Kimden Ve Ne İçin Af Dilemeliyim ? 2. Bölüm

Soru: Yukarıda hareketlerimizi seyreden bir Yaradan’ın olduğu ve bizim kendisinden af dilememiz gerektiğini düşünmemiz; bu kanının bir hata olduğu anlamına mı gelir ?

Cevap: Kişi çeşitli gelişim safhalarının içerisinden geçer. Bu nedenle, bazı düşüncelerinin doğru ve bazı düşüncelerinin de yanlış olduğunu söylemek imkansızdır. Bugün kişi bu şekilde düşünür ama bilgisi ve hissiyatı yükseldikçe de, kişi gittikçe kendi algısını düzeltir.

Daha sonrasında, tabii ki, kişinin ”Ben ve Yaradan” kavramı bütünüyle değişir. Ben üst kuvvetin benim diğer insanlarla olan bağımın neticesinde oluştuğunu ve onun bu yerin dışında var olamayacağını gitgide hissederim. Yalnızca Yaradan’ın özü (Atsmuto), benim için kesinlikle erişilmez olan şey, kendi başına bağımsız şekilde mevcuttur.

Bu nedenle, bizim ciddi olarak Yaradan’ın yalnızca insanlar ile bağın içerisinde mevcut olduğunu anlayabilmemiz gerekir. Bizim birliğimizin üzerinden oluşanın dışındaki, başka hiçbir şekildeki yakarışımız (çağrımız) olamaz; nitekim bizler O’nun ifşasına ilişkin yeri de ancak bu şekilde oluşturabiliriz.

Sonra her birinin kendisini muhakeme etmesi gerekir: diğerleri ile ne kadar çok bağ içerisinde ? Bu onun bütün kurtuluşudur. Kişiyi bireysel olarak yargılamak imkansızdır. Bu bizim sürekli, içgüdüsel şekilde çok fazla yaptığımız bir yanlıştır: kendimiz hakkında düşünmek, yalnızca kendimize güvenmek ve yalnız başına hareket etmek..

Bu bizim binlerce senedir yapmayı sürdürdüğümüz vahim bir yanlıştır. Kötü olan unutkanlığımızın sebebi ise, Yaradan’dan ayrılmaktır.

Yorum: Üzücü olan bu hususa ilişkin öneri, kulağa çok faydalıymış gibi geliyor. Nitekim birçok grup ve çeşitli akımların arasında ayrışma, anlaşmazlık ve düşmanlık bulunuyor.

Cevap: Birinci ve ikinci tapınakların yıkımları esnasında, İsrail insanları zaten böyle seviyelerin içerisinden geçmişlerdi. Yahudiler o zaman birbirlerini öldürüyorlardı. Yalnızca sözler ile değil, aynı zamanda gerçek silahlar ile, sivil savaşların içerisinde kardeş kanları döküyorlardı. Ümit ediyorum ki, bizler bugün o duruma gelmeyiz. Bizler henüz kılıçlarımızı çıkarmadık ama birbirimiz ile ciddi olarak her şekilde savaşıyoruz.

Bu böyledir, çünkü bizler kim olduğumuzu, ulusumuzun temelinin ne olduğunu ve birliğe doğru hareket etmeye ilişkin sorumluluğumuzu unutmuşuz; oysa ki, aslında, bu bizim kendi ıslahımız ve bütün dünyanın da ıslahıdır.
[194370]

KabTV’den “Yeni Bir Hayat”, 27.09.2016

11 Ekim 2016 tarihinde, saat 09:38’de Dr. Laitman’ın blog sayfasında yayınlanmıştır.

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed