Daily Archives: Mayıs 16, 2013

Mutluluk Nedir?

Soru: Mutlu olmak için doğduk; bunun için çabalıyoruz. Ancak içinde yaşadığımız sistem egoistik. ‘Amerikan Rüyası’ toplumumuzda abartılmıştı. İşin özü, bu edinilemez zira buna erişmek için para kazanmamız lazım. Para kazanmak için çalışmamız lazım, işin kökünde çalışmak ta kölelik. Diğer bir ifade ile mutlu olmak için köleler haline geldik. Aslında, mutlu değiliz.

İnsanlık bu yetiştirilişi ortadan kaldırabilir mi ve bunsuz mutlu olabilir mi? Mutluluk konumunu nasıl tanımlarsınız?

Cevap: Bence mutluluk ancak dengeye ulaştığımızda mümkündür. İnsanlar kendi aralarında ortak birleşme inşa ettiklerinde, kendilerini doğru bir sosyal çevrenin içinde hissettikleri zaman tüm sorunlar yok olacaktır. Toplumumuz dengeyi teşvik ve tesis ettikten sonra insanlar kendilerini içsel ve dışsal sükûnet durumunda sanki su gibi akıyorlarmış gibi hissedeceklerdir. Bu durum onların içerisinde kesin mutluluk noktasını tahrik eder.

Başka bir değişle, mutluluk kendimizi egoistçe bir sonraki an ne olacağını düşünmeden, etrafta başkalarının sırtından kazanıp mutlu olan egoistler de var iken, kendimizi tatmin etmekten doğan bir haz değildir.

Mutluluk hissiyatı birliğin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Mutluluk denge hissiyatından kaynaklanır, sağlıklı bir organizmanın tüm fonksiyonları dengede olduğu zaman sağlıklı olması gibi. Aynı belirtiyi göz önüne alırsak, insan toplumu doğanın örneklerini takip etmeli ve aynı duruma erişmek için arzu duymalıdır. O zaman hayatımızın amacını gerçekleştireceğiz. Bu durumun içerisinde var olmak ta mutluluktur.

07.04.2013 Tarihli TV Programından ‘Gelecek İçin İlaç’

Düşüncelerin Etkisini Ölçebilir miyiz?

Soru: 10 veya daha fazla kişi, hasta olan birisi hakkında olumlu düşünürse bunun hastanın üzerinde bir etkisi olur mu?

Cevap: Evet, fakat böyle etkisi gerçekten kuvvetli olarak belli ve ölçülebilecek şekilde olacak on kişiyi nerede bulacaksınız?

Ben buna benzer çalışmaları bütün dünyadaki değişik yerlerde, devlet tarafından finanse edilen Amerika’lı bir profesör tanıyordum. Çoğunluğun etkisi hakkında benzer fikirlere sahip dünyanın değişik yerlerindeki kişiler ile birlikte altmışa yakın çalışma sürdürmüştür. Fakat dürüst olursam onun elde ettiği sonuçlar ile ilgili değildim. Gerçek bir sonuca burada ulaşmanın pek mümkün olamayacağını düşünüyorum. İstatistiksel bir veri dışında başka bir şey ortada yoktur. Bu olayın tesirini nasıl ölçebiliriz, bu kendini nasıl belli eder, iyi mi yoksa kötü şekilde mi?

Herhangi bir bağı keşfetmek mümkün değildir; nitekim sıradan bir insan böyle bir etkiyi keşfedemez ve bununla çalışma yapamaz, ölçemez veya mukayese edemez. Bu yalnızca kişinin üyesi olduğu grubun üyeleri ile birlikte çalışma yaptığı ve derece derece ortak bir hissiyat ”organ” geliştirme seviyesinde, yeni nitelikleri ve yeni ortak özellikleri hissedebilir ise mümkündür. Aralarında oluşan bağ, aralarındaki herhangi birisini etkileyebilir. O zaman bu grup dedektör (ortaya çıkaran) haline gelir.

Soru: Aile hakkında ne düşünüyorsunuz? Doğal bağları ile bir aileye grup denilebilir mi, yoksa bu yeterli değil midir?

Cevap: Şayet bir aile üyesi hasta ise, diğer aile üyeleri de kendilerini tabii ki kötü hissederler. Bu ortak bir bilgidir ve doktorlar bunu bilir ve anlarlar. Bunun yanı sıra, onlar buna enerji seviyesinde yayılmış bir kanser derler.

Etrafımıza baktığımızda, görürüz ki, ev hayvanları da örneğin, aynı şekilde, dertlerden sahipleri gibi ızdırap hissederler. Eğer hayvan sahibi bunalımda ise, kedisi veya köpeği de aynı dertten ızdırap duyar ki, aslında hayvanlar normalde depresyon sıkıntısını yaşamazlar. Bu demektir ki, hastalık enerji seviyesinde diğerine geçmiş, yönlendirilmiştir.

7.4.2013 tarihli Kab TV’den, ”Geleceğin İlacı”