Daily Archives: Temmuz 8, 2021

Kötü Düşüncelerle Nasıl İlişki Kurmalıyız?

Soru: Son zamanlarda daha önce hayal bile edemediğim kötü düşünceler aklıma giriyor. Onlarla nasıl ilişki kurmalı ve onlarla nasıl çalışmalıyım?

Cevap: Her şey, her zaman içinizde olan ama şimdi yavaş yavaş açığa çıkan egodan kaynaklanır ve onunla biraz savaşmanız gerekir.

Ancak en iyisi, onların üzerinde olan Yaradan’a dönmektir. Burada her şey çok basit. Böyle kötü düşüncelerin içinizde belirmeye başlaması çok iyi bir şey.

Ben şahsen böyle kötü düşünceler içimde ortaya çıktığında çok mutlu olurum çünkü bu düşünceler açığa çıkarsa, bu onların zaten bende olduğu ve daha sonra dünyadan kaybolmak için şimdi ortaya çıktığı anlamına gelir.

Onlar, ortadan kaybolmadan önce bir hastalık gibi hissedilirler ki bu çok keskin bir şekilde hissedilmelidir.

Yani, olanlardan memnun olmalısınız.

Arzular: “Romalılar” ve “Yunanlılar”

Soru: Yunan savaşları, Yunanlılar ve Yahudiler arasında değil, Helenleşmiş Yahudiler ile Yahudilerin geri kalanı arasında mı yapıldı?

Cevap: Evet, Yunanlıların kendileri savaşmadı. Helenleşmiş Yahudiler, Kabala yasalarına göre değil, özgür dünyanın yasalarına göre, özgürce, iyi yaşamak isteyen Yahudi seçkinleridir. Bu yüzden savaştılar.

Temel olarak, Romalılar ve Yunanlılarla olan tüm sözde savaşlar, İsrail halkının içindeki Yahudi savaşlarıydı.

Soru: İçimizde hangi arzulara “Yunanlılar” denir?

Cevap: Yaşama, eğlenme, daha yüksek güç arayışı sınırlarının ötesinde bir şey arama arzusudur.

Soru: “Romalılar” ile “Yunanlılar”ın arzuları arasındaki fark nedir?

Cevap: Romalılar temel olarak dünyamızda insanlar, her türlü taraf ve saflar arasında bir ilişkiler sistemi oluşturan arzulardır. Romalılar klasik sistemi kurdular.

Ve Yunanlılar daha çok doğayı anlamaya odaklanmışlardı, ama ilkel doğayı. Matematik, fizik, trigonometri, geometri— bunların hepsi Yunandır. Ve Romalılar Roma hukuku, insanlar arasındaki ilişkilerdir, ancak dünyamızın çerçevesi içindedir.

Her şey çok basittir. Buna Yahudilik de eklendiğinde biraz kafa karışıklığı oluyor ama genel olarak ortada bir şey yoktur.

Zohar Kitabı’nı Hissedin

Yorum: Kadim bilginler, Zohar Kitabı’nda bizi düzeltebilecek ve mümkün olan en iyi duruma getirebilecek olumlu bir güç olduğunu söylediler. Siz, bu kitabı biraz da olsa hissetmemize yardımcı oluyorsunuz ki içindeki güç bizleri olumlu yönde etkilesin.

Benim cevabım: Zohar Kitabı’nın değeri içeriğini açıklamamaktadır çünkü en azından bir şekilde hissedene kadar üst dünyanın nasıl çalıştığını hala anlayamazsınız.

Bizler onu sadece sizi düzeltebilecek, sizi üst dünya seviyesine yükseltebilecek üst ışığı çekmek adına okuyoruz ve hepsini orada hissedeceksiniz. Tıpkı bizim dünyamızda olduğu gibi: Sadece on yaşındaki bir çocuğun görüp anlayabileceği şeyleri bir yaşındaki bebeğe anlatmak mümkün müdür? Yani onu on yaşında bir çocuk seviyesine geliştirmelisiniz ve büyüdüğünde gördüğü şeyi açıklayabilirsiniz.

Ancak kişi gelişene kadar, bu kitap onun için hala bir gizem olarak kalacaktır. Onu yüz yıl okuyabilir ve yüz yıl hiçbir şey anlamayacaktır. Belki bir şeyler hayal etmeye başlayacaktır, ama bu hala gerçekte olduğu şey değildir.

Bu nedenle, Zohar Kitabı’nın her an üzerinizde çalışmasını ve sizi geliştirmesini beklemelisiniz. Sonuçta, bizim dünyamızda bir yaşında bir çocuğa eğitici oyunlar veriliyorsa, o oyunlarla meşgul olmaya devam eder ve bedeni otomatik olarak büyür o zaman bizler de manevi dünyada büyümemizi her an uyandırmalıyız, yoksa büyümeyeceğiz.

“Haman” Niteliği

Soru: “Oznei Haman” (Haman’ın kulakları) ile “Kisim Haman” (Haman’ın cepleri) arasındaki bağlantı nedir?

Cevap: Haman’ın kulakları, kendi tatminimiz uğruna bir şeyler vermeye hazır olduğumuzda, Malhut (egoizm) için çalışan Bina niteliğini sembolize eder. Bu çok karmaşık bir egoizmdir: almak için vermek. Daha fazlasını almak için bir şeyler vermeye hazırımdır.

Ve Haman’ın cepleri, yerine getirmek istediğim tamamen egoist arzulardır.

Haman niteliği içimizde çok akıllıca çalışır. Haman, bizim için birçok sorun yaratan insanlar olduğunu ve ne yapacağımızı bilmediğimizi söyler. O, kralı devirmek istiyor vs. Yani, Bina’nın niteliklerini, ihsan etme niteliklerini kullanır. Sözüm ona iyilik yapmak istemektedir. Ve bu nedenle, bu insanların yok edilmesi gerektiğine inanır.

Her Şey Duygularda Algılanır

Yaradan, üst dünyanın bir niteliğidir. O’nun ana özelliği ihsan etme niteliğidir.

O’nun kim olduğunu veya ne olduğunu söyleyemeyiz. Biz sadece O’nu nasıl algıladığımız hakkında konuşuruz. İhsan etme niteliğini hissetmeye başladığım ölçüde, Yaradan’ı edinmeye başlarım.

Aynı şekilde örneğin bir masa için de hiçbir şey söyleyemem. Duygularımda şöyle şöyle göründüğünü söyleyebilirim. Aynı şey Yaradan için de geçerlidir.

Bu nedenle Yaradan’a Bo-Reh denir. Bo, gel, yani, bir şekilde kendini değiştir ve Reh, gör. Bo-Reh, gel ve gör. Başka bir deyişle, her şey tam olarak duygularımızda algılanır.

Kabala bilgeliği, içimizde ihsan etme niteliğini oluşturacak şekilde çalışır ve kişi bunu kendi içinde hali hazırda hissettiği ölçüde Yaradan’ı hissetmeye başlar. Yaradan’ı ve üst dünyayı onlarla hissettiği, Kelim, kaplar,  denilen yeni araçlara sahiptir.