Daily Archives: Mayıs 16, 2017

Zohar Kitabı’nı Okuyarak, Kaderi Değiştiririz

Soru: Zohar Kitabı okuyarak kaderimizi değiştirebilir miyiz?

 

 

 

Cevap: Zohar Kitabı, bir kişinin Kitabı nasıl uygun bir şekilde çalışacağını, nasıl uyandıracağını ve onu çektiğini ve böylece onu etkilediğini bilmesi koşuluyla, güçlü bir Işık taşır.

 

 

 

Çalışma bir grupta olmalıdır, böylece kişi kendini Zohar Kitabında saklı olan aydınlatmaya doğru, belirli bir şekilde yönlendirir. Başka bir şekilde onu uyandırmak ve çekmek mümkün değildir. Bu Işık bizi etkiler, bizi yükseltir ve kaderimizi değiştirir.

Üst Dünyaya Bir Bilet

Posted on March 23rd, 2017 at 10:42 am

Soru: Erkeklerin ve kadınların ruhsal gelişim şekilleri arasında bir fark var mıdır ve öyleyse, bu nedir?

Cevap: Yaradan herkesi kendisine çeker, ancak maneviyata çekim hisseden kadınlar, hem niteliksel hem de niceliksel olarak erkeklerle karşılaştırıldığında tercih edilen bir durumdadır. Kadınlar tıpkı erkekler gibi çalışmaya ihtiyaç duyarlar, ancak kadınlar, erkeklerle kadınlar arasındaki uygun ayrımı gözlemlemelidir; bu konuda sık sık konuştuk.

Kadınlar, eğer ilgilerini çekmiyorsa, üst dünyaların sistemini açıklayan TES’i (Talmud Eser Sefirot) çalışmak zorunda değillerdir. Bir kadının böyle bir seviyede ıslah yapması gerekmez çünkü onun ıslahı, grubun erkek kısmına yardım ederek gerçekleşir.

Diğer her şey aynıdır: Kadınların onluları, kadınların çemberleri, kadınlar birbirlerine daha yakınlaşıyor, bu da onlar için en zor şey, fakat bunlar aslında yapmaları gereken şey, çünkü erkeklerin aksine, kadınlar diğer kadınlar tarafından çevrelenmesi gereğini hissetmemektedir.

Bir kadın kocasına yardım ederse ve her şeyi eşinin manevi olarak gelişebilmesi için yaparsa, ona yardım ettiği derece kadar ondan alır. Buna ek olarak, bir kadın grubunda çalışabilir ve sadece kocasına değil, erkekler grubuna yardım ederse, bu ona üst dünyaya bir “giriş bileti” sağlar.

A Ticket To The Upper World

Üst Dünyalarda Neler Oluyor?

Soru: Bir Kabalist olarak, bize üst dünyalarda neler olduğunu anlatır mısınız?

Yanıt: Bunu yapmak için çalışmanız gerekir, çünkü tüm yaratılış sistemini birkaç sözcükte açıklamak imkânsızdır.

Bu çok karmaşık bir sistemdir. O, daha yüksek enerjinin evrenimizi, Dünya gezegenini, bizi nasıl inşa ettiğini ve en düşük dünyadan daha yüksek dünyalara ulaşılmasına kademeli bir şekilde nasıl hareket ediyoruz, nasıl değişiyoruz ve değişimlerimize göre, daha fazla dünyaya nasıl ulaşıyoruz bunları açıklar.

Dahası, bizim edinimimiz daha büyük ve daha büyük bir birlik üzerinde inşa edilir. Birliğimiz egonun ötesinde güçlü olursa, üst dünyanın hissiyatı daha anlaşılır ve net olur.

What Happens In The Upper Worlds?

Tora’nın İki Seviyesi

Soru: Eğer Tora’yı Musa yazdıysa, neden Yaradan dünyaları yarattığı zaman Tora’ya baktı denir?

Cevap: Aslında Tora, Yaradan’ın tam tersi olarak yaratılan arzunun, O’na tamamen benzemesi yönünde hareketidir.

Böylece Yaradan, yaratılanları yaratmaya “karar verdiğinde”, maddesel dilde söylediğimiz gibi, O, ilk olarak onu Kendi zıttı olarak yaratmalıydı, aynı zamanda yaratılanın Yaratan’a benzer olmaya doğru ilerleyeceği tam bir mekanizma yaratması gerekiyordu.

Bu niyetle, görünüşe göre Tora’yı yazdı, O’nun yarattığı arzuyla gerçekleştirilmesi gereken bir komuta ve talimat sistemi. O, O’nun yarattığı arzuyu, O’nun ile nasıl daha çok ve daha çok benzer olmaya getirdiğidir. Musa, Tora’yı kendisi yazdı, fakat Yaradan’ın yönetimi açısından değil, çünkü Torah Ein Sof (Sonsuzluk) dünyasının başında kalmaktadır.

Musa için o, Atzilut dünyasının başında bir eylem olarak kaydedildi. Yani aynı şeyden bahseder, fakat farklı seviyelerde.

Two Levels Of The Torah

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 167

Soru: Derslerinizi büyük bir zevkle dinler ve okurum. Söylediğiniz şeyle alâkalı birçok şeyi fark ettim, ancak belirsizliğini koruyan şeyler var.

Sık sık söylediğiniz şu; insanlık şu anda düşük bir egoist düzeyde yaşıyor ve durumu değiştirmek için Yaradan’ın bizi kapsamlı bir birliğe veya küreselleşme dediğimiz şeye doğru ittiğini tamamen kabul ediyorum.

Bunu, hayatın kendisinin ya da doğanın bizi bu birliğe doğru yönelttiğini söyleyerek açıklıyorsunuz, ancak doğanın kendisine bakarsak, hayvanların birlikte yaşadıklarını görmüyorum, aksine, kurtlar kurtlarla, koyunlar koyunlarla yaşar, birlikte değil.

Elbette bizler hayvan değiliz, fakat Babil Kulesi hikâyesine bakabiliriz, burada Yaradan’ın kendisi insanlar arasında bölünmeye neden olmuştur. Öyle görünüyor ki, Yaradan ve doğanın nerede bölünmeye yol açtığına dair birçok örnek var ya da daha doğrusu belki de insanları birbirinden O ayırdı. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?

Cevap: Cansız, bitkisel ve hayvansal doğa, insan seviyesine bağlıdır ve onunla iner ve yükselir.

Answers To Your Questions, Part 167

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 165

Soru: Yatmadan önce onlu grupta Zohar Kitabı’nı okumak iyi midir?

Cevap: Deneyin, bunun sizi güçlendireceğini düşünüyorum.

Benden bir buçuk ay gizlendikten sonra, manevi dünyanın bana yüzünü göstermeye başladığını hissediyorum. Bence bu, mikro düzeyde içsel değişikliklerin bir sonucudur. Her şey plana göre gidiyor, fakat çaba, Yaradan için gerçek içsel özlem, yaratılış planını hızlandıran şeydir.

Soru: Bana daha önce açıklananları unutamıyorum. Artık herkese söyledikleriniz konusunda kendimi ikna etmeye çalışmam gerekmiyor. Daha önce hissettim. Artık bana gereken, tek şey var gibi görünüyor; hayatı çevreleyen “putlardan” uzaklaşmak ve gerçekten Yaradan için özlem duymak. Bu doğrumu?

Cevap: Kesinlikle doğru!

Answers To Your Questions, Part 165

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 162

Soru: Her sabah dersinin sonunda resimde yanan mumlar var. Sekiz mumdan bahsediyorsunuz, ancak resimde dokuz tane var. Bu bir şey ifade ediyor mu?

Cevap: Dokuzuncu mum Şamaş olarak adlandırılır, hizmetkâr anlamındadır. En önemlisidir!

Soru: Musa, Yahudilere çöl boyunca 40 yıl önderlik etti ve bu dönemde onların ayakkabıları aşınmadı. Kabala bakış açısından bu ne anlama geliyor?

Cevap: Onların perdesi (Masah) onları asla bırakmadı; onlar her zaman egoizmin üstündelerdi.

Answers To Your Questions, Part 162

Sorularınıza Cevaplar, Bölüm 166

Soru: Yaradan’ın var olmadığını ve haz verecek hiç kimsenin olmadığını belirtmişsinizdir. Ayrıca sizden de duydum ki, Yaradan bizden daha çok acı çeker; bu olgu nereden geliyor? O, acı çeker ya da acı çekmez ve aynı zamanda mevcut olmadığı nasıl ortaya çıkıyor?

Şahsen, Yaradan’ın hayatımda var olmasını isterim, çünkü eğer yoksa ve yaşamıyorsa, tüm Kabala’nın bilgeliği, sevimsiz hayatımız gibi ilginç olmayan ve neredeyse boş görünürdü.

Eğer benden başka kimse yok ise, bir üst dünyaya ulaşmadan, bu illüzyonda yaşamayı tercih ederim. Daha 24 yaşındayım ve her ne kadar Kabala bilgeliğini 18 yaşında bulmuş olsam da, kendimi Yaradan’a, var olan, yaşayan ve beni hisseden biri gibi odaklamak isterim, çünkü diğer kazanımlar beni ilgilendirmiyor.

Aslında Yaradan’ın var olmadığını keşfetmekten korkuyorum. Bunun anlamı Kabala bilgeliğinin benim için olmadığı mıdır? Şu anda çalışmayı istemiyorum, çünkü Yaradan’ın gerçekte var olduğunun ve canlı olduğunun garantisi yok, fakat Yaradan’ın hayatta olduğunu ve var olduğunu sizden duyarsam (ki bu benim için en önemli şey), o zaman Kabala bilgeliğini çalışacağım.

Cevap: Yaradan hakkında söylediğimiz her şey O’nun gerçek özü değildir ve O’nun hakkında hiçbir şey söylememektedir, yalnızca duyumlarımızda ifade edebileceğimiz şeylerle ilgilidir. Daha sonra duygularınız değişecek ve dünyanın karmaşıklığını algılayacaksınız ve karşıt görüş birbirlerini geçersiz kılmayacak, ancak aslında birbirlerini tamamlamaya başlayacak. O zaman başka sorularınız kalmayacak.

Answers To Your Questions, Part 166

Siyaset, Ekonomi ve Kabala

Facebook’umdan Soru: Politika ve ekonomi hakkında çok şey konuşuyorsunuz, bunun Kabala bilgeliğinin çalışması ile ilgisi nedir?

Cevap: Kabala, siyaseti veya ekonomiyi araştırmaz veya öğretmez. O, insanoğlunun içsel özünü – egoizmini inceler. Ve ondan kaynaklanan her şey, egoizm yardımı ile yaptığımız her şey, yani tüm dünyamız, onun sonucudur.

Bu nedenle, Kabala bilgeliğinin onun hakkında söyleyecek bazı şeyi vardır. Kabala, ekonomide, politikada, karşılıklı ilişkilerde, ailede, ulusta, toplumda ve her durumda, insan gelişiminin kökenini anlar; çünkü bunlar egoizme dayanır.

Ekonomi ve siyaset hakkındaki gerçeği bilmek isterseniz Kabala çalışın!

Politics, Economics, And Kabbalah

Sevgi – Arzuların Birleşmesi

Soru: Neden sevmeliyim? Kimi sevmeliyim? Sevgi nedir?

Cevap: Sevgi, arzumun diğer arzularla bağlantısıdır. Hepimiz Adem adında bir arzudan geldiğimiz için, üst dünyanın keşfi, birbirini reddeden ayrı, yalıtılmış arzuların birleşimi ile özetlenir. Dolayısıyla, bu arzuların birleşmesi derecesine göre, üst dünyayı algılamaya başlarız.

Yorum: Bir kişinin genellikle sevgi veya nefret duygusunu tanımlaması çok zordur. Üst dünyada olmadığı sürece ve dünyamızın yapısı içinde olduğu sürece, bu dünyanın tüm klişeleri, rutinleri ve örnekleri onu etkiler.

Cevap: Bu nedenle, kişi, başkalarını reddetmesinin üstesinden gelene kadar üst dünyaya giremez.

Love – A Union Of Desires