Category Archives: Egoizm

Twitter’da Düşüncelerim / 12 Mart 2020

Doğada sadece iki kuvvet vardır – negatif ve pozitif. Dahası Kabala ilmi, negatif kuvvetin daima pozitif kuvvet etkisi altında olması gerektiğini söylüyor. Bunu birbirine yakınlaşma çabalarımızla etkileyebiliriz, bu da tüm hastalıklar üzerinde zafere yol açacaktır.

En tehlikeli virüs egoizmimizdir. İç egoizmimizi kullanmayarak, dış virüsler etkisiz hale getireceğiz, tıpkı tedaviler gibi. Yıkıcı egoizmden kurtulmak için eylemlerimiz, bu küçük gezegende tek bir insanlık olarak özgecil hale gelmelidir.

Baal HaSulam, ünlü 20. yüzyıl Kabalisti: Doğa, profesyonel bir yargıç gibi, gelişmemize göre bizi cezalandırır. Dolayısıyla, insanlığın gelişimi ve ekonomik ve teknolojik ilerlemenin başarısı ölçüsünde # acı ve felaketler artacaktır! “Barış” makalesinden.

 

“Coronavirüs: Karşılıklı Sorumlulukta Bir Ders”

Thrive Global yeni makalemi yayınladı: “Corona Virüs: Karşılıklı Sorumlulukta Bir Ders”

Üç aydan daha az bir sürede, COVID-19, namı diğer Coronavirus hastalığı, yüzyılı aşkın bir süredir öğrenmeyi reddettiğimiz doğa güçlerinden önce alçakgönüllülük dersi verdi.

Kim, bir virüsün, özellikle de ölümcül olmayan bir virüsün, dünyanın öldürme düğmesine basacağını düşünürdü? Bu yılın başında, bir bira markası adıyla yavaşça grip benzeri bir mikrobun dünyadaki havacılığı felç edeceğine, küresel çapta hisse senedi piyasalarını çarpacağına, OPEC ve Rusya arasında petrol fiyatı savaşı başlatacağına, tüm ülkeleri karantina altına alıp, dünyadaki okulları ve üniversiteleri kapatacağına, önemli spor etkinliklerini iptal ettireceğine inanırdı, hem de on hafta içinde?

Üç aydan daha az bir sürede, COVID-19, namı diğer Coronavirus hastalığı, yüzyılı aşkın bir süredir öğrenmeyi reddettiğimiz doğa güçlerinden önce alçakgönüllülük dersi verdi. Bize, korumalarımızın, güvenlik ağlarımızın ve güç ve hakimiyet için verdiğimiz mücadelelerin, doğanın,  bize oyun oynamaya karar verdiğinde işe yaramaz olduklarını öğretti.

Ama hepsinden önemlisi, Coronavirus bize karşılıklı sorumluluk konusunda bir ders veriyor. Bizi, dünya üzerinde birbirimize bağlı ve bağımlı olduğumuz acı verici gerçeği fark etmeye zorluyor. Çünkü Çin, Wuhan’da başlayan bir virüs Chicago, Illinois’de sevdiklerinizi öldürebildiğinde, ülkelerinizin bir ticaret savaşına bulaşmamasını istemez misiniz? Ülkelerin yalnızca bir kez işbirliği yapması ve virüsün yayılmasını durdurmak için kolektif eylemde bulunabilmesi hoş olmaz mıydı? Dünyanın dört bir yanındayken bile ve bunu duymak istemesek de, birbirimizden sorumlu olduğumuzu fark etmemiz daha yararlı olmaz mıydı?

Dünya İçin Harika Bir İlaç

İronik olarak, bu hastalık mikrobu Dünya için harika bir ilaç gibidir. Onlarca yıldır aşırı tüketimin, gezegenimize verdiği zararlar konusunda uyarıldık. Onlarca yıldır açgözlülüğümüzü,  doğal kaynakları aşırı tüketmemizi ve en sevdiğimiz eğlence haline gelen alışveriş çılgınlığını kısıtlamamız gerektiği söylendi. Onlarca yıldır uyarıları görmezden geldik. Şimdi, doğa bizi basitçe durmaya zorluyor: uçuş yok, alışveriş yok, eğlence yok. Kendinizi evde karantinaya alın ve eylemleriniz, başkalarına olan bağlılığınız ve onların size karşı olan bağlılığı üzerine düşünün.

Gerçekte, doğa naziktir; bize aynı dersi çok daha agresif ölçülerde öğretebilirdi. Çernobil’deki gibi bir nükleer felakete veya Japonya’nın Fukushima’daki nükleer santralini harap eden bir depreme neden olabilirdi. Ebola’yı daha bulaşıcı hale getirebilir ve insanlığın yarısını yok edebilirdi. İnsanlığın tamamen yok olacağı, bizim hayal bile edemeyeceğimiz milyonlarca şey yapabilirdi. Ama öyle yapmadı; bize, nasıl yaşadığımızı ve ortak evimiz olan gezegene karşı nasıl daha sorumlu bir şekilde yaşamaya başlamamızı düşünme fırsatı veriyor.

Şimdi, birbirimizi önemsemeyi öğrenmek için, birbirimize yardım etme vakti. Yalnız denersek gerçekleşemez, ama hepimiz zaten tek bir teknede sıkışıp kaldığımız için, tıpkı Japonya’daki virüslü Diamond Princess ve California’daki Grand Princess’deki yolcular gibi, hepimiz karşılıklı sorumluluğu benimsemeli ve daha dengeli ve düşünceli/saygılı bir yaşam tarzı inşa etmeye başlamalıyız. Açıkçası, doğa karşı koyabileceğimizden çok daha fazla cezai önlemlere sahiptir. Şimdiye kadar, insanlık için merhametli ve nazikti; sopayı eline almasını istemeyiz.

Şu anda içinde yaşadığımız dünya, bizim benmerkezci zihniyetimizin parlak fikridir. Düşüncemizi değiştirmezsek dünya daha iyiye doğru değişmeyecektir, hâlbuki fosil yakıtları yenilenebilir enerji ile değiştirmeye ve ormansızlaşmayı azaltmaya çalışabiliriz. Ancak, mevcut tutumumuz yerine, karşılıklı düşünceyi ve sorumluluğu beslemeye başlarsak, dünyamız bunu yansıtacak ve yeni zihin durumumuzla senkronize olarak değişecektir.

“Rüzgar eken, fırtına biçer” (Hoşea 8: 7) diye yazılıdır. Egoizm ekersek, onun sonuçlarını birçok kez biçeceğiz. Mevcut kriz, neler olabileceğinin bir örneğidir. Ama aynı şekilde, Eğer hepimiz Dünya Gezegeni denilen gemide, karşılıklı önemseme ve karşılıklı sorumluluk ekseydik, ne biçerdik? Faydalarını hayal etmeye bile başlayabilir miyiz?

Belki şimdi, her şey beklemeye alındığında, zihniyetlerimiz üzerinde düşünmeli ve hayatlarımızdaki ilişkileri yeniden biçimlendirmek için biraz zaman ayırmalıyız. Belki de şuan,  tersine çevirmek, hayatlarımız için farklı dersler hayal etmeye başlamak için bizim fırsatımızdır. Belki şimdi ben ve benim ile ilgili daha az, topluluk, toplum ve insanlık ile ilgili daha fazla düşünmeye başlamalıyız.   Sonuçta, doğanın bize daha ne kadar şans tanıyacağını kim bilebilir?

 

Twitter’da Düşüncelerim / 7 Mart 2020

O’nu, Ona ihtiyacı olanlara bağlayarak O’nda ihsan etmekten memnuniyeti uyandırırım.

İhsan etme kuvveti olarak Yaradan sadece tek bir şey arzular: Bizim bu kuvveti almamızı ve kullanmamızı. Eğer bunu etkinleştirebilir ve dostumun yararı için kullanabilirsem bunu yaparken Yaradan memnuniyetini veririm.

Günahkarlar, biz Yaradan’ın tüm sevgisini tezahür ettirmesini ve dünyayı ıslah etmesini engelliyoruz.

Dostlarım için talep, MAN ne de Yansıyan Işık, OH’i yükseltmezsem Yaradan, doğum sancılarında bir kadın gibi acı çeker: yardım etmek isteyerek ama yapamayarak zira kimse Yaradan’ın doğum yapmasına yardım edemez.

Herkesin bir “kalpteki noktası” vardır. Dostlarla birleşmek için egoizmimizi iptal etmeliyiz. Yaratan bizi birleştirir. Bağı hissettiğim anda: “Ben – dosta ve dost – bana” derhal aramızdaki birliğin gücünü hissederim – ihsan etme, Yaratan’ın niteliği.

Her birimizin içinde ne olduğu önemli değil, aramızda olan önemlidir – bir bağlantıların ağı düğümlerinden daha önemlidir. Bir ağ düğümler üzerine inşa edilmiş olsa da bu sadece hedefe ulaşmak içindir. Yaradan ile birleşmek, bağlantıların ağı, çok daha önemlidir.

Dünyada bir ruh vardır ve bu ruhunun Kaynağı olan Üst Gücü pratik olarak ifşa etmeyi özlemleyen her kişinin içindedir. Her kişi, başkalarıyla bağ kurarken, tüm Üst Işığı Adam olarak hissederek, ortak bir ruha- tek ruha kavuşur.

Üst dünyaya giriş safhasına başlangıç (Ibur) denir: bir kişi kendini Üst’ten önce iptal ettiğinde, tıpkı ruhun egoizme düşmeden önce olduğu gibi, tamamen Üst’e (Malkut’tan Bina’ya bir yükselişte) ihsan etmededir.

Egoizmimiz büyümeye devam ediyor ve sürekli ekonomik büyüme talep ediyor. Korona virüsü bizi ayrılmaya zorluyor, böylece küresel ekonomik krizin gelişmesini hızlandırıyor. Kurtuluş birliktedir. Herkesin birleşme yöntemi Kabala’dır.

Dünya Bnei Baruh grubunun safhası seçkindir, çünkü tüm milyarlarca bireysel ruhtan, tüm insanlığı ıslaha doğru çeken ” Yaradan’a doğru ” bir grup olan Yasar-El’in sisteminde olmaya seçildik.

Ya bir hoş bağımlılık ya da açlıktan ölüm.

Korona Virüsü’nün bir sonucu olarak insanlıkta büyük anlayış ortaya çıkabilir: herkes aramızdaki bağları nasıl koparmaya çalışsak da birbirimizden ayrılmayacağımızı, birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu ve birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunu hissedecek.

Eğer çevremizi şu anki seviyeye inşa edersek, bir sonrakine yükselebiliriz. Düz bir çizgide yükseliyoruz. Yükseldikçe bir kez daha bir çevre, bir çember inşa ediyoruz. İçinde yaşadığımız çemberi inşa ettikten sonra, onun bizi koruduğu gibi onu koruduğumuzda dua- MAN’ı yükseltip yukarı doğru bir çizgide yükseliriz.

 

Twitter’da Düşüncelerim / 6 Mart 2020

Tam olarak içinde herhangi bir his veya mantık bulunmayan bu safha, bir sonraki derece, yeni bir yükseliş için malzeme işlevi görür.

İçimizde yeni bir boş alan ortaya çıkıyor – ıslah olmamış arzular. Onları iyi kullanmak, çalışmaya bağlamak zorundayız – bu şekilde yeni bir dereceye yükseliriz.

Birbirimizle olan bağa güveniriz – ve böylece her şeyi ıslah ederiz.

“Biz sadece kutsallıkta yükseltiliriz, asla düşürülmeyiz”. Şimdi ruhumuzun yeni bir boş alanını açığa çıkarıyoruz – onu inanç gücüyle, Hasadim ışığıyla ve sonra Hohma’nın ışığıyla doldurmalıyız. Yaradan ile bağlantıları ve dereceleri bu şekilde inşa ederiz.

Mısır’dan çıkış birkaç aşamada gerçekleşir:

  1. Tamamen köleleşmiş hissederiz.
  2. Kölelik ve kulluk için artan bir itiraz hissederiz.
  3. Her şeye hazırız – eğer kölelikten kaçmamıza yardım ederse -Son Deniz’e atlamaya bile zira “Ölüm böyle bir hayattan daha iyidir”

O emirleri yerine getirerek içeriği korumaya istekli ..

Yaradan bunu insanın kendini bağımsız olarak öz sevgiden kurtaramayacağı şekilde yaptı fakat insan yardım etmesi için Yaradan’a ihtiyaç duyacaktı. Yaradan nasıl yardım eder? Kutsal ruhla, yani ihsan etme arzusuyla. İnsanın ihsan etme ışığını almaya arzusu yoktur.

Yaradan kendileri için talep edenlere yardım etmez. Ama onların adına talebimle onları Yaradan’a bağlıyorum. Yaratan’ın Yansıyan Işığı yok, o ihsan etme kuvvetini farklı olarak gösteremez. Yaradan’ın çalışmasına ve zevk almasına izin vererek ona ben kendi tezahürümü veririm.

Başkaları için talep ettiğinde önce sen alırsın!

Yaradan’ın dosta ifşasıyla kendimi ilgilendirirsem, onun yararı ve Yaradan’ın yararı için, talebimde Yaradan’ın eylemlerini hissederim. Sonuçta, Yaradan’ı yardım etmesi için gruba çeken benim eylemlerim ve ben bu yardımı içimden geçeceği için ifşa edeceğim.

 

Twitter’da Düşüncelerim / 5 Mart 2020

Hayatın ruhu ortadan kalktığında, Yaradan’dan uzaklaştığımızı düşünüyoruz. Ancak gerçekte, Bilgi Ağacı’yla günahın düşmesi sırasında üst ışığın ayrılışından yeni boş boşluklar ortaya çıkıyor. Onlar gizlenmişlerdi, ama şimdi ifşa oluyorlar.

… bir programa göre, her birimizde derecelerin sırası boyunca

Karşılıklı garantiyi, birliği, grubu önceden güçlendirmeliyiz – tüm araçları, ortaya çıkan ortak ruhun bir boş parçasını daha en üst düzeyde ıslah etmek için hazırlamalıyız. Ruhun tüm parçalarını tek bir ruha bağlayana kadar – ıslahın sonuna ulaşamazsınız.

Bu karanlığı anlıyor ve hissediyoruz ve bu durumu ıslah etmekle yükümlüyüz.

İnişlerde ve düşüşlerde sevinmeliyiz, çünkü kişinin hazır olma derecesi, kırık arzuları, manevi kapları ona ifşa olur. Bir iniş, kötü bir ruh hali, zihin ve kalpte karanlık gelirse – bu ıslah için verilir.

Twitter’da Düşüncelerim / 4 Mart 2020

Kabala bilimi aracılığıyla insan egoizminden kaynaklanan hastalığın nedenini ve tedavisini ifşa ederiz: egoizmden muzdarip olursam ondan kurtulmam gerekir. Kabala bilimi yardımcı olur: bizler bir grupta olmalı ve Islah eden Işığı çekmeliyiz, ışık yavaş yavaş bizi değiştirir.

Maneviyat egoistlerin birliği aracılığıyla ifşa olur. Manevi dünyada kalırız ama onun yerine kendimizi algılarız. Bu dünyada bireyselleştirilmiş algımızdan, herkesi tek bir arzu içinde birleştiren sevgi ve ihsan etme gücü aracılığıyla kendimizi algılamaya geçmeliyiz.

Adam’ın kırılmasından önce olduğu gibi tek bir ruhla birleşirsek üst dünyayı algılamaya, manevi safhaya geri döneceğiz, bir kez daha Adam olacağız. Bir insanın dünyada ruhu yeniden inşa edebilmesi için başkalarıyla bağ kurmanın yollarını aramasının dışında başka bir işi yoktur.

Rabaş, mektup 24: Dostlar arasında gece gündüz bağı tutmalısın – “gündüz” gibi hissettiğinde ve “gece” gibi hissettiğinde . Dostların kalplerini uyandırmalısın, böylece alev kendi başına yükselir – bunu yaparak Yaradan sevgisini uyandırmaya layık olacaksın.

Rabaş, Mektup 77: Maneviyatta boşluk yoktur, Yaradan düşüşler için beklemeden fakat alçaklığımızı hissederek ilerlememize izin vermek için gizleniyor, “henüz kaybetmeden bile” arzuyu yükseltmek için

Noam Elimelek. Koleksiyon”Gül”: Kişi her zaman bir dost için dua etmelidir, çünkü bir mahkum (egoizm) kendisini hapishaneden kurtaramaz, ancak bir dost için talep ederek hemen cevap alır. Bu nedenle herkes bir cevap-ışık alana kadar bir başkasını ister. Bu karşılıklı garantidir!

Yaradan, kendisi ve kişi arasında boşluk hissi vermek için ondan uzaklaştığında kişi boş hisseder. Sanki kaçan bir geyik kafasını geriye çevirir gibi kişiyi onu takip etmeye çağırarak. Düşüşler bize yakınlaşma yerini gösterir! Bizim çalışmamız tam onların içinde!

Manevi bir duygu ile tatminden sonra boşluk ve zayıflık gelir. Bu durumda en önemli şey bunun gerekli bir safha değişikliği olduğunu anlamaktır. Ruhun ıslah edilmemiş yeni arzularını açığa çıkarıyorsun. Gizlenmişlerdi ve şimdi onları grup ve Yaradan için çalışanlara eklemelisin.

Kişi geçmiş safhası hakkında (kongre) düşünmemeli – bu Klipa olurdu. Daha da büyük bir birlik için çabalamalıyız. Kli her zaman değiştiği için bu artık eskisi gibi hissedilmeyecek ve birlik içinde yeni bir safha elde edeceğiz.

Manevi bir safha bunu hissettiğim anda sona erer. Hissediyorsam, bu zaten bitti demektir! Önceki safha bize bir kongreyi düzenleyen ve başarısını sağlayan Yaratan tarafından verildi. Şimdi, Yaradan’a örnek için teşekkür etmeli ve işi kendi başımıza yapmalıyız.

Manevi çalışma, gruptaki arkadaşların her zamankinden daha fazla birliğidir. Birliğe daha hızlı ulaşmaya çalışın – o zaman üst ışık aramızda hüküm sürecek. Birleşmek için çaba göstermeliyiz, böylece birlik gücü sevgi gücüne kadar içimizde ifşa olacaktır – bu zaten Yaratan’dır!

Safhalar nefes almak gibi değişmelidir: nefes al-ver. Bir yenilenme eksikliğini kabul etmemeliyiz. Kongre, ardını sert bir inişin takip ettiği ileriye büyük bir atılım. Her şey birbirimizle olan bağımıza bağlıdır, her insanın içeriye batmasına değil.

Her biri sıfırdır, ancak onlu yeni bir şey yaratır!

 

Twitter’da Düşüncelerim / 2 Mart 2020

Amaç, kendi aramızda, bir bedenin hücreleri gibi ıslah olmuş onlularda birleşmek ve Yaradan üzerinde iyiliksever bir etki oluşturmaktır. Adem’in kırık ruhunun bu kısmı canlanacak ve onunla diğer tüm parçaları çekecek, bu da ortak ruhun tüm sistemlerinin ıslahına neden olacaktır.

Yaradan’ın gizli sarayı yoktur – o, eğer biz onu yaratırsak ortaya çıkacaktır. Bizler egoist arzularımızdan bir kab inşa ediyoruz. Herkes karşılıklı reddediş hisseder ve birleşmek istemez. Yaradan’dan, bunun üzerinde, birliğin gücünü talep edersek O, bizi bir araya getirecek ve O’nun yarattığı kapta tezahür edecektir.

Yaradan’a dönmek duadır, O’nun kırdığı şeyi düzeltmesi için bir taleptir. Kasten parçalanmış bir kabın parçalarını, onu bu parçalardan inşa etmeyi öğrenmek için kullanıyoruz, çocukların Lego ile yaptığı gibi, onun aracılığıyla gelişir ve manevi bir Kli alana kadar büyürüz.

Baal HaSulam, 600,000 Ruh: Arzunun tamamen ıslahının işareti, kişinin ruhunun (arzusunun) herkesin ve her birinin içinde yaşadığını hissetmesidir. Ve diğerlerinden ayrılmış bir parça olduğunu değil, herkese bağlı bir parça olduğunu hisseder.

Rabaş Mektup 40: Kişi dostunun sevgisini hissettiğinde, sevinç/haz onun içinde uyanır. Çünkü her zaman, sadece kendini önemsediğini biliyordu. Ancak dostunun ona önem verdiğini fark ettiğinde, sevinç onun içinde uyanır ve artık kendini önemsemez.

 

Arzuların Gelişimi, Bölüm 6

Arzuların Benmerkezci Yönelimi

Soru: Tüm arzular benmerkezci bir yönelime mi sahiptir?

Cevap: Kesinlikle! Her şeyi sadece sevgili kendim uğruna yapıyorum. Başkası uğruna bir şey yapsam bile, bu sadece o kişi benim için değerli ve önemli olduğu içindir.

Soru: Yani arzularımızın, bu arzuları bir insanda doldurmayı amaçlayan belirli bir niyeti mi vardır? Kabalistlerin dediği gibi arzularımızın programı, minimum çaba ile maksimum hazdır.

Cevap: Bu bir doğa yasasıdır. Başka bir deyişle optimizasyon, mümkün olan en düşük maliyetle ve her düzeyde mümkün olduğunca haz almak istediğim zamandır.

Nasıl oturduğumuza, nasıl bir şeyler yaptığımıza bakın. Zihinsel veya fiziksel herhangi bir hareket, ne düşünürsek ya da yaparsak yapalım, bize maksimum faydayı, hazzı ve doyumu sağlayacak şekilde yapılır. Bu esnada çok fazla enerji harcıyor olabiliriz, örneğin futbol oynarken olduğu gibi, bu önemli değildir. Önemli olan, çabalarımı her zaman yararım için optimize etmeye çalışmamdır.

 

Arzuların Gelişimi, Bölüm 5

Arzularımızı Dengelemek Mümkün Mü?

Soru: Doğu yöntemlerinde alışılageldiği gibi arzularımızın dengelenebileceği söylenmekte. Çok az istemek için ne yapılabilir? Sonuçta, ne kadar az istersen, o kadar az acı çekersin.

Cevap: Bu doğrudur ama sadece arzularımı haz veya ıstırap açısından değerlendirmeye başlarsam. O zaman daha az acı çekmeye istekli olduğum sonucuna varabilirim. Bu, daha rahat bir koşula ulaştığım, belirli  istemli bir uygulamadır.

Soru: Peki bu arzuları nasıl kontrol ederim?

Cevap: Prensip olarak, onları kontrol etmiyorum, ancak daha az haz alma veya daha az acı çekme arzusu, arzularımı ne kadar azaltabileceğimi kontrol eder ve belirler.

 

Islahın Metodu, Bölüm 2

Kabala — Doğa Kanunlarının Anahtarı

Soru: Neden doğa bizi egoist ve ona zıt olarak yarattı? Amaç nedir?

Cevap: Böylece tam olarak egoizmimizden dolayı, yaratılanlar olarak ne kadar korkunç olduğumuzun farkında oluruz.

Soru ortaya çıkar: egoizmimizin ebedi, kusursuz bir yaşama ulaşmanın önündeki tek engel olduğunu görürsek, bunu nasıl düzeltebiliriz? Ego yardımıyla kendimizi, toplumu, çevreyi ve her şeyi nasıl değiştirebiliriz?

Bu noktada, gerçekten kendimizi değiştirmek için bir ihtiyaç ortaya çıkar. Bu konuda dini ve dini olmayan, mistik, Doğu vb. dahil olmak üzere birçok farklı metot, teori ve düşünce vardır.

Bu metotlardan biri de Kabala’dır. Kabala, diğer tüm metotlardan oldukça ayrı bir yerdedir çünkü onların başlangıcından çok önce, 6.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Kabala’ya göre Adem adında bir adam vardı. Tüm matrisi, tüm doğa sistemini ilk kavrayan kişi oydu ve onun planını, başlangıcını, seyrini ve sonunu ifşa etti.

Adem, Kabala biliminin temelini attı. Öğrencileri, Sim, Ham, Yafet ve Tora’da alegorik olarak anlatılan diğerleriydi. Onlar bu bilimi, eski Babil’de İbrahim’e kadar geliştirmeye devam ettiler.

Kabala, kişinin kendi üzerinde, egoizmi üzerinde nasıl birleşeceğinden bahseder. Bu durumda, doğanın genel gücünü, onun genel görüntüsünü hissetmeye başlayacağız. Doğanın ebedi, mükemmel, sonsuz ve en önemlisi birleşik ve bütün olduğu bizim için net olacaktır.

Eğer ona böyle davranırsak, o zaman onun gerçek yasalarını, gerçek formunu çözmeye başlarız. Sonuçta, bugün bunu hissetmiyoruz. Gerçekten onu bilmiyoruz ve gerçekten görmüyoruz.

The Method Of Correction, Part 2