Dışarıdan Gelen Eleştiriler

Yorum: Dışarıdan gelen eleştirilerin, grubun doğruluğunun ek bir kanıtı olarak görülmesinin, kültlerin tanımlayıcı bir faktörü olarak iddia edilmektedir.

Benim yanıtım: Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Dışarıdan gelen eleştiriler, neyle uğraştığımızı anlamayan insanların doğal eleştirileridir.

Eleştirileri dikkate almamamız gerektiğini düşünüyorum. Kişisel olarak, bu beni sinirlendirmiyor ve beni eleştirenle karşı karşıya getirmiyor. Ona saygısızlık etmiyorum. Bana karşı çıkan filozoflar bile var. Onların sözlerini hiçbir şekilde eleştiri olarak algılamıyorum.

Konuyu anladığınız zaman, bu konunun bilgisi açısından net bir fikriniz olduğu zaman eleştirebilirsiniz. Ya bilmiyorlarsa? Yani, kendileri buna erişmemişlerdir. Öyle bile olsa, Kabalistler arasında da anlaşmazlıklar vardır çünkü bu bilimdir ve bu evrenin belli bir kısmının ifşasıdır – kademeli olarak, adım adım, gittikçe daha büyük bir ölçüde. Dünyamızdaki bilim insanları gibi, daha çok ifşa eden Kabalistler ve daha az ifşa edenler vardır.

Bu nedenle aralarında tutarsızlık, anlaşmazlıklar ve benzeri şeyler vardır. Bunu anlıyorum. Orada devam eden çok ilginç kavgalar var. Her birinin gelişmekte olan evreni nasıl algıladığına ve neden algıladığına adanmış tüm kitaplar var. Ama bunu açıkça, anlamlı bir şekilde tartışıyorlar. Neden olayları sizden farklı algılıyorum? Sorun nedir? Neden aynı şeyi farklı algılayacak şekilde inşa edildik?

Farklı türde ruhlar vardır. Bazıları doğrudan ışıkla ilgilidir, diğerleri saran ışıkla, vb. Ve tam da bunların çatışmasında, netleşme sürecinde, her ikisinin de daha büyük bir yükselişi gerçekleşir. Kendi aralarında hararetle tartışırlar ama bunlar aynı edinimde, aynı dünyada olan insanlardır, konuşacak şeyleri vardır, birbirlerini anlarlar ve açıklamaları çok ciddidir.

Peki burada konuşacak ne var? Ben bir roman okuyor ve ağlıyorsam ya da televizyonda bir film izliyor ve gülüyorsam ve yanımda bir kedi oturuyorsa, o buna nasıl katılabilir? Hiçbir şekilde. Sadece kulağını benim çıkardığım seslere doğru hareket ettirir ve düşünür: “Efendinin nesi var? Keşke sessizce oturup uyusa.”

Eleştirenler için de aynı şey geçerli. Kabala çalışmalarınızla onları rahatsız ediyorsunuz. Sizde her şeyi açıklayabilecek bir şey olduğunu ve bir falcı olmamanıza rağmen tahminlerinizin gerçekleştiğini düşünüyorlar. Krizden çok önce, krizin geleceğini söylemiştim. Ve başladığında da bitmeyeceğini söyledim. Ama onlar bağırdılar: “Kriz bir ya da iki yıl içinde sona erecek.” Şimdi de susuyorlar ve benimle çelişmiyorlar.

Ama böyle kötü olayları öngördüğünüzde kim memnun oluyor ki? Üstelik sizin öngörüleriniz yüzünden hiçbir şey değişmeyecektir.

Her şey sadece bizim yoğunlaştırılmış dağıtımımız sayesinde değişebilir ve sadece konuşmanın bir anlamı yok. Daha fazla eleştirmen olacaktır. Daha fazla insan bize iftira atacak, deyim yerindeyse herkesten nefret ettiğimizi çünkü gelecek hakkında kötü konuştuğumuzu söyleyecek ki: “Olanlar için biz kendimizi suçluyoruz.” da diyoruz. Ve bu böyle devam edecek.

Yani insanlar elbette kendilerini savunacaklardır; bu onların doğal tepkisidir. Hayat budur.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed