“Manevi Uyanış Neden Bu Kadar Acı Verici?” (Quora)

Gecenin en karanlık zamanı, şafaktan öncedir. Aynı şekilde, Zohar’ın yazarları, insanlığın en karanlık zamanının, manevi uyanışından önce geleceğini belirtmiştir.

Kabalistler Rav Isaac Luria (Ari) ve Kabalist Yehuda Aşlag (Baal HaSulam),  Zohar’ın bahsettiği 20. yüzyılın sonundan 21. yüzyıla kadar olan zamanı işaret ettiler.

Baal HaSulam, çağımıza “son nesil” olarak atıfta bulundu. Bu ifade, kulağa geldiği gibi değildir yani bir kıyamet trajedisi zamanı değildir, tüm manevi koşulların nihai ve en yükseği olan, yüce bir manevi durumu tanımlar.

Kabalistler, bizim çağımızda, manevi yükselişin başlangıcına gireceğimizi ve sonunda insan evriminin son durumuna ulaşacağımızı ileri sürdüler.

Ancak, olumlu bir manevi dönüşümün gerçekleşmesi için, manevi olarak dönüşen bir sürece, kendimizi de gönüllü olarak vermeliyiz.

Sanki şu anda yeni bir çağa ve nesile doğmanın, doğum sancılarını deneyimliyoruz ve her doğumda olduğu gibi, süreç oldukça zor ve gayret gerektirir.

Bizim çağımıza kadar, yiyecek, seks, aile, para, onur, kontrol ve bilgi için bedensel arzulara göre gelişiyorduk ve çağımızda, diğer arzular gibi tam olarak saptayamadığımız yeni bir arzu hissetmeye başladık. Yeni ve daha yüksek bir seviyeye çekildiğimizi hissetmek yerine, şu anki durumumuzda artan bir memnuniyetsizlik hissederiz, arzularımız bizi doyurmakta başarısız olur. Gittikçe daha fazla bölünür ve birbirimize kızarız, kendimizi tatmin etmekte daha çok zorlanırız.

Maddi arzularımız arasında yeni bir manevi arzunun uyanışı böyledir. Nihayetinde, onu nasıl yerine getireceğimizi aramamız için böyle bir arzu ortaya çıkar, ancak bunu yapmak için, bu arzunun yerine getirilmesine rehberlik eden eğitimsel ve toplumsal etkilere ihtiyacımız vardır.

Bu yeni arzuyu yerine getirmek için bir metod keşfedip uygulayana kadar, geçmiş yaklaşımlarımız ve öğretilerimizle bunu ne kadar çok yerine getirmeye çalışırsak, o kadar çok krizle karşılaşacağız.

İlk manevi uyanışımızın bu kadar acı verici olmasının nedeni budur- çünkü bu yeni ihtiyaçla en iyi şekilde nasıl ilişki kuracağımız konusunda rehberlik olmadan, artan bir maneviyat ihtiyacı hissederiz.

Yeni ortaya çıkan manevi arzumuz için yeni bir metodun rehberliği olmadan, kendimizi her alanda, kişisel, sosyal, ekonomik, ekolojik ve küresel ölçekte daha fazla sorun ve kriz yaşarken buluruz.

Kabala bilgeliği, özellikle bu yeni ortaya çıkan arzuyu yerine getirmek için bir metod olarak geliştirildi. İlk kez 5000 yıl önce ortaya çıkmasına rağmen, Kabalistler, insanlığın bilgeliğe olan ihtiyacının henüz olgunlaşmadığını bildikleri için onu nesiller boyunca çoğunlukla gizli tuttular. Ancak, Zohar’ın yazarları, Ari ve Baal HaSulam gibi büyük Kabalistler, çağımızı insanlığın topluca bilgeliğe hazır hale geleceği ve onun sağladığı öğretiye açık olunacak bir çağ olarak belirttiler.

Başka bir deyişle, bizim çağımız şafaktan önceki karanlık olarak nitelendirilir ve çağımızın baskın duygularını sıkıntılar ve krizlerden tersine çevirmek için, yeni ortaya çıkan arzumuzu manevi olarak üretken bir yönde daha önce hiç yaşamadığımız yüksek bağ ve yücelik durumlarına nasıl yönlendireceğimizi öğrenmemiz yeterlidir.

Ne yazık ki, bu ögeye yorum yapma özelliği kapatılmış.

"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed