Category Archives: Yaradan

Hızlandırılmış Farkındalık Zamanı

Soru: Bahsettiğiniz her şeyi nasıl öğrendiniz?

Cevap: Sizler de bileceksiniz. Bundan bir buçuk ila iki yıl sonra benimle neredeyse aynı şeyi bileceğinizi garanti ederim.

Günümüzde metodoloji, hızlandırılmış bir biçimde sunulabilir çünkü insanlar artık tamamen farklı. Çok miktarda bilgiyi kendileri alabilirler ve doğru bir şekilde anlayabilirler. Tüm bunları çok hızlı bir şekilde gerçekleştireceğinizden eminim.

Psikolojik Eğitim Mi Kabala Mı?

Soru: Geçenlerde, düşüncesiz kalma durumunu araştırdığım, Asya’ya yaptığım geziden döndüm. Bu evrede insanları tanımaya başladım ve fark ettim ki onları hissedebiliyordum, ne istediklerini ve onlara ne vermek istediğimi anlayabildiğimi fark ettim.

Bunu daha fazla uygulamaya başladığım zaman, aramızda oluşturulan bu mükemmel içsel durumun hissetmeye başladım ki bu da yakınlardaki herkese aksetti. İçsel ışık hakkında konuşurken bahsettiğiniz şey bu mu?

Cevap: Hayır. Bu aynı şey değildir. Siz psikolojik durumlar hakkında konuşuyorsunuz bense manevi durumlar hakkında konuşuyorum.

Birincisi, Kabala çalışmaya başladığınızda bunun aynı şey olmadığını göreceksiniz.

İkincisi, deneyimlediğiniz şeyleri hissetmek için, egoizminizin üzerine, doğanızın üzerine yükselmenize gerek yoktur. Bazı psikolojik eğitimler, bir şekilde diğerlerini daha derin düzeyde hissetmenize yardımcı olur o kadar. Bu, egoizmden çıkma yolu değildir ve Kabala’nın üzerinde durduğu konu bu değildir.

Dünyada insanların ilgisini çeken birçok yöntem bulunmaktadır. Size, ilginizi çeken şeyleri yapmayı bırakın demiyorum. Bununla birlikte, Kabala ile ilgilenin ve hangi yöntemin gerçekten sizi egoizminizden ya da doğanızdan uzaklaştırmaya gerçekten yardımcı olacağını göreceksiniz.

Yaradan’ın Yakınlaşması İçin Zaman Geldi

Soru: Kabala bilgeliğine ilgi artıyor. Bu, Yaradan’ın bize yakınlaştığı anlamına mı geliyor?

Cevap:
Elbette. Yaradan’ın yakınlaşması için zaman geldi.

Bir yandan bu tatsız bir duygu çünkü egomuzun zıttı olan nitelikler içimizde ifşa oluyor. Fakat öte yandan, ifşa olan yeni nitelikler, bizi doğru bağı araştırmaya motive ediyor.

Doğa yeni bir düzeyde ifşa olmakta ve bizler, yavaş yavaş onunla bağ içine girmeliyiz. Elbette bu basit bir mesele değildir. Bu nedenle, aslında şimdi Kabala bilgeliği ortaya çıkar ve bize neler olduğunu açıklar.

Birliğin Özü Ve Kökü, Bölüm 1

Kabalistik Yaklaşımın Eşsizliği

Soru: Tarihsel süreçleri incelemek için birçok metot ulunmaktadır. Filoloji (metinleri karşılaştırma), genetik ve arkeoloji vardır. Kabalistik metot nedir? Onu bu kadar eşsiz yapan nedir? Kabalistler tarihsel süreçleri nasıl araştırırlar?

Cevap: Bizler her şeyi Kabalistik kaynaklara dayandırıyoruz, başka bir şeye değil. Tüm bu kaynaklar, Adem’den İbrahim’e kadar, daha sonra İshak, Yakup, Musa, Aaron, Yusuf, Davut ve dahası, günümüzün Kabalistlerine kadar bilinir.

Bu arada, Kabalistler hiçbir zaman İsrail halkının tarihi ile ilgilenmediler. Sadece Yahudi halkını, manevi dünyada temeli atılan yüksekliklerine nasıl yükselteceklerini düşündüler, böylece bu yükseliş tüm insanlık için bir örnek olarak hizmet edebilir.

Yorum: Bu yaklaşım, Zohar Kitabı, Pentateuch, Kutsal Yazılar, Peygamberler, Talmud,  Mişna ve diğerleri gibi tüm birincil kaynakların ve İsrail halkı da dahil olmak üzere, kişinin veya tüm insanlığın manevi koşullarının tarif edilme şekliyle benzersizdir.

Kabala’ya göre, tüm manevi koşulların en az bir kez gerçekleşmesi gereken bir model vardır. Ancak onlar olayların çerçevesine/tarifine veya uygulama zamanına uygun olmayabilir.

Bu nedenle, tarihçiler ve arkeologlar araştırmalarını yaparken, sıklıkla aynı Tora’da açıklanan olayların tarifinin ve tarihlerinin belirtilen zamana karşılık gelmediğini görürler.

Benim yorumum: Aynen. Bu bağlamda, dünyanın sonunda korkunç olaylarla ilişkilendirdiğimiz “Armageddon” kavramı, tam bir gösterge niteliğindedir. Aslında, bu kelime küçük tepe “Har Megiddo” adından gelir.

Kabala,  herhangi bir olgunun veya nesnenin fiziksel olarak nesnelleştirilmesini değil bunların manevi koşulunu kasteder. Ve manevi bir formda, tüm bunlar büyük öneme sahiptir, örneğin, Tapınak. Tora’da belirtildiği gibi, Tabernacle’ın diğer şeylerle birlikte kaç kübit (dirsekten orta parmağın ucuna kadar uzunluk) yapılması gerektiğine bakın.

Maddesel seviyede, bunların hepsi çok küçük ve önemsizdir. Bununla birlikte, onlara manevi büyüklük verildiğinde, sonra birbiri ile çarpılarak, gerçekten çok daha yüksek bir güç olurlar.

Bizi Ne Yönlendirir: Egomuz Mu Yoksa Üst Sevgi Mi?

Soru: Ne zaman egom tarafından ve ne zaman üst sevgi tarafından harekete geçirildiğimi nasıl belirleyebilirim? Belli bir kişiye kızgın olduğumu veya biriyle kavga ettiğimi varsayalım, bir başkasına yardım etme iyi niyetimden dolayı mı yoksa egom tarafından mı harekete geçirilip geçirilmediğimi nasıl belirleyebilirim?

Cevap: Özgecil dürtüleriniz, düşünceleriniz, arzularınız veya eylemleriniz olup olmadığını belirlemek istiyorsanız, kendinizi karşılıklı ihsan etmeye ayarlamaya çalıştığınız yer olan, onlu denilen, hemfikir olan bir grup insanla birlikte olmanız gerekir.

Daha sonra bunun için ne kadar aciz ve hazırlıksız olduğunuzu hissetmeye başlayacaksınız. Aslında o zaman kötülüğün farkındalığı başlar ve hala manevi niteliklerden ne kadar uzak olduğunuzu fark edersiniz.

Her şey, ihsan etme niteliği için, Yaradan’ın edinimi ve ifşası için özlem duyan dostlarla birlikte olduğunuzda,  grup çalışmanıza bağlıdır. Aranızdaki bu niteliği geliştirmeye başlayın, sadece ona hiç yaklaşmadığınızı, aslında bundan daha da uzaklaştığınızı göreceksiniz. Bu, ulaşmanız gereken koşuldur. O zaman,  şu an için içinizde manevi hiçbir şeyin olmadığını anlayacaksınız.

Yüce Ruhlar İçin

Soru: Bir kişinin özel düşüşü, bir de grubun genel düşüşü vardır. Genel düşüş nedir? Ne ile ifade edilir? Hiç böyle bir şey oldu mu?

Cevap: Evet, oldu. Baal Şem Tov bile hizmetçisiyle birlikte nasıl bir düşüş yaşadığını anlatır. O anda hizmetçiye: “Bir şeyler okumaya başla, bir şeyler söyle!” diye bağırdı.

O da hiçbir şey yapamadı çünkü manevi seviyesini kaybetmişti. Sonra Baal Şem Tov ona sordu: “En azından ne hatırladığını söyle!” Hizmetçi yanıtladı: “Sadece alfabeyi hatırlıyorum.” Baal Şem Tov: “Alfabenin harflerini söyle!” diye sordu.

Bu büyük bilgelerin, alfabeyi bile unuttukları düşüşü hayal edebiliyor musunuz? Bu tam bir kapanmadır.

Soru: Şimdi anladım neden tüm bu yıllar boyunca insanların Kabala ile ilgilenmesine izin verilmediğini. Ama bence bu, bugün olmamalı mı?

Cevap: Hayır, günümüzde genellikle gerçekçi değildir. Bu tür özel koşullar sadece çok yüce ruhlara verildi. Bu akrobasidir, bir pilot için uçakla havada takla atmak gibi.

Ruh Adama Nasıl Öğretir?

Soru: “Kişinin ruhu ona öğretecektir”  koşulu,  bir insanda kendini nasıl gösterir?

Cevap: Ruhun adama öğrettiği söylenir, çünkü kendi içimizde geliştirdiğimiz ihsan etme, sevgi ve bağın bir niteliği olarak ruha giren ışık, içimizde bu noktaya etki eder. Dünyanın tam olarak nasıl ve hangi koşula doğru hızla ilerlediğini daha iyi anlamaya başlarız.

Gerçek şu ki, bunu maddi dünyada anlamıyoruz çünkü bizim niteliklerimiz, uçsuz bucaksız, integral, birleşik doğa sistemi ile tamamen bağlantısızdır. Onu hissetmiyoruz. Kabala’yı çalıştığımız zaman, bu bütünlüğü ve nasıl çalıştığını hissetmeye başlarız.

Uzun yıllar boyunca ve özellikle son zamanlarda doğa, kendisinin bütünlüğünü, karşılıklı bağımlılığını, mükemmelliğini ve bizi farklı açılardan etkileme, destekleme vb. yeteneğini ortaya koymaktadır.

Kabala ile ilgilendiğinde kişi bunu hisseder. Bu inanılmaz bir resimdir. Bu onu destekleyen doğadır. Kişi sonsuz, mükemmel bir koşulda olduğunu bilir ama yine de algılamaz/anlamaz. Bunu sadece azıcık hisseder, tıpkı dünyamızda var olan ama henüz bunun farkında olmayan bir bebek gibi.

İmkansıza Doğru Nasıl İlerleyebiliriz?

Yorum: Dersi dinlerken, hoş olmayan şeyler yapmak zorunda kalacağım, yapmak istemediğim, iğrenç koşullardan geçeceğimiz sonucuna vardım.

Cevabım: Elbette istemiyorsunuz. Egomuza karşı çalışmaktan daha iğrenç bir şey yoktur. Bu açıkça imkansızdır.

Soru: Peki, imkansıza doğru, hoş olmayan bir şeye doğru ilerleme gücünü nerede bulabilirim? Kim bana bunu yapma arzusunu ve gücünü verecek?

Cevap: Yaradan’ın sizi neden bu koşullar altına soktuğunu sorun.  Bu yüzden O’ndan güç talep edeceksiniz ve böylece O’na bağlanacaksınız.

Kötülüğün Farkındalığı Nedir?

Soru: Bağ kurmaya doğru hareket edememe – bu kötülüğün farkına varmak mıdır?

Cevap: Bağ kuramama, sevginin ne olduğunu anlamama, kötülüğün farkına varmadır. Sevgi nedir, biz bunu sadece onun zıttından öğreniriz. Bu nedenle, Yaradan, O’nun niteliğinin tam zıttı olarak egoizmi yarattı, böylece bizler doğal egoizmimizi fark ederek,  yavaş yavaş onun zıttına geçeriz.

Soru: Kötülüğün farkındalığı,  anlaşılabilir. Ama neden hep “nefret” gibi negatif bir kelime kullanıyorsunuz?

Cevap: Sevmeye zıt başka ne olabilir? Sevgi ve nefret, birbirine zıt iki özelliktir.

Soru: Kişinin kendi kötülüğüne mi yoksa komşusuna olan nefret mi?

Cevap: Kendi kötülüğümden, başkaları ile herhangi bir bağı hayal edemediğim gerçeğinden, içinde “Ben” imin kaybolduğu bir feshetmeden nefret ederim. Bu benim için imkansızdır.

Ancak Yaradan tarafından yaratılan şey budur. Ve bu nedenle, bağ kurma arayışının reddetmeye yol açtığı ve reddetmenin de gerçek sevgi hissine yol açtığı ortaya çıkmaktadır.

Düşüşlerden Kurtulma Yöntemleri

Soru: Düşüşlerden kurtulmanın yöntemleri nelerdir?

Cevap: En etkili yöntem,  uygun bir çevreye sahip olmaktır. Baal HaSulam makalelerinde çevrenin bir kişi üzerindeki etkisinin, her koşuldan kurtulmanın en önemli ve güçlü yolu olduğunu yazar; çünkü bir gruba katılırsınız ve istemeden sizi beraberinde çeker.

Bir grup hemfikir olmuş insanın içinde, farklı koşullardan geçer, birlikte çalışır, çalıştaylara katılırsınız, hatta mekanik olarak eylemler gerçekleştirirsiniz. Böylece, grup sizi etkileyecek ve herkes kendinden çıkabilecektir.

Soru:  Ve o zaman düşüş geçecek mi?

Cevap: Evet, ama tam olarak ne geçecek? Uygun topluma gelirseniz, manevi yükselişle ilgilenirseniz, eninde sonunda onlarla yükselmeye başlarsınız. Bu ilk şeydir.

İkinci olarak, yakınlarda grup yoksa o zaman, hemen interneti açmanızı, web sitemize gitmenizi ve her türlü dersi aramanızı öneririm. Her şeyden önce, “O’ndan başkası kimse yok” makalesini okumanızı tavsiye ederim.

Soru: Bir kitap açabilir miyim?

Cevap: Tabii ki, çünkü bir şekilde yazarla bağlantı kuruyorsunuz. Bu nedenle, en etkilisi olmasına rağmen çevre, sadece insanlar olmayabilir, aynı zamanda farklı medya kaynakları da olabilir.