İnsanlığın Manevi Gelişiminde İbrahim’in Rolü

İnsanlık, kendi yaşamına ve gelişimine mantıklı, gerçekçi bir tutum almaya başlayabildiğinde, Tora ortaya çıkmaya başladı.

Bu ilk kez Adam HaRishon zamanında, daha sonra antik Babil’de, Adem’den yirmi kuşak öğrenciden sonra, Babil’in manevi lideri olan ve dünyadaki yetmiş ulustan oluşan Babillilerin doğal egoist gelişimine karşı çıkan İbrahim’de oldu.

İbrahim bu sistemi anlamaya çalıştı, algılayabilecek hale geldi ve öğrencilerine aktardı. Babası Babillilerin büyük bir manevi lideriydi. İbrahim, onlara varoluşun manevi özünü açıklayarak Babil halkını yükseltmeyi başardı. Ona cevap verenler onu takip edip Babil’den ayrıldılar.

İbrahim, insanın, bencilliğine rağmen komşunu kendin gibi sevme ilkesine dayalı, tamamen birbiriyle bağlantılı bir sisteme, bilinçli olarak getirilebilmesi için tüm doğanın böyle yaratıldığını açıkladı.

Egoizm bize özel olarak verilmiştir, böylece birbirimize olan nefretten aramızdaki sevgi durumuna geçebiliriz. Esas olarak, fikir çok basittir, tüm anlaşmazlıkların üzerine sevgiyi inşa etmek. Onlara öğrettiği buydu.

İçinde bulunduğumuz küresel doğa, onun maddi ve manevi tüm parçalarını, sonunda bu duruma gelmek için zorunlu kılmaktadır. Bunu anlayan ve İbrahim’i izleyen Babilliler, kendilerini kendi aralarında bir bağ kurma anlamında “Yehud”, bağ kelimesinden gelen Yahudi olarak ya da dünyaya ve birbirlerine karşı egoist bir tutumdan özgecil bir tutuma geçenler anlamında  “Ever”, “Ma’avar” kelimesinden gelen İbraniler adını verdiler.

Böylece yetmiş küçük millete ek olarak, İbrahim’in önderliğinde, diğerleriyle birleşmeyen, ancak “Biz tek bir halkız” diyen bir topluluk meydana geldi. Kendilerine, Yaradan’a doğru anlamında “Yisra-El (Yaşar-El)” kelimesinden türeyen İsrail adını verdiler.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed