Monthly Archives: Temmuz 2013

Düşünceler ve Arzular İçin Memnun Olmak

Kişinin içinde manevi çalışmayla ilişkili olarak yükselen tüm arzular ve düşünceler, bu çalışma için ya da buna karşıt da olsa sadece Yaradan’dan gelir. O, her zaman bir nedenken; bizler her zaman bir sonucuzdur. O, her zaman mükemmel, kök ve kaynaktır ve biz O’ndan sonra gelen, yaratılmış bir sonucuzdur.

Bu yüzden, bizler her zaman O’nun etkisine karşılık olarak hissettiğimizin farkına varmalıyız ve bu anlayışa göre karşılık vermeliyiz. Şöyle ki O, bize eğer ki doğru düşünceleri ve arzuları verirse, müteşekkir olmalıyız demektir. Eğer ki yanlış olan düşünceler ve arzular varsa; fakat aynı zamanda O, bunu yaptığını hatırlatır ki bizler bunu sormalı ve hatırlatma için Yaradan’a müteşekkir olmalıyız.

Nokta Sıfır Ölçekte Sonsuzluktur

Soru: Hazırlık döneminde seviyeler var mıdır? Ve 125 basamakta yükselmeye, manevi dünyaya girerken mi başlıyoruz?

Cevap: Başladığımız, şuan bulunduğumuz yer, sıfır seviyesi olsa bile biz farklı seviyelerden geçiyoruz. Her seviye içinde On Sefirot’u barındırıyor, ne daha fazla ne de daha az. Her Sefira’nın içinde de kendi On Sefirot’u var ve bu sonsuza dek bu şekilde gidiyor.

Tüm realite tamamen mükemmeldir, bir bütündür ve tüm unsurları içinde barındırır. Evrenin sadece tek bir resmi vardır. Ancak bir haritaya farklı ölçekle bakmak gibi, farklı çözünürlükte görünür.

Örneğin, biz St. Peterburg’daki kongreye gidiyoruz. Rusya haritasına yukardan baktığınızda, şehir sadece bir noktadır. Ancak, daha da yaklaşır ve ölçeği arttırırsanız, bu ufacık nokta büyük bir şehir haline dönüşür. Daha da yakınlaştıkça, tüm sokakları hatta binaları bile görebilirsiniz.

İşte, içinde bulunduğumuz koşul da bize aynen nokta gibi gelir. Ancak realitede nokta, bütün evreni içine alır. Her şeyi tüm detayları ile net bir şekilde görmek bu ölçeğe bağlıdır. Tüm detayların açığa çıkması ile de ilerleyis gerçekleşir.

Günlük Kabala Dersi 1. Bölüm’den, 30/6/2013, Rabaş’ın Yazıları

Geleceğe Doğru Merdiven

Bizler gelecekteki bir sonraki seviyemizi ne çeyrek ne yarım; fakat sadece tam olarak düşünebileceğimiz, bizimle ilişkili olarak kusursuz ihsan etme olduğunu kavramamız gerekir. Tek yol; aşağıdaki derecenin daha üstte olanı sanki onun nihai ıslah edilmiş standardı gibi düşünmesidir. Bununla birlikte, bir sonraki seviyeye yükselmek için gerçekten ıslahın sonuna ulaşılması gerekir.

Kişide var olan tüm niteliklerin, engellerin ve hayal kırıklıklarının ıslah edilmesi ve mükemmelliğe tamamlanması gerekir. Hiçbir şey iz bırakmadan kaybolmaz; fakat her şey kişinin sadece tam ihsan etme formunun eklenmesini kavramasıyla düzeltilir. Kişi tüm dünyanın ve tüm insanların ihsan etme içinde, kendisinin oraya dâhil ve özümsemiş olduğunu ve orada eridiğini görmelidir.

Bu, onun bir sonraki derecesidir ve bu dereceye yükselerek, kişi işin yepyeni bir dizi ek arzu ve derinliğini keşfeder. O, bu derecenin tüm arzularını, bu derecenin kaplarının ve niteliklerinin derinliğini ifşa etmek için tekrar çaba sağlamaya ihtiyacı vardır, bu dereceyi tam olarak ıslah etmek için tekrar mücadele etmelidir. Kişi buna ulaştığında, sonraki derecenin On Sefirot’unun tamamlanması olacaktır. Böylece o, dereceden dereceye, durumdan duruma yükselecektir.

30/06/2013 Tarihli Günlük Kabala Dersi’nin 1. Bölümü, Rabaş’ın Yazıları

Her An Islahın Sonunu Beklemek

Soru: Kongreye hazırlığımız için bize gereken eksiklik hissiyatını nasıl kazanırız?

Cevap: Bizler eksikliklerin olması için talepte bulunmamalı fakat eksikliklerin ıslahı ve kazanılan hissiyatın tamamlanması için talepte bulunmalıyız. Sizler nasıl hazırlık yapmanız gerektiğini ve nasıl kabınızı genişleteceğinizi soruyorsunuz ve bizlerin ek noksanlıklara ihtiyacımız yoktur. Bizlerin şimdi elimizde olanın bütünsel açıdan birleştirilmesine ihtiyacımız vardır.

Bizim başka şeye ihtiyacımız yoktur; fakat bizim düşünmemiz gereken tek şey budur. Ondan sonra, değişik fikirler, hayal kırıklıkları, karışıklıklar, itirazlar ve diğer bölücü unsurları beraberinde getirecektir. Bunlar  bizim daha güçlü olmamıza yardımcı olacak ve genel ıslahın bir bütüne dönüşmesini tamamlayacaktır.

Bizlerin yalnızca bağ kurması gerekir; Yaradan’a doğru, Işık ve Yaradan ile işte bu kadar. Zaten bizde olan eksiklik hissiyatı yeterli olur ve bizlerin  daha fazlaya ihtiyacı yoktur. Bizlerin yeni  kargaşalar ve sorunlar veya tatsızlıklar aramasına ihtiyacımızın yok olup, bu işi Işığa bırakması gerekir. Bizim çalışmamız her şeyi bir kavram halinde birleştirmeyi arzulamaktır.

Daha sonra bizler aniden yeni aksaklıklarla karşılacağız. Bu da birinci seviyede Aviut‘u (kalınlık,bayağılık) tamamlamak için eksikliği hissedilen şeyin bir işaretidir. Sonra bizler bunlar üzerinde de çalışarak onaylayacağız ve aldığımız yardım için şükredeceğiz. Buna ”hem iyi hem de kötü için şükran duymak” denir: hem Işığa hem de yeni eksiklik hissiyatlarına karşı müteşekkir olmak ve de kutsamaktır.

Soru: Bunun için nasıl hazırlık yapmalıyız?

Cevap: Ben içimdeki her şeyin bir yöne doğru birleşmesini isterim. Ben kendimi önceden hazırlarım ve oturup kongrenin başlamasını beklemem. Doğru hazırlık bunun şimdi başlamasından ve yarına bırakılmamasından yanadır. Ben Mesih’in her an gelip, bizi ıslahın sonuna götürmesini beklerim. Buna hazırlık denir.

30.6.2013 tarihli Kabala dersinin birinci bölümünden, Rabaş’ın yazıları 

Şimdiden İtibaren Muhasebemiz Yalnızca Sevgiye İlişkindir

Soru: Yaratılmış varlık kendi utancını Yaradan önünde nasıl sıfırlar?

Cevap: Bunlar BYA (Beria (yaratılış) /Yetsira (yaratılışın şekillenişi) /Asiya (eylem)) dünyalarından onları Atsilut’a (Oluşumun başlangıç yeri) yükselttiğimiz zaman uyguladığımız aynı ıslahlardır. Atsilut (”O’nunla” anlamındaki ibranice kök ” kelimeden gelir-Etzlo) Yaradan sevgisinin yeridir ve BYA dünyaları ise yaratılmış olan varlığın var olduğu yerdir.  

Kırılma sonuçlarının  bütünüyle aydınlatılması yalnızca sevginin açıklığa kavuşturulmasıdır. Kırılma olmadan bizler bu sevgiyi anlayamazdık. Bu yalnızca bu şekilde mümkündü çünkü bu kırılma, nefreti, yani Yaradan ile birlikte olabilmemizden bizi uzak tutan kırılmış arzuları ifşa etti. Bizler karşılıklı olarak O’nun sevgisine ”koşulsuz inanç” içinde karşılık vermek isteriz.

Şunu hayal edin: ben senin sevgine karşılık olarak sevgimi ifade edebilmek için her şeyi vermeye hazırımdır. Aramızda herhangi bir aldı ve verdi muhasebesinin olmasını istemem: ”Sen benim içinsindir ve ben senin içinim,” fakat yalnızca karşılıklı sevgi kazancın üzerinde; buna mükemmel bir eşleşme denir.

Dünyaların yukarıdan aşağıya yayılması, bizim aşağıdan yukarıya yükselişimiz için de, bu nedendendir. Gerçekte Üst Dünyalar’da yukarısı veya aşağısı yoktur. ”Yukarıdan aşağıya” demek, mekanik eşleşme hazırlığında Masah (ekran) ve geriye dönen Işık, Zivug de Hakaa‘ya (çarpılarak çiftleşme) katılırlar. Fakat ”yukarıdan aşağıya” yalnızca sevgi muhasebesi olup, Işığın niceliği ve niteliği hakkında değildir, yani demektir ki, doldurma hakkında değil fakat türevleri hakkındadır; kazandığım ise bütün hediyelerin ötesindedir.

Bizim çalışmamız yalnızca içimizdeki Yaradan sevgisi hissiyatını inşa etmektir. Fakat bizler bütün arzularımızın içinde sevginin tamamıyla zıttını, yani nefreti keşfederiz. Ama bu zaten sevginin ifşası olur; çünkü biz onun zıttını keşfederiz. Bu da zaten yüce bir başarıdır.

Kırılma bizim sevginin ne olduğunu anlamamıza izin verir ! Kırılma tecrübesi yaşamamış bir kişi sevmeyi bilmez, nefret etmeyi bilmez ve aslında herhangi bir şey hissetmez. Kırılma bizi çok hassas bir seviyeye getirir; bu bizi sevgiye istinaden, bazı şeyleri keskince aydınlatmamız için iter. Bizler dereceyi, tansiyon veya Işık ağırlığını ve kap ebatını ölçmeyiz; bizler yalnızca belli koşullara bağlı olan veya herhangi bir şeye bağlı olmayan sevgiyi ölçeriz.

Bu kırılmanın sonucu olup, bize inanılmaz fırsatlar sunar. Bu nedenle, bunun niçin yukarıdan aşağıya, bu dünyaya kadar düşüşte olması gerektiği çok açıkça belirginleşir.

17.5.2013 tarihli Kabala dersinin 3. bölümünden, TES   

Sınıfta Uykuya Dalmamak Nasıl Mümkündür?

Soru: Siz on saat konuşup yorulmayacağınızdan bahsediyorsunuz. Bizler ders boyunca uykuya dalmayacağımızdan ve yorulmayacağımızdan nasıl emin olabiliriz?

Cevap: Bu, önem derecesine bağlıdır. Eğer bu benim için önemliyse, bu durumda uykuya dalmayacağım. Yani, sürekli kendimizi heyecanlandırmamız gerekir. Önem derecesi yukarıdan gelen amaçla sağlanır, daha doğrusu egoizm yükselir ve bu yüzden ego “sıkışır” ve tekrar önemi gözümüzde yükseltmemiz gerekir bu da çevreye bağlıdır.

İyi bir dinlenmeden sonra sınıfta uyanık kalmak problem değildir. Sorun, yorgunluğa rağmen kendini yükseltmektir. Bu, çok önemlidir. Kişinin bu konuda çalışması gerekir.

Çevrenizdeki dostlar da atmosferi doldurmak için vardır. Şimdi, daha önce birçok kez duyduğunuz alışılmış kelimeleri söylüyorum. Onların içinde yeni bir şey görüyor musunuz? Eğer göremiyorsanız, o zaman bu bir problemdir. Kişi yenilik hissetmez gerçeğine kayıtsız kalmamalıdır. Bu, sadece kişiye bağlıdır ve kelimelerin hepsi aynıdır. Bizler kendimize kızgın olmalıyız.

13/06/2013 Krasnoyarsk Kongresi’ne Hazırlık

Sonsuz Sevgi Garantisini Nerede Bulabilirsiniz?

Rabaş “İnsanın Genel Yapısı”: “Şimdi Yaradan Sevgisi hakkında konuşalım. Öncelikle kişi bilmelidir ki sevgi eylemlerle elde edilir, yani kişi dostuna hediye  verir ve verdiği her hediye bir ok ve kurşun gibi dostunun kalbinde bir oyuk açar. Dostunun kalbi taştan bile olsa, yine her bir kurşun bu kayada delik oluşturur ve bunlar dostunun kalbinde bir boşluk yaratır. İşte daha sonrada hediyeleri veren kişin sevgisi o boşluğu doldurur.

Sevginin sıcaklığı, diğer dostun sevgisini çeker ve onun kıvılcımları ile birleşerek, her ikisinin de üstünü bir şal gibi örter, ikisinide içine alır. Bu demektir ki, aralarında oluşan bu sevgi her ikisinide çevreleyip sarar ve tek bir bütün haline getirir, çünkü İkisinide örten tek bir şaldır. Böylelikle birbirlerine pasifize olurlar.

Eğer iki kişi karşılıklı sevgiyi hissedebiliyorsa, her biri  bir diğerinin tamamlayıcısı olur. Herbiri diğeri ile bütünleşir ve daha sonra aralarında bu oluşan sevgiyi ifşa eden bir üçüncü, yani Yaradan belirir.

Tek taraflı sevgi uzun süre devam edemeyebilir. İkisi farklı seviyelerde olsa bile, böyle bir sevginin hissedilmesi için  iki taraf gerekir.  Biri diğerinden daha yüksek bir seviyedeyse yukardakinin aşağıya inmesi zor olmasına rağmen, yüksekte olan dostunun seviyesine inerek ona özel bir seviye (Ruhsal Partzuf) yaratır ve dostunun sevgiyle dolması için ona yardım eder. Böylelikle her seferinde dostunun bir üst seviyeye yükselmesine yardımcı olur.

Günlük Sabah Dersi, 1. bölüm, 19/03/2013, Rabash’ın Yazıları

St. Petersburg Kongresi: Atlama Yapmak İçin Koşmaya Başlamak Şart

Benim, şu andan itibaren kongreyi mükemmel bir şekilde görmem gerekiyor. Peki bunu  gerçekleştirmek için neye ihtiyacım var? Dostların toplantısı nasıl olmalı? Hangi izlenimler ve  hangi eylemlerle bunları başarabiliriz? Seçtiğimiz makaleler hangi konuyla ilgili olmalı? Makalelerden ve çalıştaylardan sonra hangi sorular hazırlanıp, sorulmalı? Kendimi nasıl hazırlıyorum? Bir misafir olarak, ev sahibi, dost, öğrenci, öğretmen ya da ortamı düzenleyen birisi hizmet eden birisi olarak mı? Herkes beni nasıl görüyor?  Ve benim bu yelpazenin her alanında  nasıl davranmam gerekiyor?

Kendim için en zor olan şey üzerinde çalışmalıyım. Örneğin, insanlarla bir araya gelip dans etmeyi sevmiyorsam, kendimi tamamen bu koşula adamalı, tüm  gerekli çabayı gösterip, tüm gücümle kendimi itmeliyim.

Sürekli doğru niyette kalmaya çalışacağım ve herkesin niyeti buna bağlı olduğu için, sürekli kendimi doğru niyette tutacağım. Şu bir gerçektir ki, Işığı sanki ince bir “Kanal” vasıtasıyla  çekiyorum ve bu nedenle de sürekli “Online” kalmak zorundayım. On’lu grubum ile konuşmalıyım. Herkes bir diğerini destekler ki, bu şekilde kimse ışığın aktarıldığı bu ince “Kanal”ı kaybetmesin. Yaptığımız paylaşımların tüm kongre için geniş bir iletişim kanalına dönüşmesini temenni ediyoruz.

İçimde, doğru niyette birisi olamayacağına dair endişem var. Bu da benim korkuya ve endişeye kapılmama, içimin ürpermesine neden oluyor. Bu bir çocuğa birşey olması gibi, bu bizim için bir yıkım, “Dünyanın Sonu” olabilir. Şimdi, her zamankinden daha da fazla endişeliyim. Bu bizim elimizde olan birşey değil, bunu tam olarak hissedemiyoruz, niyetten kopukluğu tam olarak ölçemiyoruz. Kelimenin tam anlamıyla hastalık içinde olmalıyım, ki  biri niyetten kopuyorsa sanki hasta oluyoruz, bu korkumuzu herkese hissettirmeliyiz, böylece onlar da doğru niyeti kaybetmesinler. Başarı buna bağlıdır.

Dostlar ne derse desin, ne yaparsa yapsın, hangi şarkıyı söylerlerse söylesinler, benim için bir sorun yok. Ben sürekli bir annenin çocuğuyla ilgilenmesi gibi, dostum hakkında endişe duyuyorum ve onunla ilgileniyorum ki dostum başarabilsin. “Kişinin kalbindeki endişe, başkalarına açılır” derler. Endişem herkese aktarılır.

Herşeyi hazırlamak, hızlandırmak, dostlarla biraraya gelmek için mümkün olabildiğince erken gelmeliyim. Sadece elli kişi bile olsa onlarla oturup, şarkı söylemeliz ve hissiyatımızla bu boşluğu hemen doldurmaya başlamalıyız.

Kongreye hazırlanırken ve kongreden dönerken, hiçbir dostumun ruh halini, gücünü kaybetmediğinden emin olmaya çalışmalıyım.

“Dostlar toplantısı, hareketli, heyecanlı olmalıdır. Makaleler, konuşmalar ve çalıştaylar için mümkün olabildiğince hazırlıklı olun. Bu çok önemli. Tüm konuşmalar ve şarkılar belli bir program içinde ve uyumlu olmalıdır. Dostlar toplantısında sürenin uzunluğu önemli değildir, önemli olan şey bunun kalpte hissedilmesidir”.

“Bu bahsettiğimiz hazırlıklar olmadan, kişinin kongreye dahil olabilmesi, tüm atmosferi hissedebilmesi mümkün değildir. Bunu yaşaması gerekir. En önemli şey, herkesle etkileşime girmek ve biraraya gelmektir. Bunu nasıl başaracağımızı ciddi bir şekilde düşünmeliyiz”.

“Aklın yardımıyla, karşılıklı, ortak bir hissiyata gelmemiz gerekiyor. Birlik hissine gelmemiz için, ciddi olarak bunun üzerinde çalışmalıyız”.

Günlük Kabala Dersleri, 27/06/2013, 4. Bölüm, Baal Ha Sulam’ın Makalelerinden.

Yüzler Yerine Kalplerle Bir Olmak

“Sanal alemde iletişime geçmek aslında tam anlamıyla bir iletişim değildir. Bu dünyamızın nasıl dengeyi tuttuğu anlamına gelebilir. Fakat bana göre, burada gerçekleşen bir birlikteliği samimi bir birliktelik olarak tarif edemem.

Öğrenmek, evet, eğitim merkezindeki ve sanal ortamda geriye kalan tüm integral kursları bitirmek için kabul edilebilir. Fakat gerçek anlamda bağ kurmak? İşte bütün bunların yanında tek ihtiyacınız olan şey, dostlarla bir araya gelmektir. Tabii gelecek ne gösterir bilemeyiz, ancak bana kalırsa bu kaçınılmaz ve bundan başka hiçbir çözüm gözükmeyebilir.

Tam olarak söylemek gerekirse, bizler birbirimizin fiziksel dünyada yüzlerini görmek yerine  kalplerine girmeye çalışmalıyız.

Krasnoyarsk Kongresi, 16/06/2013, Ders 6.

Yaradan’a Doğru Form Eşitliği İçin Parametre

Tora, ”Exodus, Yitro,” 20:17: Ve Musa insanlara dedi ki, ”Korkmayınız: Çünkü Yaradan sizin doğruluğunuzu tesbit etmek için geldi ve O’nun korkusu sizinle ilgilidir ki, günah işlemeyesiniz.”

Korku çok iyi bir özelliktir. Kişi Yaradan’a yakınlaşamadığını anlar ve bununla ilgili çok dikkatli davranır. Hapisten yeni çıkarılmış bir kişi gibi, çalmanın kötü olduğunu bilir ve nitekim bankadan iki sokak uzak olduğuna emin olur. Çalma gibi günaha teşvik edici şeyden uzak olmak için, arada ne kadar mesafe bırakması gerektiğini bilir. Burada söylenen şey budur; nitekim kişide Masah (perde), henüz herhangi bir koruma yoktur.

Yani korku yararlı ve doğru olan şeydir. Fakat maneviyatta buna ”dehşet” denir. Dehşet, Yaradan ile form eşitliğine engel olma korkusudur. Bu ceza korkusu değildir; ceza yoktur! Engel kendi başına herhangi bir şey ima edilmeden olan cezadır. İma edilen tek şey engeldir. Bu demektir ki, kişi öyle bir ahlaki seviyede olmalıdır ki: Yaradan’dan uzak olmak, ihsan etme özelliğinden uzak olma hissiyatı onun için en büyük ceza olmalıdır.

Soru: Siz insanların korkularını iyileştirmeye çalışırdınız. Sizin yaklaşık 800 farklı tipteki korku tablonuz var. Bizler niçin korkunun rahatsızlık olduğunu düşünürüz?

Cevap: Ben içsel psikolojik seviyeleri iyileştirirdim. Maneviyat seviyesinde korku, ihsan etme özelliği ve alma özelliğinin arasındaki dengesizlik sonucunda gerçekleşir. Bu herkeste aynı köktür, fakat daha düşük seviyededir. Çalışma dengeye erişmek için olup, daha sonra korkunun yok olmasıdır.

Ne yazık ki, geleneksel tıp bilimi korkuyu ilaçlar ile yeniden bastırır. Daha az şeyi görür ve daha iyi uyursunuz. Burada ise, aksine kişiyi uykuya yatırmazsınız ama onu dengeye getirirsiniz.

4.3.2013 tarihli  kabtv,  ”Ebedi Kitabın Sırları’ndan