Daily Archives: Nisan 4, 2022

Kabalistlerin Anladığı Gizli Dil

Yorum:Megilat Ester” (“Ester Parşömeni”) hikâyesi, büyük bir kutlama ile başlar. Kral Ahasuerus, saraylılar için 180 gün süren bir şölen düzenler. Sonra bu şölen tüm insanlar için yedi gün daha devam eder.

Üstelik hikâye, sanki içtikleri ve yedikleri bizi çok ilgilendiriyormuş gibi, tabakları ve içecekleri ayrıntılı olarak listeliyor.

Cevabım: Gerçek şu ki, bu metin, doğa hakkında, kendimizi üst ışığı, Yaradan’ın ifşasını almak için nasıl hazırladığımız hakkında kapsamlı bilgileri kodlar. Her şey yemek kisvesi altında anlatılıyor.

Yemek, Yaradan’ın ifşası olgusudur.

Soru: Bayramın neden 180 gün sürdüğü belirtilmiş? Bunun anlamı ne?

Cevap: 180 gün veya yarım yıl, ziyafet için yukarıdan verilir ve bizler aşağıdan bir şölen, bir kutsama ve diğer tamamlamalar şeklinde eklememiz gerekir, varlığımız aracılığıyla bütün Kli‘ye (Kaba) ekleriz yani bütün duruma.

Ayrıca Purim hikâyesinde, Kral Ahasuerus, Yaradan’ı temsil eder. Yani Ahasuerus, Keter’dir ve onun ortakları Hohma ve Bina‘dır. Bu nedenle 180 gün süren bir şölen ile Or Hozer (yansıyan ışık) ve Or Yaşar‘ı (direkt ışık) kastediyoruz – 9 ar Sefirot ve her birindeki 10 Sefirot.

Sonra, insanlar için yedi günlük bayramdan bahseder. Yedi, Kabala’da çok dikkat çekici bir sayıdır.

Ruh iki kısımdan oluşur: GAR—Keter, Hohma ve Bina, ruhun ilk üç üst Sefirot veya Roş‘udur (Baş). Sonra ruhun bedeni gelir: Hesed, Gevura, Tiferet, Netzah, Hod, Yesod ve Malhut—7 Sefirot.

Ruhun 10 parçasının üçe ve yediye bölünmesi, onun ihsan etme çalışmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yedi sayısı çok önemlidir. Bu yedi Sefirot içinde, arzular ihsan etmeye yani birbirimizle ve Yaradan ile bağa yönlendirilir ki bizim tüm çalışmamız budur.

Yorum: Her şeyi böyle kodladığınızı hayal edebiliyor musunuz!

Benim Yorumum: Hayır, Kabalistler kendilerini sadece bu dilde ifade ederler, ne hakkında konuştuklarını anlarlar. Eğer anlamazsan da, olsun. Bu tıpkı, garaja girdiğinizde arabada bir şeyin kısa devre yaptığını, bir şeylerin ters gittiğini duyduğunuzda ancak bunun tam olarak ne olduğunu anlamadığınızda: akü, dağıtıcı yoksa başka bir şey mi, onun gibidir.

Purim – Şanslı Bir Kısmet

Yılın tüm günleri arasında, “Kısmet” (Pur) kelimesinden “Purim” olarak adlandırılan, bir ödül kazanacağınız, şanslı olacağınız özel bir gün vardır. Bir yandan mutlu bir kader umut etmeli ve buna hazırlanmalıyız, diğer yandan her şey yukarıdan gelir ve Yaradan’a, O’nun bu bayramı, bu günü bizim için nasıl yapacağına bağlıdır.

Aslında bir bayramdan değil, her şeyin üzerinde olan, hazırlanabileceğimiz özel bir manevi durumdan bahsediyoruz. Bu yüzden, bu Purim olarak adlandırılır, kimin şanslı olacağını belirleyen bir kura çekimine benzer.

Bizden, “aşağıdan uyanışı” yani büyük bir ışıkla ve sonunda arzularımızın büyük bir ıslahıyla ödüllendirileceğimiz umudunu vermemiz istenir. Ayrıca, zaten bize ifşa edilmeyi bekleyen son ıslahın tüm koşulunu, ihsan etmek ve tüm yaratılışı edinmek için, bu büyük ışığı alma gücüne de sahip olmamız gerekir.

Maneviyat zaman ve mekânın üzerinde olmasına rağmen yine de dünyamızda, manevi olguların sembolleri vardır ve bu nedenle bu günlerde kullanabileceğimiz özel bir aydınlanma vardır. Bu yüzden, bugün Purim bayramı ile ilgili makaleleri çalıştığımızda, bizi etkileyebilecek ve ilerletebilecek bu özel ışığa biz de dâhil olmuş oluruz.

Purim bayramı, 2500 yıl önce, kraliyet bakanı Haman’ın tüm Yahudileri yok etmeye karar verdiği, Antik Babil’de meydana gelen olaylara adanmıştır. Yahudiler (Yehudim) bağ kurma, birlik olma arzusunu temsil eder ve Haman, birleşmemizi engelleyen yani ıslaha direnen bir içsel güçtür.

Direnişine rağmen, egoist arzunun üzerinde birlikte olmayı arzulamamız gerekir. Her şey, bugün çok büyük olan, en alt dereceden gelen ve sıradan yaşamdan manevi yüksekliklere kadar varlığımızı etkileyen tüm bozukluklara rağmen, bu birliği ne kadar sürdürebileceğimize bağlıdır. Ama her şeye rağmen, birlikte olmak ve tüm günahları sevgiyle örtmek isteriz.

Dostlar arasında fikir ayrılıkları, hatta düşmanlıklar olsa da yine de onlarla aynı kalpte olmak isteriz. Günahlar, Yaradan tarafından gönderilir ve bağımızın yardımıyla onların üzerine çıkmak isteriz ve bunun için Yaradan’dan güç talep ederiz.

Tüm direnişimiz ve reddedişimiz ile birlikte, yine de birleşmek, böylece tüm artı ve eksilerin, tüm bağ ve ayrılık güçlerinin bir araya gelmesini yani Yaradan’ın ifşa edileceği bir Kli’nin inşa edilmesini isteriz. Ayrılığın üstüne bir bağ kurarsak, o zaman büyük olanı kazanırız.

Asıl şey, herkes arasındaki bağı ve bizi birleştirecek tek bir gücün ortaya çıkmasını istemektir. Dostlarla bağ kurmak en doğru eylemdir ve bizi son ıslaha yönlendirir. Yaradan ortak ruhu bilerek kırdı ve O’ndan onu tekrar bir araya getirmesini talep etmemiz gerekiyor.

Bu nedenle, bağ kurmak için her türlü çabayı gösterir ve en küçüğünden en genel olanına, en büyük olanına kadar, bağa yönelik herhangi bir eylemden tamamen aciz olduğumuzu keşfederiz. O zaman Yaradan’dan yardım isteriz. Bu şekilde, parçalanmanın içinde ifşa edilen tüm yollarda, Yaradan’a yapışarak Kli’mizi ıslah ederiz ve böylece son ıslaha ulaşırız.

“Purim Bayramı, Bugün Neden Her Zamankinden Daha Önemli?” (Medium)

Kostümler, maskeler, çift kimlikler. Purim’in neşeli kutlamasının arkasında, iyi ve kötü hakkında derin bir hikâye vardır. Özellikle gerçekliğin bu kadar kasvetli ve belirsiz göründüğü günümüzde, onun gizli anlamını ortaya çıkarmak dünyayı kurtarabilir.

Dolayısıyla bu bayram, sadece Yahudiler için değil, tüm insanlık için anlamlıdır.

Purim festivali sırasında geleneksel olarak “Ester Parşömeni” okuması, yalnızca uzun zaman önce olmuş bir olayı kutlamaktan ibaret değildir. Bunun yerine, henüz aşikâr olmayan, önümüzde duran ve birleştiğimiz anda keşfedilecek olan manevi bir koşulu anlatır. Gerçekten de Megilat Ester veya Ester Parşömeni “gizli olanın açığa çıkması” anlamına gelir çünkü İbranice’de “guilui” vahiy ve “hastara“dan gelen “ester” ise gizleme anlamına gelir.

Purim hikâyesinde, Haman, Kral Ahasuerus’a, Yahudiler’in ayrıldıkları için öldürülmeleri gerektiği iddiasını dile getirdi ve bu nedenle gereksiz görüldüler: “Orada düzensiz ve dağınık bir halk var.”

Buna karşılık Mordehay, Kraliçe Ester aracılığıyla Yahudilere merhamet etmesi için Kral Ahasuerus’a başvurdu, ancak dağılmış oldukları ve birlik içinde olmadıkları sürece onlara yardım etmesinin imkânsız olduğunu söyledi. Böylece Mordehay, Yahudi halkının birliği için bu çağrıyı iletmek adına bir görev üstlendi. Sonunda bir araya gelip birleştiklerinde, Ester, Kral Ahasuerus’u onlara merhamet etmesi için ikna edebildi.

Tora’daki tüm hikâyelerde olduğu gibi, karakterler ve aralarındaki etkileşim, düşüncelerimizde, arzularımızda, tutumlarımızda ve ilişkilerimizde ortaya çıkan nitelikleri ve güçleri temsil eder. Mordechai, herkesi derinden önemseyen pozitif bir gücü sembolize eder çünkü dünyanın geleceği, sevgi ve vermenin yüce niteliklerinin gelişimine ve gerçekliğin tüm parçaları ile tüm insanlar arasında mükemmel bir bütünleyici bağın geliştirilmesine bağlıdır. Öte yandan, kötü Haman, negatif gücü, herkesi kontrol etmek, altımızdaki herkesi eğmek, onlardan mümkün olan her şeyi almak, onları kendi yararımıza kullanmaya yönelik egoist bir eğilimi sembolize eder.

Bilgelerimiz “İnsan küçük bir dünyadır” diye açıklamıştır. Bu, her birimizin içinde, hissetmesek bile, Ester Parşömeni’nde açıklanan tüm bu güçlerin yattığı anlamına gelir. Onlar, insan ırkını yozlaştırarak kendi neslini yok etme tehdidinde bulunan, başkaları pahasına kendi çıkarlarına yönelik egoist mücadelelerden bizi kurtaracak gelişme yönünü tanımlarlar.

Ne kadar gelişirsek, bu güçler o kadar yoğunlaşır. İnsanların içinde giderek artan bir şekilde yüzeye çıkan acımasız yönetme ve kontrol etme arzusu ve büyük ayrılık güçleri, bizi parçalamak için işler. Bu nedenle, Purim hikâyesinin temel mesajı, birliğin kurtuluşumuz olacağı ve aramızdaki farklılıkların üstesinden gelmedeki ihmalimizin bizi tehlikeye attığı, zarar verdiği ve hatta yok edebileceğidir.

Başka bir deyişle, insanlığın ulaşmaya çok hevesli olduğu ve bu günlerde çok ihtiyaç duyulan yüksek durum şimdi gizleniyor. Egoizmimizin ötesinde birbirimizle düzgün bir şekilde bağ kurmayı öğrenir öğrenmez, tüm kötülüklerin kökünü hayatımızdan çıkaracağız ve her şeyin iyi olduğu bir dünya ortaya çıkacak.

Herkese mutlu Purimler!