Category Archives: Ahlak

İntikam, Egoizmin Yenilgisi

Soru: Bir insanda intikam duygusu nereden gelir?

Cevap: İntikam duygusu, ego’nun çok zor bir yenilgiye uğraması, aşağılanma yaşayan bir ego sonucu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir durumda, kişi her şeyi yapmaya hazırdır; başka seçeneği yoktur. Egomun en merkez noktasına hakaret ettiğiniz bir durum, eğer bana sıfır olduğumu gösteriyorsanız ve bana var olma fırsatı bırakmıyorsanız, bu his, benim içimde bir intikam duygusu uyandırır.

Eğer daha yukarda olduğumu ve beni zirvenin üzerinden “ittiğinizi” benim bir hiç olduğumu gösterdiğinizi düşünürsem, o zaman içimdeki duyguyu üreten faktöre karşı aşırı tepki oluşur. Böyle bir durumda, yalnızca öldürmeye, yakmaya ve ezmeye hazır olmak değil, aynı zamanda bu faktörün bu dünyadan herhangi bir biçimde yok olmasını da isterim!

Soru: Bir Kabalistte böyle bir duygu uyandırmak mümkün müdür?

Cevap: Kesinlikle, Kabalistler diğerlerinden daha keskin duygular yaşarlar. Bununla birlikte Kabalistler, bu duyguların Yaradan’dan geldiğini ve sadece böylelikle insanın kendisini O’na geri çekeceğini anlar.

Soru: Aşağılayıcı bir durumda, normal biri intikam alacaktır. Kabalist ne yapar?

Cevap: Kabalist, kendisinde birazcık da olsa aşağılama hissetmeyecek bir koşula gelene kadar, kendisini düzeltecektir, çünkü bu his, başkalarından değil, Yaradan’dan gelmektedir. Çünkü “O’ndan başkası yok” (Deuteronomy 4:35).

Soru: Neden diğer insanlar arasında bu böyle değilken, bazı insanlar arasında intikam gelenek sınıfına yükseltilir ve nesilden nesle geçer?

Cevap: Bu, yetiştirme ve yaşadıkları dönem ile ilgilidir. “Kan davası” nın çok yaygın bir gelenek olduğu dönemler vardı. Yenilgiye müsamaha etmek imkânsızdı ve sadece bir düello bu duyguları silebilirdi.

İnsanlık tarihinin tamamında, büyük aşağılanma hisseden bir kişinin nasıl ilerleyeceğini hesapladığı birçok dönem vardır. Bugün, egoizm o kadar büyüdü ki, özel koruma mekanizmaları yarattı. Aksi takdirde, geçen bir arabadan gelen her korna ötüşünde, sürücülerin birbirlerini vurduğunu görürdük.

Günümüzde bir Kabalist hakaret, affetme veya bir hakarete tepki olarak eylemler ile ilgilenmez. Aslında, gerçekte hayat büyük bir aşağılanma kaynağıysa da, temelde, aşağılanmış hissetmemek için onu kalbe almamalıyız, götürmemeliyiz.

Revenge, The Defeat Of Egoism

İyiyi Kötüden Ayırmayı Öğrenmek

Soru: İyi ile kötüyü birbirinden nasıl ayırabiliriz? Ne de olsa, ikisi de aynı maske altında saklanabilirler.

Cevap: Bunu yavaş yavaş öğreniriz. Burada hiçbir aldatmaca yoktur, çünkü bizi yaratan ve şekillendiren güçle ilgileniyoruz, uğraşıyoruz. Bu nedenle, kişi kendini iyice incelemeli ve kendisinin mutlak bir egoist olduğunu anlamalıdır. Sonra kendini giderek daha fazla keşfetmeye devam edecektir.

Başka yolu yok. İlk ıslah derecesine ulaşana kadar ilerlemeye devam etmesi gerekir. Sonra onun için daha kolay hale gelecektir, çünkü nasıl olacağına dair kendi anlayışını geliştirecektir.

Learning To Distinguish Good From Evil

Başkalarına Nazik Olun

Soru: Kişi üst seviyeye yükseldiğinde, bu ona bütün ilişkileri yönetme fırsatı mı veriyor ya da en azından bir kısmını?

Cevap: Manevi basamaklarda yükselmek, kişinin sadece kendi üzerine yükselmesine izin verir, diğerlerinin üzerine değil. Manevi yükseliş sırasında kişi, başkalarına nazik davranmak için kendini nasıl kontrol edeceğini öğrenir.

Islahımızın anlamı budur, aramızdaki ilişkileri öylesine yakınlaştırır ki böylece onların içinde Yaradan’ı ifşa edeceğiz.

Be Kind To Others

Günah Nedir?

Soru: Günah nedir?

Cevap: Günah, başkalarına zarar vermek için egoyu kullanmaktır, ancak egonun kullanımını farklı şekillerde açıklamak mümkündür. Örneğin, hala büyüyen bir ağacı kesebilirim ve manevi seviyede günah olsa bile, dünyamızdaki tanıma göre, günah değildir.

Dünyamızdaki bir kişi onun normal, saygın varlığı için gerekli olanlardan fazlasını kullanıyorsa, bu seviyenin üzerindeki tüm kullanımlara “günah” denir.

Bu, normal maddesel seviyede, düzenli fiziksel varoluştan bahsediyor. Her hayvan otomatik olarak bunun için çaba gösterir. Eğer bir ineğe pasta verseniz ya da bir ata şampanya, onlara dokunmayacaklardır ve kuştüyü bir yatağa yatmayacaklardır. Onlar yalnızca bedenleri için gerekli olanı isterler.

Bir insanın bile, yalnızca fiziksel bedeni için gerekli olana ihtiyacı vardır ve bundan fazlasına yoktur. Başka her şey manevi kazanıma, manevi dünyaya çıkmaya yönlendirilmelidir. Tüm bu yaşam insana, üst dünyaya ulaşmak için ruhu keşfetmesi, hayatı boyunca üst dünyaya çıkmak için verilir. Günah, kişi bu konuyla meşgul olmadığı zamandır.

Soru: Sanatla, kitaplar yazmayla, resim yapmayla, müzikle, bankada para toplamakla, faiz kazanmakla vb. uğraşan kişi için bunların hepsi günah mıdır?

Cevap: Hayır, ama görevini yerine getirmiyor. Kişinin, tüm çeşitli sanat ve bilimler için sahip olduğu tüm eğilimler, ona yalnızca maneviyatı ifade etmesi, dünyayı birliğe doğru yönlendirmesi için verilir. Diğer her şey sadece kafasını karıştırır.

What Is Sin?

İyi Tutum, İstismara Karşı Korunmadır

Soru: Dünyamızda çocukları sağlıksız ilişkilerden korumak nasıl mümkün?

Cevap: Bu tamamen çocukların, yalnızca ailelerinin aşıladığı değil aynı zamanda kreşte, okulda, sokakta ve grup içinde aldıkları eğitime bağlıdır. Her şey bir çocuğun büyüdüğü ortama bağlıdır. Eğer dünyada başkalarıyla iyi ilişkiler için onu eğitirseniz, üst dünya yoluyla ona bir çeşit koruma sağlanır.

Hayatın her durumunda tam güvenle bu nasıl başarılır söyleyemem; ancak kişi diğerlerine karşı iyi bir tutuma sahipse, akıllıca ve sakince davranıyorsa, trafik kurallarını ihlal etmiyorsa ve saldırganlık yapmıyorsa, o zaman daha üst yönetim yoluyla ve diğerleriyle karşılıklı işbirliği yoluyla, en az sorunla karşılaşacaktır. İyi bir tutum ve başkalarına açık olmak, istismara, bozukluklara ve tüm olumsuz olgulara karşı en önemli korumadır.

Soru: Dünyamızda “köpek köpeği yer” durumu olsa bile, diğer insanlara karşı iyi tutum yoluyla sağlanan koruma yeterli mi?

Cevap: Köpekler eğitimli olduklarında bile, onlara yiyecek ve özenle yaklaşılmalıdır. Aynı şey, daha da kötü olsalar bile insanlar için de geçerlidir.

http://laitman.com/2016/09/a-good-attitude-is-a-protection-against-abuse/

Bizi Kibirden Ne Koruyacak?

Yorum: Denir ki bizler “O’nun tüm yollarında yürümek ve O’nu sevmek ve Efendi’ye, Tanrı’na ibadet etmek” (Deuteronomy 10:12), ve O’na hizmet etmek zorundayız.

Cevap: Eğer O, mutlak ise O’na hizmet etmeye gerek yok. Bizim sadece, O’nun üst dünyada onlar için yarattığı insanlara hizmet etmemiz gerekir. Yaradan’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Siz O’na ne verebilirsiniz? O mükemmel!

Soru: Gerçekte insanlara hizmet etmemde öyle ya da böyle hala kendini ortada gösteren egoizm yok mu?

Cevap: Üst sistemde her şey öyle düzenlenmiştir ki önce, eğer tüm niyetlerim bencilce ise insanlara manevi olarak hizmet edemem ve ikinci olarak, başkalarından kafama sadece “tokat” yerim.

Ve ben doğru davransam ve her şeyi onlar için fedakârca yapsam bile, onlar hala beni istedikleri kadar eleştirecekler ve böylece beni kibir ve gururdan koruyacaklar; bunun için onlara çok teşekkür ederim! Ancak, beni eleştirmezlerse bu bir sorundur. Bu Yaradan’dan bir cezadır.

http://laitman.com/2016/09/what-will-save-us-from-pride/

Aşağılanmalara (Hakaretlere) Dayanıklı Hale Nasıl Gelinir?

Soru: Kişi “göze göz, dişe diş” (Eksodus 21:24) prensibiyle nasıl ilişkili olabilir?

Cevap: Biz genellikle bu alıntıyı, açıkça bana zarar verdiği için başkasına zarar verme zorunluluğu olarak anlıyoruz. Aksine bana zararlı bir özelliği öğrettiği için ona minnettar olmalıyım. Eğer ıslah olmuş olsaydım, hiçbir şey benim üzerimde etki edemezdi; her türlü “oklara” kesinlikle dayanıklı olacaktım. Beni rahatsız etmesi imkânsız olurdu ve içerlemiş ya da aşağılanmış olmazdım çünkü mükemmel bir koşulda, içimde diğerlerinin dokunabileceği hiçbir şey olmazdı.

Ve bu yüzden, birisi bana hakaret edici bir şey söylediğinde ya da beni yaralayan ve şahsen bana yönelik bir şey gördüğümde, bu sadece benim ıslah olmamış durumumu gösterir. Eğer kendimi ıslah edersem, bu yolla etrafımdaki dünyayı da ıslah ederim ve onun içinde olumsuz özellikler görmem biter.

Bu korkunç dünyamız yerine, kendimi aniden manevi bir dünyanın içinde, Olam Eyn Sof’da (sonsuzluk dünyası) görmeye başlarım. Bu sadece benim kişisel özelliklerimin ıslahına bağlıdır, diğerlerinin ıslahına değil, çünkü dünya içimde henüz ıslah etmediklerimi bana gösteren, benim karşı tarafımdır.

Soru: Bu benim aynı “aynı ölçüde” karşılık vermek zorunda olmadığım anlamına mı geliyor?

Cevap: Bunun için bir cevabım yok. Hemen kendinize dönmelisiniz. Eğer birinden olumsuz bir şey görür, duyar ya da hissederseniz, bu içinizde ıslah olmamış özellikleriniz olduğu içindir. Düşünmeli ve bunların size kendi içinizde tam olarak neyi ıslah etmeniz gerektiğini gösterdiklerinin farkına varmalısınız.

How To Become Impervious To Insults

İftira İçin Çözüm

Soru: Hangi noktada iftira ortaya çıkar? Bunun içine girmekten kaçınmak amacıyla bu noktayı nasıl yakalayabilirim?

Cevap: İftira kişinin gurur hissinden gelir. Eğer herkes hakkında sadece iyi şeyler söylersen, kendini yüceltmen mümkün olmayacaktır. Diğerlerinin üzerine yükselme ihtiyacından kişi diğerlerine iftira eder.

Genel bir kural olarak, sadece Yaradan’la konuşmaya çalışmak zorundayız.

http://laitman.com/2016/08/the-remedy-for-slander/

Her Şeyi İyi Bir Şeye Dönüştür

SORU:  Etrafımızdaki her şey Yaratan’ı temsil ediyorsa, bize yakın bir insanın bizi zihnen incitmesi ve aşağılaması bizim için faydalı mı? Bu duygusal acıdan başka insana ne verir?

CEVAP: Genel bir kural olarak içinizdeki bütün acıyı yazmanız gerekir. Birinin sana acı verdiğini varsayalım. Onu affetmeyi denemelisin özellikle de sana yakın biriyse. Bu koşulun üzerine çıkmaya çalış ve suçluyu bir düşmandan bir dosta dönüştür. Her şeyi iyi olan bir şeylere dönüştürmelisin. Kişi bu yolla kendisini değiştirir ve kendisini her zaman iyi olan ve sadece bir üst ışıkla dolu olan dünyaya ayarlamaya başlar.

Bir insan bu şekilde davrandığında insanlarla ilişkisinde aşama aşama çevresini doğru biçimde algılamaya başlar ve bu sayede büyük bir haz görür – Bütün Yaratılışı dolduran ışığı.

SORU: Suçlayan kendi kusuru nedeniyle suçlar mı demek istiyorsunuz? (Kidduşin 70b), ve birine karşı negatif hislerim varsa suçlu ben miyim?

CEVAP: KESİNLİKLE. ŞU AN KÖTÜ HİSSEDİYORSAN BU SADECE SEN KÖTÜ OLDUĞUN İÇİN. KENDİN DIŞINDA SUÇLANACAK HİÇ KİMSE YOKTUR.

http://laitman.com/2016/04/transform-everything-into-something-good/

Ahlak Üzerine Düşünceler

Soru: Yetişkin bir kişi, bir yetiştirme sistemine girdiği zaman, ilgilendiği ilk şey ahlaki sorulardır. Ne iyidir ve ne kötüdür? Aynı zamanda biliyoruz ki, ahlak, kişinin gelişimini engeller.

Cevap: Biz kesin olarak ahlaka karşıyız. Sorun şudur ki, ahlak, kişinin ezberlemesi ve içine alması gereken aşırı sayıda türlü koşul varsayar ve böylece kişinin içsel “Ben”ini yaratır. Bu ona tüm olası ahlaki kısıtlamalar aracılığıyla yüklenmiştir. “Dar görüşlü”, sabit fikirli ve “paketlenmiş” hale gelir ve etrafında olanlarla görünürde düzgün ve doğru şekilde ilişki kurar. Doğal olarak, bu süreçte kendi imajını inşa eder – siyah, paketlenmiş, demir bir “çanta”.

Biz buna kesinlikle karşıyız. Bu özgürlük değildir. Kişi, bu şekilde uzun süre yaşayamaz ve eğer yaşarsa, o zaman algılamaya, hissetmeye, iyilik yapmaya ve karşılıklı anlayışa dair tüm duyarlılığını kaybeder. Ahlaki olarak doğru bir kişi, birisinin öldürülmesi gerektiğine karar verebilir ve onu kolaylıkla öldürebilir çünkü bu, onun çevresinde kabul edilen normlara uygundur ve o, bu normların ustası olmuştur. Esas itibariyle bu faşizmdir, Nazizmdir, azami aşırıcılığın tüm olası formlarıdır. Bu formlar anarşinin karşıtıdırlar.

Burada biz orta çizgiyi, ikisi arasındaki orta durumu sunuyoruz. Yani, kişi, ahlaki duruşlarının her birinin gerekliliğini anlamalıdır: Bu duruş doğaya uygun mu, bugünün toplumunda ve etrafında olanlarla ilişkilerinde kabul edilebilir mi? Bunu öyle şekilde düzenlememiz gerekir ki, toplumun menfaati her zaman bireyinkinin üzerinde olur ve ek olarak, tüm toplum çok büyük bir birleşmeye doğru hareket eder çünkü doğanın talep ettiği şey budur.

Bu nedenle, şüphesiz ki, bir ahlaki çerçeve gereklidir, fakat bu, sürekli gelişen ve esnek olan bir çerçeve olmalı, kişisel kontrol ve toplum kontrolü altında var olmalı, sözde “kutsal inekler” olmaksızın. Dolayısıyla, bu “Prusya eğitimi” yanlıları tarafından sunulan bir ahlak, “İçinize ne işlediysek, hayat boyu sizinle kalacak,” değildir.

“İntegral Eğitim üzerine Konuşma”,  13/12/2011