Category Archives: Yaradan

Mutlak Sıfır

Bir kişi kendini iptal etmeye nasıl karar verebilir? Çaresizlikten.  Bir tür problem gelir, stres, ne yapacağınızı bilmediğinizde çözülemez bir problemdir. Yaradan benim için her yönden çıkışları engeller, hiçbir yere kaçış yoktur ve hayat ölümden daha kötüdür. Ve sonra tek çıkış yolunun bu durum karşısında kendimi iptal etmek, bir şekilde onu çözme isteğimi gidermek ve bir şeyler yapmak olduğunu anlarım. Tüm bunları düzenleyen Yaradan’ın, her şeyi Kendi yoluyla çözmesine izin verin. Sadece kendimi iptal etmem gerekir.

Bu tür durumlarda kendimi nasıl iptal edeceğimi öğrenirim. Sanki bütün dünya üzerime çöküyor gibi, ve bu durumdan kurtulmanın ya da bir şekilde saklanmanın bir yolu yoktur. Sonra Yaradan bana şu düşünceyi gönderir: “Sana yardım etmek için her şeyi yaptım. Realiteyi kontrol etmeyi bırak! Senin işin, Ben’im tarafımdan yaratılan realitenin önünde kendini iptal etmek.” Böylece kişi, kendini nasıl kısıtlayacağını öğrenmeye başlar.

Bu eylemler hala egoisttir. Yalnızca kendimi düşünme konusunda başa çıkamam, fakat bu düşünceleri bırakırım çünkü bu benim tek kurtuluşumdur. Aynı zamanda bu, sadece darbelerden bir kaçıştır ama kendimden nasıl çıkacağımı bu şekilde öğrenirim. Yaradan, bana çaresizliğimden çıkış yolunu öğretmek zorundadır. O zaman bunun gerçekten doğru bir yaklaşım olduğunu anlarım.

Dünyayı kontrol etmediğime, ancak her şeyin Yaradan tarafından düzenlendiği sonucuna varırım, her şeyin nedenin O olduğunu kabul etmemi bekleyendir çünkü O’ndan başkası yok, O iyi ve iyilik yapandır. Bu nedenle, her şey daha iyisi içindir – maddi yararım için değil, manevi ilerlemem içindir. Şimdi, Yaradan’a doğumda emek vermek gibi, bana yardım eden zorlu durum için teşekkür etmek isterim. Aksi takdirde, egoizmden çıkamayacağız.

Alternatif olarak, haz alma arzusunun, ihsan etme arzusunu elde etmek istediğimizde bize gösterdiği çeşitli zor koşulları hayal ederek bir grupta çalışmaya başlamalıyız. Bu şekilde kendimiz şafağı uyandırırız.

The Absolute Zero

 

Böylece Acılık, Tatlılık Olur

Soru: Maddesel yanılsamanın tadının acı mı tatlı mı olacağını ne belirler? Kontrol edebilir misin?

Cevap: Sadece yukarıdan, Yaradan’dan geldiğini kabul ederek kontrol edilebilir ve bu nedenle herhangi bir acılık, tatlılık olur.

Gerçi realitede, evrende hiç tatlı bir şey yoktur.  O kötüdür, salt acılık, salt tuz, biber, asittir. Ancak, bu hisseleri Yaradan ile ilişkilendirmeye başladığınızda, tatlılıkla iç içe olurlar.

Aynı acı, tuzlu, ekşi ve diğer benzer durumlar, Yaradan’ın tatlılığıyla dolu hale gelir ve inanılmaz lezzetli olurlar! Buna benzer başka bir tatlılık yoktur.

Üst dünyanın tatlılığı, karşılıklı olarak birbirini tamamlayan iki karşıtlıktan oluşur. Bizim dünyamızda olduğu gibi: Diyelim ki tatlı ve ekşi bir şey var. Örneğin, çikolataya brendi veya votka eklenir. Onsuz, imkânsız, işe yaramayacaktır. Böyle bir şey olmalı yoksa tadı hissetmeyeceksiniz.

Soru: Veya dünyamızda Oscar ödülü veya Nobel Ödülü’nü almanın tatlılığı mı?

Cevap: Hayır, bunlar insanlar acı çektiği için eklenen, tamamen farklı tatlılık türleridir. Sonuçta, hala çaba harcamaktadırlar.

Not: Gerçekten, İsrail Oscar’ını alırken heykelciği elime aldım ve tüm hazzımın bittiğini hissettim. Uzaklaşıp gitti. Bu, sanki hiç bir şey için arzuya sahip olmamıştım gibiydi. Bir dakika ve hepsi kayboldu.

Yorumum: Sic transit gloria mundi! “Böylece geçiverir dünyanın ihtişamı!”

So That Bitterness Would Become Sweetness

 

Diğerlerine Yardım Etmek İçin Yaradan Nasıl Kullanılır?

Soru: Yaradan’ı diğerlerine yardım etmek için nasıl kullanabiliriz?

Cevap: Bunu yapmak için ilkönce diğerleriyle, onların arzuları ve ihtiyaçları ile bağ kurmalıyız, bu arzuları ve ihtiyaçları içselleştirmeli, onları bizimmiş gibi kendi içimizde özümsemeliyiz.

Ancak daha sonra onları yerine getirmesi için Yaradan’a yalvarabiliriz.

Ve o zaman kendim vasıtasıyla, şimdi benim olan yeni edinilmiş yabancı arzularım vasıtasıyla ben zaten onları yerine getiririm. Bu, bu şekilde yürür.

How To Use The Creator To Help Others

 

Geleceğimizi Belirleyen Tek Etmen

Soru: Tek sistemdeki binlerce etmenden, hangi üç etmen geleceğimizi belirler?

Cevap: Sadece tek bir etmen geleceğimizi belirler: insanların kendi aralarındaki bağları. Doğa bizden başka hiçbir şey istemez.

Gerçek şu ki, bizler belli bir sisteme kilitlendik ve onu dengeye getirmeliyiz. Ona ne kadar yaklaşırsak o kadar rahat ve dengede hissedeceğiz. Her birimiz bu sistemi karşılıklı olmaya getirmekle ilgilenmeliyiz.

Birbirimizi yok etme hakkımız olmadığını anlamamız gerekiyor çünkü bu, sistemi o kadar çok bozabiliriz ki son dereceye geri dönüp, aynı şeyi tekrar etmek zorunda kalacağız. Bizim için karşılıklı yıkımlardan, savaşlardan vb.den daha problemli bir şey yoktur.

Dolayısıyla geleceğimizi belirleyen tek faktör, aramızdaki doğru bağa ulaşmaktır.

Elbette buna eğitim, yetiştirme, onlu dediğimiz – insanlar arasındaki bağı hızlı bir şekilde doğru bir sistemde gerçekleştirebildiğimiz küçük grupların yaratılması gibi birçok yardımcı faktör eklenmiştir.

Tek bir amaç vardır: aramızdaki bağlantı ağının kendimizden daha önemli hale geldiği yerde, tek bir sistemde birleşmek, birbirimizi karşılıklı olarak tamamlamak.

Bu sistemde, Yaradan ifşa olur – sadece bağda, başka hiçbir yerde değil.

Bu sistem, içinde tam bağı hissedebildiğimiz şekilde düzenlendiğinde, o zaman bizim tarafımızdan yaratılan bu karşılıklı bağ, Yaradan olarak adlandırılacaktır.

The Only Factor That Determines Our Future

 

Yaradan’dan Ayrı

Soru: Eğer haz, ışığın bir formuysa ve ışığın tek kaynağı Yaradan ise haz alma, kaynaktan bağını nasıl kesebilir?

Cevap: Bu sözde “kaynaktan bağını kesen haz”, vermekten değil almaktan haz alır. Dünyamızda, tüm zevkler böyledir.

Soru: Bu, ihsan etmekten haz alıyorsa, o zaman kaynaktan bağı kesilmemiş yani onunla bağda mı demek oluyor? Tüm tatlılık oradan mı geliyor?

Cevap: Evet, yemek, seks, aile, servet, onur ve bilgi, Yaradan’dan ayrı olarak aldığımız dünyamızın zevkleridir. Bu nedenle hepsi geçicidir, aynen kalmaz, sonsuz olamazlar ve hepsi kötü biter.

Separate From The Creator

 

Yaradan Acı Çekebilir Mi?

Soru: Yaradan acı çekebilir mi?

Cevap: Yaradan hakkında hiçbir şey söyleyemeyiz. Biz sadece, bizleri değiştirmek için yönlendirebileceği ihsan etme ve sevginin gücünden bahsederiz. Yaradan’ı yalnızca duygularımızda, yani Yaradan’ın Kendisinde değil, O’nu hissedebildiğimiz şekilde algılarız.

Can The Creator Suffer?

 

Yaradan Tarafından Gönderilen Bozukluklar Nasıl Kullanılır?

Soru: Kişi, Yaradan tarafından gönderilen, sözde darbeleri, bozuklukları nasıl etkili bir şekilde kullanabilir?

Cevap: Sevgi ile. Bunların, kural olarak rahatsız edici duygular olduğunu anlarım ama onları amaçlı bir şekilde algılamalıyız.

Bizi çevreleyen her şeyde Yaradan’ın tezahürünü, sevgi ile ilişkilendirebildiğimiz ölçüde, O’nun her şeye karşı olan tutumunun sadece sevgiden geldiğini ve dünyada sevgiden başka hiçbir şey olmadığını hissetmeye başlayacağız.

Muazzam sevgi alanını bozan şey, sadece bizim bu alanla uyumsuzluğumuzdur. Bu nedenle, dünyada birinin düzeltilmesi gerekiyorsa, bu sadece sizsiniz ve o zaman tüm dünyayı mükemmel olarak hissedeceksiniz.

How To Use Disturbances Sent By The Creator

 

Yaradan, Bir Kişi Değildir

Soru: Yaradan’ın bir kişilik olarak var olmadığını söylemiş olsanız da, siz kendiniz,  O’nunla düşünen, arzulayan, deneyimleyen, sevinen, üzülen vb. fiziksel bir kişiymiş gibi iletişim kurmaya devam ediyorsunuz.

Açıklamalarınızı nasıl anlayabiliriz? Bir tür kişilik var mıdır? Yoksa Yaradan bir tür güç müdür? Güçler duygusal parçalara sahip değildir, bu yüzden tezahürlerinin hiçbirini tanımlamak için kullanılamazlar.

Cevap: Bir zamanlar bana çok fazla sıkıntı veren eski bir arabam vardı. Onu kendim tamir etmeye çalıştım ve bir kereden fazla tamir atölyesine götürdüm. Arabayı tamir eden tamirci ve ben, ona canlı bir varlıkmış gibi bakarak, kırıcı sözlerle azarladık.

Bir şeyi ele aldığımızda, genellikle nesneye, kuvvete, olguya, elbette ki bu nesnede veya varlıkta olmayan hislerimizi ve özelliklerimizi empoze ederiz. Aynı şey Yaradan için de geçerlidir.

Kendim içimde ihsan etme, sevgi ve bağ kurma niteliğini yaratabildiğim ölçüde, bu niteliğe “Yaradan” derim daha fazlası değil. Fakat gerçekte, yarattığım bu niteliğin dışında, Yaradan yoktur.

Burada kendimizi doğru konumlandırmamız ve Yaradan’ın Boreh,  Bo-Reh: Bo (gel), Reh (gör) olarak adlandırılmasının sebebinin bu olduğunu anlamamız gerekir. Sizler gelmeli ve görmelisiniz yani bu niteliği keşfetmek için aynı koşula ulaşmak zorundasınız. Biz bu niteliğe Elokim de demekteyiz. Bu, ruhun iki kısmından oluşmaktadır. Bir kısmı AHP, diğer kısmı Galgalta ve Eynaim’dir.

Eğer ruh hakkında konuşuyorsak, Yaradan’ın bununla ne ilgisi vardır? Bu aynı zamanda bir kişiye mi işaret etmektedir? Kişinin dışında ne olduğu hakkında konuşmuyoruz bile.

Bizler, kişi ihsan etme ve sevgi niteliğine ulaştığında, kişinin içindeki edinimden söz etmekteyiz.

Bu nitelik egoizmin üzerindedir, kendi içinde inşa etmek ve geliştirmek kolay değildir. Bunu edindiğimizde, onu Yaradan olarak adlandırırız. O zaman, Yaradan’ı algılama hakkında konuşabiliriz.

The Creator Is Not A Person

 

Yaradan İle Dalgayı Yakalayın

Soru: Kişinin Yaradan’a ancak O’na benzerlik içinde-onlu aracılığıyla dönebileceğini söylediniz. Bunun anlamı nedir?

Cevap: Aynı frekansa ulaşmalısınız. Manevi alıcı-vericinizin frekansını ayarladığınızda, Yaradan ile aynı dalgayı yakalamanız gerekir.

İhsan etme ve sevginin niteliği O’ndan size gelir; bu nedenle, benzer bir nitelik sizden de O’na gitmelidir. Aksi takdirde, O sizi duymayacaktır çünkü Yaradan yankılanan, sadece doğası ile denk olan sinyalleri algılayan bir sistemdir.

Soru: Yaradan’a hazla da dönebilir misiniz?

Cevap: Hazdan değil, sadece eşitlikten.  Haz, eşitliğin bir göstergesi değildir. Sonuç olarak ondan dışarı akar. Esas olarak, herkes haz yaşayabilir. Bu nedenle öncelikle, Yaradan’la bir modem aracılığıyla, niteliklerimizi Yaradan’ın niteliklerine uyarlayacak bir çeşit bağlantı cihazı aracılığıyla iletişim kurmak zorundayız.  Onlu grup bu modemin rolünü üstlenir.

Catch The Wave With The Creator

 

Yaradan Sevgisi Uygulaması

Soru: Kabalistler Yaradan sevgisini nasıl uygularlar ve bu ne hissettirir?

Cevap: Bu uygulamayı birlikte deneyelim.

Sürekli olarak kendinizi Yaradan’ı sevmek, O’na karşı iyi şeyler yapmak, tüm ruhunuzla O’nu arzulamak, O’na daha yakın olmak ve O’nu hissetmek istediğiniz düşüncesinde tutmaya çalışın.

Deneyin ve bu bağdan yoksun olduğunuza dair içsel bir his geliştirip geliştiremediğinizi görün.

En iyisi, sürekli şöyle düşünmektir: “O’na iyi davranmayı çok isterim.” Böylesi içsel bir özlem, içinizdeki belirli hissiyatları çabucak uyandıracak ve daha sonra şunu söyleyebileceksiniz: “Gerçekten de içimde Yaradan’a karşı özel bir tutum var. Buna dayanarak daha fazla gelişebilirim.”

Tekrarlarım ve düşünmeye devam ederim: “Yaradan’a iyi şeyler yapmak için sürekli bir dürtüye sahip olmak istiyorum. Ancak Yaradan’ın bunu bilmesini istemiyorum. Bunu sadece kendim yapmak istiyorum.” Hepsi budur.

Practice Love For The Creator