soru: Belli bir kapasitede varım ve üst güç beni sürekli etkiliyor mu? Buna kendi üzerimde diyebilir miyim?

Cevap: Elbette. Ancak yalnızca doğru çevrede olduğunuz ölçüde. Bu çevre sayesinde üst gücü harekete geçirebilirsiniz ve başka hiçbir şekilde mümkün değildir.

Bütünleşmeye, karşılıklı iletişime, ancak sizinle aynı hedefe sahip olan insanlarla birleşmeye çalışırsanız girebilirsiniz: Işıkla bir tür benzerlik elde etmek için. Sonra, buna doğru küçük hareketler yaparsanız, ışık anında size doğru hareketini değiştirir ve sizi kendisine doğru hareket ettirir.

Soru: Bunu nasıl hissedebilirim? Nasıl belli olacak?

Cevap: Gelişiminiz için gerekli olduklarını takdir ederek ve anlayarak, başkalarını daha çok sevmeye başladığınızda belli olacaktır. Ama bu hala egoistiktir.

Soru: Bu “Yaradan’ın bir hissiyatı” olarak mı adlandırılır?

Cevap: Hayır, bu henüz Yaradan’ın hissiyatı değildir. Bu, üst ışığın etkisinin bir sonucudur. Diğer değişiklikler – sizin manevi dünyada, ışığın niteliğinde doğumunuz – daha sonra yavaş yavaş gerçekleşir.

Yorum: Başkalarını sevmek, onlara içtenlikle/şefkatle davranmak iyidir. Ama benim için “Yaradan’ın hissiyatı” beni sonsuza dek dolduran bir şeydir.

Benim Yorumum: Bu doğrudur, ancak bu başkalarına karşı tutumunuza göre gerçekleşir!

Yorum: Her şeyi bir tür ilişkiye göre kısıtlarsınız…

Benim Yorumum: Bunu kesinlikle açık ve somut olarak kısıtlarım. Kabala somut ve pratik bir bilimdir. Bu nedenle, hiçbir durumda dinleyicilerimin kafasını karıştırmak istemem.

Kabala soyut bir şey hakkında tek bir söz söylemez. Sadece bir grubun içinde öğrenebilir ve bunun doğru olduğundan emin olabilirsiniz.

Soru: Grup sadece bir araç mıdır?

Cevap: Evet, sonra da ıslahın, yöntemin ve hedefin kaynağı haline gelir. Grubun içinde, manevi bir Partzuf’ta, ruhta olduğu gibi, Yaradan ifşa olur.

Soru: Kişiye Yaradan hissiyatını veren nedir?

Cevap: Kişi başka bir koşula, başka bir dünyaya, başka bir boyuta geçer. Kişi, hayatı boyunca başına neler geldiğini ve bunun kendisini nereye götürdüğünü anlamaya başlar. Kişi, yaşam ve ölüm hakkındaki fikirlerini paylaşır ve ölümden korkmaz. Kişi ölümsüz hale gelir. Olan her şeyi anlar. Sadece tek bir şey tarafından yönlendirilir: Diğer herkesin de aynı duruma ulaşmasına nasıl yardım edilir?

 

Kabala İpuçları – 7/21/19

Soru: Her şeyin Yaradan’dan geldiğini tam olarak algılamaya başlayana kadar iyi ve kötü var olacak mı?

Cevap: Evet, sonra kötü, mutlak iyi halini alacaktır.

Soru: Bir kişi Kabala Bilgeliği’ni çalışmaya başladığında, Yaradan’a zıt olduklarını ve Işığı kötülük olarak hissettiğini anlar. Ancak buna rağmen, bir şey onları bu yolda tutar ve yardımcı olur. Bu nedir?

Cevap: Yaratılışın amacı kişiyi ileriye doğru çekmektir. Kişi neden var olduğunu bilmelidir. Yoksa hayatın bir anlamı yoktur.

Soru: Herkesin bana borçlu olduğunu hissetmenin yanı sıra, benim de herkese borçlu olduğumu nasıl hissedebilirim? Herkese ne borçluyum?

Cevap: Herkese iyi tutumunu borçlusun.

Soru:  “bizim dünyamız” nedir?

Cevap:  Bizim dünyamız, duyularınızla gördüğünüz şeydir, daha fazlası değil.

Soru: Hayatta olan her şeyi duyularımızla algılıyoruz. Fakat algıladığımız şeyi nasıl değiştiririz: kendimizi veya dünyayı? Ne değiştirebiliriz?

Cevap: Sadece kendimize ve dünyaya yani Yaradan’a karşı tavrımızla bir şeyleri değiştirebiliriz. Sadece bu yolla kendimizi farklı ve daha iyi bir şekilde algılamaya başlarız, başka hiçbir yolla değil.

Soru: Eğer Yaradan tekse, neden bu kadar çok din yarattı?

Cevap: Çok sayıda din, inanç ve her türlü yaklaşım ve felsefe özel olarak yaratılmıştır böylece kişi onlardan seçim yapar ve kendisi için Yaradan’a doğru, doğru yolu bulur. Önümüzde pek çok yola sahip olmayla ve bunlardan birini seçmeyle, “karmaşık” bir hale geliyoruz.

 

Twitter’da Düşüncelerim / 4 Mart 2020

Kabala bilimi aracılığıyla insan egoizminden kaynaklanan hastalığın nedenini ve tedavisini ifşa ederiz: egoizmden muzdarip olursam ondan kurtulmam gerekir. Kabala bilimi yardımcı olur: bizler bir grupta olmalı ve Islah eden Işığı çekmeliyiz, ışık yavaş yavaş bizi değiştirir.

Maneviyat egoistlerin birliği aracılığıyla ifşa olur. Manevi dünyada kalırız ama onun yerine kendimizi algılarız. Bu dünyada bireyselleştirilmiş algımızdan, herkesi tek bir arzu içinde birleştiren sevgi ve ihsan etme gücü aracılığıyla kendimizi algılamaya geçmeliyiz.

Adam’ın kırılmasından önce olduğu gibi tek bir ruhla birleşirsek üst dünyayı algılamaya, manevi safhaya geri döneceğiz, bir kez daha Adam olacağız. Bir insanın dünyada ruhu yeniden inşa edebilmesi için başkalarıyla bağ kurmanın yollarını aramasının dışında başka bir işi yoktur.

Rabaş, mektup 24: Dostlar arasında gece gündüz bağı tutmalısın – “gündüz” gibi hissettiğinde ve “gece” gibi hissettiğinde . Dostların kalplerini uyandırmalısın, böylece alev kendi başına yükselir – bunu yaparak Yaradan sevgisini uyandırmaya layık olacaksın.

Rabaş, Mektup 77: Maneviyatta boşluk yoktur, Yaradan düşüşler için beklemeden fakat alçaklığımızı hissederek ilerlememize izin vermek için gizleniyor, “henüz kaybetmeden bile” arzuyu yükseltmek için

Noam Elimelek. Koleksiyon”Gül”: Kişi her zaman bir dost için dua etmelidir, çünkü bir mahkum (egoizm) kendisini hapishaneden kurtaramaz, ancak bir dost için talep ederek hemen cevap alır. Bu nedenle herkes bir cevap-ışık alana kadar bir başkasını ister. Bu karşılıklı garantidir!

Yaradan, kendisi ve kişi arasında boşluk hissi vermek için ondan uzaklaştığında kişi boş hisseder. Sanki kaçan bir geyik kafasını geriye çevirir gibi kişiyi onu takip etmeye çağırarak. Düşüşler bize yakınlaşma yerini gösterir! Bizim çalışmamız tam onların içinde!

Manevi bir duygu ile tatminden sonra boşluk ve zayıflık gelir. Bu durumda en önemli şey bunun gerekli bir safha değişikliği olduğunu anlamaktır. Ruhun ıslah edilmemiş yeni arzularını açığa çıkarıyorsun. Gizlenmişlerdi ve şimdi onları grup ve Yaradan için çalışanlara eklemelisin.

Kişi geçmiş safhası hakkında (kongre) düşünmemeli – bu Klipa olurdu. Daha da büyük bir birlik için çabalamalıyız. Kli her zaman değiştiği için bu artık eskisi gibi hissedilmeyecek ve birlik içinde yeni bir safha elde edeceğiz.

Manevi bir safha bunu hissettiğim anda sona erer. Hissediyorsam, bu zaten bitti demektir! Önceki safha bize bir kongreyi düzenleyen ve başarısını sağlayan Yaratan tarafından verildi. Şimdi, Yaradan’a örnek için teşekkür etmeli ve işi kendi başımıza yapmalıyız.

Manevi çalışma, gruptaki arkadaşların her zamankinden daha fazla birliğidir. Birliğe daha hızlı ulaşmaya çalışın – o zaman üst ışık aramızda hüküm sürecek. Birleşmek için çaba göstermeliyiz, böylece birlik gücü sevgi gücüne kadar içimizde ifşa olacaktır – bu zaten Yaratan’dır!

Safhalar nefes almak gibi değişmelidir: nefes al-ver. Bir yenilenme eksikliğini kabul etmemeliyiz. Kongre, ardını sert bir inişin takip ettiği ileriye büyük bir atılım. Her şey birbirimizle olan bağımıza bağlıdır, her insanın içeriye batmasına değil.

Her biri sıfırdır, ancak onlu yeni bir şey yaratır!