Category Archives: Zohar

Başarılı Bir Dostlar Toplantısı

Soru: Ders ile dostlar toplantısı arasında bir fark var mıdır?

Cevap: Dostların toplantısı, ifşanın kendisini değil, Yaradan’ı ifşa etmenin aracıdır. Bizler, birbirimize nasıl yakınlaşacağımızı öğreniriz, böylece yakınlaşmamızda çeşitli manevi olguları ortaya çıkarmaya başlarız.

Ancak, derste, bu manevi olguların ifşasından bahsederiz: Nasıl ifşa olduklarını, nelerden oluştuklarını, neye bağlı olduklarını, vb.

Soru: Neyi başarılı bir dostlar toplantısı olarak adlandırabiliriz?

Cevap: Arzularımızı birleştirerek onları ortak bir integral (bütüncül) arzu ile bağlanma konusunda ilerlediğimizi hissettiğimizde, bir dostlar toplantısının başarılı olduğu söylenebilir. Aramızda çok çeşitli birleşimler ve hareketler yaşadığımız eksiksiz bir iletişim ağı oluşur. Sonuç olarak, onlar üst güç hissiyatı yaratırlar.

Aramızdaki bağlantı ağının hareket tarzından (her birimizin diğerlerine bağlı olarak nasıl değiştiği, ilişkilerimizde hangi değişikliklerden geçiyoruz?) Yaradan’ın derece derece ifşasını hissetmeye başlarız.

Soru: Zohar Kitabı’nı okuduğumuzda, sürekli birliği düşünürüz. Benim için, şarkı söylediğimiz ve birbirimizi kucakladığımız dostlar toplantısından daha güçlü. Biri diğerinin yerini alabilir mi?

Cevap: Pek sayılmaz. Bağ kurmak için doğru şekilde hazırlanmalıyız. Ama bu yavaş yavaş olur. İlk başta, ne yapacağını söylediğiniz ve bunu yapan çocuklar gibi davranırız ve daha sonra, onlar eylemlerinde hangi içsel hislerin yattığını anlamaya başlarlar.

A Successful Gathering Of Friends

Tanınmış Kabalist, Ölüme Yakın Deneyimini Anlatıyor

Yirmi yıl önce oldu ama daha dün gibi hatırlıyorum. Uzun süreli öğrencilerimle beraber Kudüs dışındaki bir yolda araba sürerken, başka bir araba bizim aracımıza şiddetle çarptı. Hepimiz ağır yaralanmıştık ama klinik olarak ölü olarak bildirilen tek kişi bendim.

Çarpışmadan hemen sonra durumumun farkında değildim. Tek bildiğim nefes alamadığımdı. Akciğerlerim kanla dolmaya başlamıştı ve nerdeyse bilincimi kaybetmiştim. Ardından ambulans geldi. Hastaneye giderken çevremde sadece belirsiz bir hissiyat vardı, bilimcim bir geliyor bir gidiyordu.

Beden Dışı Deneyimim;

Hastanede bir kağıt imzalamam istendi, kolumu kaldırdılar ve bir şeyler karaladım. Daha sonra tam bir bayılma deneyimledim. Bununla birlikte, bir şekilde, doktorun beni yeniden diriltmeye çalıştığını görebiliyordum. Bacağımı agresif bir şekilde kaldırdı ve büktü, gövdeme doğru çok sert bir şekilde bastırdı. Daha sonra bana, klinik olarak ölü olmama rağmen karaciğerimde iç kanama nedeniyle düzensiz olan kan akışımı stabilize etmeye çalıştığını açıkladı.

Doktorla daha evvel hiç tanışmamıştım ve yoğun bakımda geçen 3 haftanın sonuna kadar da tanışmayacaktım. İlginç bir şekilde, bacağımı ittiğini açıkça görmüştüm. Onu gözlerimle görmedim. Kendimi ve bana ne olduğunu, bedenimin dışından görüyordum. Evet, insanların çoğunlukla “beden dışı deneyim” olarak bahsettikleri şey budur.

Beden Dışı Deneyim Nedir?

Kabala öğretmeni olduğumdan beri: Eğer doktoru gözlerimle görmediysem, onu neyle gördüm? Ayrıca, beden dışı bir deneyim tam olarak nedir? Maneviyat ile bağlantılı mıdır? diye öğrencilerim bana sordular.

Doktoru ya da etrafımı gözlerimle değil içsel bir duyuyla gördüm. Bununla birlikte, bu içsel hissiyatı ya da beden dışı deneyimimi maneviyata bağlamam. Bu tür deneyimler sadece psikolojik, beynimiz tarafından yönlendirilen ve doğaüstü/normal dışı biçimde tezahür eden, tesadüfi olmayan izlenimlerdir.

Ameliyattan sonra düzelirken ve bilincim gidip gelirken, bulanık ve renkli görüntüler gördüm ama somut şekilleri yoktu. Yine de benim için açıktı ki bütün bunların maneviyatla ilgisi yoktu.

İnsanlar görüntüleri sanki onlar dışarıdaymış gibi algıladıklarında, aslında, hayatları boyunca öğrendikleri, duydukları ve yönlendirildikleri şeylerin benzerini görürler.

Bedensel Çamaşır;

Her şeyden evvel Kabala ilmine göre klinik ölüm diye bir şey yoktur. Ölüm ölümdür ve ölümü, fiziksel insan işlevleri ya da onların eksikliklerinden ölçmek için inkar edilemez bilimsel göstergeler vardır.

Beden, sadece ruhu sarmak için vardır. Maddesel beden ölür ve parçalanır ama ruh, tam ıslahına kadar manevi döngüsünü sürdürmek için yeni bir bedende kıyafetlenerek yaşar.

Sadece bu dünyada, hayatta olduğumuz sürece, manevi ilerleyişimiz/gelişimimiz mümkündür. Öyleyse öldüğünde ne olur? Çok basit, eğer yaşamımızda bir ruh geliştirmek için çaba göstermezsek, reenkarne olmaya devam ederiz. Kabalist Yehuda Leib HaLevi Aşlag’ın (Baal HaSulam) Bedenimden Tanrıyı Göreceğim adlı makalesinde açıkladığı gibi “Beden ile ruh arasındaki bağlantı, sadece en başta ona olan şeyler doğal ve kendiliğindendir ve sonrasında, onlar manevi ve bedensel arasındaki çalışma ve ortak ilişki yoluyla olur.”

On yıldan fazla bir süre benim öğretmenim olan, Baal HaSulam’ın oğlu Rav Baruch Aşlag’a (Rabash) geldiğimde, ilk sorularımdan birinin: “Maneviyatı edinmiş olan kişi yaşam ve ölümle nasıl bağlantılıdır?” olduğunu hatırlıyorum. Şöyle cevap verdi: “Bugün güzel, yeni, beyaz bir gömlekle dersime geldiğini görüyorum ve daha sonra onu değiştireceksin. Biliyorsun ki gömleğini değiştirmek zorunda kalacaksın. Bu tam olarak, ruhunun içinde yaşayan bir insanın bedenini nasıl gördüğüdür: o bilir ki değiştirmek zorunda olduğu zaman gelecektir.”

Öyleyse neden ölmekle ilgili büyük bir anlaşma yapıyoruz? Kabalistik açıdan bakıldığında, bu hiç önemli değildir. Manevi gelişimimize ve ruhumuzun ıslahına yatırım yaparsak, gömleğimizi çıkardıktan sonra hayatta kaldığımız gibi fiziksel bedeni “çıkardıktan” sonra da hayatta kalırız. O bir çeşit çamaşırdır: biz sadece kirli kıyafetlerden kurtuluruz.

İnsanlığın Google’ını Çözme;

Eğer bir insan yaşamı boyunca ruhunu geliştirmezse, bu, varoluşunun ikinci aşamasına hazırlanmadığı anlamına gelir; ki bu, bedensel egoist arzunun, hayattan zevk alma arzusunun üstünde bir yaşamdır. Bu arzu kendini yeniler ve farklı şekillerde ortaya çıkar, bir enkarnasyondan diğerine yükselerek geçer. Kabala’ya göre, ne için yaratıldığını edinene kadar yeni bir fırsat kazanır: hala bu dünyadayken ruhun edinilmesi -manevi dünyaya bağlantı-.

Maddesel beden ölünce, geriye kalan arzu, Reshimo (İbranice roshem -bir kayıt ya da anımsama-) olarak adlandırılır, bir insanı oluşturan her şeyi içeren bir tür kod, nesilden nesile geçen bir çeşit manevi DNA. Sonunda ondan bir ruh geliştirdiğimiz parçacıktır.

Baal HaSulam bunu, “Barış” makalesinde “Nitekim, bizim dünyamızda, bedenlerin yenilenme biçiminde yeni ruhlar yoktur, ama sadece enkarne olan belli miktarda ruh vardır… Bu nedenle, ruhlarla ilgili olarak, yaratılışın başlangıcından ıslahın sonuna kadar tüm nesiller, birkaç bin yıl boyunca hayatını uzatmış olan tek bir nesildir…” diye açıklıyor.

Bu manevi bilginin koleksiyonu “insanlığın Google’ı” dır, sanki hepimizin bağlı olduğu bir sistem. Kabala aracılığıyla, bu sistemi açabilir, keşfedebilir, anlayabilir ve kullanabiliriz, “kontrol odasına” girerek, etrafımızdaki gerçekliğimizle daha yüksek bir denge ve uyum hissiyatı yaşayabiliriz.

Üstelik Kabala, böyle bir birlik ve uyumlu bir koşula ulaşmanın, hayatta olmamızın sebebi, varoluşumuzun amacı olduğunu söyler. Onun edinimi bize, sonsuz ruhumuzun algısını ve aramızdaki bağı ve bu maddesel varoluştan ayrılmadan sınırsız huzur ve mutluluk hissiyatını bağışlar/nasip eder.

Korkudan Kurtulma;

Ölüme yakın deneyimimde hissettiğim ve birçok insanın hissettiklerini söylediği şey, gerçekten de maddesel bedenden belirli bir özgürlük duygusunu örneklemektedir.

Yaşam ve ölüm arasındaki bu belirsizlikteyken, durumumu düşündüm ve bunu canlı bir şekilde hissettim. Korku ya da haz hissetmedim, sadece yeni bir koşula geçiş hissiyatı. Öldüğümü veya hayatta kalmamı umursamadım ve iyi ya da kötü bir algım yoktu. Sadece her nereye isterse beni götüren bir akışın hissiyatını hissettim, burada ya da orada ve hiçbir şey bana bağlı değildi.

Korku sadece bir insanın hayata güçlü bir şekilde bağlı olması durumunda ve bilinmeyenden korktuğu zaman yaşanır. Ancak, ölümün eşiğinde, beş duyu kapandığında, maddesel bedenden özgürleşirsiniz; ona ait olma hissiyatı yoktur.

Ancak, bu tür özgürlük duyguları, sonsuz ruhumuza erişmekten kaynaklanan tamamlanmanın sonsuz hissiyatı, bağ ve haz duygusuyla karşılaştırıldığında geçici, sınırlı ve küçüktür.

Kabala bilgeliği, yaşamımız boyunca ruhun keşfinin yolculuğuna çıkmayı arzulayan herkesi davet eder. Dahası, hem Baal HaSulam hem de Zohar Kitabı (Kabalistik bir kaynak metni) özellikle bizim dönemimizi, giderek daha fazla insanın hayatlarının anlamını sorgulayacağı, ruhlarını edinme yolunda adımlar atmaya hazır olacakları, bu amaç için Kabala bilgeliğinin öğrenileceği ve kullanılacağı dönem olarak işaret etti.

Prominent Kabbalist Describes Near-Death Experience

Twitter’da düşüncelerim-2-23-18

‘Zohar kitabının önsözü’ : Yahudilere yönelik nefretin sebebi Yahudilerdir, insanoğlunun ıslah metodunun taşıyıcıları olarak ‘Komşunu kendin gibi sev’i uygulayarak ve Yaradan’ı ifşa ederek bunu hayata geçirmiyorlar ve bu yüzden mutluluğu dünyadan gizliyorlar.

Anket: Medyanın dünyadaki güvenilirliği 0 olma eğilimindedir. Finansal hizmetler sektörü tarafından takip edilerek. reyting endişesi medyayı ne götürürse götürsün okuyucuyu etkilemeye iter ki bu medyanın itibarını yerle bir eder. Küresel, bağımsız bir bilgi kaynağı ortaya çıkacak mı?

My Thoughts On Twitter, 2/23/18

Gelecek Toplumu Kim Yönetecek?

Soru: 2018 yılında dünyada daha az mı aptallık olacak? Ya da tam tersi, dünyada ne kadar çok aptallık olduğunu mu keşfedeceğiz?

Cevap: Her ikisi de. İki karşıtlık gereklidir. Bir taraftan, şimdi siyasette gördüğümüz gibi daha çok aptallık olacak. Öte yandan, bunun aptallık, önemsiz ve pislik olduğunu anlayan birçok kişi olacak.

Bu, doğanın genel durumunu, içinde bulunduğumuz güçlerin ağını değiştirecektir. Yöneticilere ihtiyacımız yok ve onlardan ya da dünyayı elinde tutan entelektüel ve burjuva seçkinlerden bekleyecek hiçbir şey yok.

Kitlelerin durumu değiştirme ve birbirleriyle doğru bir şekilde bir araya gelme arzusu, kademeli olarak, kimsenin karşı çıkamayacağı, her şeyde değişime yol açacaktır.

Soru: Baal HaSulam, “önce tüm kuşağı eğitmek gerekiyor ve sonra onlar doğru lideri seçecekler”, demiş. Sizce, geleceğin hükümet sistemi nasıl olmalıdır?

Cevap: Yalnızca kişiyi düzeltme yöntemi vasıtasıyla, kişiyi eğitmek yoluyla, en büyük kaygıları toplumun refahı olan insanlar, kademeli olarak yönetimin içine gireceklerdir.

Soru: Fakat geçmişteki krallar gibi, bir kişi mi yönetecek yoksa bir topluluk mu olacak?

Cevap: Bence bir topluluk olacak, fakat çok küçük, eski zamanlarda kurulmuş olan bir tür Sanhedrin. O, manevi hayatı idare eden 71 kişiyi içeriyordu. Bundan daha fazlasına ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum.

Onlardan her biri, birliğin bir sistemi ya da başka biri için sorumluluk alacaklardır: Birincisi çocuk sisteminden, ikincisi kadın sisteminden, üçüncüsü bilim alanı ve benzerinden sorumlu olacak. Bütün problemleri ortaklaşa çözecekler.

Onlar, kendilerini idare edebilecek bu insanların kimler olduklarını hissedecek ve “sezecek” kitlelerin ezici/karşı konulamaz görüşüyle seçilecekler. Baal HaSulam bu konuda, “Zohar Kitabına Giriş”‘in sonunda yazar.

Soru: Bunun ne zaman olacağını söyleyebilir misiniz?

Cevap: Hayır. Ancak önümüzdeki iki ya da üç yıllık süreç boyunca insanlık, tüm sistemlerin değiştirilmesi gerektiğini anlayacak gibi görünüyor, aksi takdirde bir çıkmaza varacağız.

Who Will Manage The Future Society?

Hızlı Kabala İpuçları – 2/12/17

Soru: Zohar Kitabı’nı okumak için manevi duyuları edinmeli miyiz, yoksa manevi duyuları şekillendiren Zohar Kitabı mı?

Cevap: Hem öyle hem de diğeridir. Zohar Kitabı manevi duyuları şekillendirir, geliştirir ve aynı zamanda kişinin algıladıklarını açıklar.

Soru: Zohar Kitabı’nı bağımsız olarak okumaya değer mi? Bu zararlı zararlı mıdır ve bir sorumluluk getirir mi?

Cevap: Hayır, bu zararlı değildir ve korkmaya da gerek yok. Düzenli olarak yayınladığımız Zohar Kitabı derslerini dinleyebilirsiniz.

Soru: Algılama yeteneğim neye bağlıdır?

Cevap: Algılama yeteneğiniz, duyularınızın genişleme, gelişme derecesine bağlıdır.

Soru: Zohar Kitabı’nın gücü vasıtasıyla gelişme fırsatını küçümsemek, acının ızdırap veren yolunda gelişmemize yol açar mı?

Cevap: Zohar Kitabı vasıtasıyla, gelişme gerekli değildir; gelişme, Kabala çalışarak olur ve Zohar, kişinin üst dünya algısını keşfetmesine yardımcı olan Kabala kitaplarından biridir.

Soru: Gerçek mutluluğu elde etmek için düzenli olarak Zohar Kitabı’nı okumam yeterli mi?

Cevap: Hayır, sizin için önemli olan bir grupta olmanızdır. Bu şekilde algınızı genişleteceksiniz ve grup vasıtasıyla üst dünyayı hissetmeye başlayacaksınız.

Soru: Zohar Kitabı bana, bu dünyadaki insanlarla, kaderlerini yöneten üst dünya seviyesindeki bağlantıları gösterebilir mi?

Cevap: Evet, ama bu yine bir grubun içinde mümkündür. Dostlar arasındaki bağlantı, kişide, grup içinde ifşa olan üst dünyanın özelliklerini ve kuvvetlerinin algılandığı, daha yüksek bir koşul duygusunu yaratır.

Soru: Zohar Kitabındaki en önemli şey nedir? Kaynağı mı, yoksa sahip olduğu içerik mi?

Cevap: Zohar Kitabındaki en önemli şey, doğru kullanılmasıyla kişiye inen, üst Işık’tır.

Soru: Zohar Kitabının tüm metinleri deşifre oldu mu?

Cevap: Evet, kesinlikle hepsi deşifre edildi. Zohar Kitabındaki hiçbir metinde doğrudan bir insanın okuduğu şeyden söz etmemektedir; anlam, alegorik olarak kelimelerde gizlenmiştir.

Soru: Zohar Kitabı’nı okurken, sorulara verilen cevaplar bana ifşa oluyor, fakat sonra başka sorular ortaya çıkıyor ve aklım karışıyor. Bu konuyu düzene sokmaya çalışmalı mıyım, yoksa zihnimi kapatıp, kitabın her şeyi kendi başına düzenlemesine izin mi vermeliyim?

Cevap: Okumak ile elde ettiklerinizle hiçbir şey yapamayacaksınız. En iyi şey doğru çalışmaya başlamaktır.

Blitz Of Kabbalah Tips – 2/12/17

Zohar Kitabının Etkisini Nasıl Doğrulayabiliriz?

Soru: Zohar Kitabı’nın okunmasının manevi bağlantımı, üst yönetim gücü ile eski haline getirdiğini nasıl doğrulayabilirim?

Cevap: Bunu, niteliklerinizdeki ve başkalarına karşı tutumlarınızdaki değişikliklere dayalı olarak hissedebilirsiniz. Bütün bunlar sırasında, çok sayıda karışık koşuldan geçersiniz. Çeşitli kavramsal görüşlerde, dikkatli incelemeye, ifşaya, anlayışa, analize ve senteze yönelik bir tutum değişikliği yaşarsınız.

Kendimin bundan geçtiğimi hatırlıyorum ve bunu öğrencilerimde görüyorum: insanlar nasıl odaklanmaz hale gelirler, onlar açık algıya, anlayışa, içselleştirme ve duymaya sahip değildirler. Bu koşullar bir insanda meydana gelen değişiklikleri belirtir. Kabalistler bu değişimlerden haberdardır ve onları hoş karşılarlar.

Bununla birlikte, kişi giderek bu gibi koşulları kontrol etmeye başlar, onları sevinçle karşılar çünkü onlar farkındalık düzeyindeki değişiklikleri belirttiler.

How Can We Verify The Influence Of The Book Of Zohar?

Twitter’daki düşüncelerim/ 11/01/2017

Zohar kitabının önsözü: Herhangi mantıklı bir insan için açıktır ki, gördüğümüz şey dünya değildir, ama kendi niteliklerimizin bir yansımasıdır.

Dünyayı boşu boşuna değiştirmeyi denemeye devam ediyoruz. Kabala: Dünya, niteliklerimizin bir yansımasıdır – kendini değiştirerek dünyayı değiştirirsin!

Bir TV anonsu düşünün: Her kim; başkalarının sevgisine X yılına kadar erişemezse yok olacak. İşte doğada gömülü olan koşul budur!

“Faydasız” ya da “zararlı” olan şeyleri yok etmek yerine, çözümün tüm her şeyin doğru kombinasyonunda yattığını fark etmeliyiz.

Kabala: Yaradan’ı ifşa etme metodu. Kural 1: İçinde hareket eden; her düşünce ve arzunun ardındaki Yaradan’ı gör. O senin kökün!

Kabala: Yaradan’ı ifşa etme metodu. Kural 2: İyi ve kötüyü eşit derecede iyi ilişkilendir; çünkü her şey Yaradan’dan gelmektedir.

Kabala: Yaradan’ı ifşa etme metodu. Kural 3: Ben algı noktasıyım. Dışarıdaki her şey (vücudum; dünya) Yaradan’dan gelir.

Sonsuzluğun dünyası olan Yaradan’dan iyinin ışığı bize doğru gelir. Ancak eğer biz onu doğru şekilde kabul edemezsek; ışık bütün acılara yol açar.

Din; herkes için sevgiye erişme metodu anlamına gelir. Diğer her şey; insan egosu tarafından dinin çarpıtılmasıdır.

Dünyada olan her şey bir kaynaktan gelir ve sadece onun bize ne söylediğini duyalım ve anlayalım diye.

Dünya bizim içimizde olduğu için; Tora (din) sadece kişisel ıslahlardan bahseder, ‘komşunu sev’ ve dış eylemlerden bahsetmez.

Dünya bize, bir ayna gibi kendi niteliklerimizi gösterir. Dünyada gördüğün kötülük senin içindedir. Dünyadan yakınma; kendini düzeltmeyi iste!

My Thoughts On Twitter, 11/1/17

Madde İçinde Kutsallık Yoktur

Soru: Dünyamızdaki her olgunun kendi manevi kökü vardır. Eğer hava, su, ateş gibi fenomenlere bakarsak, o zaman örneğin ateşin ruhsal kökü nedir?

Cevap: Üst güç dört elemente ayrılmıştır: su, hava, ateş ve toprak. Gerçekte, bunlar direkt ışığın dört safhasıdır.

Maneviyattaki tüm kavramların, dünyamızdaki aynı fenomenle alakası yoktur. Kabala’da okuduğumuz her şey dünyamıza tekabül etmiyor. Önce üst dünya ve bizimki arasındaki net bağlantıları belirlemeliyiz, o zaman kök ile dal arasındaki etkileşimi ve dünyamızdaki dalın kökünü ne şekilde etkileyebileceğini göreceğiz.

Soru: Yeryüzünde sayısız taşlar vardır. Sıradan taşlar ve değerli taşlar var. Altın ve gümüş var. Bu fenomenin kaynağı nedir?

Cevap: Doğada, doğal biçimde bulunan tüm metallerin kendi manevi kökleri vardır. Bu konuda Zohar Kitabında yazılmıştır.

Örneğin, altın en büyük egoizmin maddi temsilidir. Bu dünyamızda çok değerli olmasının nedeni budur. Gümüş çok daha küçük egoizmdir. Bu nedenle gümüş temizler, arındırır.

Ancak, bu kavramları manipüle etmek yararlı değildir, çünkü tıpkı metallerde olduğu gibi, bireyin ve bedeninin de dâhil olduğu dünyanın tüm nesneleri ve olguları içinde kutsal olan hiçbir şey yoktur.

There Is No Holiness In Matter

Doğanın Kanunları Değişmez

Soru: Zohar Kitabı 2.000 yıl önce yazılmış. O, bugünkü kişisel hislerimi ve endişelerimi nasıl açıklayabilir ve aramızdaki bağlantıyı ifşa edebilir?

Cevap: Son 2000 yılda insanın hayatında yeni bir şey olmadı. Doğamız aynı kaldı. Doğanın kullandığı ilkeler aynı prensipler, fizik yasalarıdır. Onları bilip bilmediğimiz önemli değildir. Yasalar aynı yasa olarak kalır. Bizler onları keşfetsek de etmesek de, doğada hâlâ var olurlar.

Zamanla, bizim günlerimiz eski tarih olacak ve torunlarımız ilkel yaşamımız hakkında konuşacaklar ve dünya dönmeye ve var olmaya devam edecek.

Soru: Gelecekte her şey bir insanın mutluluk seviyesine göre mi ölçülecek?

Cevap: Temel olarak evet. Doğanın kanunlarıyla ilgili hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz. Kabala bilgeliği bize yalnızca dışsal bir alana girebileceğimiz yasaların başka bir bölümünü ifşa eder.

The Laws Of Nature Do Not Change

Zohar Kitabını Eleştirel Bir Yaklaşımla Okuma

Soru: Zohar Kitabını içinde gerçeğin yazılı olduğu şüphesiyle, eleştirel bir yaklaşımla okumak mümkün müdür?

Cevap: Bunu tavsiye etmem; bu zarar verecektir. Eleştirel bir yaklaşım nasıl olabilir? Üst dünyayı anlamayan biri, konuları eleştirmek için elinde araçlara sahip değildir.

Kabala bilgeliğinde, “eleştirel yaklaşım” kavramı yoktur, çünkü üst dünyayı edinen herkes, onun neden bahsettiğini anlar. Ve ulaşamayan biri, istediği kadar eleştirebilir, bu onun kendi meselesidir, fakat yalnızca kendisine zarar verir.

Senin sözlerine hayret ediyorum! Hiç anlamadığınız şeyler hakkında konuşan bir kitabı nasıl değerlendirebilirsiniz? Bunu yaparken, onu sıradan felsefe veya mistisizm seviyesine indirirsiniz.

Reading The Book Of Zohar With A Critical Approach