Daily Archives: Ocak 6, 2024

Dünyanın Birlik Yoluyla Islaha İhtiyacı Var

Dünya milletleri, aramızda dostluk, işbirliği ve yakınlaşma içinde yaşamamız gerektiği konusunda yavaş yavaş hemfikir olacaklar. Sonuçta, başka şekilde insanlığı ileri götürme konusunda bir ilerleme sağlanamaz.

Dolayısıyla, insanlığın bir kısmının, ulusların arasındaki yakınlaşmanın sadece savaşları önlemek için değil; doğanın kendisinden, onun kaynağından yani Yaradan’dan gelen bir zorunluluk olduğunu anladığı bir duruma yaklaşıyoruz.

Ülkedeki bu zor durum, insanları Kabala bilgeliğine ilgi duymaya itecek. Her ne kadar Kabala’yı bir tür mucize, mistisizm veya ritüellerle ilişkilendirmeye alışık olsalar da, aslında Kabala tüm evreni, tüm insanları, tüm cansız maddeleri, bitkileri ve hayvanları, istisnasız evrenin tüm doğasını yani evreni kapsayan gerçekliğin yapısını öğretir.

Birlik yoluyla ıslah edilmesi gereken bir dünyada yaşadığımızı anlamalıyız. Önümüzde dünyanın tüm sakinlerini bu konuda düşünmeye mecbur edecek çok iş var. Realitenin en alt noktasına düşen bu dünyada reenkarnasyon yaşamamak için, tek kalpte tek adam olarak bağlanmadığımız sürece, dünyanın ıslahına, huzura, sükûnete, iyi bir hayata ulaşmanın başka yolu yok.

Kişinin bunu net bir şekilde idrak etmesi gerekir ki, bu hayatın karmaşası içinde, her gün etrafındaki milyarlarca insan karşısında ne kadar kafası karışsa da, zenginlik, güç, bilgi arzuları ile başkalarının kontrolüne düşmesin ya da tek kaygısı yemek, cinsellik ve aile olduğunda yine de hayatın amacından kopmasın.

 

Ruhu 620 Kat Genişletin

Ruh, insanın içsel arzusudur. Ve eğer birbirimize yardım etmeyi istersek, o zaman birbirimizle bağ kurarız, daha yakınlaşırız, birbirimizin arzularıyla dolup taşarız ve tek bir kişi haline geliriz.

Yaradan, bize ne kadar bağ eksikliğimiz olduğunu hissetme, bağ kurma ve böylece başlangıçta var olandan 620 kat daha büyük bağ kurma fırsatını vermek için, yarattığı arzuyu parçalara ayırdı.

Biz ıslahlarımız ile birlikte, onun tüm gücünü, tüm yüksekliğini Adam HaRişon’un sistemine ekleriz. Bu ortak ruh çok küçük doğmuştu; iç hacmi yoktu. Ama Yaradan, yarattığı ruhu kırıp, onun içsel gücünü parçaladığı ve parçalarını birbirinden uzaklaştırdığı için, bu bize büyüme fırsatı verir.

Her birimiz kırık ruhun bir parçasıyız. Eğer tekrar tek bir ruhta birleşirsek, o zaman bu bağa, üzerine çıktığımız ayrılık kuvvetini de ekleriz. Bu yüzden bu ruhun gücünün 620 kat arttığı söylenir. Böylece bir araya gelip tek bir sistem kurarsak, Yaradan’ın yüksekliğine ulaşırız.

Bağ yoluyla daha yüksek manevi seviyelere ulaşırız. Sonunda, herkesin Yaradan’dan aldığı ihsan etme arzularını birleştiririz ve sonra üst güç içimizde kıyafetlenir ve kendisini yaratılışın başlangıcında olduğundan kat kat daha fazla ifşa eder.

Yaradan’ı her zamankinden daha gerçek ve içsel bir formda ediniriz. Islahımız sayesinde, üst dünyaların tüm parçaları giderek daha fazla birbirine bağlanır ve tek bir bütün halinde birleşir, bu da bizim onları tam anlamıyla edinmemizi sağlar.

Yaratılışın amacı, tüm üst dünyaları aralarında hiçbir fark kalmayacak şekilde birleştirmektir ve hepsi tek bir dünyaya, Keter dünyasına dönüşür.

 

Dünya Bizi İleriye İtiyor

Soru: Son zamanlarda kalbi ağırlaştıran bir eğilim var. Her zaman aktif olan insanların bir şeyler yapması çok daha zor hale geldi. Bu süreç nedir?

Cevap: Bugün Kabala çalışan insanlar, yeni bir sisteme girmeye ve onu anlamaya ve tanımaya başlıyorlar. Onlara o kadar çok bilgi verdim ki, kelimenin tam anlamıyla onun içinde yaşıyorlar. Bizim var olduğumuzu, birbirimiz arasında, bizimle Yaradan arasında ve bizimle dünyanın geri kalanı arasında bir karşılıklı etkileşim sistemimizin olduğunu anlıyorlar.

Bizler, Yaradan ile tüm dünya arasında bir ara bağlantıyız ve tüm bunları tek bir ortak sisteme bağlamalıyız. Bu süreci uygulamakta olduklarının farkına varmaya başlıyorlar.

Dış dünyaya erişimi kabul etmek onlar için zordu. Bizler her zaman, her yerden, daha fazla dostu çekmek için çalışıyoruz ki, onlar da manevi edinimi, Yaradan’ın ifşasını arzulasınlar.

Ancak burada biz, rahat yaşam koşulları dışında hayatta hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insanlara hitap ediyoruz. Elbette bu çok zayıflatıcı bir şey ve sizi yoldan çıkarır.

Ama bu tam olarak, insanların artık normal bir şekilde var olmak için gerekli ihtiyaçlara sahip olduğu gerçeğidir ve bu ancak karşılıklı sorumluluk temelinde, evrensel bir insan topluluğu yaratılarak çözülebilir, bu da bize en sonunda üst ışığı alabilmemiz, onu kendimizden tüm insanlığa aktarmamız ve tüm dünyanın ıslahı için büyük bir ilerleme sağlar. Bunun için, biz şimdi pratik Kabala çalışmaya başlıyoruz.

 

Dostlar Değilse Kim Yardım Edecek?

Tek bir ana soru vardır: İnsan bir düşüşten kendisini nasıl kurtulabilir? Gerçekte, bizi en zor koşullarda kurtaran güvenilir çare, bir dostun yardımıdır. Benimle aynı derecede, aynı seviyede ve aynı doğadaki bir dost.

Ve eğer ben kendimi kurtaramıyor ve düşüş koşulundan yükselemiyorsam, o zaman bunu bir dostun yardımıyla yapabilirim. Bir dostum benimle bağ kurduğunda bana güç, enerji ve uyanış katabilir ve böylece beni kurtarabilir.

Bu nedenle, eğer ilerlemek ve manevi basamaklarda giderek daha yükseğe tırmanmak istiyorsak, o zaman tek yolumuz dostları bulmaya çalışmaktır, böylece onlarla birlikte birbirimize yardım ederek maneviyata yükselebiliriz.

Dostlar dışında yardım beklenecek kimse yoktur. Önemli olan birbirimizi desteklemek ve dostların yardım edeceğini ummaktır. Aslında bütün sistem öyle bir şekilde inşa edilmiştir ki, birlik olmak ve birlikte ilerlemek zorundayız. Bu nedenle birbirimize yardım etmekten başka seçeneğimiz yok. Hepimiz birleşeceğiz ve bağ ne kadar büyük olursa, yükseliş de o kadar büyük olur, yaratılış hedefine doğru o kadar yükseliriz.

Sonuç olarak, manevi merdiveni tırmanmak ancak birlik olup birbirimize yardım ettiğimiz ölçüde mümkündür.

Bir dostuma yardım ederek, aslında kendime yardım ettiğimi anlamak gerekiyor. Bir dostuma güç vererek, onun manevi derecelerinde yükseltmesine yardımcı olmayı isteyerek, ben kendimi yükseltirim. “Her biri dostuna yardım etti” desteğiyle, daha da yükselebiliriz.

Nihai hedefe ulaşıldığında, herkes herkesle bağ kurar ve herkes bir dostuna, bir dostu da ona dahil olur ve hepimiz ilk insan Adam HaRişon’a benzer bir sisteme dönüşürüz. Ama bu sistemin, bu Adem’in gücü, daha önce olduğundan 620 kat daha büyük hale gelir.

Yaradan bu sistemi yaratıp sonrasında bizi kırdığı için, bize egomuzun üstünde bağ kurma fırsatını verdi. Ve ayrılığımızın, egoizmimizin üstesinden geldiğimiz zaman, kendimizi, yaratılışın başlangıcında olduğundan 620 kat daha yüksek bir insan varoluşunun zirvesine yükseltiriz.

Bu nedenle, onlu ile başlayıp daha sonra daha da genişleyerek, birbirimizle ne kadar bağ kurar ve bağlanırsak, son ıslaha çok daha yaklaşırız ve sonunda bunu başaracağız.