Тоrah, Deuteronomy 11:16: Dikkatli ol, kalbin yanıltmasın seni, yüz çevirip ve yabancı tanrılara ibadet edip ve onların önünde secde etmeyesin. Kişi, yeni bir derecede yeni bir egoizmin başka bir ifşasına ulaştığında, bu her zaman kötülük olarak, ıslah olmamış formda ortaya çıkar çünkü tüm dereceler kırık Kli’nin, parçalanmış ruhun kabıdır.

Islah olmamış olan durum akşam, gece ve karanlık tarafından temsil edilir. Sonra gün gelir, ıslah olma ve ıslah olmuş durum, Işığın alınması. Bu nedenle, kişi bu koşullardan geçtiğinde ve bir şeylerde başarılı olduğunda, yeni bir derece hemen önünde görünür ve egoizmi ona “İyi işti, kendini ıslah ettin! Bunu tek başına yapabilirsin.” der.

Daha sonra doğru bir şekilde sonraki dereceye adapte olmanın ve onunla çalışmaya başlamanın çok zor olduğu ortaya çıkar. “Yılan”, kişinin “Beni” , kötü ya da iyi taraftan ama her zaman o, içinde tekrar yükselir.

Soru: “Kişinin beni” içinde belirdiğinde, bunu sonraki derecenin bir işareti gibi düşünebilir miyiz?

Cevap: Doğal olarak, çünkü her şey geceyle başlar, ancak bunun bir sonraki derecenin başlangıcı olduğunu anlamak bizim için zordur.

Night Is The Beginning Of A New Degree

Filed under: Kabala - Yorum yapılmamış→

Soru: Kabala Bilgeliği, embriyo ya da anne için hiçbir tehlike olmayan durumlardaki kürtajları nasıl değerlendirir?

Cevap: Her doğum dünyanın ıslahına katılmamızın bir işaretidir. Hayvansal seviyede bile, bir embriyo ve gelecekteki insan, ihsan etmenin belirli eylemlerini gerçekleştirmek için bir fırsata sahip olarak büyüyecek. Bu nedenle, onu korumak önemlidir.

Do Not Put An End To Nascent Life

Filed under: Kabala, Kadın, Sağlık, Tabiat - Yorum yapılmamış→

Soru: Kişi “göze göz, dişe diş” (Eksodus 21:24) prensibiyle nasıl ilişkili olabilir?

Cevap: Biz genellikle bu alıntıyı, açıkça bana zarar verdiği için başkasına zarar verme zorunluluğu olarak anlıyoruz. Aksine bana zararlı bir özelliği öğrettiği için ona minnettar olmalıyım. Eğer ıslah olmuş olsaydım, hiçbir şey benim üzerimde etki edemezdi; her türlü “oklara” kesinlikle dayanıklı olacaktım. Beni rahatsız etmesi imkânsız olurdu ve içerlemiş ya da aşağılanmış olmazdım çünkü mükemmel bir koşulda, içimde diğerlerinin dokunabileceği hiçbir şey olmazdı.

Ve bu yüzden, birisi bana hakaret edici bir şey söylediğinde ya da beni yaralayan ve şahsen bana yönelik bir şey gördüğümde, bu sadece benim ıslah olmamış durumumu gösterir. Eğer kendimi ıslah edersem, bu yolla etrafımdaki dünyayı da ıslah ederim ve onun içinde olumsuz özellikler görmem biter.

Bu korkunç dünyamız yerine, kendimi aniden manevi bir dünyanın içinde, Olam Eyn Sof’da (sonsuzluk dünyası) görmeye başlarım. Bu sadece benim kişisel özelliklerimin ıslahına bağlıdır, diğerlerinin ıslahına değil, çünkü dünya içimde henüz ıslah etmediklerimi bana gösteren, benim karşı tarafımdır.

Soru: Bu benim aynı “aynı ölçüde” karşılık vermek zorunda olmadığım anlamına mı geliyor?

Cevap: Bunun için bir cevabım yok. Hemen kendinize dönmelisiniz. Eğer birinden olumsuz bir şey görür, duyar ya da hissederseniz, bu içinizde ıslah olmamış özellikleriniz olduğu içindir. Düşünmeli ve bunların size kendi içinizde tam olarak neyi ıslah etmeniz gerektiğini gösterdiklerinin farkına varmalısınız.

How To Become Impervious To Insults

Filed under: Ahlak, Çevre - Yorum yapılmamış→

Soru: “Kalbinizin üst derisini sünnet edeceksiniz ve böylece artık dik başlı olmayacaksınız” (Torah, Deuteronomy 10:16) yazılıdır. “dik başlı” olmanın anlamı nedir?

Cevap: Kişi, ıslah edebileceği şeylere duyarlılığını arttırmalı ve bu yönde davranmalıdır, bir yerde inatla durmamalıdır. Diğer bir değişle, Hasadim Üst Işığıyla bağlantıda olmaya çalışmalı ve böylece bu kişinin niteliklerinin seyreltecek ve ona, bunları kullanmada en iyi yolu görmesi için bir fırsat verecektir.

Sonunda, İsrail topraklarına girişte, kişi çok zor ve ağır nitelikler olan, alma nitelikleriyle çalışmaya başlar.

İsrail toprakları, Malhut’a katılmanın, arzulara katılmanın en en ağır parçasıdır ve onlarla çalışmak kolay değildir.

Bu nedenle, yazılmış olan “daha fazla dik başlı olmayın”, dik kafalı olmayın ve bu kocaman, ıslah-etmesi-zor arzuları Hasadim’in Işığıyla yavaş yavaş seyreltmeye çalışın, suyla olduğu gibi. O zaman yavaş yavaş onlarla çalışmanın mümkün olduğunu göreceksiniz.

Be Stiffnecked No More

Filed under: Kabala - Yorum yapılmamış→

Soru: Doğum yapamamanın (kısırlığın) manevi kökü nedir?

Cevap: Günümüzde büyüyecek, genişleyecek, derinleşecek ve farklı formlar alacak pek çok sorun var. Bu bizim içsel manevi ve zihinsel sorunlarımızın bir sonucudur. Ne kadar çok ilaç icat ettiğimiz hiç önemli değil, hiçbir şey yapmamız mümkün olmayacaktır. Sürekli kendi kuyruğumuzu kovalıyoruz, giderek daha kötü şeyler yapıyoruz ve sonra eylemlerimizin sonuçlarıyla başa çıkmak için ilaçlar icat etmek zorunda kalıyoruz.

The Result of Spiritual Problems

Filed under: Kabala - Yorum yapılmamış→

Torah, Deuteronomy 10:10 – 11: Ve ben kırk gün kırk gecenin ilk günlerindeki gibi dağda kaldım ve Efendi bana o zaman da kulak verdi; Efendi sizi yok etmek istemedi. Ve Efendi bana “Kalk, insanların önünde bu yolculuğa liderlik etmeye git, böylece onlar gelebilsinler ve onların atalarına vaat ettiğim toprağa sahip çıkabilsinler.” dedi.

Kırk gün ve kırk gece, Bina seviyesinin manevi bir durumdur.

Bu andan itibaren, insanlar egoizmlerinin tamamına doğru ilerlediler, yeni talimatlarla dünyanın en tepesini fethetmek için ve “Sizler egoizmi ıslah edebilecek, kendinizi değiştirebilecek ve İsrail toprağı denilen duruma layık olabileceksiniz.”

Toprak (“Ratzon” kelimesinden gelen Eretz), Yaradan’a yönlendirilmiş (İsra-El) arzudur.

Yaradan “Eğer sizlere işaret ettiğim tüm emirleri yol boyunca yerine getirirseniz, Benimle tam birleşme durumuna ulaşacaksınız” demiş görünüyor.

Straight To The Creator

Filed under: Kabala - Yorum yapılmamış→