İçsel Değişimler: Yüksek Frekans Aralığı

Soru: ‘‘Dostunu kendin gibi sev’’ kuralını nasıl uygulayabiliriz?

Cevap: Bu durum, kendim ile dostum arasındaki farkı hissetmeyi durdurduğum zaman olur. Bu ilk kuraldır; daha sonra buna korku ve inancı eklemeliyiz.

Örneğin bir anne, çocuğu için içgüdüsel bir sevgiye sahip. Bu yeterli midir? Hayır. Sevgi, o anneyi hareket ettirir ve sevgi, burada çocuğuna karşı sürekli bir şekilde endişe ve şefkat olarak açıklanır.

Böylece sevgi yeterli değildir: Aynı zamanda sevdiği için korku da olmalıdır; endişe ve onunla birleşme, onun arzuları için endişelenme ve arzularına doğru bir alakayı yerine getirme. Böylece korku hissettiğim zaman, sevgimi ifade ederim ve bu ifadeye ‘‘inanç’’ denir.

Sevgi diğerlerine olan doğru yaklaşımdır ancak yaratılışın amacı sadece bu değildir.

Diğerleriyle birleşiriz, onların arzularını yerine getirir ve tek kabı oluştururuz ve dost sevgisinden Yaradan sevgisine ulaşırız.

Soru: Dost sevgisi bize nasıl güç verebilir ve ihtiyacımız olan yakıtı nasıl sağlayabilir? Kendi sevgisi içine karışmış bir kişi diğerlerinin arzusunu nasıl hissedebilir?

Cevap: Islah Eden Işık’ın yardımıyla. Şüphesiz sadece onunla.

Soru: Işık’ın bizi ıslah etmesi için bu doğrultuya yönelmiş sabit bir arzuya sahip olmamız mı gerekiyor?

Cevap: Evet. Bizim işimiz sevgi için, karşılıklı bağ için, birleşme için, diğerinin içinde olmayı istemek ve kendi arzum yerine onun arzularını almak için bir eksiklik yaratmaktır.

Bu tür eylemlerde Işık’ı kendi üzerine davet edersin.

İlk önce Işık’a, onun doğasına nasıl benzeyebileceğini bilmelisin. O, tek, sonsuz ve basit; O, ihsan eder herkese iyilik yapmayı ister. Eğer sen de bir şekilde bu eğilimi edinebilirsen o zaman bunu yaptığın ölçüde Işık’a yaklaşacaksın ve Işık senin üzerinde işleyecektir. Işık değişmez ancak senin Işık’a yaklaşımınla, onun senin üzerindeki etkisini artırırsın – hem kötü hem de iyi eğiliminde.

Bu dünyanın kanunlarında, genel alanın etkilemesi gerçeğinden dolayı Işık, uzak mesafeden ters nitelik olarak yansımaktadır. Böylece eğer sen Işık’a bir adım yaklaşırsan O sana iki adım yaklaşacak ve dört kat daha güçlü etki yapacaktır.

Soru: Çalışma esnasında Işık’ı çekiyoruz. Öyleyse gün içinde ne yapmalıyız? Bir sonraki ders için doğru arzuyu inşa etmek için dostlarla nasıl çalışmalıyım?

Cevap: Gün içinde de Işık’ı çekiyorsunuz zira en önemli şey ile yine temasınız var. Bunun yanı sıra çabası asla kesilmeyen dünya grubuna bağlısınız. Örneğin bizimle aynı mesajı alan Güney Amerika’da veya Avustralya’da çalışan dostlarımız var. Bizler tek bir kabız ve bu çalışma sadece senin bireysel çalışmanı içermez. Şüphesiz ki ders esnasında daha fazla Işık çekiyorsun ancak bütünde tüm dünyada günde 24 saat çalışıyoruz.

Soru: Işık’ı en verimli şekilde nasıl çekebiliriz? Her bir dost her nerede olursa olsunlar ne yapmaları lazım?

Cevap: Dostlarla birlik olmak için dost sevgisini düzeltmemiz lazım ki böylece Yaradan’ın ifşası için bir yer açalım. Bununla, O’na çok büyük memnuniyet getiririz bununla beraber tüm hazzımız O’nun yaratılanlarına vermek istediği hazdır.

Soru: Çabalarımızı kontrol edebilir miyiz ve genel sistemden yanıt alabilir miyiz?

Cevap: Eğer her birimiz biraz çaba sarf edersek, o kişi günlük olarak içsel değişim hissetmeye başlayacaktır oysaki şimdi kişi ayda bir veya iki kez yeni bir şeyi deneyimliyor. Daha sonra değişimler sonsuz bir zincir haline gelecektir: Giriş – çıkış, giriş – çıkış, her üç beş saniyede.

Elbette yaklaşımın da değişecektir ve istikrarlı bir yola sahip olacaksın ve iniş ve çıkışları orta çizginin içinden onları geliştirecek bir düzene getirebileceksin.

14.10.2012 Tarihli Günlük Kabala Dersinin 1. Bölümünden, Rabaş’ın Yazıları

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed