Daily Archives: Haziran 21, 2020

Koronavirüs Bizi Birbirimize Bağlayacak

Yorum: Son 70 yılda tüm finansal sistem, tek bir dünya para birimine, dolara ve diğer tüm para birimlerinin de aslında ona bağlı olduğu gerçeğine dayanmaktadır: Petrol fiyatları, doğal kaynaklar, bilgisayarlar, her şey. Tüm hesaplamalar dolara bağlıdır.

Benim Yorumum: Açıkçası, neyin değişeceğini bilmiyorum. Dolar yerine altın mı olacak? Her neyse, bir şeyler yapacaklar.

Yorum: Şimdi ülkelerin birbirlerinden çok fazla izolasyonunu dikkate alan, alternatif seçenekler üzerine çalışmalar var. Ülkelerin bu tür ulusal izolasyonu, virüs olmadan bile daha önce tahmin edilmişti.

Avrupa Birliği’nin uygulamada mevcut olmadığını görüyoruz. Her ülke kendi kararlarını vermekte. Aynı şey tüm dünyada yaşanıyor. Bu arada, ABD de bile, her eyalet valisi durumla ilgili kendi kararlarını veriyor.

Peki, ne olacak? Eğer tüm dünya para birimleri değer kaybediyorsa, diyelim ki Çin ve Rusya dahil olmak üzere birçok komşu ülke, Euro’dan sonra üçüncü dünya para birimini tanıtmak için kendi ekonomik potansiyellerine dayanarak, kendi para birimlerinin ekonomik bölgelerini oluşturmak istiyor. O zaman da tüm dünya, birkaç ekonomik ve finans merkezi arasında denge kuracak.

Bu, dünya için iyi midir? Dünya bununla başa çıkabilecek mi? Yoksa hala tek bir para sistemi çerçevesinde mi kalmamız gerekiyor? Bu konudaki görüşünüz nedir?

Benim Yorumum: Benim görüşüm çok basit: Hiçbir şey dünyaya yardım etmeyecek.

Hiçbir şey yardımcı olmaz! Çünkü tüm bu çatışmalar doğanın genel yasasına – tüm insanlığın ortak bir integral sistem içindeki bütünsel bağlantısına aykırıdır.

Her türlü alandaki, her türlü sorun, virüs ve çöküş vasıtasıyla doğa, bizi genel planı kabul etmeye zorlayacaktır. Ve bu plan basittir: Siz tek bir insanlıksınız ve tek bir sistem yaratmalısınız. Kendinizi saklayamaz, birbirinizden gizleyemezsiniz ve birbirinizi kullanamazsınız.

Dünyanın yöneticileri bunu anlar ve aşağı yukarı buna doğru hareket etmeye başlarsa, o zaman daha fazla hareket edecek olan kazanır. Doğanın yanında insanlığın üst yönetimi böyledir.

Niteliksel olarak bizi değiştirir; bizi tek bir sistemde bütünleşik olarak bir araya gelmeye zorlar. Bu sisteme daha çok benzer olanlar, ondan faydalanacaktır. Kabala’nın söylediği şey budur. Bence bunu yakın gelecekte göreceğiz.

Ancak öte yandan, olan şey övgüye değerdir. Öyle bir kapalı sistem olmadığını, komşu ülkelerde neler olup bittiğine dair bir anlayış olmadığını, Çin’in bu virüsten etkilenen insanlarla ne yapacağını düşünün. Hepsi ölünceye kadar, virüs onları mahvederdi.

Soru: Ve bu şekilde dünyaya, ülkenin büyük kaynaklarını kullanarak etkin bir şekilde nasıl başarılı olunacağına dair bir örnek mi gösterdi?

Cevap: Elbette. Kendini, dünyanın önünde eski haline döndürdü.

Yorum: Hepimiz birbirimizle bağlı olmamıza rağmen, her ülkenin ayrılması ve kendi modellerinin inşası süreci şu anda gerçekleşiyor.

Benim Yorumum: Koronavirüs, bizi yine de birbirimize bağlayacak. Bu virüs kesinlikle herkesi birbirine bağlayan pozitif bir kuvvettir. Karşılıklı bağı, karşılıklı yardımı ve karşılıklı anlayışı yerine getirene kadar, virüs bize işkence edecek.

Soru: Şu anda tamamen farklı ülkelerde, kendi devlet sınırları içinde karantinada olan insanlar için ne isterdiniz? Mevcut durumlarının sadece kötümser veya nahoş olmadığını, aynı zamanda bir insanın hayatında yeni bir şey yapmasını sağlaması için onlara ne teklif edilebilir?

Cevap: Kesinlikle tüm programlarımızı izlemelerini ve Kabala bilimini herhangi bir biçimde, herhangi bir dilde ifşa etmelerini tavsiye ederim. Ve o zaman insanlar, dünyanın genel sisteminden, en iyi, konforlu, güvenli ve kendinden emin duruma nasıl ulaşabileceğimizden bahseden bir yöntem olduğunu öğrenecekler.

Herkese açığız. Lütfen, Kabala’nın binlerce yıldır söylediklerini kullanın. Gerçek bir iyileşme sisteminin, tüm insanlığın egoizminden ıslahı ve tüm insanlığın en iyi duruma yenilenmesi olduğunu öğreneceksiniz.

Özgecil Bir Bağa Doğru

Soru: MAK Online’da (Bney Baruh’un Rusya Eğitim Merkezi) okuduğum zaman, dostumun maddi problemlerinden uzak durmam gerektiğine karar verdim, çünkü bu benim manevi yolda ilerleyişime zarar verebilirdi.

Ama kongre’de aramızda bir tür bağ uyandı, birbirimize daha büyük bir dahiliyet- bağlılık. Örneğin; başım ağrıyordu ve bir dost cebini kurcalayıp, bana bir hap verdi. Ama bir sonraki toplantıda, onun olduğu tarafa bakmaya utandım, garip, ona karşı minnettar hissettim.

Manevi ilerlemede dostlar arasındaki bu tür önemseme ve endişe ifadelerinin rolü nedir?

Cevap: Birbirinizden rahatsız olmayacağınız bir koşula ulaşmalısınız.  Aksine, bu sizleri herhangi bir hesaplama yapmadan, tamamen özverili bir şekilde bir araya getirecektir. Bir dostuma bana yardım etme fırsatı verdim ve bu konuda çok mutluyum.  Yardımlarına ihtiyacım olduğunu hemen hisseden dostlarımın olmasından memnunum.

Burada sadece veren veya alan yoktur.  Herkes verir ve herkes alır.  Kişi böyle durumları düşünmeye gayret etmelidir

Aramızdaki genel ilişkiler ağı içinde artık, benim size verdiğim ama sizin bana vermediğiniz ya da benim aldığım ama sizin almadığınız bir koşul yoktur çünkü hem ihsan etme hem de alma tamamen eşdeğerdir, tek ve aynıdır. Verdiğim zaman, bununla almış oluyorum.  Bir dostum, bana, ona verme fırsatı verir.  Belki ona bir ilaç ya da başka bir şey verirsin ama aslında ondan alırsın. Kongrede,  ilişkiniz içinde kısmen hissettiğiniz şey budur.

Ben alırım ya da ben veririm gibi bir şey yoktur.  Bunların hepsi aramızdaki karşılıklı bağ için yapılan eylemlerdir. Bütünsel bir bağda, eylemlerin kendilerinin bir anlamı yoktur. Önemli olan sadece bu mutlak ağın inşasıdır, bu, tüm iletişim ağlarının, onlardan sonsuz sayıda vardır, hizalandığı ve dönüştürüldüğündeki koşuldur.  Ve bu seviyede Yaradan’ın niteliği hüküm sürmektedir.

Olaylar Neden Tekrar Ediyor?

Soru: Hayatımızda neden aynı şeyler oluyor? Neden bir yineleme, olayların tekrarı var?

Cevap: Böylece kendimizi yavaş yavaş ıslah edebiliriz. Hepsini bir kerede yapamazsınız. Bu nedenle, birçok yaşam döngüsünden geçiyoruz.

Dahası, ruh, her zaman doğuş veya reenkarnasyon denilen şeyden geçtiğinde, ruhların kısmi bir birleşimi, ardından başka bir ayrılma ve yine bir sonraki kombinasyon vardır. Sonuç olarak, tüm ruhlar tamamen ıslah olur.

Ruhların döngüsü hakkındaki materyalleri okumanızı tavsiye ederim. Ruhlar, yavaş yavaş kendin için olan arzudan,  Yaradan uğruna olan arzuya dönüştürülen arzular anlamına gelir.

Kabalistik Bir Grubun Amacı, Bölüm 12

Çeşitli Yöntemlerden Birini Seçin

Soru: Kabalistik ilkeye göre, bir grupta birincil kaynaklardan manevi terimler hakkında konuşmanız önerilir. Örneğin, Talmud Eser Sefirot veya Zohar Kitabı’nı okursak, birbirimizle iletişim kurmak için bu metinlerdeki terimleri kullanabilir miyiz?

Cevap: Evet, bu yasak değildir.

Yorum: Başka bir ilke daha var. Kabala’yı incelerken diğer manevi uygulamaları ve teknikleri göz ardı etmek önemlidir.

Benim Yorumum:  Elbette. Belli bir yöntemi edinmek için, onu derinlemesine araştırmalısınız.  Her türlü yöntem ve yaklaşımdan bir salata yapmamalısınız. Ve onlardan bir sürü var.

Doğu ve batı öğretileri, bilimsel ve ruhsal öğretiler, Baal HaSulam ve Rav Kook’un öğretileri vardır. Vilna Gaon ve Baal Shem Tov’un yöntemleri uzun zamandır bilinmektedir. Yani, Yaradan’a çok çeşitli yollar vardır. Bu nedenle, başarılı olmak için sadece bir dalla uğraşmanız gerekir.

Zira ben öğretmenimi buldum ve yaşamının son 12 yılında Rabash’ın öğrencisi ve asistanıydım, ben bu prensibi izlemekte ve ona bağlı kalmaya çalışmaktayım.

Rabash, Baal HaSulam’ın en büyük oğluydu, bu yüzden Baal HaSulam’ın materyallerini öğreniyoruz ve mümkün olduğunca uygulamaya çalışıyoruz. Baal HaSulam, bizlerin, Kabala’nın dünyaya açılması ve sadece İsrail halkına değil, aynı zamanda dünya uluslarına da seslenmesi gerektiği zamanın nesline ait olduğumuzu yazdı. Bizler de bu yönde hareket ediyoruz.

Soru: Öğretmeniniz, grup içinde çalışma prensipleri ile ilgili olarak,  kimler için makaleler yazdı?

Cevap: Onları öğrencileri için ve onlardan sonra gelecek olan, gelecek nesil için yazdı.

Baal HaSulam ve Rabash, Ari ve Baal Shem Tov’un zamanında yaptıklarını yaptılar. Ari, Kabala bilgeliğini geliştirdi, Baal Shem Tov da pratik Kabala’yı geliştirdi.

Baal HaSulam da aynısını yaptı, esas olarak Kabala ilmine dikkat ederek ve onu Ari’ye göre tanımladı. Rabash, pratik Kabala’yı geliştirmeye devam etti. Onlardan sonra başka neler yapılabileceğini hayal edemiyorum yani Kabala’da bir şeyler girmek ve eklemek için yer vardır.

Ancak çok sayıda yazılı kitap sadece Kabala bilgeliğini sulandırır. Bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum. Bizim için geriye kalan, belki de onların çalışmalarını yeni başlayanlar için uyarlamak, diğer dillere çevirmek ve dünya uluslarına ıslahın metodunu getirmektir.