“İnsan Veya Hayvan Haklarıyla Çatışmayan Bir Ekonomik Sistem Nasıl Oluşturulabilir?” (Quora)

Böyle bir ekonomik sistem, her birimizin sadece var olmak için ihtiyaç duyduğumuz kadarını kullandığımız ve diğer her şeyi herkes arasında eşit dağılıma bıraktığımız özgecilik yasasına uygun olmalıdır.

Vücudumuzun hücreleri bu şekilde yaşamayı hak eder, çünkü her biri kendi yaşamını sağlamak için gerekeni alır ve her fazlalığı vücuda verirler. Başka bir deyişle, her hücre en basit ihtiyaçlarla yaşarken, tüm doğası ve faaliyeti vücuda yaşam güçlerini sağlamaktır.

Her birimiz insan toplumunda tek bir ilkeye göre işlev görmeliyiz: Var olmak için ihtiyacımız olan küçük parçayı kullanarak yaşamak ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için her şeyi vermek. Bu şekilde, her insanın ne kadar kullandığına ve ihtiyacına göre ürünleri herkese dağıtacağız. Herkes bunda eşit olacak, geri kalan her şey bir bütün olarak insanlığa geçecek.

Herkes o zaman dengeye ulaşacaktır. Bu, mevcut algımızın ötesinde olsa da, bizi çevreleyen ve insan toplumunda hareket eden doğanın genel özgecil yasasına göre kendimizi bu şekilde dengeleyebiliriz.

İhtiyaçlarımıza göre kendimiz için almak ve yeteneklerimize göre topluma vermek, doğadan olumlu bir yanıt almayı hak etmemizin yoludur. O zaman felaketler, tsunamiler, hastalıklar, salgın hastalıklar veya savaşlar olmayacak. Herkes huzurlu, güvenli ve sağlıklı bir hayat yaşayacak. Doğanın kendisi herkes için harika, eşit ve rahat bir varoluş sağlayacaktır. Oysa genel özgecil doğa yasasına uymazsakk, o zaman kendimizi yok olmaya götüreceğiz

Bizim zamanımızda doğanın özgecil yasasını tam olarak anlamamız gerekiyor. Bu nedenle giderek küresel olarak birbirine bağlı ve bağımlı hale geliyoruz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed