Category Archives: Dua

Duadan Daha Önemli Bir Şey Yoktur

Duadan daha önemli bir şey yoktur çünkü tüm kaderimiz ve tüm geleceğimiz buna bağlıdır. Dualarımızı Yaradan’a yükseltebildiğimiz ve bu O’nun içine, “Yaradan” denen bu sisteme girdiği ölçüde, taleplerimize cevap alacağız.

Bu nedenle Yaradan’ın bizim için bir şey yapmasını bekleyemeyiz; bu da ancak istek ve dualarımızı tekrar tekrar dile getirirsek mümkündür.

Kişi Yaradan’a dua ederken, kurtuluşunun gelip gelmediğine bakmamalıdır, çünkü baktığında, birçok davacı onun eylemlerine bakmak için gelir. (Herkes için Zohar – “Miketz – Ve Benjamin’i Gördüm,” Madde 209)

Dualarımızı Yaradan’a yükseltmeliyiz. Soru, bir yanıt bekleyip beklemememiz gerektiğidir. Belki de bu kadar beklememeliyiz; asıl mesele talebi yükseltmektir ve Yaradan buna nasıl cevap vereceğini ve hiç cevap verip vermeyeceğini zaten seçecektir.

Bu nedenle asıl mesele, Yaradan’a talepleri nasıl ilettiğimiz hakkında sürekli olarak düşünmektir.

Bir cevap alıp almadığımıza gelince, Yaradan’ın her zaman cevap verdiğini anlamalıyız ama belki de O’nun cevabını tam olarak anlamıyor ve hissetmiyoruz ve O’na tekrar tekrar sormaya devam etmeliyiz. Denildiği gibi: “Keşke bütün gün dua etsen!”

Esas olarak, dua sırasında Yaradan’dan herhangi bir tepki beklememeliyiz çünkü Yaradan şüphesiz gerekeni yapacaktır ve talebimiz yalnızca bizden yükselmelidir.

“Yaslı Bir Eşe Cevap” (Linkedin)

Bir öğrencim bana aşağıdaki (kısaltılmış) mektubu yazdı: Sevgili öğretmenim, bana Yaradan ile nasıl konuşulacağını öğretmenizi rica ediyorum. 12 yıldan fazla bir süredir sizinle birlikte çalışıyorum ve yaklaşık iki ay önce kocam vefat etti. 28 yıldır birlikteydik, bana her zaman destek oldu ve çalışmama yardım etti. O bir melek gibiydi. İçimde kalbim kırılıyor. Kalbimin içinde onunla konuşuyorum; ondan tavsiye istiyorum. Bu bir çeşit diyalog. Ama o gitti; sadece Yaradan var. Bir kişinin görüntüsüyle konuşmaktan, doğrudan Yaradan ile konuşmaya nasıl geçebilirim? Lütfen bana yardım edin.

Sevgili …,

Öncelikle, kocanızın kaybı için başsağlığı diliyorum. İkincisi, fiziksel olarak vefat etmiş olması bir şey ifade etmez. Aksine, onunla bağın şimdi daha da güçlü, ancak ne kadar güçlü olduğunu hissetmiyorsun. Bu nedenle, kocan ile olan bağının kesilmiş olduğunu düşünme. Aksine, onun içsel, duygusal, manevi olarak seninle birlikte olduğunu hayal et. Onunla bu şekilde ilişki kurmalısın.

Onunla konuş ve Yaradan ile konuş; tek ihtiyacın olan bu. Nasıl istersen öyle konuşabilirsin. Basitçe konuş, hem o hem de Yaradan seni anlayacaktır. Yapabileceğin en iyi şey, olabildiğince en basit terimlerle konuşmaktır.

Kocan, tıpkı diğer her şeyin onun içinde olduğu gibi, üst kuvvete, Yaradan’a dâhil edilmiştir. Ne zaman birisiyle konuşsak, farkında olmasak da aslında Yaradan ile konuşuruz.

En büyük sorunumuz, Yaradan’dan başka hiç bir şey olmadığını idrak etmektir. İyi insanlar, kötü insanlar, etrafımızdaki her şey üst gücün, Yaradan’ın görünmesidir.

Kalpten gelen samimi sözlerin, en güzel ve en doğru duadır; ihtiyacın olan tek şey bu. En etkili dualar, bilgece de olsa başkaları tarafından yazılan metinlerden değil, kalbin derinliklerinden gelen dualardır.

Bu nedenle, sevgili…, kocanla ve Yaradan ile kendi sözlerinle konuşmaya devam et. Kendin için yapabileceğin en iyi şey bu.

Yaradan Tarafından Verilen Dua

Soru: Yaradan önceden ağzımıza hangi duayı koymuştur?

Cevap: Yaradan için hissettiğiniz her şeyde, bunun O’nun sizin içinize yerleştirdiği bir dua olduğunu keşfedeceksiniz.

İlk başta size bu, dua sizinmiş, talep sizinmiş ve her şey sizinmiş gibi gelecek. Ama aslında, bu böyle değildir. Bunların hepsi, O’nun sizin içinize ilk başta yerleştirdiği şeydir.

“Dualarıma Nasıl Cevap Alırım?” (Quora)

Yaradan her isteği, her talebi ve her haykırışı – her duayı duyar. Ama O gerçekten, hangilerine cevap verir?

Dualarımız, Yaradan’ın planı ve bizim için dilekleriyle uyumlu olduğu ölçüde yanıtlanır.

Yaradan bizim için ne diler? O, bizlerin O’nun kendi gerçek sevgi niteliğiyle eşdeğerde, birbirimizle olumlu bir şekilde bağ kurmamızı diler.

Birbirimize karşı ne kadar çelişkili, bölünmüş ve nefret dolu olursak olalım, hepimizin olgunlaşması ve bizim için hazırlanmış en yüce durumun farkına varmamız gerekecektir: Birbirimize karşı mutlak sevgi.

Sevgi, birbirimize karşı tutumlarımızda devrim niteliğinde bir değişim yaşadığımızda ortaya çıkar. Bu, birbirimizi desteklediğimiz ve cesaretlendirdiğimiz ve birbirimizi tamamlamayı amaçladığımız zamandır. Başka bir deyişle, sevgi, sadece kendimizi düşünmekten, dışımızdaki herkese fayda sağlamayı düşünmeye geçtiğimiz zamandır.

Böyle bir sevgiye ulaşmak için yapılan dua cevaplanır. Ancak bu, başkaları için gerçekten en iyisini istediğimiz sadece aynı doğrultuda sözler söylememizden değil, kalbin derinliklerinden gelmelidir.

Yemekten Önce Ve Sonra Şükran Duasının Anlamı

Yemekten önce ve sonra şükran duasının anlamı, üst güçle sürekli, çok yönlü, mutlak bir bağ içinde olduğumuzu unutmamamız ve bu nedenle onunla bu şekilde ilişki kurmamız gerektiğidir.

Hayatın tüm durumlarında, her an, hatta en küçük adımda bile, içsel veya dışsal hareketlerimizin her birinde, O’nunla etkileşimde olduğumuzu hissetmemiz gerekir.

Soru: Yemek yemek gibi hayvansal eylemlerin bile kutsanması gerekiyor mu?

Cevap: Ama bu eylemi hayvansaldan insana çevirebiliriz. Eğer bedenimi canlandırmak için bunu Yaradan’dan aldığımı hissedersem ve Yaradan’a yükselme, Yaradan’a ulaşma yönünde hareket etmeye başlarsam, o zaman bu sadece hayvansal bir kalori tüketimi değildir.

Birincil kaynaklarda yazılıdır ki, Yaradan’ın gizlenmesi ve ifşası benim söylediklerime tanıklık eder: Ya Yaradan’a şükrederim ya da O’na lanet ederim. Görünüşe göre Yaradan bir insana ifşa edilirse, kişi gayri ihtiyari O’na şükreder. Ve eğer gizlenirse, istemsiz olarak O’na lanet eder.

Gerçek şu ki, Yaradan gizlenmiş olabilir ve kişi O’nun ifşasının kendisini yıkacağından ve yaptığı iyiliklerde kendisine zarar vereceğinden korktuğu için O’nun ifşasını bile istemez. Bu nedenle, Yaradan’ın gizlenmesi veya ifşa edilmesi, Yaradan ifşa edilirse, o zaman doğru olacağım ve eğer gizlenirse günahkâr olacağım anlamında, o kadar açık değildir. Bu kısmen doğrudur, ancak yalnızca kısmen.

Bir insanın, Yaradan’a gizlenme hallerinden de şükredebildiği böyle bir duruma gelmesi mümkündür.

 

İnanç Olmadan Dua Etmek Mümkün Mü?

Soru: İnanç olmadan dua edebilir miyim?

Cevap: Nasıl dua edeceksiniz? Kime? Niye? Ne için dua edeceksiniz? Sonuçta, Yaradan ile kesinlikle hiçbir bağınız yok.

Tabii ki, bu bağı elde etmek için dua edebilirsiniz. O zaman, duyularınızda pratikte bulunmayan Yaradan’dan isteğiniz, O’nu hissetmeye başlamanız olmalıdır. İçinizde ortaya çıkmaya başlayan bu histen, yavaş yavaş Yaradan ile bir bağ geliştireceksiniz. Bu şekilde yapılmalıdır.

O’na dönmekten korkmayın. Yaradan ile bir arkadaş, bir ortak gibi, kim olduğu önemli değil, konuşmaktan korkmayın. O, sizi gerçekten anlar. Sadece O’nunla bir diyalog başlatmalısınız ve O’na her şeyi anlattığınızda ve O’ndan bir cevap almak istediğinizde bu bir diyalogdur.

 

Dünya İçin Dua

Dünyadaki durum her geçen gün daha patlamaya hazır hale geliyor. Tüm dünya, Ukrayna’daki olayların hızlı gelişimini titizlikle takip ediyor. Ancak Kabalistler siyaset ve coğrafi sınırlarla ilgilenmezler.

Kabalistler tek bir şey isterler: mümkün olan her yerde sevgiyi eklemek ya da en azından nefreti azaltmak ve insanlar arasındaki çatışmayı azaltmaktır ve biz bunu yapmak için yardım etmeliyiz.

Bu nedenle, ana araç duadır. Duanın yardımıyla insanlar arasında daha büyük bir bağ kurmayı başarırsak, bu insanlığın yararına olacak ve Yaradan’ı memnun edecektir. Yaradan, Kendisinin karşısında, kırılmış yaratılanlar yaratmak zorundaydı ki, insanlık nefret ve reddetmenin ötesinde bağ kurmayı istesin. O zaman birliğin ne anlama geldiğini anlayacak, hissedecek ve keşfedeceğiz.

Ana şey, bağ kurmanın gücünü ortaya çıkarmaktır. Biri olmadan diğeri olamaz. Bu nedenle Yaradan herkesten daha fazla acı çekiyor ama başka seçeneği yok, doğayı bu formda yaratması gerekiyordu. Bizim görevimiz, duamız, arzumuz ve talebimizle, O’nu her şeyi ıslah etmeye zorlamaya çalışmaktır. O, bizim ıslah talebimizi bekliyor ve O her şeyi hemen yapacak. Bizim arzumuzdan başka bir şeye ihtiyacı yok.

Yaratılışta, başlangıçta eksik olan tek şey, Yaradan’ın iyi gücüne eşdeğer olma arzumuzdur. Yaradan, yaratılmışların arzusuna ihtiyaç duyar, bu yüzden bütün yaratılanları eksiklik içinde yaratmıştır. Ve bizim bu eksikliği ifşa etmemiz gerekiyor.

Bu nedenle, bizler barış, bütünlük, mükemmellik, sevgi ve bağ istemedikçe bu gerçekleşmeyecektir. Tam anlamıyla her seviyede bağ kurmayı istememiz gerekiyor. Bununla, tüm doğa, tüm dünyalar, hepimizin bağlı olduğu tamamen ıslah edilmiş duruma geri dönecek ve hepimiz, sonsuz ve mükemmel olan bağın gücünü ifşa edeceğiz.

Mesih, bir insan değil arzumuza göre ortaya çıkan ve kaybolan bir güç, bir ruhtur. Birbirimize yaklaşmak istediğimizde gelir, istemediğimizde gider. Mesih, bizi egoizmimizden ihsan etmeye, sevgiye ve bağlantıya çeken (Moşeh) bir güçtür.

Dolayısıyla bizi kötüden iyiye, ayrılıktan bağa, nefretten sevgiye çekecek bu güce ihtiyacımız olduğunu anlıyorsak, Mesih’e sesleniyoruz. Hadi bunu hep beraber yapalım.

Temel sorun, doğamızda var olan kayıtsızlıktır. Bazen belirli bir olay veya yaralı bir hayvan, kalbimize ülkeler arasındaki bir savaştan daha çok dokunur. Bu arada bizler, ıslah olmamış egoist nitelikler içinde var oluruz.

Bu yüzden kalbimize yakın olan şeyleri önemsiyoruz. Kendi evinizdeki küçük bir arıza, dünyadaki olaylardan, süpernova yıldız patlamalarından veya Dünya’nın diğer tarafındaki bir kasırgadan daha fazla endişelendiriyor. Egoizmimiz gerçeği bize böyle gösteriyor.

Ancak, tüm gücümüzle, birlikte Yaradan’dan onlu gruplar içinde kendimizden çıkmanın ne anlama geldiğini ve aramızda işleyen gücü hissetmemize izin vermesini istersek, o zaman aramızda bulunan üst gücü ifşa etmeye başlayacağız. O zaman bu dünya, bireysel egoizmimiz için değil, Yaradan için daha önemli olan şeyleri fark etmeye başlayacağız.

Dua Ana Eylemdir

Soru: Yaradan’a dua etmek ve bunun üzerinde dostlarla ilişkiler kurmak çalışmamızın temeli midir?

Cevap: Dua en önemli eylemdir çünkü egoizm ancak onun ıslah edilmesinin istendiği ölçüde ıslah edilebilir. Denilir ki: Maneviyatta zorlama yoktur. Bu nedenle, yalnızca arzumuz ölçüsünde yukarıdan yardım alabiliriz ve üst ışık bizi ıslah edecektir.

Yani dua olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Çevremizde olanlar gibi, küçük bencil hayvanlar olarak kalacağız. Bir sonraki seviyeye yükselme yeteneği dışında onlardan farkımız yok.

Ancak bu olasılık sadece ne kadar birleşebileceğimize ve birliğimizde Yaradan’a bizi birliğe yükseltmesi için ne kadar yalvaracağımıza bağlıdır. Sonra varoluşun bir sonraki seviyesine gireceğiz. Ama başka bir şey değil.

Bu nedenle, manevi gelişimimizin çok gerekli, çok önemli noktalarını analiz eder ve bir sonraki seviyeye ulaşmaya çalışırız. Uygulamada bu zaten bu aramızdadır, sadece kendini açıkça göstermesi gerekiyor.

Soru: Bağı ıslah etmek için, aile bireylerinin de dahil olduğu, bir grup üzerinden mi dua etmeliyiz?

Cevap: Normalde grup duasının içine aile üyeleri için bir talep dahil etmeyiz. Egoist arzularımızdan, güdülerimizden ve içindeki bağlardan kopamayız. Bu nedenle, böyle bir dua, en azından bizim seviyemizde, gerçekten manevi olmayacaktır.

“Dünya Barışı İçin Dua Eden Kadınlar”

Facebook Sayfamdan, Michael Laitman 27/02/22

Dünyanın dört bir yanındaki öğrencilerimden binden fazla kadın, dünya barışı için ortak bir dua yükseltmek amacıyla,  Zoom toplantısında bir araya geldi. Kadınlar doğal olarak Üst Güce daha yakındır.

Onlar duyarlıdırlar ve dünyanın acısını, insanlığın acısını hissederler ve dünyayı mükemmelleştirmek ve düşmanlıkları yatıştırmak için bir araya gelebilirler.

Sevgili kadınlar, ortak duanızı yükseltmeye devam edin. Hepimiz sizlere bağlıyız!

Hangi Dua Cevaplanır?

Dua asla cevaplanmamalıdır: eğer öyle olursa dua olmaktan çıkar ve yazışma haline gelir (Oscar Wilde).

Cevabım: Temel olarak, dua, onun ifadelerinden birinden ikinciye, sonra üçüncüye akmalıdır ve böylece Yaradan onun içinde kıyafetlenmeye hazır olacak bir forma gelene kadar devam etmelidir. O zaman her şey dengeye gelecektir.

Soru: “Yaradan içinde kıyafetlenir” ne anlama geliyor?

Cevap: Dua, hayatım boyunca, yaşadığım her şey aracılığıyla, onun kaynağına Yaradan’a olan davranışımdır; hayatla ve onun aracılığıyla hayatın kaynağıyla olan en derin ve genel ilişkimi ifade eder. Bu gerçek bir duadır.

Soru: Onu ben mi inşa ediyorum yoksa bilinçsizce içimde mi doğuyor?

Cevap: O yavaş yavaş şekillenir.

Soru: Bu, onu basitçe oluşturamayacağım anlamına mı geliyor? Bu duayı hayatım mı oluşturuyor?

Cevap: Elbette. Bu bir felsefe değildir.

Soru: Bütün hayatım onda mı birikir?

Cevap: Hepsi. Kişi tüm hayatı boyunca dualar oluşturur.

Soru: Cevaplanacak gerçek bir duayı yükseltmek için hayatımı nasıl yaşamalıyım?

Cevap: Kalbinizi açmaya çalışmalısınız, içinde duanın ne olduğunu ve nasıl çıktığını göreceksiniz. Ama bunu gerçekten bu şekilde yapmalısınız. Aksi halde dua olmaz.

Soru: “Kalp” derken ne demek istiyorsunuz?

Cevap: En derin arzularınızı ve hayallerinizi kastediyorum ama daha da iyisi, hayattan taleplerinizi.

Soru: Bütün bu imkansız arzular nelerdir?

Cevap: Onlarla birlikte Yaradan’a gelmek istediğiniz anlamına gelir. Ve O’nun bunları neden yerine getirmediğini size açıklamasını istersiniz.

Soru: İmkansız arzularımdan hangisi cevaplanacaktır?

Cevap: Sadece biri; eğer bir şeyi arzuladıysanız, bu arzuların Yaradan tarafından yerine getirilmesini bekliyor muydunuz? Aslında istediğin bu değildi! Aksine, onları yerine getirecek Yaradan’ı arzu ettiniz. Bu onların yerine getirilmesi olacaktır.

Yani ne ve nasıl olursa olsun parayı, mutluluğu, şöhreti, şansı arzulamadınız ama Yaradan’ın bunu yapmasını beklediniz çünkü O’nun arzularınızı yerine getirmesini istediniz ve sadece bu sizi tatmin edecekti. Başka hiçbir şeye ihtiyacınız yok! Sadece O! Onu bir damlayla doldursa bile yeter çünkü bunu O yaptı!