Daily Archives: Haziran 7, 2022

İyiliğin Gücüyle Tedavi

Koronavirüs bize birkaç hafta kısa bir nefes aldırdı ve ardından yenilenen bir güçle yayılmaya başladı. Bu salgın neden bitmeyecek gibi görünüyor merak ediyoruz? Ancak bu, virüse düzgün bir şekilde yanıt vermek için yapmamız gerekeni henüz yapmadığımızın bir işaretidir.

Her zaman olduğu gibi, birbirimize karşı daha insani ve özenli bir tavırla, aramızdaki bağ veya yakınlaşmadan başka çare yok. Bu, virüsü büyük ölçüde zayıflatırdı.

Ülkenin yarısının omikron hastalığına yakalanmasından sonra, bir çeşit genel bir bağışıklığın ortaya çıkacağını bekliyorduk, ancak bir nedenden dolayı pandemi bir yere gitmiyor ve aksine yeniden büyüyor. Gerçek şu ki, önceki kurallar bu virüs için geçerli değil. Onlar daha fazla yardım etmeyecekler.

Sonuçta bu sıradan bir virüs değil, insanlar arasındaki ilişkileri düzeltmemizi gerektiren bir virüs. Şöyle görünebilir, bir virüs bizim ilişkilerimiz hakkında ne bilebilir? Ancak bu virüs her şeyi biliyor çünkü içinde tüm bilgiler var. Onun sadece bir DNA parçası olduğunu düşünüyoruz ama o canlı!

Bu, ölü bir element ya da bitki değil, aslında hayvansal düzeyde, bizimkiyle aynı. Koronavirüsün bir aklı ve duyguları var. Çevreyi algılıyor ve etkiliyor. Diğerleri ile bağ kurabiliyor, insan vücuduna nüfuz edebiliyor ve onunla o kadar bütünleşebiliyor ki, bedeni kontrol etmeye başlıyor.

Ona küçümseyici ve ihmalkâr davranmayın. Bize öyle görünüyor ki, mesela, bu virüs bugün komşuma merhaba deyip demediğimi nasıl bilsin? Ama virüs bizden daha akıllı ve o her şeyi biliyor. Virüs dünyayı kontrol ediyor çünkü o Yaradan’ın bir parçacığı.

Koronavirüs, onu etkilemek için bu dünyayla ilgili tüm bilgilerin özel bir konsantrasyonunu içeren doğanın önemli bir unsurudur. Bu nedenle o, ancak insan ilişkilerimizi geliştirerek yok edilebilir.

Bu biraz naif gelebilir ama hadi deneyelim! Kaybedecek bir şeyimiz yok. Birbirimize iyi, büyük bir dikkat ve özenle davranmaya başlayalım. Muhtaçlara, yaşlılara, çocuklara, birbirimize sahip çıkalım; sokağa çöp atmayalım ya da gürültü yapmayalım. Başkalarını düşünmeyi deneyelim ve onların kendilerini iyi hissetmeleri için her şeyi yapmaya çalışalım.

Birinin bana ne yapacağımı söylemesini beklemiyorum, aksine diğerlerine karşı nazik tavrımla nasıl yardım edebileceğimi ve onların gerçekten iyi olmasını istediğimi gösterebileceğim bir yer arıyorum. Ülkede böyle bir deney yapalım ve bir ay içinde şu sorularla Koronavirüs’te durumun ne olduğunu kontrol edelim: Pandemi devam ediyor mu, etmiyor mu? Bu ay kaç kişi öldü? Trafik kazalarında kaç kişi öldü? Kontrol etmek kolay, hadi deneyelim.

“Yarının Dünyasına Bir Yükseltici” (Medium)

Ne zaman dünya büyük bir kargaşa yaşasa, tüm insanlar arasında iyi bağlar kurma arzusu doğar. Bir ülke ne zaman bir iç krizden geçse, ulusun tüm kesimlerini birleştirme arzusu doğar. Yine de tüm bunlara rağmen hayat bizi hayal kırıklığından hayal kırıklığına sürüklemeye devam ediyor. Peki, huzura ve tatmine giden yolda eksik olduğumuz şey nedir?

Sorun şu ki, insan doğası gereği bencildir. Sadece kendimizi düşünür, kendi iyiliğimiz için düşünür ve başkalarını kendi zevkimiz için kullanırız. Bu nedenle, insanlar arasında karşılıklı bir bağ kurmak ve bu hedefi teşvik etmek için organizasyonlar ve süreçler oluşturmaya çalışmak gibi şeyler düşünsek bile, sonuçlarımız insan doğasının üstesinden gelme gücünden yoksundur yani kalbimizde, başkalarını sevmeyi kendimize olan sevginin önüne koyma gücünden yoksundur. Bu nedenle, bağ kurma çabalarımız asla uzun sürmez.

Başarmak için ihtiyacımız olan şey, özel bir güç, uhrevi bir şey, bizi bencil doğamızdan daha gelişmiş, yüce ve tamamen yeni bir şeye; ‘başkalarına sevgi’ doğasına yükseltebilecek bir tür mucize mekanizmasıdır.

Bizler, evrimsel bir sürecin ortasındayız. Son yıllarda dünya, tüm detaylarının birbirine bağlı, birbirine bağımlı ve birbiriyle ilişkili olduğu bütünsel bir sistem haline geldi. Ama biz insanlar, kendi içimize odaklanmış durumdayız ve henüz gelişmekte olan dünyaya entegre değiliz. Dünya giderek birbirine bağlı hale geldikçe, herkesin egosu aynı anda büyüyor ve bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Böylece, insanlık ve doğa sistemi arasındaki uyumsuzluk da büyüyor. İnsan doğası değişmezse, yıkıcı bir patlamaya gelmemiz an meselesidir.

Bizi bu korkunç kaderden kurtarabilecek ve bizi daha güvenli ve daha keyifli yeni bir etkileşim düzeyine yükseltebilecek benzersiz bir mekanizma var. Bu hayat kurtarıcı mekanizması Kabala ilminde anlatılmıştır ve bu, insan doğasını düzeltmek için bir metottur. Genel anlamda, metod, küçük gruplar halinde bağ kurma ve iletişim tekniklerini öğrenmeye ve uygulamaya dayanır. Kişi ayrıca doğanın bütünleyici sistemi ve gerçekliğin tüm parçalarını bütünleyici, mükemmel biçimli bir mekanizmaya bağlayan güç hakkında derinlemesine öğrenir.

Tüm doğanın temelinde, her şeyin bağlantı, mükemmellik ve uyum içinde ilerlediği kapsamlı bir sistem vardır. Sevgiyi talep eden bu yüce doğa yasası kesinlikle çiğnenemez. Egoist doğamızı başkalarını sevmeye doğru aştığımız ölçüde, kendimizle başkaları arasındaki mesafe, herkesi kendi içimizde hissedebilecek duruma gelene kadar kısalır. Zihinsel ve duygusal hesaplamalarımız uyumlu bir şekilde birbirine bağlanır; zihin ve kalp, her şeyin tam ve bağlantılı hale geldiği merkezlenmiş bir çizgide birleşir.

Böyle bir gelişme süreci, her birimizin başkalarına karşı gerçek sevgiyi edinmemize yol açabilir ve o zaman çevremizi de bu hedefi desteklemek için şekillendirmeye yardımcı olmaya başlayabiliriz. Bağımsızlıktan karşılıklı bağımlılığa bu dönüştürücü geçiş, ıstıraplar dünyamızı yarının dünyasına, tüm insanlığın refah bir geleceğe yükseldiği daha yakın ve daha işbirlikçi bir dünyaya yükseltecektir.