Daily Archives: Ocak 18, 2023

Sağ ve Sol Çizgilerin Simbiyozu

Soru: Herkesin sol çizgiye sahip olmadığını söylediniz. Ona sahip olmanın ya da olmamanın avantajı nedir?

Cevap: Esas olarak, herkesin iki kısımdan oluşan bir ruhu vardır: ihsan etme niteliği (sağ çizgi) ve alma niteliği (sol çizgi). Ancak, görünürde üçüncü bir çizgi yokmuş gibi olabilir. Üçüncü çizgi, her iki çizgiyi yani bir insandaki iki zıt niteliği hizaya sokar ve sonucu verir. Ondan “insan” imajını inşa eder.

Bunun açıkça ifade edildiği ruhlar vardır ve bunun olmadığı ruhlar vardır. Tıpkı vücudumuzdaki organlar gibi, daha çok önemlileri ve daha az önemlileri vardır. Anne karnında diğerlerinden daha hızlı gelişenler vardır ve bir tür kuyruk veya başka ilkel organlar gibi görünenler de vardır. Yani rahim içi gelişimindeki bir kişi aynı anda bir içsel gelişimden geçer.

Bu nedenle, insanda organlar gelişirken her biri kendi içinde önemlidir. Daha önemli ve daha az önemli olanlar olmasına rağmen, sonuçta bunlar tek bir sistemdir.

Manevi dünyada daha çok önemli veya daha az önemli bir şey yoktur çünkü Yaradan’a benzerlik açısından, vücudunuzda bazı hücreler eksikse, O’na benzemiyorsunuz demektir. Bu kurala göre maneviyatta önemsiz şeyler yoktur çünkü maneviyat mükemmelliktir. Eğer bir nokta eksikse, o zaman bu zaten kusurludur.

Bu yüzden, dünyadaki her insanın önemini anlamalıyız. Evrendeki her şeyin kendi net bir amacı vardır ve onu yok etmek yasaktır. Doğanın verdiği her şey var olmalıdır.

Yorum: Yaradan’ın sağ çizgi olduğunu ve orta çizginin var olmadığını söylediniz.

Cevabım: Evet ama ihsan etme niteliğinin içimizde uyumlanması gerektiğinde, bu sadece sağ çizgide alınamaz. Alma niteliği nerede?

Sağ çizgi sadece ihsan etme niteliğidir, dolayısıyla sol çizgi gereklidir. Soldaki sadece almaktır; bu ancak Yaradan’ın zıddı olabilir. Sonrasında orta çizgi yükselir – bu simbiyoz, bu bağ temelinde, iki çizginin parçalama sırasında, ıslah sırasında ve karşılıklı bütünleşme sırasında karşılıklı olarak birbirine nüfuz etmesi temelinde- çalışmaya başlar.

Soru: Bu, çabalamanın önemli olduğu, sol çizgiden ayrılmadan sağ çizgiye doğru çaba gösterilmesi gerektiği anlamına mı geliyor?

Cevap: Evet. Sol çizgiyi alıp onunla sağ çizgiye giderseniz, orta çizgiye ulaşırsınız.

Dünyanın Temel Sorunu Eğitimdir

İnsanlık, gelişme sürecinde çeşitli toplumsal oluşumlardan çoktan geçti; kapitalizm, sosyalizm vb. Daha gelişmiş bir toplum formuna ihtiyaç olduğunun herkes için net olduğu modern bir dünya seviyesine henüz gelinmedi, ancak daha ileri nereye ve nasıl gidileceği belirsiz.

Tüm teknolojik ilerlemelere rağmen daha iyi yaşayamayacağımız bir noktada durduk, çünkü egoist ilişkilerimiz bütün hayatımızı zehir edecek. Toplumda mevcut olan kişilerarası iletişim tarzının, yüksek teknoloji, kültür ve eğitim düzeyine pek de denk gelmediğinin açıkça ortaya çıktığı kırmızı çizgiye ulaştık.

Bu nedenle, toplumun kendi içindeki iç baskı büyüyor ve bu da değişim gerektiriyor. Dünyanın tüm ülkelerinde, farklı derecelerde, yaşam biçimimiz ve iletişimimiz, teknolojik gelişim seviyemiz ile çeliştiği için, insanlar arasındaki ilişkileri acilen değiştirmeye ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz.

Bir sonraki değişimin savaşlar pahasına olmayacağını anlamalısınız; savaşlar yardım etmeyecekler. Bunu zaten son savaş örneğinde gördük. Etraflarındaki bazı dış çerçeveleri değil, insanları değiştirmek gerekiyor. Kişinin kendisini değiştirmezsek, huzurlu ve mutlu bir yaşam için hiçbir umudumuz kalmaz.

Bir kişi egoist olarak kalırsa, yalnızca zorlama altında çalışabilecektir. Bu nedenle, tek çıkış yolu, her insana toplumun amacı ile olan bağına ve ait olduğuna dair bir duygu vermektir ve böylece kendisini, ülkesinin ve halkının ayrılmaz bir parçası gibi hissetmesini sağlamaktır.

Kişi, çalışmasından içsel, manevi bir doyum almalıdır, öyle ki herkesle olan bağından ve yukarıdan bir ödül aldığı gerçeğinden alınan bir tatmin, ama kendi egoizminde maddi bir ödül değil. Bunun kendisini Yaradan’a yaklaştırdığını ve ona manevi doyum verdiğini hissedecektir.

Bu da ancak doğru eğitimle mümkündür. Dünyanın temel sorunu budur. Herkes sıralarına oturup tekrar çalışmak zorunda kalacak, sadece öğretmeni dinlemekle kalmayacak, aynı zamanda bu bağ kurma bilimini kendi aralarında pratik olarak uygulayacaklardır.