Zohar Kitabı Sizi Nereye Götürür?

Baal HaSulam, Zohar Kitabı’na Giriş’te, bize her şeyin gözlerimizin önünde oluyormuş gibi görünmesine rağmen, tüm bu resimlerin yalnızca beynimizin içinde var olduğunun, mantıklı herkes için açık olduğunu yazar.

Ancak böyle bir anlayışa ulaşmayı başardığımızda, Kabala biliminin bahsettiği şeye yavaş yavaş yaklaşmaya başlayacağız. Bu nedenle, Zohar Kitabı bizden gizlidir ve biz onu nasıl açıp okuyacağımızı bilmiyoruz. Ne de olsa, onu anlamanın anahtarı, gerçekliğin doğru algılanmasıdır.

Zohar Kitabı’na, içinde anlatılan her şeyi, tüm tanımları, sesleri, dünyaları, manevi nesneleri, ruhları, karşılıklı ilişkileri ve özellikle gerçeklik algısının parametrelerini kendi içinde hayal ederek, yalnızca içsel kavramlarla yaklaşılmalıdır: dünya-yıl-ruh, zamanın, hareketin ve mekanın ötesinde.

Metni, içimizdeki güçlerin ve niteliklerin ilişkilerinin bir şemasına açılıyor gibi algılarsak, o zaman yavaş yavaş içimizdeki daha derin içsel durumları ifşa ederiz. O zaman, bize ne kadar gerçek görünürse görünsün, bu dış gerçekliğin var olmadığı, dışsal olarak var olduğu ve bize tabi olmadığı bizim için netleşecektir.

Sadece şimdi, bu gerçekliği yaratanın ben olmadığım, onun kendisinin önümde ortaya çıktığı, doğumumdan önce bile var olduğu ve ölümümden sonra da kalacağı yanılsaması altındayım. Zohar Kitabı’nın bize ne açıklamak istediğini anlamaya başlayana kadar, tüm bu görüşleri değiştirmeye çalışmalıyız.

Zohar Kitabı’na giriş, onun anahtarı, “İnsan… tüm dünyayı kapsar” ilkesine göre, tam olarak her şeyin kendi içine aktarılmasında yatar. Bu nedenle, doğru çalışıp çalışmadığımı, tüm geleceğimi kendi içimde hissetmeyi ve ifşa etmeyi umduğum ölçüde anlamak mümkündür.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed