Manevi Çalışmayla İlgili Sorular – 68

Soru: Bir kişinin düşüş sürecini nasıl geçirdiği nihai sonucu etkiler mi?

Cevap: Neredeyse hiç etkilemez. Önemli olan düşüş sürecinden hızlıca çıkıp yeni yükselişlere ulaşmak için acele etmektir.

Soru: Düşüş hissiyatının olmaması, yükselişin olmadığı ya da yeterli çalışmanın yapılmadığı anlamına mı gelir?

Cevap: Eğer bir kişi düşüşte hissetmiyorsa, bu onun çalışmaya ve dostlarıyla bağ kurmaya yeterince yatırım yapmadığının bir işaretidir.

Soru: Bir keresinde eğer güçlü bir bağ içerisindeysek, Yaradan’dan büyük bir şey isteyebileceğimizi söylemiştiniz. Yaradan’dan tam olarak böyle bir bağı talep edebilir miyiz?

Cevap: Talep edebilirsiniz. Yaradan’dan her şeyi talep edebilirsiniz.

Soru: Düşüş koşulunu yükselişe nasıl çevirebiliriz ki karanlık ışık gibi parlasın?

Cevap: Eğer düşüş koşulunu mevcut durumumuza uygularsak, bu ışığı arttırır.

Soru: Kişi yükselişteyken, düşüşün varlığını ve bu Kli’yi korumanın gerekliliğini unutuyor. Yükseliş durumunda bunu tam olarak nasıl tutabiliriz?

Cevap: Yükselişteyken, kişi ancak kendini kontrol ederse ve bundan daha da yüksek bir koşulun var olduğunu görürse, bu koşulunu koruyabilir. 

 

Sol Çizgi Neden Islah Edilir?

Soru: Yaradan’ın tüm gücünün barış olduğunu söylüyorsunuz. Aynı zamanda, sol çizgi Yaradan tarafından, yaratılışın gelişmesi için yaratıldı. Öyleyse neden ona karşı savaşmalı ve onu düzeltmeliyiz?

Cevap: Onun kullanılış şeklini ıslah etmemiz gerekiyor. Biz hiçbir şeyi yok etmeyiz, sadece sağ ve sol çizgi arasında doğru dengeyi buluruz.

Soru: Bu, her iki çizginin de bir şekilde birbiriyle anlaşması ve Yaradan’a, orta çizgiye gelmesi gerektiği anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet, müzakere edip bir anlaşmaya vardıklarında, bu orta çizginin ortaya çıkışı olacaktır. Böyle bir şey mevcut değildir. Ancak iki çizgi birleştiğinde ortaya çıkar.

 

Her Şey Niyetle İlgilidir

Soru: Kendimi kısıtlamam ve sağ çizgide çalışmaya başlamak istemem ne anlama gelir?

Cevap: Bu, bir şeyi alma arzusuyla yapmayı bırakmanız ve yalnızca ihsan etme niyet ve arzusu geliştirmeniz anlamına gelir.

Soru: Arzunun hala kısıtlama altında olduğunu göz önünde tutarak, sol çizgiyi tekrar dahil etmeyi nasıl başlayabilirim?

Cevap: Işık yavaş yavaş yaklaşır ve arzularınızla çalışabilmeniz için size güç verir. Bu sayede, sol çizgi üzerinde kontrol kazanabilirsiniz.

Soru: Bir yandan alma arzusunun kısıtlama altında olması ve diğer yandan onu hala bir şey için kullanabilmem ne anlama geliyor?

Cevap: Bu amaca bağlıdır. Önemli olan nokta arzuyu kullanmak değil niyettir; onu hangi amaçla kullanmak istediğinizdir.

 

Yaradan’la Bağın Yeri

Malhut özünde, içinde hiç beyazlık olmayan siyah bir noktadan başka bir şey değildir.

Eğer kişi, o noktayı özü gibi kabul ederse ve kurtulmak istediği gereksiz bir şey olarak değil, daha ziyade süsleme olarak kabul ederse, buna “kişinin kalbindeki güzel bir yer” denir.  (Baal HaSulam, Şamati 127, Çekirdek, Öz ve Artan Bereket Arasındaki Fark)

Siyah noktada, Yaradan’la bağın yerini görmeliyiz. Biz onu kutsallık, beyaz olarak kabul ederiz ama onu egoistik arzularımızda algıladığımız için, siyah olarak görürüz.

Soru: Yaradan’la birleşme koşulu her zaman siyah noktadan mı kaynaklanır?

Cevap: Tamamen ışıkla dolu bir koşul olamaz. Her zaman siyah noktalar bulunmak zorundadır. Ama onlardan korkmamalıyız; onlarla nasıl çalışacağımızı anlamalıyız. Bu siyah noktalar sayesinde, onları gruptaki ışıkla aydınlatabiliriz ve tam ıslaha kadar onlarla birlikte ilerleyebiliriz.

Eğer siyah koşulu, Yaradan’dan geldiği için iyilik olarak görürsek, her şey yoluna girecek.

Yaradan’ın Cevabını Nasıl Anlayabilirsiniz?

Soru: Eğer Yaradan’dan bazı cevaplar alıyorsak ama sonra onları takip edemiyorsak, bu ne demektir? Bu, O’nun yüceliğinden yoksun olduğumuz anlamına mı gelir?

Cevap: Evet, bu sizin o alanı çoktan terk ettiğiniz ve dolayısıyla Yaradan’ı hissetmediğiniz anlamına gelir. Dostlarınızla bağ kurmaya çalışın ve birlikte Yaradan’a dönün.

Soru: Yaradan’ın soruma verdiği cevabı nasıl anlayabilirim?

Cevap: Eğer bir sorunuz varsa ve ısrarla bir cevap istiyorsanız, o zaman yavaş yavaş Yaradan’ın cevabını zihninizde hissetmeye başlarsınız.

Soru: Aldığımız yanıtın bir süre sonra geçerliliğini yitirmesi söz konusu olabilir mi?

Cevap: Olabilir. O zaman yeni bir soru sormalısınız.

Manevi Çalışma İle İlgili Sorular – 51

Soru: Bir insanın, her zaman bir kızı düşünen bir erkek gibi olması gerektiğini söylüyoruz. Bu örnekteki kız Yaradan’dır. Bu örnekte onlu kimdir?

Cevap: Onlu, bir erkeğin bir kızla bağ kurmasını sağlayan bir toplumdur.

Soru: Doğru perdeyi inşa etmek için, emirleri bilmek ve yerine getirmek mi gerekiyor, yoksa bu sadece niyetle yapılan bir çalışma mı?

Cevap: Şimdilik bu sadece niyetle yapılan bir çalışmadır.

Soru: İnanç ile ihsan etmenin Kelim‘i arasındaki fark nedir?

Cevap: İnanç, ihsan etme niteliğidir. Ve Yaradan’a olan inancımızı onlardan yükseltmek için ihsan etme Kelim’ine (kaplarına) ihtiyacımız var.

Soru: Duanın havada kalmaması için tam olması gerektiğini söylüyorsunuz. Öte yandan, eğer yanlışsa duamızı Yaradan’ın düzelteceğini söylüyorsunuz. Hangi duayı havada bırakıyoruz ve Yaradan hangisini düzeltecek?

Cevap: Buna Yaradan karar verir.

Kişiyi Silkelemek

Bu demektir ki, Yaradan, günahkârın tövbe etmesini istediğinde, ölüler diyarını onun için o kadar alçaltır ki, günahkârın kendisi de öyle olmak istemez. Bu nedenle kişinin Yaradan’a yalvararak dua etmesi gerekir ki Yaradan ona Tora’nın ışığını ekleyerek hakikati göstersin. (Baal HaSulam, Şamati 47 “O’nun Yüceliğini Bulduğun Yerde”)

Soru: Yaradan’ın bazı insanlara büyük sıkıntılar gönderirken, bazılarına hiç sıkıntı göndermiyor gibi görünmesi neye bağlıdır?

Cevap: Kişinin kendisine değil, ruhunun köküne bağlıdır. Her birimiz, bizi oradan kontrol eden sinyaller alırız.

Soru: Eğer kişi huzurlu bir durumdaysa, bu, Yaradan’ın ona sıkıntılar göndermesi gerektiği anlamına mı gelir?

Cevap: Evet, Yaradan’ın onu biraz silkelemesi gerekir.

Daha Yüksek Bilgi

Soru: Eylemlerimizin kutsallıkla ilgili olup olmadığının belirlenmesinin, bilgiyle ilişkili olarak yapıldığı söyleniyor, çünkü Sitra Ahra‘da yokken, kutsallıkta bilgi vardır. Fakat Sitra Ahra aynı zamanda kutsallığın bilgisinden de beslenir, değil mi?

Cevap: Fakat Sitra Ahra, kutsallığın bilgisini ortaya çıkarmaz çünkü o, kendisini tam olarak ihsan etme niyetinde, başkalarıyla bağ kurma niyetinde gösteren Yaradan’ın ışığını temsil eder.

Ancak bu durumda, önce Hasadim‘in ışığını çekersiniz ve sonra Hohma‘nın ışığı onda görünür olur. Buna yüksek bilgi denir.

Soru: Onlu içindeki hangi eylemler kutsallığa ait ve neşeyi ortaya çıkaran iyi eylemlerdir?

Cevap: Verme, yakınlaşma, sevgi eylemleri ve dostlara yardım etme arzusu, bu tür eylemler faydalıdır ve Yaradan’a ve yaratılış amacına yaklaşmamıza yardımcı olur.

 

Sorularınızı Yaradan’a Yükseltin

Soru: Yaradan’a döndüğünüz zaman, bir ilham ve rahatlama hissi oluyor, bazen de tam tersine bir tatminsizlik ve boşluk hissi oluyor.

Bu ne anlama gelir?

Cevap: Bu, Yaradan’dan memnun olmadığınız anlamına gelir.

Soru: Dünyada olup bitenler karşısında kendimi depresyonda hissediyorsam, bu mantık ötesi inancım olmadığı anlamına mı geliyor? Olumlu olana nasıl geçebilirim?

Cevap: Dostlarınızla bağ kurun ve başınızı Yaradan’a doğru kaldırın, ancak fiziksel olarak değil. O’nun yanıtlaması talebiyle, sadece sorularınızı Yaradan’a yükseltin.

Dua Ortak Bir Eylemdir

Soru: Bireysel duanın yardımıyla, kalbimi yumuşatmak ve onu Yaradan’ı kabul edecek şekilde özgürleştirmek mümkün mü? Eğer mümkünse, bu bireysel dua için niyeti nasıl doğru bir şekilde oluşturabilirim?

Cevap: Bunu tek başına yapmanın çok zor olduğunu düşünüyorum. Onludaki tüm dostlarının seninle birlikte talep etmesi daha iyi olur.

Soru: Benimle birlikte mi yoksa benim için mi talep edecekler?

Cevap: Seninle ve senin için ve hep birlikte birileri için, bu önemli değil. Önemli olan Yaradan’a dönmektir.

Soru: Yaradan’ın cevaplayacağı gerçek bir dua ile huzuruna çıkmaya nasıl hazırlanabiliriz?

Cevap: Her gün, Yaradan’a yaptığımız her istekte, O’ndan aynı şeyi istemeliyiz, en önemli şey onlu aracılığıyla Yaradan’la bağ kurmaktır.