Daily Archives: Temmuz 25, 2021

“Özgürlük Nerede Yaşadığınıza Bağlı Mıdır?” (Quora)

Özgürlük nerede yaşadığınıza bağlı değildir.

Yaşadığınız çevre size doğadan yani kontrolünüz dışındaki güçlerden verilmiştir. İçine doğduğunuz toplumu, aldığınız yetiştirilme tarzını ve birlikte büyüdüğünüz değerleri seçmediğiniz gibi, çevrenizi de seçmezsiniz.

Özgürlüğümüzü tek bir koşula göre gerçekleştirebiliriz: egoist insan doğamızdan özgürleşme. Kendimizi başka hiçbir şeyden özgürleştiremeyiz.

Egoist doğamızdan özgürleşmek, egoizmin bize her an dikte ettiği yasaların ve kısıtlamaların yani insan doğasının içten gelen dürtülerinin dışında yaşamak anlamına gelir. İnsan toplumuna fayda sağlamayı kişisel çıkardan daha öncelikli hale getirirsek, böyle bir özgürlüğü gerçekleştirmek mümkündür. Başka bir deyişle, özgürlük, başkalarına fayda sağlamak için otomatik olarak ve sürekli olarak kendi çıkarları doğrultusunda işleyen egoist doğamızın üzerine çıkmaktan gelir.

Başkalarına fayda sağlama arzusu içinde yaşadığımızda, hayatın egoist seviyesinden özgecil seviyeye yükseliriz ve sonra doğanın mükemmelliği ve sonsuzluğundaki akışına erişiriz. Böylece kendimizi mükemmel, sonsuz ve özgür hissederiz.

Bilinçteki bu değişimi gerçekleştirmek, nerede yaşadığımıza, uyruğumuza veya cinsiyetimize bağlı değildir.

Bu, doğuştan gelen egoist doğamızın üzerine çıkmak için kendimizi nasıl organize ettiğimize bağlıdır.

Her Şey Özneldir

Zohar Kitabı, Ki Tissa, Madde 54: Birbirini sevmeyen tüm o dostlar, vaktinden önce dünyayı terk ederler. Raşbi’nin zamanındaki tüm dostların arasında sevgi ruhu ve maneviyat sevgisi vardı. Bu yüzden onun neslinde Tora’nın sırları ifşa oldu. Rabbi Şimon, “Birbirini sevmeyen bütün dostlar kendilerini doğru yoldan saptırırlar” derdi. Dahası Tora’da sevgi, kardeşlik ve hakikat olduğu için Tora’yı lekelerler.

Soru: Tora nesnel bir gerçeklik, kusursuz bir nesne midir?

Cevap: Nesnel bir şey yok. Yaradan bile nesnel değildir. Her şey bize göre kendini gösterir.

Tüm evreni hislerimden, zihnimden ve kalbimden algılarsam burada nesnel olan ne olabilir ki? Eğer değişirsem, bu bana göre her şeyin değişeceği anlamına gelir çünkü tüm resim benim içimde özneldir. Yaradan da benim içimdedir. Tora da benim içimdedir. Her şey benim içimdedir. Benim dışımda bir şey var mı? Hissederim, algılarım, değerlendiririm.

İnsanların değişerek Yaradan ve Tora hakkındaki, kendileri ve dünya hakkındaki, her şey hakkındaki fikirlerini nasıl değiştirdiğine bakın.

Ve “kalıcı dünya” (bizim dışımızda olan) ne anlama geliyor? Bilmiyoruz, hissetmiyoruz ve bu yüzden burada konuşacak bir şey yok. Her şeyin yalnızca gözlemciye göre olduğunu açıkça kabul etmemiz gerekir. Tıpkı kuantum fiziğinde olduğu gibi, Einstein’ın teorisine göre. Yani mutlak bir şey yoktur.

Tora bir ıslah metodudur. Kendimi nasıl ıslah edeceğimi anladığım ölçüde, kendi Tora’ma sahibimdir.

Tora dört bölümden oluşur: PaRDeS. Şimdi ıslah etmekte olduğum egoizme uygun olarak, fark eder ve onun parçalarından birini uygularım.

Yaradan derecelere sahiptir. O ihsan etme niteliğidir, benim onu algıladığım kadarıyla tüm evrenin tek bir küresel sisteme bağlanmasının niteliğidir.

Egoizmin Gelişiminin Başında

Soru: Yaratılış’ta İbrahim ile ilgili hikaye, Eski Babil’de insanların tek bir ulus olarak yaşadığı ve aynı dili konuştuğu gerçeğiyle başlar.  Kimse diğerlerine hükmetmedi. Bu nasıl olabilir? Ne de olsa ondan önce on binlerce farklı kabile birbiriyle savaşmıştı.

Cevap: Mezopotamya’da Dicle ile Fırat arasında, Babilliler’in yaşadığı yerde, her şey bol olduğu için karşıtlıkların olmadığı bir dönem vardı. Nehirlerde balıklar vardı, verimli topraklar iyi bir hasat veriyordu ve insanların hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Birbirlerini kıskanmıyorlardı bile ve rekabetçi değillerdi.

Her şey çok iyiydi. Kimse diğerine hükmetmezdi, herkes eşitti. İnsanlar sanki korunmuş bir halde sakin bir şekilde yaşıyorlardı. Bu, egoizmin sıfır (kök) derecesini gösterir. O zaman, insanlıkta gelişmeye yeni başlıyordu.

Esas olarak, insanların henüz kendi içlerinde egoizm, açgözlülük, kıskançlık vb. hissetmedikleri Eski Babil’i,  insanlığın ilk hali olarak görüyoruz.

Kök derecesi ölü egoizmdir. Sahip olduğundan fazlasına ihtiyaç duymaz. İnsanlığın ilk hayvansal durumunu temsil eder.