Daily Archives: Mayıs 31, 2016

MANEVİ VE BEDENSEL ARASINDA BİR BAĞLANTI VAR MIDIR?

SORU: Fiziksel dünya ile manevi dünya arasında ve beden ile ruh arasında bağlantı var mıdır?

CEVAP: Muhtemelen endişelenmediğimiz ve acı çekmediğimiz sürece bağlantı yoktur. Sonra baskı ve gerginlik altında belirli değişiklikler meydana gelir ama bundan fazlası değil. Bedenimiz hayvandır ve onunla ilgili manevi herhangi bir şey yoktur. Günümüzde bedenin tüm organlarını yerine koyabiliyoruz. Ruh içinse, ruh varsa o kalıcıdır ve ruh yoksa değişen hiçbir şey yoktur.

SORU: Beynin fonksiyonu nedir? O bizim mi yoksa biz mi ona aitiz?

CEVAP: Beyin; temel düzeyde minimal bir bağlantı ile , üst zihin ile bizi birbirimize bağlayan modem gibidir. Aslında beyinde gri madde dışında hiçbir şey yoktur.

SORU: Ama sonuçta biz beyine  “bilge adam” “doğanın tacı” deriz…

CEVAP: Bunu geçmişte söylerlerdi. Ancak buna benzer tabirleri günümüzde duymuyorum. Bizler zaten kendimizden utanmış haldeyiz. Elli yıl önce hala bilgelikle büyüyeceğimize ve büyük beceriler edineceğimize inanıyorduk ancak şimdi her şey yıkıldı.

http://laitman.com/2016/05/is-there-a-connection-between-the-spiritual-and-the-corporal/

YARATAN NEDEN KÖTÜLÜĞÜ YARATMAKTAN ÖVÜNÇ DUYAR?

SORU: NEDEN YARATAN ŞÖYLE DER; “KÖTÜ EĞİLİMİ BEN YARATTIM” (KİDDUSHİN 30B) VE NEDEN KÖTÜ EĞİLİMİ YARATMAKTAN ÖVÜNÇ DUYAR?

CEVAP: ÇÜNKÜ, MANEVİ DÜNYADAN TAMAMEN BAĞIMSIZ OLAN VE MANEVİ DÜNYADA VAR OLMAYAN KÖTÜ EĞİLİM OLMASAYDI, YARATAN’IN ZIDDI OLAN YARATILIŞ VE BİZLER DE OLMAZDIK.

YARATILIŞ, YARATAN’IN SEVİYESİNE YÜKSELİRSE BİR ARTI DEĞERE SAHİP OLACAKTI. YARATILIŞIN DOĞASI, YÜKSEK DOĞANIN ZIDDINA OLMAYA MECBURDUR. AKSİ HALDE BAĞIMSIZ OLAMAZDI.

AŞAĞIDAKİ VE YUKARIDAKİ DÜNYA ARASINDAKİ BU UZAKLIK, RUHUN KIRILMASI, BU DÜNYADA VAR OLUŞ BİÇİMİMİZ VE DENEYİMLEDİĞİMİZ HER ŞEY, YARATAN TARAFINDAN YAPILDI. BU NEDENLE BİRAZ  DA OLSA YARATAN’IN İÇİMİZDE YARATTIĞI KÖTÜLÜĞÜ HİSSEDİYORUZ.

KÖTÜLÜKTEN AŞAMA AŞAMA GEÇEBİLİRİZ VE ONUN İYİYE DOĞRU DEĞİŞİMİ İLE 125 MANEVİ DERECEYE TIRMANIRIZ.

 http://laitman.com/2016/05/why-does-the-creator-boast-of-creating-evil/

ORTAK RUHUN BAĞLANTI AĞI

SORU: TORAH “RAKAMLAR” 35:33-35:34’TE ŞÖYLE DER: “YAŞADIĞIN TOPRAKLARI BOZMAMALISIN ÇÜNKÜ KAN TOPRAĞI BOZAR VE TOPRAĞA DÖKÜLEN KANIN, KANI DÖKENİN KANI DIŞINDA KEFARETİ OLMAZ. VE İSRAİL’İN ÇOCUKLARI ARASINDA GEZEN BEN RABBİN YAŞADIĞI, OTURDUĞUNUZ BU TOPRAKLARI KİRLETMEYİN.”

KAN, HOHMA IŞIĞIDIR. SU, HASADİM IŞIĞIDIR. BİRBİRİMİZİ DOĞRU EGOİSTİK BİÇİMDE ETKİLEMEZSEK UYUMLU BİR TOPLUMA VE ORTAK RUHUN PARÇALARI ARASINDAKİ BAĞA ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. EGOİSTİK PARÇALARIMIZ BİRBİRİNE UYUMLU ŞEKİLDE BAĞLANMAK ZORUNDADIR.

Ortaya çıkıyor ki, bir egoist olarak kalırken her bir kişi diğerleriyle aralarında sanki özgecil ağı genişleterek özgecil bağlantılar kurar. Ben, egoizmimden özgecillikle sana yönelirim, senin egoizminden aynı şekilde bana yönelirsin ama içimizde her birimiz kendi arzumuzda kalırız! Bu arzuyu hükümsüz kılar ve sadece onun üzerinde çalışır, egoizmin üzerinde köprüler inşa ederiz.

En önemli şey, kendi üzerimde kısıtlama yapmam, perde oluşturmam ve başkalarına karşı doğru tutumda olmamdır. Daha sonra, pratikte, eylemlerimizin başına kendimizi değil, aramızda zig zağlar çizen bağlantıları yerleştiririz.

BU BÜYÜK, ÇOK KATMANLI, ÇOK TAŞIYICILI BAĞLANTILAR AĞINA “ORTAK RUH” DENİR- BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİN!

BİREYSEL OLARAK BİZLER HİÇBİR ŞEYİZ AMA “EVRENSEL  AĞ” OPERASYONUNDA YER ALARAK BİREY YARATANDIR…

http://laitman.com/2016/05/the-web-of-connections-of-the-common-soul/

POLİTİKACILAR NEDEN SÖZLERİNİ TUTMAZ?

SORU: Neden politikacılar asla sözlerini tutmaz?

CEVAP: Bir politikacı için sözünü tutmak karlı değildir. Bu sözlerin başkaları tarafından yerine getirilmemesi de avantajlıdır, böylece seçmenlerin önüne tekrar ve tekrar çıkıp seçimlerden önce onların taleplerini yerine getirmekten söz edebilir çünkü onun için temel konu “güç”tür.

Bu hükümetin artık seçmenlerinden yarar sağlamamasının nedenidir. Bu yüzden sadece Kabalistlere güven. Onlar sırlarını tutmak zorundadır çünkü güç onların amacıdır ama onlar için “güç” Yaratan’ı edinmek demektir…

http://laitman.com/2016/05/why-dont-politicians-keep-their-promises/

BİR KABALİST OLMAK KAÇ YIL ALIR?

SORU: Kabala’nın dünyamızdaki bilimsel çalışma alanını anlamak birkaç yıl sürer. Kabala bilim olduğundan itibaren gerçeğin doğru algısını edinmek ne kadar sürede oluyor?

CEVAP: Gerçek bir “Kabalist Bilimadamı” haline gelmek için, yaklaşık yirmi yıllık ciddi bir çalışma gerekir. Daha kısa bir zaman da alabilir ama insanların yanlış ümitlere ve illüzyonlara kapılmalarını istemiyorum.

Amaç, konferans salonlarını nedensiz doldurmak için ve meşgul insanları sıkmak değildir. Bir insan amacı gerçekten istiyorsa tıpkı bir bilim gibi Kabala Bilgeliği’ne yaklaşmalıdır; ki sonuçta, bir kişi, bilimi,  tez yazmak için, madalya almak için ya da doktora derecesine sahip olmak için  çalışmaz.

SORU: Akademik bir derece için çalışmak beş yıl alır, sonra master tezi yazmak için de beş yıl gerekir ve bir başka beş yıl da doktora için gereklidir. Sonra kişinin Nobel Ödülü kazanabilmesi için bir şans olur.

CEVAP: Sıradan bilim adamları, toplum tarafından desteklenirler ama Kabala Bilgeliği farklıdır. Hayatının yirmi yılını veya tüm hayatını Kabala Bilgeliği’ne adayan bir kişi, Kabala Bilgeliği’ni çalışarak en azından ne için yaşadığını bilecektir.

http://laitman.com/2016/05/how-many-years-does-it-take-to-become-a-kabbalist/

KADINLARIN GÜCÜ: YARATILIŞIN GÜCÜ

SORU: Neden dünyada kadınlar ve erkekler var?

CEVAP: Tüm  yaratılışın köklerinde erkeksi güç (ihsan etme) ve kadınsal güç (alma gücü) bulunur. Dünyamızda eril güç, Yaratan’ın gücünün rolünü oynar ve kadınsı güç yaratılışın rolündedir. Ama temelde başka simge yoktur.

Dalların diliyle erkek ve kadını, dünyamızın manevi köklerini incelediğimiz zaman, onların fiziksel dünyada bulunuşu özel olarak gerçekleşir ve onlar burada kesinlikle eşit değerde eşit yararlılıktadır.

Dahası, kadın erkekten daha büyük bir rol gerçekleştirir. O “yaratılış” ile tanımlanır bu nedenle her şey onun içinden geçer: doğum, çocukları büyütmek , evin idaresi ve aileyi sürdürmek… Kadın, kocasına ne yapılması gerektiğini gösterir çünkü en önemli şey, hala dünyamızda bulunmaktadır.

Kabala Bilgeliği’nde de bu böyledir çünkü bizim dünyamız maddesel olarak, tıpkı manevi dünyada olduğu gibi düzenlenmiş ve inşa edilmiştir. Sadece paralel dünyalar arasındaki bağlantıyı anlamalıyız. Kadınsal güç, eril güçten daha yüksek  seviyede bulunur ve sabittir. Kabala Bilgeliği’nde iniş ve çıkışlar ıslahın derecesine göre farklı seviyelerde dengelenir.

Ne söylerseniz söyleyin, bir yandan dünya, kadının Adem’e düşmesi  ve  egoizme dalması için yol göstermesi ile başladı. Ama diğer yandan dünya onun aracılığıyla ıslaha geldi. O doğurur, eğitir ve ileriye doğru iter…

Kadın dünyayı daha yüksek seviyeye erkekler aracılığıyla yükseltir! Böylece erkekleri çalıştırır. Erkek daha yüksek seviyede ve evin efendisi gibi görünse de, aslında her şey kadının erkeği doğru biçimde düzeltme  ve yönetme yetilerine göre belirlenmiştir.

Kabala Bilgeliği’nde kadın ve erkek güçleri arasında çok hassas ve kusursuz bir denge vardır, sağ ve sol. Sonuçta nerede beraber çalışırlarsa orta çizgi gücü ortaya çıkar. Böylece, kadın gücünü erkek gücün dengelediği, erkek gücünü de  kadın gücünün dengelediği ,  ikisinin  de mükemmel bir uyum içinde çalıştığı ve işlediği uygun, karşılıklı işbirliğini aramızda bulmalıyız.

http://laitman.com/2016/05/womens-force-the-force-of-creation/

KABALA BİLGELİĞİ’NİN MİSYONU

SORU: Günümüzde Kabala Bilgeliği’nin misyonu nedir?

CEVAP: Misyonu, Dünyamızı üst dünya yapmak için yeniden inşa etmektir; egoistik kapitalizmden özgecil komünizme doğru değiştirmek gibi, dünyanın işleyen sistemini değiştirmektir.

Ancak tüm hislerimiz ve düşüncelerimiz ( kalbimiz ve aklımız) doğduğumuzdan beri egoistik bir programa göre çalışır. Özgecil eylemler, hisler ve düşüncelere doğru yeniden programlama için tamamen farklı bir dünyayı deneyimlemeye başlarız ve daha önce “görünmez” olanı görebiliriz.

Kabala’ya göre 21.yüzyıl insanlığı yeniden programlama sürecine başlamalı ve insanlara Kabala Bilgeliği yayılmalıdır, böylece insanlar kendilerine ne olduğunu ve içinden geçtikleri değişiklikleri anlayabileceklerdir.

http://laitman.com/2016/05/the-mission-of-the-wisdom-of-kabbalah/

ON İKİ KABİLEYİ BİRLEŞTİRMEK

SORU: Neden sürekli Yahudi halkının birleşmesi konusunda konuşuyorsunuz? Sonuçta geçmişte yaşayan on iki kabile birbirlerine karışmadı. O halde “Birlik” neredeydi?

CEVAP: Bu önemli değil. On iki kabile birbirlerine karışmadı çünkü bu, aralarındaki ayrılığa rağmen onların birleşme biçimiydi.

Birlik sadece içsel bölünmenin üzerinde mümkündür! Eksi, artı olmadan var olamaz ve artı da eksi olmadan var olamaz!

Bunun için, on iki kabile üyelerinin karışmaları yasaklanmış olsa da, onlar mükemmel bir denge halindeydiler. Bu; karşılıklı, doğru işbirliği yapmak ve böylece dengeli bir sistem oluşturmak zorunda oldukları anlamına gelir.

Sonuçta, insanlar eşitlenmezler ama, her birey kendi  özgünlüğünü korurken, birbirlerini tamamlarlar.

http://laitman.com/2016/05/uniting-the-twelve-tribes/

DÜNYAYI ÇIKMAZ SOKAĞA GETİREN NEDİR?

SORU: Bilim bugün çıkmaz sokağa vardı. Bilim adamlarının dünyayı beş duyuları ile araştırmalarının bununla ilgisi var mı?

CEVAP: Bizler bugün egonun maksimum doyumuna ulaştık bu yüzden ego kendisini katladı  ve  mitolojik yılan Hydra gibi kendi kendisini yemeye başladı.

Bu nedenle, tüm bilimler, sanatlar, toplumumuz, karşılıklı ilişkilerimiz ve insanlık,  aşama aşama sona yaklaşıyor. Bu süreç sadece bilimlere has değil, ayrıca ekonomide, ticarette ve ailede de böyle. Ego tarafından yönetilen her şey sona geldi ve kendi kendisini yiyip bitirmeye başladı.

http://laitman.com/2016/05/what-brings-the-world-to-a-dead-end/

KABALA BİLGELİĞİ VE PSİKOLOJİ

YORUM: Kabala Bilgeliği egoizmi incelerken psikoloji de egoizmimizin çeşitli dışsal uyaranlara tepkisini araştırır ve bu tepkileri formülleri yardımı ile kayıt altına alır. Kabala Bilgeliği ile psikoloji arasındaki fark nedir?

CEVAP: Psikoloji formüller olmadan herhangi bir şeyi kayıt altına alamaz çünkü bir kişi egoizmini düzelteceği hiçbir şeye sahip değildir, onu yönetemez.

Egoizmi yönetmek ancak kişi, kendisine karşı lazer ışığı gibi doğrudan bir objeye doğru parlayan özel bir ışığa ( ihsan etme arzusuna) yönlenirse mümkündür ve özel bir frekans ve dalga boyu altında ışık sayesinde nesnede değişiklikler meydana gelir. Kişi kendi egoistik arzularının yönetimini kontrol etmezse tüm kayıtlar ve sonuçlar kesin olarak spontandır. Önceden sonuçları tahmin etmek mümkün değildir.

Bu nedenle psikoloji bilim değildir. Psikoloji, genel bir metod ve ortak payda ona yol gösterdiği sürece doğru sonuçlar verir, çünkü egoizmin kişi üzerinde kesin ve net bir etkisi vardır. “10 gram efor sarf edersem bunun gibi bir şey olur, 10 gram daha eklersem başka bir şey olur” demek mümkün değildir. Bu tür bir şey yoktur. Yani, insanlar arasındaki farklılıkları saptamak mümkün değildir.

Psikolojide istatistiksel data ortalamalara göre işler ama bunlar da kesin değildir çünkü kişi ellerinde, onun arzusunu ve karakterini etkileyecek Üst Işığa sahip değildir.

Ancak Kabala Bilgeliği buna sahiptir. Kişinin davranışında ve çabasındaki değişimler onu başkalarına yönlendirir, parçalar halinde arzularında kademeli olarak değişiklik yaratan Üst Işığı çeker.

Işığın her miktarı ile, arzu değişir ve kişi bir yönden diğerine nasıl dönüştüğünü hisseder. Kişi, kendi başına kendisini yükseltir ve yeniden ayarlar.

http://laitman.com/2016/05/the-wisdom-of-kabbalah-and-psychology/