“Dünyamızı Değiştirmek İçin, İnsanı Değiştirin” (Linkedin)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Gutierres, Uluslararası Dünya Günü münasebetiyle “Bu intihardır. Doğaya karşı savaşımızı sona erdirmeli ve onu sağlığına kavuşturmalıyız” dedi. Artık kutlanacak pek bir şey yok – iklim değişikliği, ortaya çıkan salgınlar, hayvan ve bitki türlerinin neslinin tükenmesi ve yaygın kirlilik, aşırı derecede sıkıntılı bir gezegenin semptomlarından sadece birkaçı. Dünya nasıl iyileştirilebilir? Çözüm hem insanlar arasındaki hem de çevremize karşı egoist istismarcı tutumu değiştirmektir.

“Dünyamızı iyileştir”,  gezegeni etkileyen çevre sorunları konusunda dünyanın en büyük yıllık farkındalık ve eğitim etkinliği olmayı vaat eden bu yılki slogandır. Ancak, Dünya’nın bir tamirhanede tamir edebileceğimiz kırık bir makine gibi düşünülebileceğini varsaymak yanlıştır. Durumumuzun bu çarpık vizyonuyla onu iyileştirmekten bahsetmek imkansızdır. Daha derin bir dönüşümü, sadece yıkıcı insan doğamızı değiştirerek mümkün olabilecek gerçek bir değişimi hedeflemeliyiz.

Karşılaştığımız sorunlara verdiğimiz yanlış yanıtların bir örneği olarak, insan beslenmesindeki değişiklikler yoluyla Dünya gezegenindeki stresi ortadan kaldırmak için yapılan mevcut girişimlere bir göz atalım. Resmi verilere göre hayvansal tarım, küresel ısınmaya neden olan etmenlerden biri olarak, küresel sera gazı emisyonlarının %14,5’inden sorumludur. Ancak daha çevre dostu olduğu iddiasıyla  yapay “et” üretimi gibi yeni girişimler, doğanın doğrudan ürettiği şeylerin yerine işlenmiş ürünlerin tüketimine benzer şekilde, aslında uzun vadede daha maliyetli ve daha az faydalı olacaktır.

Başka bir deyişle, yapay çözümler üreterek, belirli diyetlerle veya uluslararası komiteler ve küresel zirveler aracılığıyla ekosistemimizi iyileştiremeyeceğiz. Sadece İnsanlar olarak birbirimizle ve çevremizle ilişki kurma şeklimize derinlemesine ve bütünsel bir yaklaşım, Dünya’yı rahatsız eden şeyleri iyileştirebilir.

Büyük işkencelerin ve çevresel felaketlerin bizi harekete geçirmesini beklememeliyiz. Bunu yaparsak, Dünya’dan yok olan dinozorlar gibi, kendimizin yok olma riskiyle karşı karşıya kalırız. Gezegenimizin ortak yuvamız olduğunun ve içinde ne olursa olsun, sonunda bizi etkileyecek sonsuz bir reaksiyonlar zincirine sahip olduğunu henüz anlayamadık. Bir gün, karşılaştığımız sorunların, kendini tatmin etmek için her şeyi elde etmek isteyen bireyci, ben merkezli, sömürücü ve dar bir vizyonla hareket eden insanın bencil doğasıyla başladığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağız. Bireysel ve ulusal sınırları aşana ve küresel düşünmeye başlayana kadar, hiçbir şey bize yardımcı olmayacak. Biz insanlar, doğa durumunun, insanlar arasındaki ilişkilere ve insanın doğanın bütünlüğüne uyum sağlama isteğine bağlı olduğunu yani sadece egoist hesaplamaları dikkate almak yerine, yalnızca hayatta kalmak için gerekli olanı almak ve tüm sistemin iyi işleyişini dikkatle korumak olduğunu anlamalıyız.

İnsan ilişkileri doğada olan şeylerle nasıl bağlantılıdır? Doğada dört seviye vardır: cansız, bitkisel, hayvansal ve insan. İnsan dışındaki tüm seviyeler, doğanın karşılıklılık ve denge yasalarına göre var olur. Diğer seviyelerin hiçbir konuda özgür seçimi yoktur; içgüdüsel olarak hareket ederler ve sadece hayatta kalmaları için gerekli olanı alırlar. Farklı olan sadece insan seviyesidir. Yeryüzünde yalnızca insanlar şiddet uygular ve bunu kasıtlı olarak, bilinçli olarak, bazen sadece zarar vermek uğruna yapar. Doğadan aldığımız tüm olumsuz darbeler sadece onun tepkisidir, eylemlerimizin doğal sonuçlarıdır. Basitçe söylemek gerekirse, bu felaketleri başımıza bizler getiriyoruz.

Karşılaştığımız ekolojik ve sosyal tehlikelerin kapsamlı çözümü bizim elimizde; anahtar, küresel bağa yönelik çabalarımızda yatmaktadır. Uyumlu bir insan ilişkileri sistemi kurmaya çalışırsak, tüm doğa sakinleşir. Herkese ne kadar bağımlı olduğumuzu hissetmeye başladığımızda, birbirimize kötü muamelede bulunmadan önce iki kez düşüneceğiz. Sadece karşılıklı sorumluluk vasıtasıyla, ortak evimizi kurtarmak ve tek bir çatı altında, gezegenimiz Dünya’da  güvenli ve mutlu bir şekilde yaşamak için gerekli tutumu, doğru zihin yapısını edineceğiz.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed