Daily Archives: Kasım 27, 2023

Son Islaha Giden Yol

Biz insanlar, küçük çocuklar gibi ıslah edilmeden yaratıldık ki, kendimizi ıslah etmek için çok çalışalım ve çabalarımızla Yaradan’a eşit bir duruma ulaşalım, O’nun gibi olalım ve O’nun bizimle ilgili düşüncesini ve planını anlayalım.

Bu, son ıslaha doğru yol almamız ve Yaradan’ın bizi neden bu kadar çok kırdığını, bunu neden kendi başımıza ıslah etmemiz gerektiğini, zamanın her anında hangi koşullarda olmamız gerektiğini ve bundan ne öğreneceğimizi anlamamız içindir. Tüm bu yolu bitirdiğimizde, bir şeyler için anlayışlı ve hazır hale geleceğiz ama ne için olduğunu bilmiyoruz.

Dünyamızda yozlaşmış olduğumuzu keşfetme fırsatının olduğu, Kabala’nın yardımıyla kendimizi ıslah etme ve son ıslah durumuna ulaşma fırsatının olduğu anlayışını ancak şimdi edindik. Bundan sonra bize ne olacak bilinmiyor.

Sonuçta, tüm yaratılışın ıslah olmuş mükemmel durumuna, Yaradan’ın karşısında tek bir bütün ve tek bir organizma haline gelindiğinde ulaşılır. Yaradan ve yaratılan eşit ortaklar haline gelirler, birbirlerine benzerler; kendi doğal nitelikleri bakımından zıttırlar ve dışsal sevgi ve ihsan etme durumları bakımından kesinlikle aynıdırlar. Bundan sonra onlara ne olacak, bilmiyoruz. Bunu anlayamayız.

Her şey tek bir bütün halinde birleştiği zaman, bu tamamen farklı bir zihindir ve farklı duygulardır. Bu, Yaradan denilen o tek gücün gerçek halidir.

Bir gün oraya varacağız. Umarım bu çabuk olur. O zaman, tek bir bütün ve tek bir organizma olarak tam bir bağa yeniden kavuştuğumuzda, bir sonraki aşama gelecektir.

 

“Kendi Arzularımın Üzerine Çıkar Ve Başkalarının Arzularını Yerine Getirirsem, O Zaman Bu İnsanları Nasıl Hissederim?” (Quora)

Kendinizi ve diğerlerini bir bütün olarak hissedersiniz yani onların sizin en yakınınız, en sevdiğiniz insanlar olduğunu hissedersiniz.

Daha önce düşündüğünüz “benlik”, kişisel “Ben”iniz duyularınızdan kaybolur. Benliğiniz yanınızda yaşayan bir hayvana daha çok benzedikçe, onun ilişki düzeyi önemli ölçüde azalır.

Ancak arzularınız sürekli olarak büyür, peki bu büyüme onların üzerine çıkma hareketi ile nasıl bağdaşır?

Siz büyüyen bu arzuları başkalarıyla daha fazla bağ kurmak için kullanın diye, bu böyledir.

Arzularınız, size birbirinizden ne kadar çok ayrı ve uzak olduğunuzu gösterirse, doğada var olan olumlu bağ kurma gücüyle, bu tür arzuların üstesinden gelme, başkalarıyla bağ kurma ve onlar aracılığıyla tamamlanmayı hissetme fırsatınız o kadar artar.

Bu süreci, sevilen birinin mutlu edilmesine benzetebiliriz. Onları yerine getirdiğinizden daha çok kendinizi tatmin edersiniz çünkü bunu kendi arzularınıza rağmen yaparsınız. Böylelikle doyumun tüm gücünü kendi üzerinizde hissedersiniz. Bu, elektriğin bir dirençten geçmesine benzer: direnç ne kadar güçlü olursa voltaj da o kadar büyük olur.

O gerilim, hissettiğiniz hazdır. Bu acı verici değildir. Bu bir zevktir. Eksinin  yani kendinize yönelttiğiniz arzuların, nefret ve reddedilmenin yerini sevgi ve bağ kurma ile değiştirerek artıya dönüşür.

“Çevreyi Nasıl Koruyabiliriz?” (Quora)

Her sorunumuz, kendimizi doğadan ayrı olarak algılamamızdan, “ben”i “benim dışımdaki herkes ve her şeyden” farklılaştırmamızdan kaynaklanıyor.

Böyle bir algı, çevremizi bize tabi olarak görmemize neden oluyor. Çevreyle ilgilendiğimizde bile, bunu doğanın tüm sistemini göz önünde bulundurmadan, yalnızca kendi yararımızı düşünerek yapıyoruz.

Aşırı kişisel çıkarımız, doğanın bütünsel olarak birbirine bağlı sistemindeki dengeyi bozuyor ve doğadan olumsuz geri bildirim alınmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da ekolojik felaketler, salgın hastalıklar ve sayısız başka olgularla karşı karşıya kalıyoruz.

Bu nedenle yaklaşımımızı “çevreyi nasıl koruyabiliriz?”den, kendimizi doğanın ayrılmaz bir parçası olduğumuz algısına doğru değiştirmemiz gerekiyor.

Genel olarak, düşüncelerimizin ve arzularımızın gücünü hafife alıyoruz. Onlar doğadaki en kuvvetli güçlerdir ve doğada büyük değişimlere etki etme potansiyeline sahiptirler.

Sorun şu ki, düşüncelerimizin doğa üzerindeki etkisi bizden gizleniyor.

Buna bağlı olarak, doğa üzerindeki en güçlü etkimiz bunların nedeni olan noktada tedavi edilmeyi beklerken, bizler sadece doğa üzerindeki gaz emisyonları ve atık kirliliği gibi dışsal etkilerimizle ilgileniyoruz.