Category Archives: Egoizm

Hızlı Kabala İpuçları – 12/11/16, Bölüm 1

Soru: Kabala bilgeliğini, hayatımda çocuklarımın sorumluluklarını yerine getirip, maddi kazanç elde edip ve denge sağladıktan sonra çalışabilir miyim?

Cevap: Vaktin varsa yapabilirsin, bu senin işin.

Soru: Dünyam, var olduğum sürece var olur. Bu gerçek mutluluğun benim varlığım olduğu anlamına mı geliyor?

Cevap: Gerçek mutluluk, Yaradan’a ulaştığınız ve O’na haz verdiğinizi keşfettiğiniz zamandır. O zaman, en üst manevi noktanızdasınız ki bu tam ifşadır.

Soru: Dünyamızdaki dostluk ve sevgi, alma arzusu mudur?

Cevap: Evet, egoist bir alma arzusuna sevgi denir.

Soru: Kabala bilgeliği esrar ile ilgili ne söyler?

Cevap: Kabalistler uyuşturucu tüketmezler, çünkü uyuşturucular kişinin düşüncelerini etkiler ve kişinin duygularını düzgün bir şekilde keskinleştirmesine, açmasına izin vermez. Uyuşturucular bizi farklı fiziksel yolculuklara yönlendirir.

Soru: Bir Kabalist ölümle arkadaş olabilir mi?

Cevap: Ölümle arkadaş olmanın ne anlama geldiğini bilmiyorum. Bir Kabalist, içinde var olduğu ve onu tanımlayan bedenin kaçınılmaz bir koşulu olarak fizyolojik ölümle ilgilidir ve bundan başka hiçbir şey yoktur. Gerçek hayat aslında fiziksel bedenin üstündedir.

Blitz Of Kabbalah Tips – 12/11/16, Part 1

Masah Düşüncenin Gücüdür

Soru: Kabala bilgeliğinde akıl gücümüzü hangi ölçme birimine göre ölçüyoruz?

Cevap: Zihin gücümüz Masah (perde) olarak adlandırılır. Kullandığımız ölçüm birimi, Masah’ın Aviut’udur (yoğunluk).

Soru: Belirli bir durumu düşüncenin gücüyle düzeltebilir ve böylece belirli bir kişiyi etkileyebilir miyim?

Cevap: Sadece Aviut ile Masah’a sahipseniz; arzunun Aviut’u güçtür.

Soru: Egoistik bir düşünce gücü zararlı olabilir mi? Kötü göz gibi bir şey var mı?

Cevap: Zihin gücümüz aracılığıyla kötü bir göze çarpmamız mümkündür ve iyileştirmek mümkündür. Ancak, konu bu gibi oyunlar değil. Bize verilen araçlarla, dünyada nasıl olumlu bir hareket oluşturabileceğimizi anlamalıyız; bütün sistemin hareketi, genel ruh olarak adlandırılır.

The Masach Is The Power Of Thought

İçinizdeki “Hayvanı” Sevindirmeyin

The Torah, Deuteronomy, 27:21: Herhangi bir hayvana yalan söyleyen kimseler lanetli olsun. Ve bütün insanlar “Amin!” diyecek.

Hayvanlarla yatmak tamamen yasaktır, çünkü böyle bir hareket sırasında kişi kendi içindeki insani yönü ile değil, kendi içindeki hayvanı birleştirir. Burada değinilen içsel koşuldur.

Bu hareketle birey, kendisini bir hayvana dönüştürecek derecede aşağı indiriyor ve bundan daha da düşük bir seviyeye iniyor, çünkü hayvani seviyesinden haz sağlayarak, kendi içindeki hayvana hizmet ediyor. Yani hayvan olmayı arzuluyor. Bir başka deyişle, bu dünyadaki davranışı, Yaradan’a doğru yükselme uğruna değil, kendi içindeki hayvanı hoşnut etmek içindir.

Hayvansal koşulunu memnun etmekle meşgul olan bir kişi kendini lanetler. Bu sadece cinsel değil, herhangi bir hayvansal arzuyu yerine getirme anlamına gelir. Örneğin, “sığırlarını” sadece bedensel haz için beslediğinde, o zaman ona hizmet ettiği için sığırdan daha aşağıya düşer. Hayvanını yalnızca insan seviyesine çıkabilmesi için beslemesi gerekir, yani sürekli kendisi üzerinde çalışmayla meşgul olmalıdır.

Soru: Bu, bir erkeğin, bir sonraki seviyeyi doğurmak için yalnızca bir kadınla, bir arzuyla yatması gerektiği anlamına mı geliyor?

Cevap: Tora’ya göre, bu böyle. Tora’da, ilişki, her seferinde kişi bir sonraki manevî dereceyi almaya niyetli olduğunda, manevi ilerleme için bir araç olarak görülür. Dünyamızda yeni bebeğin doğuşu ile karakterize edilir.

Soru: Ve bu yüzden bunun “temiz” günlerde mi yapılması gerekiyor?

Cevap: Evet, dünyamızda, bu kurallara uymak, kök ve dallara göre manevi güçlerin doğrudan bir yansımasıdır.

Soru: Bu hareketin sadece bir sonraki derecenin doğumu için olması, sorumluluk kimin üzerinde daha büyüktür, erkek (hatta benim içimde diyelim) üzerinde mi yoksa kadın üzerinde mi? Kadın temiz mi olmalı?

Cevap: Her ikisinin üzerinde. Yalnızca kadının bildiği ve yapabileceği şeyler var, erkek olmadığı sürece. Bu durumda adam kadına tamamen güvenir. Onu doğrulayabilmenin hiçbir yolu yoktur. Her şey kadının dürüstlüğüne ve sorumluluk duygusuna dayanır.

Do Not Gratify The “Animal” In You

Avrupa Birleşmiş Halkları

Facebook’tan Soru: Siz sıklıkla Avrupa Birliği’nde tek bir Avrupa ulusunun oluşumu çağrısında bulundunuz. Bu, her ulusun geleneklerini bırakması gerektiği anlamına mı geliyor?

Cevap: Gelenekler birbirine karışabilir. Bugün herhangi bir gelenek bilen var mı? Bütün bunlar yavaş yavaş değişir, dönüşür ve uçup gider.

Gelenekler ancak onları birbirlerine karşı doğru ve iyi tutumlarla kıyafetlendirirsek kalabilirler ve sonra müdahale etmezler. Mutlulukla birbirimizin geleneklerini kabul edeceğiz, çünkü onlar birbirimizle karşılıklı işbirliği yapmamıza ve birbirimize daha yakın olmamıza yardım edecekler.

Bunun aksine, bugün gelenekler bizi ayırıyor. Dolayısıyla, sözde birleşmiş olan Avrupa, aslında bölünmüş ve parçalara ayrılmıştır ve her geçen gün durum gitgide kötüleşiyor.

En yararlı şey “ve dostunu kendin gibi seveceksin” (Levililer 19:18) genel kuralına yönelik ortak bir hareket olacaktır; diğer her şey bu genel kural içinde birleştirilir ve onun altına düşer. “Ve dostunu seveceksin” ilkesi tüm diğer prensipleri kapsıyorsa, gelenekler aslında insanların daha fazla birleşmelerine yardımcı olacaktır.

Bütün gelenekler ve kültürler kaybolmayacaklar. Birbirimizin alışkanlıklarını kabul edeceğiz ve bu şekilde hayatlarımızı daha da zenginleştireceğiz. Kendimizi daha yakın ve daha iyi hissedeceğiz. Ancak bu, sadece amaç doğruysa gerçekleşir: “başkalarını sevmek” ilkesi altında tek bir ulus haline gelmek.

Soru: Bu bile mümkün mü?

Cevap: Bunu yapmak zorundayız! Doğanın yüksek güçleri, buna yöneltiyorlar, bizi bu koşula ulaşmaya zorluyorlar.

The Unified People Of Europe

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 173

Soru: Aşağıdaki açıklamalardan hangisi gerçeğe daha yakındır?

1) Ein Sof’dan başlayarak harikulade Işık dünyaları vardır, fakat fiziksel dünyamız (Malhut’un altı) onlardan o kadar uzaktır ki, onun içinde Hesed üzerinde hâkim olan Gevura’dır (şiddet). Bu nedenle, kişinin Yaradan’ın Hesed’ini (merhametini) görmesi zordur ve acı çekmektedir.

2) Materyal dünyada bile bizler, Yaradan’ın “evinin misafirleri” gibiyiz. Bize acı çektiren olaylar da dahil olmak üzere tüm olaylar, bizimle ilişkili olarak Yaradan’dan Hesed’in eylemleridir.

Cevap: Her iki açıklama da doğrudur.

Soru: Başlangıç öğrencisi olarak, göründüğü kadarıyla, sonunda Partzuf’un ne olduğunu anladım ve aynı şekilde Sefirot’un anlamını en azından bir ölçüde anlamış olduğumu düşündüm. Bazen Partzufim’i, sonuçta beni şaşırtacak olan Sefirot isimleri ile söylüyorsunuz. Sorum şu ki; Partzufim neden Sefirot isimleriyle adlandırılıyor ve Sefira nedir?

Cevap: Her Sefira büyüdüğünde, Partzuf olarak ifşa olur.

Soru: Kişi Yaradan’a bir şeyler için dua ederse ve Yaradan’ın bu arzuyu yerine getirmesini beklerse, dua içinde, Yaradan’dan istediğini alırsa, Yaradan’a bu şekilde haz vereceğini söyleyebilir mi, yoksa bu tamamen egoist bir yaklaşım mı?

Cevap: Egoizmdir!

Answers To Your Questions, Part 173

Egoizm Ve Özgecilik

Soru: Egoizm ile özgecilik arasındaki fark nedir?

Cevap: Egoizm, özgecilikte sadece niyette farklıdır: Kendim için veya başkaları için bir şeyler yapmak isteyip istemediğimde.

Seni öpebilirim ve bu kendim için olacaktır ve seni birkaç kez tokatlayabilirim ve bu senin için olacaktır. Başka bir deyişle, eylemin kendisi anlamsızdır. Onun özünü belirleyen sadece niyettir.

Egoism And Altruism

Nefret Nedir?

Facebook’tan bir soru: Nefret nedir?

Cevap: Sevgi ve nefret dünyayı yöneten ve kişiyi sürükleyen güçlerdir. Izdırap çekmeme neden olan şey ızdırabın kaynağından nefret etmeme neden olur. Haz almama neden olan şey ise hazzın kaynağını sevmeme neden olur. İşte egoizm altında bu güçler bu şekilde ifade edilir. Dolduğum hissiyatın sonucu olarak karşılaştığım her şeyi bendeki iyi veya kötün hissiyata göre değerlendiririm.

Soru: Bir kişi “nefret” kelimesini duyduğunda genellikle ürküp korkuyor ve onu cinayet, savaş gibi uç durumlarla ilişkilendiriyor?

Cevabım: Kişi biraz filozofik seviyeye yükselmek zorunda, çünkü bizler bizi sürekli yöneten sevgi ve nefret, acı ve haz gibi iki duygunun olduğu bir doğanın parçasıyız ve bu iki zıt durumdan ötürü olmasaydı bizler var olamayacaktık. Sürekli bir Sevgi ve nefret hissiyatından ötürü olmasaydı, hayatı da hissedemezdik.

Soru: Neden sıklıkla gerçek nefret sadece sevgiye giden yolda ortaya çıkar diyorsunuz?

Cevap: Çünkü bu, bu şekilde oluyor. Haz arzumuz doyurulmazsa acı çekeriz, doyurulursa, zevk alırız. İşte bu her şeyin üzerine kurulu olduğu temeldir.

Çok basit: Küçük bir hücre var ve biz onu doldurmaz isek acı çekiyor ve onu doldurmayan kaynaktan nefret ediyor. Acı geçinceye kadar onu değiştirmek, dönüştürmek ve onu yok etmek istiyor. Fakat onu dolduran bir kaynak ortaya çıkarsa ona karşı olan davranışın adı değişerek sevgi oluyor.

Bundan başka bir durum yok.

Fakat yine de aramızdaki ilişkiyi inşa eden çeşitli hafıza ve yenileme sistemleri var.

Soru: Bu Yaradan’a karşı sürekli sevgi ve nefret hissettiğimiz anlamına mı geliyor?

Cevap: bu dünyada hissettiğimiz her şey yaradan hakkında hissettiğimiz şeydir çünkü ondan başkası yok prensibi geçerlidir. Etrafımızdaki her şey, bize kıyasla onun ifşası demektir. Hissettiğimiz nefrete göre acı hissiyatı veya sevgiye göre haz hissiyatı verir.

Soru: Eğer birinden nefret ediyorsak bu Yaradan’dan nefret ettiğimiz anlamına mı gelir?

Cevap: Tabi ki. Çünkü ondan başkası yok. Bizim için her şeyi organize eden o, tüm hesaplamalarımız Yaradan’ı hesaba katarak yapılmalıdır.

Eğer bir kişi sadece Yaradan’a odaklanmaya başlarsa ve önünde sadece onun var olduğunu anlarsa, her şey sevgi dolu ve iyi olacaktır çünkü artık Yaradan’la ilişkisini nasıl sürdüreceğini biliyor. Onun Yaradan’ı iyi, hoş, nazik ve güzel hissetmesi için nasıl davranması gerektiğini biliyor. İşte bu Kabala Bilgeliğinin konusudur.

What Is Hatred?

Neden Sorunlar Yaşıyoruz?

Soru: Bir kişinin paralı bir cüzdan kaybettiğini varsayalım. Ve aniden, bunun nedeni, çünkü derse gelmedi ya da yanlış bir şey yaptı şeklinde onun aklına gelir. Bunu nasıl açıklayabiliriz?

Cevap: Açıklayamayız. Bu aptalca! Hiç böyle sonuçlar çıkarmayın ya da bunları birbirine bağlamayın. Daha sonra ne kadar yanlış olduğunu göreceksin. Ve en önemlisi, sizi sınırlar ve gereksiz ipuçları ve bağlantılar vermeye başlar.

Soru: Bu tür sorunlar bana neden gönderilir?

Cevap: Çünkü sen bir egoistsin. Her şeyden önce, grubun içindeki dostlarınla bağ kurmak ve onlarla birlikte, sizi ıslah edecek olan iyiliğin üst Işığını çekmek zorundasın. O zaman gereksizse cüzdanları kaybetmeyeceksin. Ve eğer gerekliyse, kaybedeceksin.

Soru: Yani bu sabahtan akşama kadar bir onluda oturabilirim ve her gün bir cüzdan kaybedebilirim anlamına mı geliyor?

Cevap: Onu yapmanın bir faydası yok değil. Yasaktır! Tüm sistemi tamamen ifşa etmeden önce nedenleri ve sonuçları keşfetmeyeceksiniz.

Soru: Ancak “şifa” hala onlu sayesinde mi gelir? Kendime, eğer herhangi bir sorunum olursa dost sevgisine yeterince yatırım yapmadığımı söyleyebilir miyim?

Cevap: Her durumda işareti onluda bulursun!

Why Do We Get Problems?

Neden Pek Çok Bekâr Kadın Var?

Soru: Günümüzde neden bu kadar çok bekâr kadın var?

Cevap: Çünkü egomuz o kadar büyüdü ki birbirimizle başa çıkamayız. Kadınlar, erkeklerin onlarla geçinemeyeceğini iddia edebilir ve erkekler bunun tam tersini söyleyebilir. Egomuz öyle büyük, şaşırmış ve içinden çıkılmaz halde ki en iyi insana bile çok uzun dayanamayız.

Why Are There So Many Single Women?

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 167

Soru: Derslerinizi büyük bir zevkle dinler ve okurum. Söylediğiniz şeyle alâkalı birçok şeyi fark ettim, ancak belirsizliğini koruyan şeyler var.

Sık sık söylediğiniz şu; insanlık şu anda düşük bir egoist düzeyde yaşıyor ve durumu değiştirmek için Yaradan’ın bizi kapsamlı bir birliğe veya küreselleşme dediğimiz şeye doğru ittiğini tamamen kabul ediyorum.

Bunu, hayatın kendisinin ya da doğanın bizi bu birliğe doğru yönelttiğini söyleyerek açıklıyorsunuz, ancak doğanın kendisine bakarsak, hayvanların birlikte yaşadıklarını görmüyorum, aksine, kurtlar kurtlarla, koyunlar koyunlarla yaşar, birlikte değil.

Elbette bizler hayvan değiliz, fakat Babil Kulesi hikâyesine bakabiliriz, burada Yaradan’ın kendisi insanlar arasında bölünmeye neden olmuştur. Öyle görünüyor ki, Yaradan ve doğanın nerede bölünmeye yol açtığına dair birçok örnek var ya da daha doğrusu belki de insanları birbirinden O ayırdı. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Cansız, bitkisel ve hayvansal doğa, insan seviyesine bağlıdır ve onunla iner ve yükselir.

Answers To Your Questions, Part 167