Daily Archives: Mayıs 3, 2019

Yaradan’a, Grup Aracılığıyla Hitap Edin

Soru: Gruba dahil olmanın anlamı nedir? Kişi, bu konuda başarılı olup olmadığını kontrol edebilir mi?

Cevap: Birincisi, bu, herkesi bir araya getirmek ve bu bağlamda Yaradan’ı ifşa etmek için gruba olan talebinizin sıklığına bağlıdır.

İkincisi, tüm engellerin üzerinde Yaradan’a kişisel olarak, kendisinden mi dönüyor, yoksa gruba dönüyor ve grup aracılığıyla Yaradan’a mı hitap ediyor? Bunlar farklı şeylerdir.

İlk başta, Yaradan’a bireysel olarak hitap ederiz çünkü bu çok daha kolaydır. Bu tür uygulamalar sürekli olmalıdır.

Daha sonra, aşağı yukarı bir alışkanlık haline gelirler ve bunu sürekli hatırlayarak, sanki kişi Yaradan’a otomatik olarak bağlanır gibi ve her saniye bir dur-başla hareketidir: “evet-hayır, hayır-evet”. Eğer kişi sürekli olarak bu titreşimli ritimle çalışırsa, kişi Yaradan’a grup aracılığıyla bağlanmış olur.

Kişi kendini gruba bağlar, onunla ilerler ve diğerlerinin, dostları “nehrin akıntısı” ndan (Hassadim Işığı ile ilgili) veya “zindan”dan (Hohma Işığı ile ilgili) çıkarmasına yardımcı olur.

Address The Creator Through The Group

 

Kendimle Mücadele

Baal HaSulam, Şamati 70, ‘‘Güçlü Bir El ve Taşkın Bir Gazapla’’: … Kral’ın sarayına girmek için, Yaradan’ın hizmetine girmek isteyenlerin hepsinin kabul edilmediğini bilmemiz gerekir. Aksine kişi sınanır; eğer başka hiçbir arzusu yoksa ve yalnız Dvekut (bir olmak, bağlanmak) istiyorsa kişi kabul edilir.

Peki, kişinin yalnız tek bir arzusu olduğu nasıl sınanır? Kişiye engeller verilir. Bu demektir ki; böylece bu yolu bıraksın ve ayaktakımının yolunu izlesin diye kişiye yabancı düşünceler yollanır.

Baal HaSulam, doğada her şeyin çatışma içinde elde edildiğini yazar. Hayat birisiyle ya da bir şeyle değil, kendinizle bir mücadeledir. Eğer kişi bunu doğru anlarsa, o zaman her şey yolundadır.

Her şey, dünyada iki gücün hüküm sürdüğünü anlamak için, buna nasıl uyum sağladığına bağlıdır: almak ve ihsan etmek. Alma gücü, bizim büyük egoizmimizdir ve ihsan etme gücü, içimizde yoktur. Bizler, bunu yavaş yavaş geliştirmeliyiz. Bu oldukça karmaşıktır.

Bunu yapabilmek için, bir şekilde grup içinde etkileşime girmeli, birbirimize yakınlaşmaya çalışmalıyız.  Bizler bunu istemeyiz. Tam da bu noktada, istemediğimi hissettiğimde ama kendimi dostlarımla bağ kurmaya zorladığımda; Yaradan’a dönmeli ve O’ndan bana bunu isteme olanağını vermesini talep etmeliyim. Bu konuda kendimin farkında olmam dışında, mücadeleden kaçmazsam; o zaman orta çizgide dengeye ulaşabilirim.

Soru: Yabancı düşünceler nelerdir?

Cevap: Bunlar, Yaradan ile yapışmaya, O’nunla eşitliğe ve ihsan etme niteliğine yönelik olmayan düşüncelerdir.

Struggle With Myself

 

Onlu — Orada Ruhumu Bulurum

Yaradan sürekli gerçeği benden gizler ve bana O’nu unutmama neden olan çeşitli olaylar gösterir. Bu nedenle, Yaradan kaybolur ve kendimi ve bu dünyayı görürüm; ancak her seferinde kendi gerçekliğimi, hakikate zorla geri getirmem gerekir. O’nun yaptığı her şeyin ötesinde, her şeyi ıslah olmuş forma geri döndürmem ve kendimin ve dünyanın her koşulunun, Yaradan tarafından düzenlendiğini belirlemem gerekmektedir.

Yaradan, sanki hepsini O yapmamış gibi kafamı karıştırır. O’nu her şeyin başına getirmek zorundayım. Hayal dünyası, hayali benlik, tüm bu yanılsamayı yaratan Yaradan’dır. Benim için en iyisi, Yaradan’ın, olan her şeyi yönettiğine karar vermektir. Buna ‘iyi’ denir. Bana olumlu hissiyatlar verdiği için değil, O’nu hükümdar yapmayı başardığım için, O’nu Kral olarak yükseltmekten mutluyumdur.

Gerçek şu ki, Yaradan, her şeyi yönetir ve bunu hislerimde hoş ve nahoş koşullar olarak nasıl algıladığım benim için önemsizdir.

Bir kişi kim olduğu, nereden geldiği ve neden yaşadığı gibi tüm temel soruların cevaplarını bilmek isterse, o zaman bu zaten insan derecesinin başlangıcıdır. Bir hayvan neden hayatta olduğunu sormaz. Bunun hakkında düşünmek istemeyen birçok insan da vardır çünkü  “ne kadar az bilirseniz o kadar iyi uyursunuz”.

Kişi bu hayatta başarılı olmak ister: öğrenmek, bir meslek edinmek vb. Bununla birlikte, bu yaşamın neden bize verildiğini, amacının ne olduğunu, insanın neden yaratıldığını bilmesi gerekirse; ne kadar araştırırsa araştırsın, bu hayatta cevabı bulamayacaktır. Biyologlara, zoologlara, fizikçilere dönebilir ve kimse ona cevap veremeyecektir.

Bilim adamları, maddenin nasıl çalıştığını bilirler. Yine de, maddenin niçin var olduğu, onlar için bilinmezdir; çünkü cevap yukarıdadır, maddenin yukarısında bir sonraki derecede, onun yaratılışından önce olan şeydedir. Eğer bu sorudan rahatsız olursam, o zaman bunu çözmem gerekir çünkü bu benim hayatımı mahvetmektedir. Ne için olduğunu anlamıyorsam, neden bu hayatı araştırmalıyım ki?

Sonunda, kendimi, yeni bir gerçeklik algısı seviyesine göre geliştirmem gerektiğini fark ederim. Eğer gerçekliğin derinliğine girebilseydim, onun sebebini veya kökünü ifşa edebilirdim. Sonra, Kabala Bilgeliği’ni bulurum. Beni yönlendirenin, Kendini ifşa edenin, hangi yöne gidileceğinin ipuçlarını verenin, olayların arkasındaki Yaradan olduğu açıktır.

Kişi, böyle bir çaba gösterdikten sonra, Yaradan ifşa olur. Burada katı yasalar vardır: Nicelik ve nitelik bakımından çabanın ölçüsüne ulaşılır ulaşılmaz, ne kadar yatırım yaptığımıza göre daha yukarı kökü ifşa ederiz. Daha fazla çaba, daha büyük ifşadır. Üst taraftan, gizlenme yoktur; gizlenme bizim yetersiz çabamızdan ileri gelmektedir.

Eğer üst ilahi takdir ifşa olsaydı, bu dünyanın bütün nüfusu otomatik olarak, tamamen erdemli olurlardı. Çaba, kişinin otomatik olarak hareket etmeme, Yaradan’a eşit olma ve sadece ihsan etme dışında kendini düşünmeme konusundaki vaadidir.

Bu yeni Kli, onluda, on Sefirot’ta var olur. O zaman, Yaradan’a dönmek, O’na yakınlaşmak, O’nu düşünmek ve çabalarımızı O’na yönlendirmek için başka bir fırsatımız olmadığını anlarız. Bağ ve iletişim kurabilmek için, Yaradan’a uyum sağlayarak kendimizi yeniden biçimlendirmeliyiz. Bu, ancak kendimizi onluya zorla sokmakla mümkün olur ve onun içinden Yaradan’la eşitliğe ulaşılır.

Yani tüm çabamız, koşulsuzca gruba dahil olmak için olmalıdır. Kendimizi onluya sokarak tüm dünyanın, milyarlarca insanın, tüm evrenin ve manevi dünyaların orada var olduğunu keşfederiz. Dünyamız, onluda var olanlara kıyasla küçük bir kum tanesidir. Orada ruhumuzu buluruz.

The Ten—There I Find My Soul