Daily Archives: Haziran 6, 2023

Rabaş Gittikten Sonra

Soru: Öğretmeniniz, onunla tanıştığınızda zaten yaşlı bir insandı. Her halükarda vefat edeceğini biliyordunuz. Kendinizi onun ölümüne hazırladınız mı?

Cevap: O gittikten sonra, onun daha önce bulunduğu ortamda bir gün bile yaşayamayacağım benim için çok açıktı. Sadece onun yüzünden o yerde ve o insanlarla idim. Sadece! O olmadığı an ben de olmayacaktım.

Rabaş gitti. Hastanede kollarımda öldü. Etrafında benden başka kimse yoktu. Cuma günüydü. Onları aradım ve hocamızın artık burada olmadığını söyledim. İnsanlar hastaneye gelmeye başladı. Aynı gün sabah 11’de cenaze töreni yapıldı. Kudüs’e gittik. Bütün bunları bir rüyadaymış gibi hatırlıyorum.

Benim diğerlerinden ve onların benden bu kadar kolay ayrılmaması gerektiğini ve birçok parçaya ayrılmamız gerektiğini hala düşünürüm. En sonunda bunu yapmak zorunda kalacağımı anladım. Aynı sistemde, aynı toplumda bir şekilde yeniden örgütlenmemiz gerektiğini düşünüyordum. Ne de olsa, Kabala’da toplum hakkında, grup hakkında yazılır yani bu benim bir şeyler yapmam gerektiği anlamına geliyor. Ve ben de denedim.

Sonunda diğerleri tarafından reddedildiğimi hissettim ve onlar da bana karşı aynı şekilde hissettiler ve her şey birçok parçaya ayrıldı. Bir grup Bnei Barak’ta, bir başkası Kudüs’te, üçüncüsü başka bir yerde kaldı. Beklediğim gibi oldu.

Soru: Bu, Rabaş’ın ölümünden sonra olacakların “filmini” kendiniz için oynadığınız anlamına mı geliyor?

Cevap: Kesinlikle. Şüphesiz. Rabaş ile bu konuda ipuçlarını kullanarak bile konuştum. Neden olmasın ki?

Aynı şekilde, bugün de ben gittiğimde olacaklardan bahsedebiliyorum; şimdiki gibi bir grup olmalı. Grubun çekirdeği, bugün bile güvendiğim insanlar. İsimlerini bile söyleyebilirim. Grubu, birlikte doğru bir şekilde yönetebilirler ve hiçbir şekilde orada burada ortaya çıkan diğer görüşlerin etkisinde kalmazlar.

Rabaş gittikten sonra da aynısı oldu. Hemen küstahlar ortaya çıktı. Öğretmenle birlikte köşede sessizce oturuyorlardı ama şimdi herkesin eşit olduğu hissine kapıldılar. Mümkün değil! Eşitlik yok.

Yönetim sisteminin içinde, çekirdekte olmayı beceremeyen, anlamayan ve içsel olarak henüz gelişmemiş insanlar var. Ve içsel hazırlığına göre, benimle olan bağlarına göre önde gidenler var. İçsel disipline sahipler; onlar bu görevi sürdürmeye devam edebilirler. Dolayısıyla bu şekilde organize olacağını düşünüyorum.

Genel Kaos

Soru: Modern dünyada, hızlı yakın ilişkiler çok yaygın, insanlar kelimenin tam anlamıyla herhangi bir önkoşul olmaksızın hızla bir araya gelip sonra ayrılabiliyorlar. Onlar ne kazanıyorlar, ne kaybediyorlar?

Cevap: Bu, düşüşümüzün gerekli yoludur. Bu durumda insanların ne kazandığını veya kaybettiğini söyleyemeyiz ve bu ancak düşüşümüzün sonunda netleşeceğinden, bundan hiçbir şey kazanmadığımızı, evliliğe ve aileye karşı tamamen farklı bir tutum paradigmasının gerekli olduğunu, kaybettiğimizi ve bu konuda çok şey kaybettiğimizi göreceğiz.

Ancak böyle bir atmosfer, modern kültürden kaynaklanmaktadır. Edebiyat, müzik, sinema; bak neler yapılıyor! Ve çocuklar bunun üzerinde büyüyorlar, tamamen farklılar. Farklı bir dünya görüşüne sahipler.

Bugün bir anne, 12-13 yaşındaki kızını bir jinekoloğa götürüyor, o da ona doğum kontrol hapı yazıyor ve o kadar. Anne artık kızının başına gelenleri düşünmüyor çünkü başka çare olmadığını biliyor. Ve kızı çekinmeden onunla sorunları hakkında kolayca konuşabilmektedir. Her şeyin yolunda ve normal olduğunu düşünüyor. Yani gençlerin hayata tamamen farklı bir yaklaşımı var, bu farklı bir kültür.

Bir önceki geleneksel anaerkil-ataerkilliği terk ettiğimiz ve sonunda hiçbir yere varamadığımız geçiş dönemi böyledir; eski bağları kopardık ama yenileri de yok. Bu genel kaos, insanın doğasını düzeltmeden hiçbir yere gitmeyeceğimizi hissetmeye başlayana kadar peşimizi bırakmayacak.

Bu arada, insan faaliyetinin tüm alanlarında kaosa daha da derinden gireceğiz: politik, sosyal, vb. Toplumda çok ciddi değişiklikler var önümüzde.

Yeni Bir Duruma Uyanış

Yorum: Günlük hayatta bir kişi 20 yıl boyunca çalışırken, bir Kabalist tüm hayatı boyunca çalışır.

Benim Yanıtım: Öğrenme, bitmeyen bir özümseme sürecidir, malzemeyi özümseme ve onu idrak etmektir. Bu ebedi bir süreçtir.

Kabala bilimi ile diğer tüm bilimler arasında pek bir fark yoktur; sadece Kabala her şeyin nereden geldiğini anlatır ki bu da diğer bilimlerin kısmen biriktirdiklerine dayanarak açıkladıkları bir şeydir.

Soru: İnsanlara Kabala öğretirken, kişinin sürekli olarak materyale dalmasını, sürekli olarak araştırmasını nasıl faydalı hale getirebiliriz?

Cevap: Kişi, Kabala’nın kendi dünyası hakkında, sanki bir kabuk, bir küre aracılığıyla tüm insanlığı, tüm evreni ve onu yöneten bir güç hakkında konuştuğunu hissetmelidir. İnsanı bir koşuldan başka bir koşula sokar, onda “bu dünya”, “bu hayat” denilen çok ilginç bir rüyanın içindeymişçesine duygu ve düşünceler uyandırır.

Sadece ona materyali ilginç bir şekilde sunmak, ilgisini çekmek ve ona uyanabileceğini göstermek gerekir. Dışarıdan kendisini ve diğer herkesi uyuyor gibi görebilir çünkü onlara sadece doğuyorlar, yaşıyorlar ve ölüyorlarmış gibi geliyor. Bunun insanın içinde olduğunu, onun bu rüyasında gerçekleştiğini göstermek gerekir ama aslında tamamen farklı bir koşula uyanmalıdır.

Bu olacak. Eminim, ben iyimser biriyim.

125 Edinim Seviyesinde

Soru: Bir roman okuduğumuz zaman, onda anlatılanları farklı şekillerde hayal ederiz. Örneğin şöyle bir satırı alırsak: “Paris. Kadın verandada oturuyordu” dediğinde onu okuyan yüz kişi farklı bir Paris ve farklı bir karakter hayal eder.

Örneğin; On Sefirot’un Çalışılmasını okuyan Kabalistler, nasıl aynı materyali aynı şekilde algılıyorlar?

Cevap: Onlar materyali farklı derinliklerde algılarlar. Gerçek şu ki, aynı cümle 125 seviyelik edinimde algılanabiliyor ve bu nedenle ona farklı ama aynı üslupta, aynı yönde ve aynı anlayışta ulaşıyorlar. Bu durum, biraz da senin örnek verdiğin roman karakterini verandada otururken hayal etmemize benziyor.

Soru: Ama diyelim ki, mecazi anlamda, edinimin beşinci seviyesini ele alırsak, o zaman onun üzerinde olan herkes bu materyali tamamen aynı şekilde mi algılar?

Cevap: Evet. Bu bizim dünyamızda da böyle değil mi? Belli bir coğrafi yere gelirseniz orada diğerlerinin gördüğü şeyin aynısını görürsünüz. Sadece sizin duygularınız özneldir, sizinle kalırlar, ancak yine de oturup konuştuğunuzda bazı ortak şeylerden bahsedersiniz ve aynı zamanda her biri hala kendine ait bazı şeylerden bahseder.