Daily Archives: Mayıs 18, 2021

Islah Metodunun Faydaları

Soru: Kabalistik ıslah metodunun özelliği nedir?

Cevap: Bize gerçek doğayı, onun bizden ne istediğini ve onunla yüzleşip onun gerçek yasalarını öğrenirsek nasıl mutlu olabileceğimizi ifşa eder.

Elimizi ateşe sokmayacağız, düz zeminde tökezlemeyeceğiz, birkaç yıl içinde ondan bir darbe alıp, susuz, yiyeceksiz ve temiz havasız kalacak şekilde hareket etmeyeceğiz. O bize yasalarını gösterecektir.

Kabala bilimi, Yaradan’ı ifşa etmenin bir metodudur. Ve Yaradan tamamen doğadır. “Elokim” (Yaradan) kelimesinin gematriası (sayısal değeri),  “Teva” ya (doğa) eşittir. Yaradan ve doğa bir ve aynıdır.

Kabala bizlere dünyamızda ve onun ötesinde işleyen tüm genel yasaları gösterir. Onları tanırsak, kaçınılmaz olarak doğru olanı yapacağız. Doğanın kanunlarını net bir şekilde anlamamız gerekir ve o zaman hata yapmayacağız. Kabala bize bu fırsatı verir.

Yaradan’ın İsimlerinin Özünü Anlamak

Soru: Üst güç hakkında konuştuğumuzda, sadece tek bir kelime kullanırız: Yaradan, yani yaratan biri. O’nun tüm isimlerinin özünü anlamak mümkün mü?

Cevap: Şimdi bununla ilgilenmenizi tavsiye etmem çünkü Yaradan’ın isimleri, bir kişinin ediminin dereceleriyle doğrudan ilişkilidir. Bunun nedeni, ruhun manevi dünyanın seviyelerinde yükselirken onların her birinde farklı isimler, tanımlar ve kodlar almasıdır.

Bu, orduda görev yapan ve rütbeler alan birine benzer: çavuş, teğmen, albay, binbaşı, general vb. Ve seviyelerin her biri kişinin ilerlemesini gösterir. Kişi burada da, ediniminin seviyelerine göre Yaradan’ı farklı isimlerle adlandırır. Bundan daha fazlası değil.

Yaradan’ı ifşa ederek ve O’na farklı isimler vererek (iyilik yapan, acımasız, inatçı, yardımsever),  O’nun ifşa ettiğiniz özelliklerini belirtirsiniz.

Ve O’nda, O’nun tüm özellikleri tek bir basit formdadır: sadece yaratılanları yükseltmek ve haz vermek amacıyla. Ama siz onları tek tek ifşa ediyorsunuz ve O’na farklı isimlerle hitap ediyorsunuz. Dolayısıyla bunlar Yaradan’ın isimleri değil, kişinin Yaradan’ı nasıl hissettiğidir. Bu tıpkı bir çocuğun bugün işlediği bazı suçlardan dolayı annesi onu azarladığı için, annesine kötü anne demesine benzer. Ama anne gerçekten kötü müdür?

Dolayısıyla, bu kelimeleri, isimleri ve unvanları Yaradan’ın Kendisine atfedemeyiz, ancak kişinin henüz düzeltilmemiş halinin bir sonucu olarak hissettiği şeye atfedebiliriz. Yaradan’ı tam olarak edindiğimizde, o zaman O, sadece iyi ve iyilik yapan olacaktır.

 

Dünyamızda ve Manevi Dünyada Ortak Bilinç

Soru: Bizim dünyamızda sözde kalabalığın bilgeliği vardır. Bu ortak bilinç ile manevi dünyadaki bilinç arasındaki fark nedir?

Cevap: Gerçek şu ki, dünyamızda ortak bir amaç için birlikte yatırım yapmak istediğimizde, kendimizi kısmen feshederiz (iptal ederiz). Bu nedenle, iyi genel bir sonuç elde etmek için herkes kendi fikrini ifade eder. Bu Kabalistik prensibi bir şekilde bilinçaltında kullanıyoruz.

Kendimi iptal ederek, başkalarına eklerim; “Haydi hep birlikte deneyelim.” Sonuç olarak, az veya çok mükemmel, her birimizin ayrı ayrı sahip olduğundan daha iyi bir şey elde ederiz. Bu, genel olarak doğru ilkedir.

Ancak Kabalistler, “Gelin, güzel bir talep oluşturmak veya bir muammayı çözmek için değil, aramızda herkesin kendini egoizmden arındırdığı boş bir alan yaratmak için birleşelim” der.

İşte o zaman kendimi uzaklaştırdığımda ve burada başkalarıyla birlikte olmak istediğimde, tüm parçalarımızı egoizmden arındırarak toplarız. Bu bilincin kişilerin kendileriyle hiçbir ilgisi yoktur. Temelde boştur, çünkü bizde yoktur. Onu sadece kendi çabalarımızla yaratırız ve o zaman daha yüksek bir seviye, daha yüksek bir bilinç onun içinde tezahür eder.

Soru: Jung, sözü edilen kolektif bilinç kavramını şöyle sunmuş: Grubun tüm üyeleri tarafından kabul edilen ve anlaşılan ortak arketiplere dayalı birleşme. Bu tür bir birlik ile kendini iptal etmeye dayalı bilinç birliği arasındaki fark nedir?

Cevap: Kabalistlerin farklı hedefleri ve farklı bir metodu vardır. Metot, hedefe, neyi başarmak istediğime bağlıdır. İhsan etme niteliğine ulaşmak, başkaları ile kendi üzerimde bağ kurmak isterim. Yani, içimde olmayan bir niteliği, benim üzerimde ortaya çıkacak şekilde kendimden tasvir etmek isterim. Bu durumda, ben sanki kendimi resmetmek istediğim temelim.

Soru: Öyleyse, fark bilgi alanıyla bağ seviyesinde midir?

Cevap: Elbette! Bu şekilde yükselirken, bu alana hiçbir kızgınlığımı, hatamı veya herhangi bir şeyi getirmem. Bunu yaptığım ölçüde, en azından ışımasının bir kısmını hissetmeye başlarım.