Category Archives: Kabala

MUTLAK DOĞRU

Soru: Neden dinler birleşmez ama bunun yerine her biri kendi üzerine bir örtü çeker?

Cevap: Bu, tüm inançlar ve dinler tamamen egoist olduğu için böyledir. Din savaşları ve saldırıları, özellikle Yahudilikte, binlerce yıldır sürmüş ve bugüne kadar da sona ermemiştir. Birçok gruplar ve dini mezhepler ortaya çıkmış ve hepsi birbirine karşı kışkırtılmıştır.

Dinler insan egoizminin bir ürünüdür, bu yüzden onlardan iyi bir şeyler beklemek için hiçbir neden yoktur. Onlar aslında kitlelerin afyonudur.

Dinler “dostunu kendin gibi seveceksin” genel kuralını uygulamazlar (Levililer 19:18). Genel olarak bu emri nerede ve ne şekilde tutuyorlar?

Kabala Bilgeliği’nin dinlerle hiçbir bağlantısı yoktur. Ve bu aynı zamanda problemin özüdür. Biz çeşitli dini kuruluşlarla büyük bir uyuşmazlığa sahibiz. Dini kuruluşlar mekanik hareketler sergileyerek, bir kişinin kendisine gelecek dünyayı sağladığına inanırlar.

Kabala bu mekanik uygulamayla bir kişinin gelecek dünyaya sahip olamayacağını ancak bir egoist olarak kalacağını söyler. Eğer, bencil doğası üzerine yükselmesi yoksa onun için ne tür manevi bir dünya olabilir ki?

Gelecek dünya, bir kişinin bu dünyadayken “dostunu kendin gibi seveceksin” kuralını uygulayarak inşa ettiği, özgeciliğin dünyasıdır. Din sadece insanları satın alır ve daha fazlası yoktur.

Yorum: Kabala Bilgeliği’ni çalışan insanlar için dinlerini sürdürmelerini engelleyen bir şey yok, bu ilginç.

Cevap: İsteyen her kişi Kabala bilgeliği ile uğraşabilir, dini ne olursa olsun. Baal HaSulam “Son Nesil” kitabında bu konu hakkında yazar.

Bir dine veya bir başkasına mensup olmak kişiyi rahatsız etmez, güvenle geleneklerini sürdürebilir. Ama içsel olarak bencil doğasının üstüne yükselerek, özgecil şekle değişmelidir. Bu dinden Kabala ilmini farklılaştıran şeydir. Diğer her şey sürdürülebilen veya sürdürülmeyen bir gelenektir. Bu kişisel bir meseledir. Ama Kabala Bilgeliği sayesinde ego üzerine yükselmek; mutlak doğrudur.

http://laitman.com/2016/07/the-absolute-postulate/

“Ve Sen Komşunun Evine Arzu Duymayacaksın…”

Tora, (On emir kitaplarının beşincisi, 5:18 bölümünde): Ve sen…. Komşunun evine, tarlasına, uşağına, hizmetçisine, öküzüne, eşeğine veya komşuna ait herhangi bir şeye arzu duymayacaksın.

Kişi başkalarına öylesine bağlanmalıdır ki o sadece insanları kendine çekmemeli ayrıca onların ideolojileri ve dünya görüşleriyle de birleşmeli. Aynı zamanda onların arzularıyla ve nitelikleriyle sanki kendininmiş gibi ihsan etmeye çalışmalı.

Dostlarında kıyafetlenmeyle, sözde kendi dışında var olan, onların her biri aracılığıyla dünyanın algılanmasını düzeltme yönünde, onların yerine çalışmalıdır. Sonuçta, bizler dev bir sistemin içindeki dişlileriz.

Bu nedenle, kişi ondan uzakta olan bazı küçük dişli parçalarını nasıl döndürdüğünü ve onun içinde kıyafetlenerek onun düzgün çalışmasına nasıl neden olduğunu anlamalıdır. Ve o, ihsan etmek ve sevmek için herkesle çalışarak, genel muazzam bir organizmanın her bir küçük parçasıyla bunu yapmalıdır. Ve bu “Ve sen…. Komşunun evine, tarlasına, uşağına, hizmetçisine….. arzu duymayacaksın” anlamına gelir.

http://laitman.com/2016/07/and-you-shall-not-desire-your-neighbors-house/

Manevi Para Hakikate Eşdeğerdir

Soru: Paranın manevi kökü hakikat kavramına mı bağlıdır?

Cevap: Evet. Manevi para Masah (perde) hakikate eşdeğerdir çünkü o, ihsan etme ve sevginin, başkalarıyla bağ kurmanın niteliğidir. Bir kişi ne kadar manevi zenginliğe sahipse, gerçeğe o kadar yakın anlamına gelir o, çünkü Yaradan’la daha büyük bir bağlantının içindedir.

Para Masah’tır ama bedel Masah değildir bu ancak onun yardımı ile gerçekleştirdiğimiz, Yaradan rızası için ve birbirimiz için ihsan etmedir.

Spiritual Money Is Equivalent To Truth

Manevi Edinime Kim Ulaşır?

Soru: Öğrencilerinizden her hangi biri manevi edinim seviyesine ulaştı mı? Eğer bu konuda konuşamıyorsanız, bu bilgi bize veya onlara nasıl zarar verebilir?

Cevap: Senin manevi edinime kimin ulaştığını bilmene gerek yok; grubumuz çerçevesinde çalışan bu insanlardan öğrenmek bu sadece sana bağlı; onlar manevi edinim seviyesine seni yükseltmeye yazgılılar.

O sistemin içine girdiğinde, daha yüksek boyuta, herkesi görebileceksin de. O zaman kim orada ve hangi seviyelerde bileceksin.

Who Achieves Spiritual Attainment?

Kişinin Sorumluluğu Nedir?

Soru: Kişi aslında hiçbir şeyden sorumlu değilse, Yaradan’a yakınlaşmaktan neden sorumludur?

Cevap: Bunun için yaratıldığı için, Yaradan ile bir olma dışında kişi hiçbir şeyden sorumlu değildir. Bu nedenle, Yaradan’a yakınlaşmaya çalışmak dışında, bu dünyadaki bütün yaptıkları yararsız ve yaratılışın amacına tamamen ters yöndedir.

Böyle durumunu daha kötü yapar. Bu konu ile ilgili olarak, “otur ve hiçbir şey yapma daha iyi” denmiştir.

What Is A Person Responsible For?

Hızlı Kabala İpuçları

Soru: Tavizin manevi bir tasavvuru var mı?

Cevap: Maneviyatta mevcut değildir ama kişinin içinde vardır. Bir kişi sürekli olarak onu taviz vermek zorunda olduğuna ikna ve kabul ettiren, “hayvanının” etkisi altındadır. . Biz tavizlerimizi kısıtlamaya çalışmak zorundayız.

Soru: Kabala Bilgeliği’nin müstehcen dille nasıl bir ilişkilisi vardır?

Cevap: Hiçbir şey zararlı değildir. Eğer bu bizim içsel özümüzü ifade ediyorsa, bunda yanlış bir şey yoktur.

Soru: Boşluk kavramı, Kabala’da mevcut mu?

Cevap: Boşluk, boş kalan bir arzudur. Arzunun tatmin edilmesinin eksikliği, boşluk olarak adlandırılır.

Soru: İbranice öğrenmek kişiye, Kabala Bilgeliği’nin amacına yaklaşmasına yardım edebilir mi?

Cevap: Evet, kısmen, çünkü bütün Kabala terminolojisi İbranice veya Aramek’ten gelmektedir.

Soru: Bir Kabalist olmak kimler için daha kolaydır, bilim adamı veya sıradan birisi?

Cevap: Her hangi bir şekilde göze çarpmayan, sıradan biri için daha kolay olduğunu düşünüyorum, şu tek şey dışında onunla ilgili özel bir şey yoktur: Hayatın anlamı olup olmadığı sorusu ve eğer yoksa o zaman hayat zaman kaybıdır. Bu soru onun içinde yanıyordur. Bu kişi hayatını sonlandırmak için enerjiye sahip değildir ama yaşamak için de bir şey yoktur; onun her zaman hissettiği şey budur. Eğer kişinin hisleri buysa ve bu soru onun var olmasına izin vermiyorsa, onun yeri burasıdır.

Blitz Of Kabbalah Tips – 28/2/16

Yaradan’ı Nerede İfşa Edebiliriz?

Soru: Kabala Bilgeliği, Yaradan’ın ifşasıyla meşgul olmakta, fakat O nerededir? Evrenin ötesinde yani sınırların ötesinde mi ya da başka bir boyutta yani evrenin içinde ama paralel bir alanda mı?

Cevap: Yaradan, içinde var olduğumuz bir alandır. O, içimizde farklı hisler uyandırır ve böylece O’nu hissetmeye başlayacağız.

Bu nedenle en büyük ceza, Yaradan’ın kaybolduğu, bizden gizlendiği zamandır. Aramızdaki bağı hissederiz ama Yaradan’ı, o alanı hissetmeyiz.

Kabala Bilgeliği iki bölüme ayrılmıştır, birinci bölüm alanı hissetmesi için kişiye rehberlik etmeyi amaçlar. Diğer bölüm, ona benzer hale gelerek bu alanı araştırmaktır. Değiştiğimiz zaman, alanı, Yaradan’ı, değişimlerimiz sayesinde hissederiz. Yaradan sabittir ve tamamen O’na ulaşana kadar biz değişiriz.

Where Can We Reveal The Creator?

Herkes İçin Tek Kader

Soru: Kabala bilgeliğine göre kadının kaderi nedir ve erkeğin kaderi nedir?
Cevap: Bütün insanlık aynı kadere sahiptir. Yaradan her kişiye O’na yakınlaşması için belirli bir fırsat verir. Bu fırsatın gereğinin yerine getirilmesine, başarılı kader denir ve bunun yerine getirilmemesine başarısız kader denir.
Bir kişinin kaderini açıklamanın tek yolu budur, başka hiçbir şey önemli değil.
http://laitman.com/2016/07/one-fate-for-all/

YARATAN KİMDİR?

SORU: Yaratan kimdir?

CEVAP: Yaratan, yaratılışın tüm sistemini, tıpkı fiziksel bedeni besleyip büyüten yaşam gücü gibi yöneten, büyüten ve bir arada tutan  üst güçtür.

Fiziksel bedenimiz, tamamen karşılıklı biçimde birbirine bağlı  bir çok farklı hücre ve organdan oluşur. “Hayat” denen bir tür çabuklaştırıcı güç, hücrelerin ve organların içlerinden akar ve bu güç yok olursa beden ölür.

Tüm doğayı dolduran aynı yaşam gücüne Bore (Yaratan) denir. O, sadece hayatı aşılamaz aynı zamanda onu yönetir, yaratır, yaşamda değişiklikler yapar, sürekli olarak yaratılışı değiştirir ve onu mükemmelleştirir; bu sayede, yine aynı güç tarafından önceden belirlenmiş özel bir hedefe ilerler.

SORU: “Yaratılış” nedir?

CEVAP: “Yaratılış” “alma arzusu”dur. Cansız, bitkisel, hayvansal ve konuşan seviyelerde hepimizin içinde var olan, haz alma arzusudur. Bu arzu, tüm yaratılışın maddesidir ve tüm bu canlılığa “Bore” veya “Yaratılışın gücü” denir. Böylece var olan her şey, alma arzusu ya da alma arzusuna yaşam veren güç olmak üzere iki niteliğe sahiptir ve  belli bir seviyede var olur.

SORU: Bu güç, insandan ayrıldığında nereye gider?

CEVAP: O ya düşer ya yükselir. Bu güç azalırsa konuşan veya hayvansal seviyeden bitkisel seviyeye düşer ve sonra insan ölür. Bundan sonra bitkisel seviye ölür ve sonra aşama aşama sadece toza dönüşen cansız seviye kalır.

SORU: Yaratan’ın gücü maddeye giriyorsa ve onunla bağ kuruyorsa ve ona varlığını veriyorsa o zaman O’nun yokluğu neye dayanıyor?

CEVAP: Bunun bir çok nedeni vardır. Bu bütün bir sistemdir yani yaratılışın maddesi bir nesnede kaybolduğunda, başka bir tür madde yaratır; çünkü enerji yok olmaz ve kendisini oluşturan temel bileşenleri parçalara ayrılır..

SORU: Bu “yaşam gücü” olmadan bir nesnenin var olamayacağı anlamına mı geliyor?

CEVAP: “Yaşam gücü” birincil güçtür. O maddeyi yarattı ve ona yaşam verdi. Yaşam gücü son evreye kadar maddenin bütün değişimlerini taşır.  Yaratan’ın niteliklerini maddede kıyafetlendirmek için onları edinmelidir ve almak için bir kap haline gelmelidir.

http://laitman.com/2016/06/who-is-the-creator/

TANRI NEDİR?

SORU: Tanrı’nın olmadığını söylüyorsunuz o halde ne var?

CEVAP: Yöneten, geliştiren ve dünyamızı dolduran bir üst güç var. Onun hakkında ancak onu keşfettiğimiz onun derecesine gelirsek konuşabiliriz. Bu güce “BOREH” (Yaratan) denir. BO-REH ; GEL VE GÖR demektir.

İnsanlar Tanrı’nın bedensel bir biçimde insan gibi var olduğunu düşündüklerinde bu açıkca doğanın tamamının yanlış anlaşılmasıdır. Biz her zaman hepimizle ilişkilerde var olan hakkında konuşuruz. Bir kişi, bu gücü içinde ifşa etmediği sürece o güç yoktur, içinde bu gücü keşfederse işte o zaman bu güç vardır.

YORUM: Kabala Bilgeliği, “Atzmuto”nun, “Onun özü”nün bir tür plan ve program içinde olduğunu belirtir.

CEVAP: Doğru, ama bunun hakkında konuşamayız. Bu bizim ulaşabilirliğimizin çok ötesinde doğanın ilk ve birincil gücüdür. Biz, sadece O’nun tarafından yaratılan alma ve haz alma arzumuzun içindekini ediniriz.

http://laitman.com/2016/06/what-is-god-2/