Kabalistik Bir Grubun Amacı, Bölüm 3

En Yüksek Arzu — İsrail

Soru: Evrim, doğanın bazı kısımlarını sürekli olarak ayırmaktadır. Belli bir gelişim yoluna sahip olan “İsrail” adı verilen bir grup insanın evrim tarafından seçildiği ortaya çıkıyor. Daha sonra “Onlular” adı verilen her türlü küçük gruplar, bu grubu oluşturur.

Tüm insanlıkla çalışmak neden imkansızdır? Neden küçük bir grup insanda kilitlenmek/kenetlenmek gerekir?

Cevap: Gerçek şu ki ruh yani Yaradan’ın yarattığı genel arzu, birçok farklı seviyeye ve alt seviyeye ayrılmıştır. Örneğin, arzunun en yüksek, en hassas seviyesini alırsak, o zaman o, en egoisttir ve aynı zamanda ışığa ve ileri-geri etkisine en yakındır. Yani o, ışığa yönlendirilir ve ışık ona yönlendirilir. Işık, Yaradan’ın bir arzu üzerindeki etkisidir.

Bu nedenle, ilk etapta, Yaradan’a olan arzusu nedeniyle “İsrail” olarak adlandırılan, “Yaradan’a doğru” anlamına gelen, bu en yüksek arzu gelişmeye başlar. Ona en yakın varlık/yapı, önce Yaradan ile temasa geçmelidir ve sonra onun aracılığıyla Yaradan’ın etkisi diğer arzulara geçer.

Açıklama: İsrail grubunun,  eski Babil’in çeşitli kabilelerinin en az egoist temsilcilerinden toplandığından, bunun milletlerle ilgisi olmadığını biliyoruz.

Benim Yorumum: Daha az egoist olduklarını söylemem. Aksine, her türlü kötü duruma karşı daha bağımsız ve daha duyarlı hissediyorlardı. Bunun bir sonucu olarak, hayatın anlamını edinmek zorunda olduklarını ya da alegorik olarak, onun nereden geldiğini, onları kimin yönettiğini ve hayatlarını nasıl değiştirebileceklerini edinmek zorunda olduklarını hissettiler.

Bu nedenle, onları manevi edinime çağıran İbrahim’in etrafında toplandılar. İbrahim, onlara bunun ancak kendi aralarında birlik içinde, birlikte çalışmaya başladıklarında mümkün olacağını açıkladı.

 

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed